Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Seversem senin ışığınla aydınlanıp,
Senin sıcağına geçmeliyim.
Bir anımı geçireceğim seninle,
Uzayan,yaşamı kaplayan bir zamanı,
Ve bütün bakışlarım sende olmalı
Sen olmalı göz rengim.
Bir çiçek bahçesine girdiğimizde,
İkimiz de aynı güle dokunup,uzanmalıyız.
Elim avuçlarındayken,
Senden başka tutunacağım asa olmamalı.
Benim için yarmalısın denizleri…
Beni sevgi kıyılarına ulaştırmalısın.
Uyku, ayrılık kokmalı.
Gece; sinen,görünmeyen derinlikler olmalı,
Orada kalmalıyız.
Hayatımın tam ortasında olmalısın.
Hüznümün taşanlarını toplamalısın avuçlarına.
Su kadar saf,berrak bakmalısın.
Suskunluğum,dağılmalarım,
Sevgi silgisiyle silinmeli ruhumdan
Son kapıda bulmalıyım seni
Yedi kapının ardından bakmalısın.
Gül olmalı,açmalı yüreğim,
Sen bülbül gibi şakımalısın.
Bana hiç duyulmamış şiirler okumalısın…
Aşkı anlatmalısın bana sen kendi dilinden!
Yahut aşk olup dağılmalısın hücrelerime..
Masalları koy önüme.
Çünkü onlar düşünüldüğünde gerçekleşir,
Gizli,saklı da olsa,yaşanır bir yerlerde…
Hikayeler bile senin dilinde, gönlünde yaşanmalı..
Cesaretin varsa,cesursan atlamaya umarsız.
Biz efsane olmalıyız...
-Özlemek ne demek iyi bilirim.
Gün geceye kavuşur, yüreğin uyuşur,
El çekersin bütün dünyadan,
Hasretin tutuşur, anılar uçuşur,
Acı bir elvedadır arda kalan.. ~
Âşkullâhla yanalı
Kalbim teki analı
Garip oldum sanalı
Âşık benim söz menem .
..
Âşkıma âşık oldum
Goncayken neden soldum
Sevdâzademe yoldum
Sadırlarda köz menem.
..
Yunus un saf hâliyim
Gözyaşının seliyim
Bazusabah yeliyim
Yüreklerde öz menem.
... Allah diyen o diller
Gül dalında bülbüller
Kul mâşuk diye inler
Görmeyene göz menem.
...
Râhmetinle sardında
Hikmetinle yardında
Ezelde de vardında
Güldürdüğün yüz menem.
...
Dost diye Allah varken
Garibe Allah yârken
Dünya mümine dârken
Mevsimlerden güz menem .
Dostum dostum... Güzel dostum... Bu ne beter çizgidir, bu... Bu ne çıldırtan denge... Yaprak döker bir yanımız... Bir yanımız bahar, bahçe... (öyle bir yerdeyim kiii)....
Gittiğini duydum en son
Ayak seslerini
Yüreğini alışının sesini...
Benliğimi yırtarcasına inleyen,
Minik kalbimin iri nidalarından anladım...
Gülücükleri koparırken gözlerimden
Ilık yaşların gürültülü çağıldayışını bir de
Elimde kalan birkaç anının
Sızım sızım sızladığını
Duymak ve duymamak arasında kaldığımı
Anımsar gibi sadece...
Tek kelimesiz gittiğini
Binlercesine muhtaçken,
Ulu orta çırpınırken ben
Gittiğini Duydum En Son...
Oldum zanneder, bir arpa boyu bile yol katedemeyiz….Piştim dersek hamlık imtihanından geçemeyiz. Vardım zanneder, tökezleriz.
Şu hayatta hepimizin eksiği, kusuru diz boyu.
“Yanılmam” zanneden, en çok yanılır.
“Ben bilirim” diyen, aslında en cahilimizdir. Üstünlük taslayan, en geriden gelendir. Beşer dediğin, adı üstünde zaten, şaşar daim. Ayağımız kayar, düşeriz. Vardım zanneder, tökezleriz. Oldum zanneder, bir arpa boyu bile yol katedemeyiz…. Piştim dersek hamlık imtihanından geçemeyiz. Çoktur noksanı,eksiği insanın. Hepimizin. İstisnasız herkesin. Ama bir tek kural var ki, unutmayacaksın. Küpe gibi kulağımızda asılı durur daim. En sisli sabahlarda, en puslu yollarda ışık verir, titrek ama sabit bir mum alevi gibi. Ö yle bir kural ki, son derece basittir ama bir o kadar temel: “Kalp kırmayacaksın!” Kırdığımız her kalp, ettiğimiz her fena laf, incittiğimiz her can, küstüğümüz her hasım; Yüreğimizin üzerine bindirilmiş demirden bir ağırlıktır. Eğer dikkat etmezsek birikir ağırlıklar, nefes bile alamaz duruma geliriz o zaman. Halbuki tüy gibi hafif, kuş gibi latif olabilmeli insanın yüreği, ağırlıksız ve pak