Anlamı:
Bir kişinin ortadan kaybolması/ yok olması.
Hikayesi:
Sır, gizli şey demektir. Tasavvuf çevrelerinde ve özellikle Mevlevilikte, bu kelimenin sırlamak şeklinde fiil yapılmış hali sıkça kullanılır. Sırlamak, "kapamak, örtmek, ses ve hava akımına müsaade etmeyecek derecede bir yere gizlemek" anlamına gelir. Nitekim Mevleviler, kapıyı yahut pencereyi kapa yerine "sırla, sırret" derler. Sırlamak ve sırlanmak ise gömülmek, ölünün gömülmesi anlamında kullanılır. Falanca kişiyi sırladık, filan zat sırroldu, gibi.
Kelimenin bu kullanılışı, ölen bir kişi sorulduğunda ise, "Sırra kadem bastı!" şeklinde cevaba dönüşmüştür. Kadem basmak, adım atmak, gitmek demeye gelir. Deyimin dilimizde yaşıyor olması, çoktandır ortalıkta görünmeyen, yahut birilerinden kaçarak kendisini gizleyen kişiler hakkında kullanılmasından dolayıdır.