Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Anlamı:
ne olursa olsun istediğini elde etmek
Hikayesi:
Dilimizde “Hacı Mandal Mührü” diye bir deyim vardır; genellikle, dediğim olsun da sonu nereye varırsa varsın, makamında kullanılır. İşte bu deyimin ortaya çıkışıyla ilgili olarak da hatırımızda bir mülemma vardır.
Rivayete göre bir...
Anlamı:
Hırsızlıkta usta ve hünerli olmak.
Hikayesi:
Çevremizde yaşayan bazı insanların hırsızlıktaki ustalıklarını, el çabukluklarını, başkalarının gafletinden faydalanıp nasıl kazanç sağladıklarını, çalma yollarını, bu yoldaki becerikliliklerini gördükçe hayret ederiz. Hiç farkında olmadan...
Anlamı:
Başkalarına yağcılık ve şakşakçılık yapanlar ya da kışkırtanlara hitaben kullanılır.
Hikayesi:
Bu deyim günümüzde; yağcılık ve şakşakçılık yapanlar ya da kışkırtanlara hitaben kullanılsa da aslında, bedensel eksikliklerine rağmen yaşamaya çalışanların hayata sarılma çarelerinden...
Anlamı:
Hak etmediği bir makama gelip, yetkilerini kullanarak olur olmaz ahkam kesmek veya küçük bir başarı sonucunda ortalığı velveleye vermek
Hikayesi:
Bizim tarihimizde ilk kapsamlı istatistik Tanzimat Dönemi’nde yapılmıştır. Ancak bu istatistik fikri ortaya atılınca, ilk denemenin hayvan...
Anlamı:
İş görecek kişinin mutlu ve keyifli olduğu, aksilik çıkarmayacağı zaman; bir işe başlarken en uygun zamanın seçilmesi anlamında kullanılan bir deyimdir.
Hikayesi:
Osmanlı Devleti döneminde ortaya çıkan bir deyimdir. Bazı insanlar (padişah, halk) bir işe girişecekleri zaman, mutlaka...
Anlamı:
Kurnaz, becerikli, işbilir, her işin altından kalkan…
Hikayesi:
İnsan tilki gibi kurnaz olup kimseye zarar vermemeli, bir usta gibi becerikli olup aleme faydalı işler görmeli; işini, aşını, eşini bilmeli, her faydalı işin üstesinden gelmelidir.
Hacı Bektaşi Veli'nin tarikatına girmek...
Anlamı:
İşler eskisi gibi değil. Dönem değişti. Köprünün altından çok sular aktı.
Hikayesi:
Orman köylerinde çam ağaçlarından 'bardak' denilen su kabı yaparlar.
Bu bardaklar, küçük bir testi biçimindedir. Tek parçadan oyulduklarımdan ekleri yoktur.
Bazıları yazın suyu çok soğuk tutar ve...
Anlamı:
Dolap Çevirmek deyiminin hikâyesi Osmanlı dönemin de ortaya çıkan bir hikayedir. O dönemler de zengin ve üst düzey makama sahip olanların konakları bulunurdu. Bu konakların içerisinde de kadınlar ve erkeklerin yerleri ayrı ayrı idi. İşte Dolap Çevirmek deyiminin hikayesi de bu...
Anlamı:
Bir işin sonunu merakla, sabırsızlıkla, heyecanla beklemek ya da bir işi sıkıntı ve güçlük çekerek sona erdirmek.
Hikâyesi:
Bir zamanlar İzmir’de asayiş bozulmuş. Şehirde düzeni yeniden sağlaması için İkinci Mahmut döneminin ünlü kaptanıderyası Çengeloğlu Tahir Paşa, İzmir’e vali...
Anlamı :
Birisine karşı şiddetli bir kin beslemek ve ona zarar vermek için fırsat kollamak anlamına gelmektedir.
Hikayesi :
Birisine zarar vermek için fırsat kollamak anlamına gelen bu deyimin hikayesi çok ilginçtir. Zamanında Osmanlı ve Haçlı askerleri savaş halindedir. İki ordu da...
Anlamı:
Haddini aşmak, bilmediği işe karışmak...
Hikayesi:
Zamanın ünlü ressamlarından birisi bir sergi açmış. Salonda onlarca insan hayran hayran resimlerine bakıyormuş. Ressam da bir perde arkasından gelenleri izliyormuş. Bir an bir şövalye tablosunun önünde durup yüzünü buruşturarak resme...
Anlamı:
Pot kırmak, gaf yapmak. Lafın nereye gideceğini düşünmeden konuşmak. Baltayı taşa vurmak.
Hikayesi:
Zengin bir adamın, Göztepe Erenköy taraflarında, sekiz on dönüm bahçeli, büyük bir köşkü varmış. Adam bu bahçenin bir köşesine bir bina daha yaptırmaya karar vermiş. Eski binalar hep...
Anlamı:
İhanete, haksızlığa uğrayan veya bir zulme maruz kalan insanların, öç alma temennilerini dile getirmek için kullanılan bir deyimdir.
Hikayesi:
Bu deyimde kullanılan “fitil” kelimesinin anlamı 0,0125 grama tekabül eden ağırlık ölçüsü birimidir.
Evliya Çelebi, o dönemlere ait bir...
Anlamı:
Bir iş için acele etmek, telaşla hızlı hareket etmek...
Hikayesi:
Bulgurlu, İstanbul'un Anadolu yakasında Küçük Çamlıca Tepesi'nin (Eski adı Bulgurlu Dağı'dır.) Marmara'ya bakan yamaçlarında, İstanbul'un güzelliğini en müstesna biçimde gözler önüne seren bir yerleşim bölgesidir...
Anlamı:
Birisine güvenmek, bir işe ümit bağlamak...
Hikâyesi:
Birisine güvenmek bir işe ümit bağlamak yerinde kullanılan bel bağlamak dilimize tarikat ritüelleriyle yansımış bir deyimdir. Sufiler, bir tarikata girmek ve ikrar vermek anlamında bel bağlamak derler. Fetüvvet ehli, kendi...
Anlamı:
Bir kimseyi, duyarlılık gösterdiği konuda kızdıracak söz söylemek, öfkelendirecek bir şey yapmak.
"Bir insanı delirtmek mi istiyorsun? Onun bam teline basacaksın."
"Bam teline basınca kahveden çekip gitti."
Hikâyesi:
Bâm (bem) kelime olarak evin üstü, çatı demektir. Türkçe'de dam...
Anlamı:
Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şeyin gerçek olacağı kabul edilirse…
Hikayesi:
Son Posta gazetesinin 25 Mayıs 1940 tarihli nüshasında "Hindistan'da balıklar kavağa çıkmaya başladı." şeklinde bir haber vardır ve altında şu bilgi mevcuttur:
"Hindistan'da ve Hindiçini'de Anabas adında...
Ana Gibi Yar Bağdat Gibi Diyar Olmaz Deyiminin Hikayesi
Dilimizdeki ”Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.” sözünün aslı muhtemelen ”Ane gibi yar; Bağdat gibi diyar olmaz.” şeklindedir. Çünkü sözün aslındaki Ane kelimesi Bağdat yakınlarındaki sarp bir uçurumun kuşattığı dik bir geçidin...
Anlamı:
Avucunu Yala deyimi bazı kesimlerce argo olarak anlaşılsa da kültürümüzde çok kullandığımız deyimlerden biridir. Espri amacıyla da çok kullanılır. Örneğin bir arkadaşınızdan bir şey isterseniz, o da ancak avucunu yalarsın şeklinde bir söylenişi vardır. Özellikle kızlar pişt avucunu yala...
Anlamı:
İş işten geçti.
Hikayesi:
Bolu Bey’ine başkaldıran, çoğunlukla ünlü halk şairi ile karıştıran eşkiya Köroğlu bir gün atını çaldırmış. Köroğlu, değerli ve akıllı bir hayvan olan atını aramak için diyar diyar dolaştıktan sonra İstanbul’da satılık hayvanlar arasında kendi atını bulmuş...