deyim

  1. SuMBuL

    Hacı Mandal Mührü...

    Anlamı: ne olursa olsun istediğini elde etmek Hikayesi: Dilimizde “Hacı Mandal Mührü” diye bir deyim vardır; genellikle, dediğim olsun da sonu nereye varırsa varsın, makamında kullanılır. İşte bu deyimin ortaya çıkışıyla ilgili olarak da hatırımızda bir mülemma vardır. Rivayete göre bir...
  2. SuMBuL

    Gözden sürmeyi çekmek...

    Anlamı: Hırsızlıkta usta ve hünerli olmak. Hikayesi: Çevremizde yaşayan bazı insanların hırsızlıktaki ustalıklarını, el çabukluklarını, başkalarının gafletinden faydalanıp nasıl kazanç sağladıklarını, çalma yollarını, bu yoldaki becerikliliklerini gördükçe hayret ederiz. Hiç farkında olmadan...
  3. SuMBuL

    Goygoyculuk yapmak...

    Anlamı: Başkalarına yağcılık ve şakşakçılık yapanlar ya da kışkırtanlara hitaben kullanılır. Hikayesi: Bu deyim günümüzde; yağcılık ve şakşakçılık yapanlar ya da kışkırtanlara hitaben kullanılsa da aslında, bedensel eksikliklerine rağmen yaşamaya çalışanların hayata sarılma çarelerinden...
  4. SuMBuL

    Adın deftere geçti...

    Anlamı: Hak etmediği bir makama gelip, yetkilerini kullanarak olur olmaz ahkam kesmek veya küçük bir başarı sonucunda ortalığı velveleye vermek Hikayesi: Bizim tarihimizde ilk kapsamlı istatistik Tanzimat Dönemi’nde yapılmıştır. Ancak bu istatistik fikri ortaya atılınca, ilk denemenin hayvan...
  5. SuMBuL

    Eşref saati...

    Anlamı: İş görecek kişinin mutlu ve keyifli olduğu, aksilik çıkarmayacağı zaman; bir işe başlarken en uygun zamanın seçilmesi anlamında kullanılan bir deyimdir. Hikayesi: Osmanlı Devleti döneminde ortaya çıkan bir deyimdir. Bazı insanlar (padişah, halk) bir işe girişecekleri zaman, mutlaka...
  6. SuMBuL

    Eski kulağı kesiklerden...

    Anlamı: Kurnaz, becerikli, işbilir, her işin altından kalkan… Hikayesi: İnsan tilki gibi kurnaz olup kimseye zarar vermemeli, bir usta gibi becerikli olup aleme faydalı işler görmeli; işini, aşını, eşini bilmeli, her faydalı işin üstesinden gelmelidir. Hacı Bektaşi Veli'nin tarikatına girmek...
  7. SuMBuL

    Eski Çamlar Bardak Oldu...

    Anlamı: İşler eskisi gibi değil. Dönem değişti. Köprünün altından çok sular aktı. Hikayesi: Orman köylerinde çam ağaçlarından 'bardak' denilen su kabı yaparlar. Bu bardaklar, küçük bir testi biçimindedir. Tek parçadan oyulduklarımdan ekleri yoktur. Bazıları yazın suyu çok soğuk tutar ve...
  8. SuMBuL

    Dolap çevirmek...

    Anlamı: Dolap Çevirmek deyiminin hikâyesi Osmanlı dönemin de ortaya çıkan bir hikayedir. O dönemler de zengin ve üst düzey makama sahip olanların konakları bulunurdu. Bu konakların içerisinde de kadınlar ve erkeklerin yerleri ayrı ayrı idi. İşte Dolap Çevirmek deyiminin hikayesi de bu...
  9. SuMBuL

    Dokuz doğurmak...

    Anlamı: Bir işin sonunu merakla, sabırsızlıkla, heyecanla beklemek ya da bir işi sıkıntı ve güçlük çekerek sona erdirmek. Hikâyesi: Bir zamanlar İzmir’de asayiş bozulmuş. Şehirde düzeni yeniden sağlaması için İkinci Mahmut döneminin ünlü kaptanıderyası Çengeloğlu Tahir Paşa, İzmir’e vali...
  10. SuMBuL

    Diş bilemek...

    Anlamı : Birisine karşı şiddetli bir kin beslemek ve ona zarar vermek için fırsat kollamak anlamına gelmektedir. Hikayesi : Birisine zarar vermek için fırsat kollamak anlamına gelen bu deyimin hikayesi çok ilginçtir. Zamanında Osmanlı ve Haçlı askerleri savaş halindedir. İki ordu da...
  11. SuMBuL

    Çizmeyi aşmak...

    Anlamı: Haddini aşmak, bilmediği işe karışmak... Hikayesi: Zamanın ünlü ressamlarından birisi bir sergi açmış. Salonda onlarca insan hayran hayran resimlerine bakıyormuş. Ressam da bir perde arkasından gelenleri izliyormuş. Bir an bir şövalye tablosunun önünde durup yüzünü buruşturarak resme...
  12. SuMBuL

    Çam devirmek...

    Anlamı: Pot kırmak, gaf yapmak. Lafın nereye gideceğini düşünmeden konuşmak. Baltayı taşa vurmak. Hikayesi: Zengin bir adamın, Göztepe Erenköy taraflarında, sekiz on dönüm bahçeli, büyük bir köşkü varmış. Adam bu bahçenin bir köşesine bir bina daha yaptırmaya karar vermiş. Eski binalar hep...
  13. SuMBuL

    Burnundan fitil fitil getirmek...

    Anlamı: İhanete, haksızlığa uğrayan veya bir zulme maruz kalan insanların, öç alma temennilerini dile getirmek için kullanılan bir deyimdir. Hikayesi: Bu deyimde kullanılan “fitil” kelimesinin anlamı 0,0125 grama tekabül eden ağırlık ölçüsü birimidir. Evliya Çelebi, o dönemlere ait bir...
  14. SuMBuL

    Bulgurlu'ya gelin gitmek...

    Anlamı: Bir iş için acele etmek, telaşla hızlı hareket etmek... Hikayesi: Bulgurlu, İstanbul'un Anadolu yakasında Küçük Çamlıca Tepesi'nin (Eski adı Bulgurlu Dağı'dır.) Marmara'ya bakan yamaçlarında, İstanbul'un güzelliğini en müstesna biçimde gözler önüne seren bir yerleşim bölgesidir...
  15. SuMBuL

    Bel bağlamak...

    Anlamı: Birisine güvenmek, bir işe ümit bağlamak... Hikâyesi: Birisine güvenmek bir işe ümit bağlamak yerinde kullanılan bel bağlamak dilimize tarikat ritüelleriyle yansımış bir deyimdir. Sufiler, bir tarikata girmek ve ikrar vermek anlamında bel bağlamak derler. Fetüvvet ehli, kendi...
  16. SuMBuL

    Bam teline basmak...

    Anlamı: Bir kimseyi, duyarlılık gösterdiği konuda kızdıracak söz söylemek, öfkelendirecek bir şey yapmak. "Bir insanı delirtmek mi istiyorsun? Onun bam teline basacaksın." "Bam teline basınca kahveden çekip gitti." Hikâyesi: Bâm (bem) kelime olarak evin üstü, çatı demektir. Türkçe'de dam...
  17. SuMBuL

    Balık Kavağa Çıkınca...

    Anlamı: Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şeyin gerçek olacağı kabul edilirse… Hikayesi: Son Posta gazetesinin 25 Mayıs 1940 tarihli nüshasında "Hindistan'da balıklar kavağa çıkmaya başladı." şeklinde bir haber vardır ve altında şu bilgi mevcuttur: "Hindistan'da ve Hindiçini'de Anabas adında...
  18. SuMBuL

    Ane gibi yar, bağdat gibi diyar olmaz...

    Ana Gibi Yar Bağdat Gibi Diyar Olmaz Deyiminin Hikayesi Dilimizdeki ”Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.” sözünün aslı muhtemelen ”Ane gibi yar; Bağdat gibi diyar olmaz.” şeklindedir. Çünkü sözün aslındaki Ane kelimesi Bağdat yakınlarındaki sarp bir uçurumun kuşattığı dik bir geçidin...
  19. SuMBuL

    Avcunu yalamak...

    Anlamı: Avucunu Yala deyimi bazı kesimlerce argo olarak anlaşılsa da kültürümüzde çok kullandığımız deyimlerden biridir. Espri amacıyla da çok kullanılır. Örneğin bir arkadaşınızdan bir şey isterseniz, o da ancak avucunu yalarsın şeklinde bir söylenişi vardır. Özellikle kızlar pişt avucunu yala...
  20. SuMBuL

    Atı alan Üsküdar'ı geçti...

    Anlamı: İş işten geçti. Hikayesi: Bolu Bey’ine başkaldıran, çoğunlukla ünlü halk şairi ile karıştıran eşkiya Köroğlu bir gün atını çaldırmış. Köroğlu, değerli ve akıllı bir hayvan olan atını aramak için diyar diyar dolaştıktan sonra İstanbul’da satılık hayvanlar arasında kendi atını bulmuş...
Üst
Alt