Atatürk’ün bütünleyici İlkeleri İngilizce
Atatürk’s Supplementary (Complementary) Principles
Although Atatürk’s principles are classified under 6, all of them are parts must be considered as a whole and all the volunteers of Atatürk must know and believe, live and support all of them. Not to believe even one of them is not to believe all. And then one cannot be regarded as volunteer of Atatürk.
Her ne kadar Atatürk ilkeleri altı başlık altında sınıflandırılsa da, o ilkelerin hepsi bir bütün olarak düşünülmeli ve tüm Atatürk sevdalıları bunların tamamını bilmeli ve inanmalı, yaşamalı ve desteklemelidir. Bunlardan birine bile inanmamak hepsine inanmamak demektir. Ve o zaman kişi Atatürkçü sayılamaz.
The supplementary principles of Atatürk are binding and complementary issues which are not written and produced but borned from the apllications of the main principles.
Atatürk’ün tamamlayıcı, bütünleyici ilkeleri, yazılı olmayan ya da üretilmemiş ancak en temel ilkelerin uygulanmasından doğmuş bağlayıcı, bütünleyici ilkelerdir.
All these certain supplementary issues are related with being independence, sovereign, native, national, and all these principles are, again, parts of democracy, secularism, rationalism, civilization and Turkishness. And while carriying out all these, principles are related with loving mankind and whole Nation and high tolerance.
Tüm bu prensipler bağımsızlıkla, egemenlikle, yerli ve milli olmakla alakalıdır ve tüm bu prensipler yine demokrasi, laiklik, akılcılık, çağdaşlaşma ve Türklüğün parçalarıdır. Tüm bunlara ilave olarak bu prensipler insanlığı ve bütün ulusu sevmekle ve yüce hoşgörü ile alakalıdır.
As seen these supplementary principles are both helper of main ones and also these are parts of the common humanity values. That’s why, these must be accepted just like the main ones.
Görüldüğü gibi bu tamamlayıcı ilkeler hem en temel ilkelerin yardımcısı hem de yüksek insanlık değerlerinin parçalarıdır. Bu sebeple en temel ilkeler gibi bu tamamlayıcı ilkeler de kabul edilip benimsenmelidir.
Below, supplementary principles are faithfully listed as regarded to the common acceptance.
Aşağıda, genel kabule göre tanzim edilmiş tamamlayıcı ilkelerin tam listesi mevcuttur.
National sovereignty (Milli egemenlik)
This principle is the main, target and indispensable of all. It supports especially Republicanism. National sovereignty principle means nation to chose her men temelgers and appoint her future herself freely. The source of sovereignty based on national willpower. If there is no national willpower, that means all other supplementary and main principles are futile, short-lived and fake.
Bu ilke tüm ilkelerin esası, hedefi, vazgeçilmezidir. Bu ilke Cumhuriyetçilik ilkesini destekler. Milli egemenlik ilkesi milletin kendi yöneticilerini kendinin ve hür olarak seçmesi ve geleceğine yön vermesi demektir. Egemenliğin kaynağı milli iradedir. Milli irade yoksa tüm tamamlayıcı ve en temel ilkeler beyhude, kısa ömürlü ve sahte demektir.
National independence (Milli bağımsızlık)
This principle is related with nations survivability and means being free, independence and self-contained in every kind of issues of the nation. This concept includes economy, politics, art, Agriculture, industry, sports, education etc. It also needs to refuse all pressures and constricts. At the same time this principle requires to be brave enough to appoint her future herself.
It is unacceptable to leave this rule even temporary or partly and therefore this is one of the vital principles. Essentially this principle is related with Nationalism and can be summarized with sayings of Atatürk “either independence or death”.
Bu ilke ulusun bekasıyla alakalıdır ve ulusu ilgilendiren tüm alanlarda hür ve bağımsız olmak ve kendi kendine yetmek demektir. Bu prensip ekonomiyi, siyaseti, sen temelt, tarım, endüstri, spor, eğitim gibi tüm alanları kapsar. Bu ilke hemde tüm baskı ve sınırlamaları da reddetmeyi gerektirir.
Aynı zamanda bu ilke, milletin geleceğini kendisi tayin edecek kadar cesur olmasını gerektirir. Bu ilkenin geçici ya da kısmen terki kabul edilemez ve bu nedenle bu ilke hayati ilkelerden biridir. Esasen bu ilke Milliyetçilik ilkesi ile alakalıdır ve Atatürk’ün “Ya istiklal ya ölüm” özdeyişiyle özetlenebilir.
National unity and solidarity, integrity (Milli birlik ve beraberlik, ülke bütünlüğü)
All of the principles’ aim is being one and powerful, developing and progressing, sharing the same future, living the happiness and griefs all together. This principle, while related with Nationalism, requires and realizes, living together in free motherland, collaborating, keeping common ideals, loving each other and keeping integrity of homeland.
Tüm ilkeler, bir ve kuvvetli olmayı, ilerleme ve gelişmeyi, bir bütün olarak aynı geleceği, mutluluk ve kederleri paylaşmayı amaçlar. Bu ilke, Milliyetçilikle alakalıyken, vatan topraklarında beraber yaşamayı, işbirliğini, ortak hedeflerin muhafaza edilmesini, birbirini sevmeyi ve vatanın bütünlüğünü muhafaza etmeyi ister ve gerçekleştirir.
Peace at home, peace in the World (Yurtta barış, dünyada barış)
This principle means to prefer, support and follow peace but this doesn’t mean despite everything. The main issue is being independent and sovereign and if the peace can guarantee this, only then all the peace efforts can be supported.
And this independent must be not only in military issues but also in every issues of the nation like art, sport, industry etc. This principle requires to be ready, powerful, informed and volunteer to defense the country and at the same time requires to be prepared against not only in motherland but also abroad. The final aim of this principle is the peace to be applicable all around the World.
Bu ilke barışı tercih etmek, desteklemek ve takip etmek demektir ancak bu her şeye rağmen değildir. Esas unsur bağımsız ve egemen olmaktır ve barış bunu garantilerse ancak o zaman barış gayretleri desteklenebilir. Ve bu bağımsızlık yalnızca askeri alanda değil hemde sen temelt, spor, sen temelyi gibi milleti ilgilendiren tüm alanlardadır.
Bu ilke ülke savunmasında hazır, kuvvetli, bilgili ve istekli olmayı gerektirir ve hemde yalnızca yurt içerisine değil ülke dışına da karşı hazır olmayı gerektirir. Bu ilkenin nihai amacı barışın dünyanın her yerinde uygulen temelbilir olmasıdır.
Rationalism and scientific (Akılcılık ve bilimsellik) (Scientificism and Rationalism)
Leaving ruthless beliefs, superstitions, blinded habits and negative approaches to the mind, instead accepting modern and scientific works based on the law (nature) of life and the legitimacy based on the power are the basics of this principle.
It also means accepting objectively mind and knowledge as guides to life. It is especially related with Secularism because the huge obstacles in front of the brains are religious ones. Truths emerge from the rationalism, modern sciences helps dominance of scientific ideas. Revolutions were performed by rationalism and scientific. All of the law, education, economic and social life were organized by under the leadership of mind and science.
Köhne inanış, batıl inanç, körelmiş alışkanlıklar ve akla ters yaklaşımları terk, bunun yerine hayatın doğasından kaynaklanan modern ve bilimsel çalışmalarla güce dayalı meşruluğu kabul bu ilkenin temelleridir.
Bu hemde objektif akıl ve bilimi hayata rehber edinmeyi kabul etmek demektir. İlke özellikle laiklikle alakalıdır çünkü akılların önündeki en büyük engeller dini olanlardır. Gerçekler akılcılıkla ortaya çıkar, Modern bilimler bilimsel fikirlerin egemen olmasına yardım eder. İnkılaplar akılcılık ve bilimsellikle yapılmıştır. Tüm Yasalar, eğitim, ekonomik ve sosyal hayat akıl ve bilimin önderliğinde teşkil edilmiştir.
Modernity and westernization (Çağdaşlık ve batılılaşma)
This principle means, by keeping national culture, individuality, spirit and history, struggle to be modern and civilized. The critical issue under this subject is this modernization must be native, harmless, friendly. Otherwise losing native individuality but gaining technology and foreign copy cultures can’t be accepted. This principle is especially related with Reformism. Reformism requires both personal and national reforms. Hence, all institutions, state bodies and citizens must be volunteer to advance on the road of civilization just to be protected against being slave or prisoner to other nations and cultures.
Bu ilke milli kültür, benlik, ruh ve tarihi muhafaza ederken, modern ve medeni olmaya çalışmayı ifade eder. Bu başlık altındaki en kritik konu medenileşmenin yerli, zararsız, dostane olmasıdır. Aksi takdirde milli benliği kaybetmek ama teknolojiye ve yabancı nüsha kültürlere sahip olmak kabul edilemez.
Bu ilke aslen inkılapçılık ilkesi ile bağlantılıdır. İnkılapçılık hem ferdi hem devlet çapında reformları gerektirir. Yani, tüm kurumlar, devlet organları ve yurttaşlar diğer devlet ve kültürlere köle ya da esir olmamak için uygarlık yolunda ilerlemeye gönüllü olmalıdır.
Love of human and humanity (İnsanı ve insanlığı sevmek) (Humanitarianism)
Tolerance means complaisance, humility and sobriety. These are also the main orders of all religions. To forgive small faults, always be calm, respect other ideas, solve problems by talking are the basics of this principle. This rule is also necessary between single person and the people or government. This principle doesn’t mean forgive endlessly.
Unlikely, punishing crimes is vital, but on the other hand pity is the supreme morality. Loving human and humanity based on the fondness. And this is the fundamental of society. The Turkish revolution is hümanist and it adopts loving humanity as a basic rule. Therefore, revolutions are long lasting and comprehensive. And that’s why, revolutions are adopted in a very short time by all the nation.
Tolerans, hoşgörü, tevazu ve itidal demektir. Bunlar hemde tüm dinlerin de temel emirleridir. Küçük hataları affetmek, her zaman sakin olmak, diğer fikirlere saygı göstermek, meseleleri konuşarak çözmek bu ilkenin temelleridir.
Bu kaide hemde tek fert ve toplum ya da devlet arasında da gereklidir. Bu ilke sınırsız affetmek değildir. Aksine suçları cezalandırmak hayatidir, fakat öte taraftan merhamet yüce ahlaktır. İnsanı ve insanlığı sevmek şefkat tabanlıdır. Ve bu toplumumuzun temelidir. Türk inkılabı uzun ömürlü ve kapsamlıdır. Ve bu sebeple devrimler kısa sürece tüm ulusça kabullenilmiştir.
-Alinti-
Atatürk’s Supplementary (Complementary) Principles
Although Atatürk’s principles are classified under 6, all of them are parts must be considered as a whole and all the volunteers of Atatürk must know and believe, live and support all of them. Not to believe even one of them is not to believe all. And then one cannot be regarded as volunteer of Atatürk.
Her ne kadar Atatürk ilkeleri altı başlık altında sınıflandırılsa da, o ilkelerin hepsi bir bütün olarak düşünülmeli ve tüm Atatürk sevdalıları bunların tamamını bilmeli ve inanmalı, yaşamalı ve desteklemelidir. Bunlardan birine bile inanmamak hepsine inanmamak demektir. Ve o zaman kişi Atatürkçü sayılamaz.
The supplementary principles of Atatürk are binding and complementary issues which are not written and produced but borned from the apllications of the main principles.
Atatürk’ün tamamlayıcı, bütünleyici ilkeleri, yazılı olmayan ya da üretilmemiş ancak en temel ilkelerin uygulanmasından doğmuş bağlayıcı, bütünleyici ilkelerdir.
All these certain supplementary issues are related with being independence, sovereign, native, national, and all these principles are, again, parts of democracy, secularism, rationalism, civilization and Turkishness. And while carriying out all these, principles are related with loving mankind and whole Nation and high tolerance.
Tüm bu prensipler bağımsızlıkla, egemenlikle, yerli ve milli olmakla alakalıdır ve tüm bu prensipler yine demokrasi, laiklik, akılcılık, çağdaşlaşma ve Türklüğün parçalarıdır. Tüm bunlara ilave olarak bu prensipler insanlığı ve bütün ulusu sevmekle ve yüce hoşgörü ile alakalıdır.
As seen these supplementary principles are both helper of main ones and also these are parts of the common humanity values. That’s why, these must be accepted just like the main ones.
Görüldüğü gibi bu tamamlayıcı ilkeler hem en temel ilkelerin yardımcısı hem de yüksek insanlık değerlerinin parçalarıdır. Bu sebeple en temel ilkeler gibi bu tamamlayıcı ilkeler de kabul edilip benimsenmelidir.
Below, supplementary principles are faithfully listed as regarded to the common acceptance.
Aşağıda, genel kabule göre tanzim edilmiş tamamlayıcı ilkelerin tam listesi mevcuttur.
National sovereignty (Milli egemenlik)
This principle is the main, target and indispensable of all. It supports especially Republicanism. National sovereignty principle means nation to chose her men temelgers and appoint her future herself freely. The source of sovereignty based on national willpower. If there is no national willpower, that means all other supplementary and main principles are futile, short-lived and fake.
Bu ilke tüm ilkelerin esası, hedefi, vazgeçilmezidir. Bu ilke Cumhuriyetçilik ilkesini destekler. Milli egemenlik ilkesi milletin kendi yöneticilerini kendinin ve hür olarak seçmesi ve geleceğine yön vermesi demektir. Egemenliğin kaynağı milli iradedir. Milli irade yoksa tüm tamamlayıcı ve en temel ilkeler beyhude, kısa ömürlü ve sahte demektir.
National independence (Milli bağımsızlık)
This principle is related with nations survivability and means being free, independence and self-contained in every kind of issues of the nation. This concept includes economy, politics, art, Agriculture, industry, sports, education etc. It also needs to refuse all pressures and constricts. At the same time this principle requires to be brave enough to appoint her future herself.
It is unacceptable to leave this rule even temporary or partly and therefore this is one of the vital principles. Essentially this principle is related with Nationalism and can be summarized with sayings of Atatürk “either independence or death”.
Bu ilke ulusun bekasıyla alakalıdır ve ulusu ilgilendiren tüm alanlarda hür ve bağımsız olmak ve kendi kendine yetmek demektir. Bu prensip ekonomiyi, siyaseti, sen temelt, tarım, endüstri, spor, eğitim gibi tüm alanları kapsar. Bu ilke hemde tüm baskı ve sınırlamaları da reddetmeyi gerektirir.
Aynı zamanda bu ilke, milletin geleceğini kendisi tayin edecek kadar cesur olmasını gerektirir. Bu ilkenin geçici ya da kısmen terki kabul edilemez ve bu nedenle bu ilke hayati ilkelerden biridir. Esasen bu ilke Milliyetçilik ilkesi ile alakalıdır ve Atatürk’ün “Ya istiklal ya ölüm” özdeyişiyle özetlenebilir.
National unity and solidarity, integrity (Milli birlik ve beraberlik, ülke bütünlüğü)
All of the principles’ aim is being one and powerful, developing and progressing, sharing the same future, living the happiness and griefs all together. This principle, while related with Nationalism, requires and realizes, living together in free motherland, collaborating, keeping common ideals, loving each other and keeping integrity of homeland.
Tüm ilkeler, bir ve kuvvetli olmayı, ilerleme ve gelişmeyi, bir bütün olarak aynı geleceği, mutluluk ve kederleri paylaşmayı amaçlar. Bu ilke, Milliyetçilikle alakalıyken, vatan topraklarında beraber yaşamayı, işbirliğini, ortak hedeflerin muhafaza edilmesini, birbirini sevmeyi ve vatanın bütünlüğünü muhafaza etmeyi ister ve gerçekleştirir.
Peace at home, peace in the World (Yurtta barış, dünyada barış)
This principle means to prefer, support and follow peace but this doesn’t mean despite everything. The main issue is being independent and sovereign and if the peace can guarantee this, only then all the peace efforts can be supported.
And this independent must be not only in military issues but also in every issues of the nation like art, sport, industry etc. This principle requires to be ready, powerful, informed and volunteer to defense the country and at the same time requires to be prepared against not only in motherland but also abroad. The final aim of this principle is the peace to be applicable all around the World.
Bu ilke barışı tercih etmek, desteklemek ve takip etmek demektir ancak bu her şeye rağmen değildir. Esas unsur bağımsız ve egemen olmaktır ve barış bunu garantilerse ancak o zaman barış gayretleri desteklenebilir. Ve bu bağımsızlık yalnızca askeri alanda değil hemde sen temelt, spor, sen temelyi gibi milleti ilgilendiren tüm alanlardadır.
Bu ilke ülke savunmasında hazır, kuvvetli, bilgili ve istekli olmayı gerektirir ve hemde yalnızca yurt içerisine değil ülke dışına da karşı hazır olmayı gerektirir. Bu ilkenin nihai amacı barışın dünyanın her yerinde uygulen temelbilir olmasıdır.
Rationalism and scientific (Akılcılık ve bilimsellik) (Scientificism and Rationalism)
Leaving ruthless beliefs, superstitions, blinded habits and negative approaches to the mind, instead accepting modern and scientific works based on the law (nature) of life and the legitimacy based on the power are the basics of this principle.
It also means accepting objectively mind and knowledge as guides to life. It is especially related with Secularism because the huge obstacles in front of the brains are religious ones. Truths emerge from the rationalism, modern sciences helps dominance of scientific ideas. Revolutions were performed by rationalism and scientific. All of the law, education, economic and social life were organized by under the leadership of mind and science.
Köhne inanış, batıl inanç, körelmiş alışkanlıklar ve akla ters yaklaşımları terk, bunun yerine hayatın doğasından kaynaklanan modern ve bilimsel çalışmalarla güce dayalı meşruluğu kabul bu ilkenin temelleridir.
Bu hemde objektif akıl ve bilimi hayata rehber edinmeyi kabul etmek demektir. İlke özellikle laiklikle alakalıdır çünkü akılların önündeki en büyük engeller dini olanlardır. Gerçekler akılcılıkla ortaya çıkar, Modern bilimler bilimsel fikirlerin egemen olmasına yardım eder. İnkılaplar akılcılık ve bilimsellikle yapılmıştır. Tüm Yasalar, eğitim, ekonomik ve sosyal hayat akıl ve bilimin önderliğinde teşkil edilmiştir.
Modernity and westernization (Çağdaşlık ve batılılaşma)
This principle means, by keeping national culture, individuality, spirit and history, struggle to be modern and civilized. The critical issue under this subject is this modernization must be native, harmless, friendly. Otherwise losing native individuality but gaining technology and foreign copy cultures can’t be accepted. This principle is especially related with Reformism. Reformism requires both personal and national reforms. Hence, all institutions, state bodies and citizens must be volunteer to advance on the road of civilization just to be protected against being slave or prisoner to other nations and cultures.
Bu ilke milli kültür, benlik, ruh ve tarihi muhafaza ederken, modern ve medeni olmaya çalışmayı ifade eder. Bu başlık altındaki en kritik konu medenileşmenin yerli, zararsız, dostane olmasıdır. Aksi takdirde milli benliği kaybetmek ama teknolojiye ve yabancı nüsha kültürlere sahip olmak kabul edilemez.
Bu ilke aslen inkılapçılık ilkesi ile bağlantılıdır. İnkılapçılık hem ferdi hem devlet çapında reformları gerektirir. Yani, tüm kurumlar, devlet organları ve yurttaşlar diğer devlet ve kültürlere köle ya da esir olmamak için uygarlık yolunda ilerlemeye gönüllü olmalıdır.
Love of human and humanity (İnsanı ve insanlığı sevmek) (Humanitarianism)
Tolerance means complaisance, humility and sobriety. These are also the main orders of all religions. To forgive small faults, always be calm, respect other ideas, solve problems by talking are the basics of this principle. This rule is also necessary between single person and the people or government. This principle doesn’t mean forgive endlessly.
Unlikely, punishing crimes is vital, but on the other hand pity is the supreme morality. Loving human and humanity based on the fondness. And this is the fundamental of society. The Turkish revolution is hümanist and it adopts loving humanity as a basic rule. Therefore, revolutions are long lasting and comprehensive. And that’s why, revolutions are adopted in a very short time by all the nation.
Tolerans, hoşgörü, tevazu ve itidal demektir. Bunlar hemde tüm dinlerin de temel emirleridir. Küçük hataları affetmek, her zaman sakin olmak, diğer fikirlere saygı göstermek, meseleleri konuşarak çözmek bu ilkenin temelleridir.
Bu kaide hemde tek fert ve toplum ya da devlet arasında da gereklidir. Bu ilke sınırsız affetmek değildir. Aksine suçları cezalandırmak hayatidir, fakat öte taraftan merhamet yüce ahlaktır. İnsanı ve insanlığı sevmek şefkat tabanlıdır. Ve bu toplumumuzun temelidir. Türk inkılabı uzun ömürlü ve kapsamlıdır. Ve bu sebeple devrimler kısa sürece tüm ulusça kabullenilmiştir.
-Alinti-