Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yüzünün hangi oylumuna takılsam Uçsuz uçurumlara düşüyorum
Ağlayınca şişen göz kapaklarında
Hangi tankerleri yüzdürdün bu akşam?
Sığınağımıza kaçan birkaç damla yağmur
Gözyaşına mı karıştı yoksa?
Fazla değil mi bu sessizlik ikimize;
Beni susarken bölme!
Satır aralarındaki sızıntıdan kendimi ele veriyorum
Ben sana, seni gösteren bir aynaydım
Dökülseydi sırlarım sen de göremeyecektin
Ben ki kendimi yine sırlardım
Sen kendine yeni aynalar bakmasaydın
Buldun mu yüzüne en uygun olanını?
Ve ağrılarını saklayabildin mi, sırsız aynaların sırrına?
Kulaklarıma sağır sesler peydahladım Beni susarken bölme!
Suya attım bir taş; Çıkardı bir ses faş faş,
Kafama biri vurunca gözümden geliyor yaş,
Hüsniye,Hüsniye,
Beni döndürdün deliye,
İstersen beni sor Veli'ye,, Diyecek ki 10,30 da Hüsni binecek gemiye..
Kimse senin nelerle başa çıkmaya çalıştığını, neleri yendiğini, yenemediğini, kimlerin yanında olmak istediğini, neler hissettiğini, neleri hissetmekten korktuğunu, içini senden daha iyi bilemez.
O yüzden dik yürü hep, kendine sadece kendin lazımsın."
yine kapımda karakış Ne zaman düşünsem seni,
intihar çığlıkları gelir kulağıma
şehrin arka sokaklarından.
İçimde eriyen buzun tepkime ısısı gibisin
Eridikçe ısıtır sonra yine donarsın
Ve her donuşunda beni de yakarsın,
Söyle gecelerimin gardiyanı olan masal perisi Sen ne kadar, kaç mevsim yalansın..