Kendi sözleriyle İnkılapçılık İlkesi
“Vatan artık bayındır hale getirilmek istiyor, zenginlik ve refah istiyor. İlim ve bilgi, yüksek medeniyet, hür fikir ve hür zihniyet istiyor! Şeref, namus, bağımsızlık, öz varlık, vatanın bu isteklerini tam olarak ve hızla yerine getirmek için esaslı ve ciddi bir şekilde çalışma emreder” (1924)
“İnkılabın hedefini kavramış olanlar daima onu koruyabilecek güçte olacaklardır.” (1925)
“Gerçek inkılapçılar onlardır ki, yükselme ve yenilenme inkılabına yöneltmek istedikleri insanların ruh ve vicdanlarındaki gerçek eğilime ulaşmayı bilirler. Bu vesileyle şunu da açıklamalıyım ki Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların, yaptığı siyasal ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir, sizsiniz. Milletimizde bu yetenek ve olgunluk var olmasaydı onu ortaya çıkarmaya hiçbir kuvvet yeterli olamazdı. Herhangi bir gelişme seviyesinde bulunan bir insan kitlesini, bulunduğu durumdan kaldırılıp damdan düşer gibi herhangi bir olgunluk derecesine ulaştırmanın imkânsızlığını, elbette açıklamaya gerek yoktur.” (1925)
“Efendiler, yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen yeni ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir sosyal toplum hâline ulaştırmaktır. Devrimlerimizin asıl ilkesi budur” (1925)
“İnkılap, mevcut müesseseleri zorla değiştirmek demektir. Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak yerlerine, milletin en yüksek medeni icaplarına göre ilerlemesini temin edecek yeni müesseseleri koymuş olmaktır.” (1933)
“Uçurumun kenarında yıkık bir ülke, türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… yıllarca süren savaş… ondan sonra, içerde ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni toplum ve bunları başarmak için arasız inkılaplar… İşte Türk genel inkılabının bir kısa ifadesi…” (1935)
“İstiklal Savaşı ve Türk İnkılabı, her hamlesinde ve her safhasında, milletimizin yüksek siyasi ve medeni karakteriyle memleket işlerindeki şuurlu birliğine dayanarak muvaffak olmuştur.” (1938)
“Vatan artık bayındır hale getirilmek istiyor, zenginlik ve refah istiyor. İlim ve bilgi, yüksek medeniyet, hür fikir ve hür zihniyet istiyor! Şeref, namus, bağımsızlık, öz varlık, vatanın bu isteklerini tam olarak ve hızla yerine getirmek için esaslı ve ciddi bir şekilde çalışma emreder” (1924)
“İnkılabın hedefini kavramış olanlar daima onu koruyabilecek güçte olacaklardır.” (1925)
“Gerçek inkılapçılar onlardır ki, yükselme ve yenilenme inkılabına yöneltmek istedikleri insanların ruh ve vicdanlarındaki gerçek eğilime ulaşmayı bilirler. Bu vesileyle şunu da açıklamalıyım ki Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların, yaptığı siyasal ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir, sizsiniz. Milletimizde bu yetenek ve olgunluk var olmasaydı onu ortaya çıkarmaya hiçbir kuvvet yeterli olamazdı. Herhangi bir gelişme seviyesinde bulunan bir insan kitlesini, bulunduğu durumdan kaldırılıp damdan düşer gibi herhangi bir olgunluk derecesine ulaştırmanın imkânsızlığını, elbette açıklamaya gerek yoktur.” (1925)
“Efendiler, yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen yeni ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir sosyal toplum hâline ulaştırmaktır. Devrimlerimizin asıl ilkesi budur” (1925)
“İnkılap, mevcut müesseseleri zorla değiştirmek demektir. Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak yerlerine, milletin en yüksek medeni icaplarına göre ilerlemesini temin edecek yeni müesseseleri koymuş olmaktır.” (1933)
“Uçurumun kenarında yıkık bir ülke, türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… yıllarca süren savaş… ondan sonra, içerde ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni toplum ve bunları başarmak için arasız inkılaplar… İşte Türk genel inkılabının bir kısa ifadesi…” (1935)
“İstiklal Savaşı ve Türk İnkılabı, her hamlesinde ve her safhasında, milletimizin yüksek siyasi ve medeni karakteriyle memleket işlerindeki şuurlu birliğine dayanarak muvaffak olmuştur.” (1938)