Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
" bitti " Zor oldu ama " bitti "
Artik inanmaya gücüm kalmadığı için bitti.
Ne olursa olsun her defasında peşinden geldiğim için bitti.
İncittiğin yerler geçmedi diye bitti.
Her susuşun bir öncekinden daha ağır oldu diye bitti.
Küstüm galiba içime, unutmak istemiş benden habersizce seni
Soğuk bir eylül ayının dilinden ne dökülebilir ki ayrlıktan başka, ne olur söyle Eylül ayında değiliz de...
Deniz ol dalgan olayım
Sahil ol kumun olayım
Martına kanat olayım
Tüyümü maviye boya
Bırak el nederse desin
Doğru yalan söylensin
Senin sesine benzesin
Sözumü maviye boya
...Ve güz geldi Ömür hanım.
Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul...
. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı...
ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür hanım ?
Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının
Eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla
Dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim.
Öyle bir tüketmek ki, sonucu yepyeni bir "ben"e ulaştırırdı beni, Kederli dal- gınlığımdan her döndüğümde...
Bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görür de gülerdim sessizce yapay ya- kınlıklarına insanların.
‘Sıradaki şarkı, bir şarkı dinleyerek bütün yaralarını iyileştirebilenlere gelsin, dedi radyodaki ses. Kısa kupkuru bir sessizlik oldu bütün galaksilerde.’
Şu sıralar hangi şarkıda ismin geçse, ezberliyorum
Hangi sokağa ayak bastıysan, yol kenarındaki her çiçeğe seni soruyorum
Nefes aldığın şehri, kutsal saydım kendime
Bilirsin seni anlatamam aleni şekilde
Ben seni hayallerde, yarınlarda ve hep olduğum yerde bekleyeceğim...