Öğretmenlerin karşılaşmak istemeyeceği
8 Ebeveyn Modeli
Öğretmek sadece gençlerin zihinlerini şekillendirmek ile ilgili değildir. Sınıfımıza giren her öğrenci ile birlikte, aileleri de beraberinde gelirler. Çoğu ebeveyn (veli) harika ve destekleyicidir ama geri kalanı? İşte geri kalanı bazen baş etmesi güç bireyler olabilirler. İşte sizler için listelediğimiz ilk 10 sırada yer alan ve öğretmenlerin baş etmesi gereken (ama bunu tercih etmedikleri) ebeveyn türleri…
1. “Benim çocuğum benim en yakın arkadaşım” diyen aile türü
Çoğu ebeveynler çocuklarını yetiştirirken onlar ile aralarına belirli sınırlar koyarlar. Ebeveynler çocuklarının arkadaşı olamazlar, onların sorumluluk alan yetişkin vazifesinde olmaları gerekir. Ama ne yazık ki herkes bu durumu aynı şekilde görmeyebiliyor ve bir aile ile tanıştığınızda kimin çocuk, kimin yetişkin olduğunu anlamanız güç olabiliyor.
Eğer çocuğunu okuldan sonra dışarı çıkarıp, onunla beraber alışveriş turları atmak isteyen bir ebeveyn ile karşılaştıysanız… işte siz o “kanka” türü ebeveyn ile tanışmışsınızdır. O ebeveyn çocuğunun okulda yaptığı “şakaların” ve arkadaşlarına yaptığı türlü “yorumların” çok komik olduğunu düşünen kişidir. Hani o çok bilinen malum söz vardır ya : “Armut dibine düşermiş.” İşte bunlar genellikle eşit derecede yumuşak iki armuttur.
2. “Siz benim çocuğumu çok yanlış anladınız.” diyen aile türü
Her ebeveyn aslında derinlerde, çocuğunun mükemmel olmadığını bilir. Tamam, hepsi değilse de ÇOĞU bilir. İşini kolaylaştırmak isteyen biri bu sorunları her şeyden önce bir kişilik sorunu olarak görür. Bir veli-öğretmen toplantısında bu türdeki ebeveynlerin daima çocuğundan taraf olacağına emin olabilirsiniz. Örneğin şu gibi cümlelerin arkasına sığınabilirler:
“Gerçekten aslında çocuğum yıkıcı olmaya çalışmıyor, sadece aklına gelen her şeyi her zaman ve her yerde paylaşmak istiyor.”
“Verdiğiniz görevleri yapmak istemediğinden değil, sadece verilen görevin kendi zekası için çok düşük seviyede olduğunu ve onu yeterince zorlamadığı için yapmak istemediğini söylüyor. Görüyorsunuz ya benim çocuğum çok zeki.”
3. “Çocuğumu pamuklara sarın.” diyen veli türü
Bu tür ebeveynler, çocuklarını okula göndermeden önce onları pamuklara sarabilecekleri her türlü şeyi yaparlar. Eğer öğretmenin verdiği görevin prens veya prensesleri için yapılması çok güç bir şey olduğunu düşünürlerse, size bunun haksızlık olduğunu söyleyen çok sayıda telefon aramaları ve mesajlar yağdıracaklarına emin olabilirsiniz.
4. “Ebeveynlik yapmaktan pes ettim.” diyen veli türü
Her şeye izin veren ebeveynler sorunu görseler de bir adım atıp bu sorunla ilgili bir şey yapmazlar. Bir veli-öğretmen görüşmesi şu şekilde gerçekleşebilir.
Öğretmen: Ali sınıfta çok fazla uyuyakalıyor.
Ebeveyn: Evet, çübkü saat gece 4’e kadar durmadan oyun oynuyor.
Öğretmen: Pekiii bu durumla ilgili bir şey yapabilir miyiz?
Ebeveyn: Video oyunları oynamayı çok seviyor.
Siz şikayetlerinizi ebeveyne sıralamaya devam edersiniz ancak o sadece size dinler, başını sallar ve “Evet, dedikleriniz çok doğru.” demekle yetinir. Ve size yöneltilen boş bakışlar da sizin sadece ruhunuzu parçalar.
5. “Bir dakika, siz bana çocuğumun mükemmel olmadığını mı söylüyorsunuz?” diyen veli türü
Çoğu ebeveynin en azından çocuğunun kim olduğu ile ilgili bir fikri vardır. Bir de çocuğunu hiç tanımamış gibi davrananlar vardır. İşte bu ebeveynler, çocuklarının bir mükemmellik abidesinden daha azı olduğunu öğrendiklerinde şoka uğrayan türlerdir. “Kavga çıkarmak mı? Bu kesinlikle benim çocuğum olamaz! Sınıfın düzenini bozmak mı? Bu nasıl olabilir?” gibi cümleler ile karşılaşmanız çok olasıdır.
Ah bir de karnelerin verildiği zamanı bekleyin, çünkü o zaman, sevgili yavruları teslim etmediği ödevler yüzünden başarısız bir karne ile eve gittiğinde ekstra dozda bir şaşkınlık ile karşılaşacaksınız.
6. “Helikopter gibi daima tepenizde dönen ve bu yüzden varlığını daima size hissettiren” veli türü
Hiç izlendiğiniz hissine kapıldınız mı? Eğer öyleyse, işte o zaman siz en meşhur ebeveyn türlerinden biri olan Helikopter ebeveynin keskin bakışlarına maruz kalmışsınız demektir. Daima etrafta, her zaman gözleyen ve genellikle müthiş derecede rahatsız edici kişiler… Aynı bir “öcü” gibi ama daha aktif bir mail hesabı olanından…
Helikopter ebeveyn, hiç bir tecrübesi olmamasına rağmen mesaj kutunuzu “sınıfınızı nasıl yönetebileceğinize” dair mesaj yağmuruna tutmaya bayılır. Örneğin;
“Sınıfa öğrenciler için getirdiğiniz atıştırmalıkların glutensiz olduğuna emin misiniz?”
“Belki de öğrencileri derse daha katılımcı kılabilmek için daha aktif alıştırmalar yaptırmalısınız?”
“Benim çocuğum, dikkat dağıtıcı şeylerden uzak oturduğunda daha iyi öğreniyor biliyorsunuz değil mi? O yüzden sanki oturma düzenini daha verimli bir öğrenme ortamı sağlayabilmek için yeniden düzenleseniz iyi olur gibi…”
Yaniiii, bu durumda sizin çocuğunuzu çatının tepesine mi oturtsak sayın veli?
7. “Öfke Canavarı” olan veli türü
Öğretmenler çok yüksek davranış standartlara uymak durumundadırlar. Asla yapamayacağımız şeyler vardır (her ne kadar bazen gerçekten yapmak istesek de), mesela sınıfınız size delirtecek şeyler yaptığında bir öfke krizine kapılmak… Ama ebeveynler aynı davranış standartlarına tabi değildirler ve bazen bir veli-öğretmen görüşmesinde bam teline basarsınız ve BOOM! Volkanik bir patlamaya şahit olursunuz.
Öfke canavarı bir kez aktif hale geldi mi, öfkesini ne yana yönlendirmesi gerektiğini söylemenizin bir faydası yoktur. Bazen, çocuğunun standartların altında davranışlar sergilediğini öğrenmesiyle bu öfkesinin gazabına uğrayan çocuğudur. Bazen de hatanın öğretmende olduğunu düşünmeleriyle, veli-öğretmen görüşmesinde bağırılıp, çağrılan ve öfke gazabına uğrayan öğretmen olur.
Peki, kendisine bağırılıp çağrıldığında öğretmen ne yapar?
Hiçbir şey. Tam anlamıyla hiçbir şey. Çünkü öğretmen daima sabırlı olmalı ve sakin kalmalıdır. Ve maalesef bu gerçekten de baş etmesi zor bir durumdur.
8. “Neyi yanlış yapıyorsunuz?” diyen veli türü
Hiç davranışlarının sorumluğunu almayı kesinlikle reddeden bir öğrenciniz oldu mu? Hiç onların bu davranışı nereden öğrendiğini merak ettiniz mi? Muhtemelen onlar bir “parmakla gösteren” yani çocuğunun davranışlarının sebebi olarak aynı güneşin altında yaşayan herkesi suçlayan bir ebeveyn ile yaşıyorlardır. Yani kendi çocuğu dışında herkes demek istiyoruz elbette…
Çocuğu neden uygunsuz davranıyor? Muhtemelen başka öğrenciler onunla uğraşıyordur veya belki de ona çok sırnaşıp dikkatini dağıtıyorlardır. Belki de ders çok sıkıcı veya çok zorlayıcıdır? Yani okul mutlaka bir yerde hata yapıyordur. Ama asla kendi çocuğu değil…
Sorun her ne olursa olsun, “parmakla gösteren” ebeveyn o sorunun asla kendi çocuğu ile ilgili olabileceğini düşünmez. Onun çocuğu sadece tonlarca ödevi yapmamış olan ve haftanın en az üç günü bir sebepten cezalandırılan, masum bir kurbandır.
Anlıyoruz, her ebeveyn çocuğunu çok sever ve onlara kendi yöntemleriyle yardımcı olmak ister. Ama ne yazık ki, bazı ebeveynler öğretmenlerin çocuklarını eğitmek için verdiği çabada işlerini oldukça güçleştirirler. Bizler yine de daima denemeye ve çabalamaya devam edeceğiz, elbette…
Kaynak: boredteachers.com (İngilizce kaynaktan çevrilmiştir.)
8 Ebeveyn Modeli
Öğretmek sadece gençlerin zihinlerini şekillendirmek ile ilgili değildir. Sınıfımıza giren her öğrenci ile birlikte, aileleri de beraberinde gelirler. Çoğu ebeveyn (veli) harika ve destekleyicidir ama geri kalanı? İşte geri kalanı bazen baş etmesi güç bireyler olabilirler. İşte sizler için listelediğimiz ilk 10 sırada yer alan ve öğretmenlerin baş etmesi gereken (ama bunu tercih etmedikleri) ebeveyn türleri…
1. “Benim çocuğum benim en yakın arkadaşım” diyen aile türü
Çoğu ebeveynler çocuklarını yetiştirirken onlar ile aralarına belirli sınırlar koyarlar. Ebeveynler çocuklarının arkadaşı olamazlar, onların sorumluluk alan yetişkin vazifesinde olmaları gerekir. Ama ne yazık ki herkes bu durumu aynı şekilde görmeyebiliyor ve bir aile ile tanıştığınızda kimin çocuk, kimin yetişkin olduğunu anlamanız güç olabiliyor.
Eğer çocuğunu okuldan sonra dışarı çıkarıp, onunla beraber alışveriş turları atmak isteyen bir ebeveyn ile karşılaştıysanız… işte siz o “kanka” türü ebeveyn ile tanışmışsınızdır. O ebeveyn çocuğunun okulda yaptığı “şakaların” ve arkadaşlarına yaptığı türlü “yorumların” çok komik olduğunu düşünen kişidir. Hani o çok bilinen malum söz vardır ya : “Armut dibine düşermiş.” İşte bunlar genellikle eşit derecede yumuşak iki armuttur.
2. “Siz benim çocuğumu çok yanlış anladınız.” diyen aile türü
Her ebeveyn aslında derinlerde, çocuğunun mükemmel olmadığını bilir. Tamam, hepsi değilse de ÇOĞU bilir. İşini kolaylaştırmak isteyen biri bu sorunları her şeyden önce bir kişilik sorunu olarak görür. Bir veli-öğretmen toplantısında bu türdeki ebeveynlerin daima çocuğundan taraf olacağına emin olabilirsiniz. Örneğin şu gibi cümlelerin arkasına sığınabilirler:
“Gerçekten aslında çocuğum yıkıcı olmaya çalışmıyor, sadece aklına gelen her şeyi her zaman ve her yerde paylaşmak istiyor.”
“Verdiğiniz görevleri yapmak istemediğinden değil, sadece verilen görevin kendi zekası için çok düşük seviyede olduğunu ve onu yeterince zorlamadığı için yapmak istemediğini söylüyor. Görüyorsunuz ya benim çocuğum çok zeki.”
3. “Çocuğumu pamuklara sarın.” diyen veli türü
Bu tür ebeveynler, çocuklarını okula göndermeden önce onları pamuklara sarabilecekleri her türlü şeyi yaparlar. Eğer öğretmenin verdiği görevin prens veya prensesleri için yapılması çok güç bir şey olduğunu düşünürlerse, size bunun haksızlık olduğunu söyleyen çok sayıda telefon aramaları ve mesajlar yağdıracaklarına emin olabilirsiniz.
4. “Ebeveynlik yapmaktan pes ettim.” diyen veli türü
Her şeye izin veren ebeveynler sorunu görseler de bir adım atıp bu sorunla ilgili bir şey yapmazlar. Bir veli-öğretmen görüşmesi şu şekilde gerçekleşebilir.
Öğretmen: Ali sınıfta çok fazla uyuyakalıyor.
Ebeveyn: Evet, çübkü saat gece 4’e kadar durmadan oyun oynuyor.
Öğretmen: Pekiii bu durumla ilgili bir şey yapabilir miyiz?
Ebeveyn: Video oyunları oynamayı çok seviyor.
Siz şikayetlerinizi ebeveyne sıralamaya devam edersiniz ancak o sadece size dinler, başını sallar ve “Evet, dedikleriniz çok doğru.” demekle yetinir. Ve size yöneltilen boş bakışlar da sizin sadece ruhunuzu parçalar.
5. “Bir dakika, siz bana çocuğumun mükemmel olmadığını mı söylüyorsunuz?” diyen veli türü
Çoğu ebeveynin en azından çocuğunun kim olduğu ile ilgili bir fikri vardır. Bir de çocuğunu hiç tanımamış gibi davrananlar vardır. İşte bu ebeveynler, çocuklarının bir mükemmellik abidesinden daha azı olduğunu öğrendiklerinde şoka uğrayan türlerdir. “Kavga çıkarmak mı? Bu kesinlikle benim çocuğum olamaz! Sınıfın düzenini bozmak mı? Bu nasıl olabilir?” gibi cümleler ile karşılaşmanız çok olasıdır.
Ah bir de karnelerin verildiği zamanı bekleyin, çünkü o zaman, sevgili yavruları teslim etmediği ödevler yüzünden başarısız bir karne ile eve gittiğinde ekstra dozda bir şaşkınlık ile karşılaşacaksınız.
6. “Helikopter gibi daima tepenizde dönen ve bu yüzden varlığını daima size hissettiren” veli türü
Hiç izlendiğiniz hissine kapıldınız mı? Eğer öyleyse, işte o zaman siz en meşhur ebeveyn türlerinden biri olan Helikopter ebeveynin keskin bakışlarına maruz kalmışsınız demektir. Daima etrafta, her zaman gözleyen ve genellikle müthiş derecede rahatsız edici kişiler… Aynı bir “öcü” gibi ama daha aktif bir mail hesabı olanından…
Helikopter ebeveyn, hiç bir tecrübesi olmamasına rağmen mesaj kutunuzu “sınıfınızı nasıl yönetebileceğinize” dair mesaj yağmuruna tutmaya bayılır. Örneğin;
“Sınıfa öğrenciler için getirdiğiniz atıştırmalıkların glutensiz olduğuna emin misiniz?”
“Belki de öğrencileri derse daha katılımcı kılabilmek için daha aktif alıştırmalar yaptırmalısınız?”
“Benim çocuğum, dikkat dağıtıcı şeylerden uzak oturduğunda daha iyi öğreniyor biliyorsunuz değil mi? O yüzden sanki oturma düzenini daha verimli bir öğrenme ortamı sağlayabilmek için yeniden düzenleseniz iyi olur gibi…”
Yaniiii, bu durumda sizin çocuğunuzu çatının tepesine mi oturtsak sayın veli?
7. “Öfke Canavarı” olan veli türü
Öğretmenler çok yüksek davranış standartlara uymak durumundadırlar. Asla yapamayacağımız şeyler vardır (her ne kadar bazen gerçekten yapmak istesek de), mesela sınıfınız size delirtecek şeyler yaptığında bir öfke krizine kapılmak… Ama ebeveynler aynı davranış standartlarına tabi değildirler ve bazen bir veli-öğretmen görüşmesinde bam teline basarsınız ve BOOM! Volkanik bir patlamaya şahit olursunuz.
Öfke canavarı bir kez aktif hale geldi mi, öfkesini ne yana yönlendirmesi gerektiğini söylemenizin bir faydası yoktur. Bazen, çocuğunun standartların altında davranışlar sergilediğini öğrenmesiyle bu öfkesinin gazabına uğrayan çocuğudur. Bazen de hatanın öğretmende olduğunu düşünmeleriyle, veli-öğretmen görüşmesinde bağırılıp, çağrılan ve öfke gazabına uğrayan öğretmen olur.
Peki, kendisine bağırılıp çağrıldığında öğretmen ne yapar?
Hiçbir şey. Tam anlamıyla hiçbir şey. Çünkü öğretmen daima sabırlı olmalı ve sakin kalmalıdır. Ve maalesef bu gerçekten de baş etmesi zor bir durumdur.
8. “Neyi yanlış yapıyorsunuz?” diyen veli türü
Hiç davranışlarının sorumluğunu almayı kesinlikle reddeden bir öğrenciniz oldu mu? Hiç onların bu davranışı nereden öğrendiğini merak ettiniz mi? Muhtemelen onlar bir “parmakla gösteren” yani çocuğunun davranışlarının sebebi olarak aynı güneşin altında yaşayan herkesi suçlayan bir ebeveyn ile yaşıyorlardır. Yani kendi çocuğu dışında herkes demek istiyoruz elbette…
Çocuğu neden uygunsuz davranıyor? Muhtemelen başka öğrenciler onunla uğraşıyordur veya belki de ona çok sırnaşıp dikkatini dağıtıyorlardır. Belki de ders çok sıkıcı veya çok zorlayıcıdır? Yani okul mutlaka bir yerde hata yapıyordur. Ama asla kendi çocuğu değil…
Sorun her ne olursa olsun, “parmakla gösteren” ebeveyn o sorunun asla kendi çocuğu ile ilgili olabileceğini düşünmez. Onun çocuğu sadece tonlarca ödevi yapmamış olan ve haftanın en az üç günü bir sebepten cezalandırılan, masum bir kurbandır.
Anlıyoruz, her ebeveyn çocuğunu çok sever ve onlara kendi yöntemleriyle yardımcı olmak ister. Ama ne yazık ki, bazı ebeveynler öğretmenlerin çocuklarını eğitmek için verdiği çabada işlerini oldukça güçleştirirler. Bizler yine de daima denemeye ve çabalamaya devam edeceğiz, elbette…
Kaynak: boredteachers.com (İngilizce kaynaktan çevrilmiştir.)
