Hegel mantığında üç devimli mantıksal diyalektiğin ikinci devimidir. Yadsıma ve olumsuzlama deyimleriyle anlamdaştır. (Hegel’e göre N.)Var olmak, oluş halinde olmaktır. Her varlık, özü gereği, kendini aşar ve karşıtına dönüşür. Her sav bir karşısavı, her eylem bir karşı eylemi içinde taşır.
Her önerme, yadsımayı da birlikte getirir. Eytişim (diyalektik), sav-karşısav-bireşim olmak üzere üç devimli bir oluşma yasasıdır. Bireşim, savını ve karşısavını kapsayarak yeni bir sav meydana getirir. Bu yeni sav da, zorunlu olarak karşısavını meydana koyar ve yeni bir bireşime varır.(…)
Ortam ve koşullara göre bu oluşma çok yavaş ya da çok hızlı olabilir. Mantıksal gelişmede her sav bir olumlama,bher karşısav bir olumsuzlama ve yadsıma, her bireşim bir olumsuzlanmanın olumsuzlanması ve yadsımanın yadsınmasıdır. Hegel şöyle der:’’Yadsıma belli bir içerik taşır. Bu yeni bir kavramdır, daha zengin bir kavram. Çünkü içeriğini yadsımakla zenginleşmiştir. Gelişme süreci, ancak sav’la karşısav’ın çatışmasıyla mümkündür.
Böylece çelişme aşılarak, daha yüksek bir kesime ulaşılır. Bu yüksek kesim hem kendisini, hem de kendisinden daha fazla olarak karşıtını içerir’’(Hegel, Mantık, giriş ve 1. bölüm )
Hegel diyalektiğine göre her sav bir karşısavı içinde taşır. Her önerme kendi yadsınmasını da birlikte getirir. Örneğin adalet, adaletsizliği de birlikte getirir ve karşıtıyla çatışarak daha yüksek bir adalete ulaşır. Bu yüksek kesim bir bireşim’dir ki o da yeni bir sav olarak karşısav’ını içinde taşımaktadır.
Hegel der ki ‘’işte kavramlar sistemi bu yolda gelişir ve her türlü dış etkiden bağımsız olarak duraksız bir akış içinde oluşur’’ (İbid, birici kitap, giriş). Hegel, mantıksal diyalektiğinin üç dönemi için sav ya da olumlama, karşısav ya da yadsıma,, bireşim ya da yadsımanın yadsıması deyimlerini kullanır.
Eytişimsel üçlü devimin kurucusu Hegel olmakla beraber, bununla eytişimsel ve tarihsel özdekçi felsefenin saptadığı ve açıkladığı yadsımanın yadsıması yasası arasında uçurumsal farklar vardır. ilkin Hegelci çelişki mantıksal, içsel ve evrimcidir (sıçramasız, devrimsiz evrim N.) eytişimsel özdekçi çelişkiyse, bunun tam tersi, tarihsel, dışsal ve devrimcidir.
Toplumsal olguları Hegelci eytişimle çözümlemeye kalkarsanız örneğin feodalizmin hiçbir zaman kapitalizme dönüşmediği ve dönüşmeyeceği, hep kendi kendini yetkinleştirerek sürüpgideceği gibi gerçekdışı ve gülünç bir sonuç elde edersiniz. İkinci olarak Hegelci karşıtlık özdeş, eytişimsel karşıtlıksa bunun tam tersi olarak birbirine düşmandır. Toplumsal olguları Hegelci eytişimle çözmeye kalkarsanız örneğin köleyle köle sahibinin özdeş, bir ve aynı olduğu gibi gerçekdışı ve gülünç bir sonuçla karşılaşırsınız.
Her önerme, yadsımayı da birlikte getirir. Eytişim (diyalektik), sav-karşısav-bireşim olmak üzere üç devimli bir oluşma yasasıdır. Bireşim, savını ve karşısavını kapsayarak yeni bir sav meydana getirir. Bu yeni sav da, zorunlu olarak karşısavını meydana koyar ve yeni bir bireşime varır.(…)
Ortam ve koşullara göre bu oluşma çok yavaş ya da çok hızlı olabilir. Mantıksal gelişmede her sav bir olumlama,bher karşısav bir olumsuzlama ve yadsıma, her bireşim bir olumsuzlanmanın olumsuzlanması ve yadsımanın yadsınmasıdır. Hegel şöyle der:’’Yadsıma belli bir içerik taşır. Bu yeni bir kavramdır, daha zengin bir kavram. Çünkü içeriğini yadsımakla zenginleşmiştir. Gelişme süreci, ancak sav’la karşısav’ın çatışmasıyla mümkündür.
Böylece çelişme aşılarak, daha yüksek bir kesime ulaşılır. Bu yüksek kesim hem kendisini, hem de kendisinden daha fazla olarak karşıtını içerir’’(Hegel, Mantık, giriş ve 1. bölüm )
Hegel diyalektiğine göre her sav bir karşısavı içinde taşır. Her önerme kendi yadsınmasını da birlikte getirir. Örneğin adalet, adaletsizliği de birlikte getirir ve karşıtıyla çatışarak daha yüksek bir adalete ulaşır. Bu yüksek kesim bir bireşim’dir ki o da yeni bir sav olarak karşısav’ını içinde taşımaktadır.
Hegel der ki ‘’işte kavramlar sistemi bu yolda gelişir ve her türlü dış etkiden bağımsız olarak duraksız bir akış içinde oluşur’’ (İbid, birici kitap, giriş). Hegel, mantıksal diyalektiğinin üç dönemi için sav ya da olumlama, karşısav ya da yadsıma,, bireşim ya da yadsımanın yadsıması deyimlerini kullanır.
Eytişimsel üçlü devimin kurucusu Hegel olmakla beraber, bununla eytişimsel ve tarihsel özdekçi felsefenin saptadığı ve açıkladığı yadsımanın yadsıması yasası arasında uçurumsal farklar vardır. ilkin Hegelci çelişki mantıksal, içsel ve evrimcidir (sıçramasız, devrimsiz evrim N.) eytişimsel özdekçi çelişkiyse, bunun tam tersi, tarihsel, dışsal ve devrimcidir.
Toplumsal olguları Hegelci eytişimle çözümlemeye kalkarsanız örneğin feodalizmin hiçbir zaman kapitalizme dönüşmediği ve dönüşmeyeceği, hep kendi kendini yetkinleştirerek sürüpgideceği gibi gerçekdışı ve gülünç bir sonuç elde edersiniz. İkinci olarak Hegelci karşıtlık özdeş, eytişimsel karşıtlıksa bunun tam tersi olarak birbirine düşmandır. Toplumsal olguları Hegelci eytişimle çözmeye kalkarsanız örneğin köleyle köle sahibinin özdeş, bir ve aynı olduğu gibi gerçekdışı ve gülünç bir sonuçla karşılaşırsınız.