Delikan`ın Şiir Dünyası

D

Delikan

Guest
Bu şehir bana yakιşιklι olmayı öğretti
Saatlerin zamanın kaç geçtiğini değil,
Sana kaç kaldιğιnι gösterdiğini anladım.
Sonsuz bir bekleyiş yarattım kendi halimde

Hitaben gecikse de kevseri almazım
Demi tutmaz çayların, adın unutmazım...
Dediklerimi bende anlamıyorum,
Desem de aymaz-i itirafım

Bu şehir bana köpek olmayı da öğretti
Çöplüklerde aç kurtlara karşι koymayι değil,
güzellikler için savaşmayι anladιm
Her sabah yeni bir şehir yarattιm kendi halimde

tamahιm tek sana sevdice-im
sözü tutmazιm, dil-i minnetim
dediklerimi anlasan? Ders almazιm
Desinlerden saymazιm...

Bu şehir çirkin olmayı da öğretti bana, sustuğum vakitler.
dinlediğim vakitler mahsun olmayı,
yazdığım vakitler sevda...
ve vakitlerden şairse şehir,
terketmeyi...
 
D

Delikan

Guest
kulağına yağmur fısıldadım, ve sen
bir orman büyüttün gözlerinde
saklanası yeşillerim var artık

saatler geri alınmış bugün, bir saat geri
oysa bir an yüzünden kaybettim seni

ellerime yalnızlık bıraktın, ve ben
bir gece büyüttüm avuçlarımda
bulunası beyazlarım var artık

saatler ileri alınmış, bir saat ileri
sensiz geçirdiğim en hızlı zamandır, bu bir saat ileri

kulağına yağmur fısıldadım
ve sen yalnızca ellerime damladın
bir saat önce, bir saat sonra
bileklerimde kadranlı kelepçe...
 
D

Delikan

Guest
onun gitmediği dakikalarda kal
ey saat geçme başka zamanlara
çağırsa bahar,davetkar olsa yaz
dur ey yüreğim sen onsuz atma

ben ayrılık gelip bulacak diye
sevdalanmaktan korkan biriydim
siyahtı gözleri beni aşka attı
dur ey yüreğim sen onsuz atma

şehrin üstünde yaralı bulutlar
gözleri üstümüze kamyon gibi devrilmiş
artık ikimiz koca bir acıdayız
dur ey yüreğim sen onsuz atma...
 
D

Delikan

Guest
İstanbul küsmüş cümlelerime
Rize ise dargınmış
Bunca kırılmış kalp söz konusuyken
Ne istiyorsun benden Benliğim?
Aşk mı arkasından kovalayıp durduğun
Dostluk mu Arkadaşlık mı?
Yine yalnızsın Yirmi Dördünde
Yirmi Dört saatinde…
Büyük bir yanılgı içerisindesin
Ve yine yanlışsın Benliğim!
Bir yanlışın bütün doğruları götürdü ...

Kırk’ı çıkmadan nereye götürdün çocukluğumu
Kıskacı altına aldığın tüm yutkunmuş cümlelerim nerede?
Benliğim! Bir haritasını ver gençliğimin
İstanbul’un ortasında kayboldum
Çıkamıyorum, çıkartamıyorum geçtiğim sokakları
Bir alışverişin ve bir iflasın eşiğindeyim
Sana güzel bir teklif arifesindeyim Benliğim!
Ve seninle birlikte beni içimden yıkan sevdama…
Tüm varlığım ve dünyam sizlerin olsun
Yeter ki geri verin Sevdamı .....
 
Son düzenleme:
D

Delikan

Guest
Dizlerine uzandım sevgilimin.
En sevmediğmiz filmi izliyoruz,
televizyonun tozu en son geçen hafta alınmış
bombeli camından.
Hadi sevgilim,
sen kapat televizyonu.
Kapat ki gör,
sen benim bir tanemsin diye
işaret ettiğim parmağımla
o bombeli cama yazdığım yazıyı..

Seni seviyorum.
 
D

Delikan

Guest
Suskunluğum sağanakla gelen bir sonbahardır.
Kırlangıç kanadına bağlı tüm umutlarım.
Gönlümde sam yeliyle solmuş nice gül vardır.
Göz pınarlarım kuru, ağlarken bulutlarım.

Yüreğime banıyor ıstırabı geceler.
Şiirimde dudak payı bırakılmış özlem var.
Tadıyla mahmur dudağı titretirken heceler,
İnadına delikanlı ve umarsız çilem var.

Cana hasret kurşun gibi özledim seni canan.
Doludizgin intiharlar yaşar kumral rüyalar.
Buğulu camın ardında hasretim senden yana.
Patlayan bir gözyaşıdır bu umarsız hülyalar....
 
D

Delikan

Guest
ne kadehler yuvarladım ,
hiç biri sen gibi döndürmedi başımı
ne acı kahveler içtim
sen sarhoşluğundan ayıltmadı
şimdi bir akşam güneşisin yine batmakta,
gözlerimin nemini boş ver ,
o da alıştı
arkandan bakmaya...
 
D

Delikan

Guest
Tükenmez senin kalem;)

Bak hala birşey ikram etmedin:D
ömrümü yedin
su.jpg

al kana kana iç :)
 
D

Delikan

Guest
O günde her pazartesi gibi aynı gündü benim için
Gürültülü, heyecanlı, sıkkın ve yalnız
Elimde olsa çıkartacaktım pazartesilerini takvimden
Böyle düşünüyordum masamın üstünde yığınla biriken işleri hallederken
Yeni bir iş arkadaşı gelecekti yan masaya
Geldi dediler yeni iş arkadaşı geldi
Sevindim kendi kendime
Oh be dedim azalacak işimiz
Ve geldi gördüm onu
Bugüne kadar gri olan pazartesi
Artık mavi idi benim için .............
 
D

Delikan

Guest
İki şehir değildi uzaklığımız,
Uzaklığımız "biz"dik sevgili.
Aynı yasaklara farklı zamanlarda yakalanmıştık
Sen orda,ben burda
Ortak suçlarla yargılandık.
O halde bir "biz" olmalıydı...

Sen,kapalı adreslerde
Günlük hayatın sıradanlığında
Kaybettirmiştin izini.
Benimse ne sana ulaşacak gücüm kalmıştı,
Ne de yerini dolduracak bir yalanım.
Sıradışı bir aşka sıradan şiirler
Yazıp,durdum küçük dünyamda...

Bazen küçük mucizeler yaratmayı,
Seninle aynı güneşe yüz sürmeyi düşledim.
İstedim ki çocuk avutur gibi
Bağrına bas beni şefkatli bir sevgiyle,
Sensizliği hatırlatan ne varsa unuttur bana...

Ama olmadı yapamadım,yapamadın...
Başımı kaldırınca kendi küçük dünyamdan
Gördüm ki sana düşmüş düşüm,
Mucizeler yaratamamışım "biz"e...
Başka aşklara doğmuş güneş,
Çocuklar avutulmayı beklemiş.
Sevgi elini çekmiş şefkatlerden,
Her şey sensizlik olmuş...

Ve anladım ki böyle bir vuslat olmayacak
Çünkü olursa,biter uzaklık.
Çünkü olursa,"biz" biteriz sevgili.....
 
D

Delikan

Guest
Nisanın Azgınlığından,Eylülün durgunluğuna sığındım
Ucu Gümüş Mızrakla vur beni.. Çünkü Mızrak şerefli bir silahtır
İtaatkar beden,Sonsuz Saraylı,Kaflı..
Yasaklanan iki zıtlık,
Akıp giden zamandan başka hiçbirşeyimiz yok…
Yorgunsun Kelimelerin dağınık,Otağına talibim…
Su Yeşili,Aşk yeşili;
Beklenen Cemre düşmeyince…
Yerel Ekspir,Diz kapakların zamir;
Parmakla yeri,Ayır,Ayrıl,Bekle öylece….bekle….!
Yanakların pembe/Uyarım….
Özümle Beni
İçinde…!(Eylülce)

Tütün ile çıplaklığın alakasını bulmak, dumanında…
Cereyan eden her şey,Ruhunun tozudur bende
Serpilme Döneminde,Zal geldiğinde,
Angarya Sessizlikler,
Ben Göçebe değilim,Yüreğimden başka hiçbirşeyim yok…
Kazanılacak bir an vardı/onu da şiir kazandı
Kent Yeşili,Gül Yeşili,
Örüklerini şiirle karmayınca…
Yerel Ekspir,Diz kapakların zamir;
Parmakla yeri,Ayır,Ayrıl,Bekle öylece….bekle….!
Yanakların pembe/Gerilim…
Özümle Beni
İçinde…!(Nevruzca)

Sen susarak konuşuyorsun Güzelleşmek için,çıldırıyorum
Ben sana konuşarak susuyorum,Öldürüyorsun…
Aşk..Döner tersine seni de vurur;
Üzülmek için aranan bahane,
Tortural Alışkanlıklarından başka bir şeyimiz yok…
Bana biraz Zaman tanı/öldüreceğim seni Zalce,Zalimce..
Gök Yeşili,Göz Yeşili;
Tek mısra ile taşabilirmisin Şiirden?
Yerel Ekspir,Diz kapakların zamir;
Parmakla yeri,Ayır,Ayrıl,Bekle öylece….bekle….!
Yanakların pembe/Doyumsuzum..
Özümle Beni
İçinde…!(Yıldızca)

‘’Tersine döndüm,Şiirimsin Yeşilce…Gamzen kokuyor bütün Evim,Bütün Odalar,Sensizce…’’
 
D

Delikan

Guest
Ellerini aç boşluğa, güneşi tut
Parıldasın gökyüzü kısık gözlerinde
Uçsuz bucaksız mavide tek bir bulut
Kapatma kum grisi ellerinle

Tek bir şey kaldı ellerimde, bir umut
Acıdan kıvrılmış bedenim kum çöllerinde
Uzakta bir yeşillik bir ıssız bir vücut
Karanlığı örtme üzerime

Varlığım lal, dilimde sükût
Suya bak söyle; resmeyle acımı hayalinde
Bastığın her yeri acımadan kurut
Savrulsun ayak izlerin kum tanelerinde

Hayalin açılıyor her gece enginlerime, ey zihnim unut
Soluk bir şefkat sürükleniyor ılık ılık bedenime
Haykırmak istiyorum hemdemime, salıverme kelimeleri yut
Söylediklerim bende kalsın, sen yine de tüm her şeyi unut!
 
D

Delikan

Guest
kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli
susma. Dilimde kurur kelimeler

biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem
çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında
kapını çalıp kaçmaktı niyetim
bir satır başında birden karşına çıkmak,
ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri

olmadı. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini

yoldan çıktım, sana düşüyorum
kurtarma beni ....
 
D

Delikan

Guest
Mutsuzduk
Çünkü
Mevsimsiz özlemlerde taşıdığımız sevdamızı
Vuslatın kanatlarıyla uçuramadık.
Mutsuzduk
Çünkü
Gökyüzünü sarsa da hislerimiz
Sevgilinin ellerine kuş olup da konamadık.
Mutsuzduk
Çünkü
Sevgiye dair her şey yazılmış olsa da kalbimize
O büyük aşk biz değildik.
Biz aşkın vefa sızan en deli haliydik,
İşte o yüzden aşkın önünde eğildik.
Her şeyi uğruna bir bir feda ettik
Bir nefeslik ömrümüzü, yolunda heba ettik.
Ve kaybettik, kaybettik...
Bir türlü anısı olamadık sevinçlerin,
Hayatın namlusunu beynimize dayayıp,
Acımızı ruhumuza tel tel bağlayıp
En sonunda kendimizi kendimizden ettik.
Derdimizi anlatmak şöyle dursun,
İçimizde yandı sözlerimiz
Anlaşılamadık bile üstelik...
 
Üst
Alt