Nedenlerinin bilinmesi gerekmeksizin anlaşılabilen özdekçilik… Kendiliğinden özdekçilik, doğru düşünebilen her insanın, çevresinde, kendinden bağımsız bir dünya bulunduğunu anlamasını dile getirir. Deli veya budala olmayan hiçbir insan çevresindeki dünyanın kendi bilincine bağlı olmaksızın var olduğundan kuşkulanmaz. Özdekçiliği bilmedikleri halde ilk düşünürlerin canlı özdekçi oluşları bu ‘kendi kendine anlaşılabilme’nin ürünüdür.
Ünlü bir diyalektikçinin dediği gibi, kendi kendine özdekçilik ‘’daha sağlıklı bir düşünce sahibi olan, tımarhaneden veya idealist düşünürlerin okulundan çıkmamış her insan için nesnelerin, çevrenin, dünyanın duyumlarımızdan, bilincimizden, ben’imizden ve genel itibari ile ‘insandan bağımsız’ varlığını kabul etmekten ibarettir’’. Nitekim insanlar, pratik hayatlarında, bundan hiçbir zaman şüphe etmemişlerdir.
Bir sokakta karşıdan karşıya geçen en aşırı özdeksizci (immateryalist) bile kuramsal olarak düşünce ürünü saydığı otobüsün altında ezilmemek için gözlerini açar. Bundan ötürüdür ki bütün insanlar, pratik hayatlarında, ‘kendiğinden özdekçi’dirler. Ancak kuramsal alandadır ki özdekçilik, idealist öğretilerce, yadsınmaya çalışılmıştır. İnsanların çevreleri karşısında pratik hayatlarındaki bu doğal tutumları eş deyişle ‘kendi kendine özdekçilik’ deyimi, kuramsal alanda ileri sürülen ilk özdekçi kurguları söyleyen ‘çocuksu özdekçilik (safdil maddecilik)’ deyimi ile karıştırılmamalıdır.
Ünlü bir diyalektikçinin dediği gibi, kendi kendine özdekçilik ‘’daha sağlıklı bir düşünce sahibi olan, tımarhaneden veya idealist düşünürlerin okulundan çıkmamış her insan için nesnelerin, çevrenin, dünyanın duyumlarımızdan, bilincimizden, ben’imizden ve genel itibari ile ‘insandan bağımsız’ varlığını kabul etmekten ibarettir’’. Nitekim insanlar, pratik hayatlarında, bundan hiçbir zaman şüphe etmemişlerdir.
Bir sokakta karşıdan karşıya geçen en aşırı özdeksizci (immateryalist) bile kuramsal olarak düşünce ürünü saydığı otobüsün altında ezilmemek için gözlerini açar. Bundan ötürüdür ki bütün insanlar, pratik hayatlarında, ‘kendiğinden özdekçi’dirler. Ancak kuramsal alandadır ki özdekçilik, idealist öğretilerce, yadsınmaya çalışılmıştır. İnsanların çevreleri karşısında pratik hayatlarındaki bu doğal tutumları eş deyişle ‘kendi kendine özdekçilik’ deyimi, kuramsal alanda ileri sürülen ilk özdekçi kurguları söyleyen ‘çocuksu özdekçilik (safdil maddecilik)’ deyimi ile karıştırılmamalıdır.