Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Konusunda profesyonel kişilerin bir masa çevresinde toplanarak tartışmasına açık oturum denir.
• Açık oturumda tartışılacak konu, toplumumuzun tümünü veya bir bölümünü ilgilendirmelidir.
• Açık oturum; bir salonda izleyici önünde veya televizyon ve radyoda dinleyici önünde 3-5 tartışmacı ile...
Sempozyum belli bir konuyu aydınlatmak amacı ile, bilim adamı ve araştırmacıların bir araya geldikleri ve konuşmacıların konunun belirli bölümlerini sundukları, tartışmalı toplantılardır. Bir başka deyişle; ortaya konan konuyla ilgili aynı oturumda, çeşitli kişilerin yapmış oldukları açıklamalı...
KONFERANS
Hazırlıklı ve plânlı konuşma türlerindendir. Herhangi bir bilimsel alanda, topluluk karşısında yapılan konuşmalara Konferans denir.
Konferansı verecek kişi, kelimelerin telaffuzuna, (diksiyona) ve dil bilgisi kurallarına dikkat etmelidir. Verilmek istenilen düşünceler; açık...
Kompozisyon Kavramının Tanımı Ve Çeşitleri
Tanımı: Farklı parçaları, uyumlu ve düzenli olarak bir araya getirmeye kompozisyon denir. Fransızca kökenli bir kelime olup, düzenleme anlamındadır. Kompozisyon kelimesini, genel anlamı içinde değerlendirecek olursak, yaşadığımız dünya ve evrenin...
Anlatım Türleri ve Özellikleri
Bir düşünceyi, duyguyu ya da olayı sözle (konuşma) veya yazıyla ifade etmeye anlatım denir.
Her anlatım farklı bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilebilir; örneğin, bir bilgiyi aktarmak, bir olayı hikâye etmek ya da bir manzarayı anlatmak farklı anlatım...
Öyküleyici Anlatım ve Özellikleri
Öyküleyici Anlatım tekniğinde yazarın amacı, okuyucuyu bir olay içinde yaşatmaktır.
Öyküleyici Anlatım tekniğine hikâye etme de denir. Olay akışı vardır. Olaylar birbiri üzerine gelişir ve zaman durmadan geçer.
Genellikle haber kipleriyle çekimlenmiş...
1) Anlatım
Herhangi bir konu üstünde konuşurken ya da bir konu üzerine yazarken, belli bir gayeyi hayata geçirmek isteriz. Bu gaye, bizi dinlemekte ya da okumakta olanlara bilgi vermek, onları nda bizim gibi düşünmelerini, belli bir olay içinde yaşamalarını sağlamak olabilir.
Duygu ve...
Yunanca "biblion = kitap" ve "graphein = yazmak, tarif etmek" kelimelerinden gelen bibliyografya terimi şu anlamlara gelmektedir:
1) Belli bir konuyla ya da dönemle ilgili eserlerin tümünü kapsayan ya da en iyilerini seçerek sıralayan, o eserlerin yazarlarını, yayın tarihlerini, hangi...
Yazı Dili - Konuşma Dili: Yazı dili, bir ülkede konuşulan şive ya da ağızlar içinden yaygınlaşıp egemen olan ortak dilin yazışmalarda kullanılması, bilim ve sanat yapıtlarının bu ortak dille yazılması sonucu ortaya çıkan yazılı dildir.
Günümüz Türkçesinde İstanbul ağzına dayanan yazılı dil hem...
Ulama: Bir sözcüğün son sesiyle onun ardından gelen sözcüğün önsesinin kaynaşmasına yol açan birleştirme.
Uyak: Sözcük ve eklerin son heceleri ya da en az iki dizenin sonunda yinelenen ses benzerliği.
Uyarlama: Yabancı dilden çevrilen bir metni, çevrildiği dili kullanan toplumun yaşam...
TA'KİD
İfadeye açıklık getirememe, anlatamama halidir. İkiye ayrılır.
1. Lafzi ta'kid: Bir cümlede kelimelerin yerli yerine kullanılmamasından doğar. Örnek:
Ben fakîrî etme terk memnûn-i ebnâ-yı zaman
Hasıl etmezsen değil gam matlabım yâ Rab bana
Râgıp Paşa
2. Manevi ta'kid: Bir cümlede...
SADR
Bir beyitte birinci mısranın ilk parçası ile nesirde cümlenin ilk parçası.
SAGU
İslamiyet öncesi Türk edebiyatında ölen kimselerin arkasından söylenen şiirler. Sevilen, sayılan özellikle gösterdiği kahramanlıklarla tanınmış kimselerin ölümü üzerine ozanlar tarafından, yuğ adı verilen...
RAKTA
Arap harflerine göre bir harfi noktalı, bir harfi noktasız kelimeleri kullanarak şiir yazma.
REDAKTÖR
isim Fransızca rédacteur
1. isim Yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getiren kimse
2. Yazı yazan, bir yazıyı kaleme alan kimse
REKÂKET...
PASTORAL
Çoban ve kır hayatını, köylerdeki yaşayış şeklini anlatan şiir. Grekler'in bukolik dedikleri bu türü Edebiyat-ı Cedide'ciler eş'ar-ırâiyâne (Çoban şiirleri) diye adlandırmışlardır. Pastoral şiir, süsten, kelime oyunlarından, yapmacılıktan uzak sade bir dille yazılır. Eski Yunan...
OTOBİYOGRAFİ
Bir kimsenin kendi hayatını yazdığı eser. Biçim ve içeriğiyle bir edebi değer taşımalıdır.
OTOGRAF
Yazarın kendi el yazısı. Eskiden hatt-ı dest (el yazısı) deyimi kullanılırdı.
OTTOVA RİMA
Sekiz mısralı bir nazım şekli. Önce İtalyan edebiyatında kullanılmış, sonra Fransız...
NAKARAT
Şiirlerde bendlerin sonunda tekrarlanan mısra veya mısralar. Bu bölüm, anlam bakımından her bendi şiirin ana duygusuna bağlar. Şiirin, nakarat bölümlerinde ifade olunan duygu ve düşünce etrafında gelişmesini sağlar. Nakarat, halk şiirinde bağlama veya kavuştak diye bilinir. Sözlü musiki...
MAKLUB
Harfleri tersten sıralandığında yine aynı sözcük çıkan sözcükler. Örneğin mum, bab, aba gibi.
MAZMUN
Bir dizenin bir ifadenin taşıdığı ve onlardan herkesin anladığı gerçek ya da mecaz anlama, asıl anlamı yanında taşıyan bir isme, bir atasözüne, âyete, hâdise, olaya, bir şeyi onun...
La-Edri: Kimin tarafından söylendiği ya da yazıldığı bilinmeyen şiirlerin altına "bilmiyorum" anlamında yazılan sözcük.
Lafçılık: Özellikle yazılı edebiyatta anlatımı gereksiz sözlerle doldurma ve bunu alışkanlık edinme.
Lakonizm: Söylenmek istenileni en az sözcük ya da en kısa biçimde anlatma...
KALB
Sözle ilgili sanatlardandır. Arap harflerine göre bir kelimenin harflerinin yerleri değiştirilerek yapılır. Cinas sanatının bir çeşididir. Cinas-ı kalb, tecnis-i kalb ve maklûb adlarıyla da bilinir. İkiye ayrılır:
1. Kalb-i kül: Tersinden okunduğu zaman da anlamlı olan kelime çıkan...
Iraklama: Sözlü ya da yazılı anlatımda konu dışına çıkalarak, konuyla ilgisi bulunmayan sözler söyleme.
Irmak Roman: Bir kişinin, bir ailenin ya da bir topluluğun belirli bir zaman dilimi içinde yaşam ve yaşayış dönemlerini birbirini bütünleyecek biçimde anlatan roman dizisi.
İBDA
Yaşanılan...