Birbirine düşmanlıkla karşı olan. Karşıt terimi, karşılık terimine ‘düşmanlık’ düşüncesini ekler. Örneğin ‘yalın önerme’ deyimi ‘karmaşık önerme’ deyiminin karşılığıdır ama karşıtı değildir. Oysa ‘ak’ deyimi ‘kara’ deyiminin karşıtlıkla karşılığıdır. Birinin olumlanması öbürünün yadsınmasını gerektirir; bir şey karaysa mutlaka ak değildir. Ama birinin yadsınması öbürünün olumlanmasını gerektirmez. Bir şey kara değilse mutlaka ak olması gerekmez, örneğin, sarı ya da kırmızı olabilir.
Aristoteles, bunu, şöyle dilegetirmiştir: ‘’Bütün hallerde bir orta terim vardır (birçok orta terim vardır N.). Orta terim her iki ucun yadsınmasıyla tanımlanır: Ne ak ne kara gibi’’ Karşıt’ın bu orta terime, başka bir deyişle üçüncü olasılığa yer vermesi, onu, üçüncü olasılığa yer vermeyen çelişik’ten ayırır. Bunun için ak-kara terimleri ‘karşıtlıkla karşı’ ve renkli-renksiz terimleri ‘çelişikle karşı’dırlar(çünkü bir şey, renkli değilse mutlaka renksiz, renksiz değilse mutlaka renklidir.
Üçüncü olasılığa yer yoktur). Başka türlü söylersek, karşıt terimlerden birinin olumlanması öbürünün yadsınmasını gerektirir, ama birinin yadsınması öbürünün olumlanmasını gerektirmez, buna karşı çelişik terimlerden birinin yadsınması öbürünün olumlanmasını gerektirdiği gibi birinin olumlanması da öbürünün yadsınmasını zorunlu olarak gerektirir.
Aristoteles, bunu, şöyle dilegetirmiştir: ‘’Bütün hallerde bir orta terim vardır (birçok orta terim vardır N.). Orta terim her iki ucun yadsınmasıyla tanımlanır: Ne ak ne kara gibi’’ Karşıt’ın bu orta terime, başka bir deyişle üçüncü olasılığa yer vermesi, onu, üçüncü olasılığa yer vermeyen çelişik’ten ayırır. Bunun için ak-kara terimleri ‘karşıtlıkla karşı’ ve renkli-renksiz terimleri ‘çelişikle karşı’dırlar(çünkü bir şey, renkli değilse mutlaka renksiz, renksiz değilse mutlaka renklidir.
Üçüncü olasılığa yer yoktur). Başka türlü söylersek, karşıt terimlerden birinin olumlanması öbürünün yadsınmasını gerektirir, ama birinin yadsınması öbürünün olumlanmasını gerektirmez, buna karşı çelişik terimlerden birinin yadsınması öbürünün olumlanmasını gerektirdiği gibi birinin olumlanması da öbürünün yadsınmasını zorunlu olarak gerektirir.