Kanı Nedir, Ne Demektir?

Han

En Güzel Edep Güzel Ahlaktir...!
Kullanıcı
Katılım
20 Ocak 2021
Mesajlar
7,620
Tepkime puanı
6,991
Puanları
0
Konum
Huzur🧿
Cinsiyet
Erkek
Ansal ve mantıksal kanıtlarla elde edilen görüş. Düşünceyle ve mantıksal olarak bir sonuç elde etmeyi dile getirir. Aldanmış olmayı da göz önünde tutan inanç anlamını dile getiren sanı, kesin bilgi’yi dile getiren pekin deyimleriyle karıştırılmamalıdır. Kanının oluşmasında pek çok ansal ve ruhsal etken rol oynar, bu çeşitli etkenlerle oluşan kanılar doğru olabildikleri gibi yanlış da olabilirler.

Kanının doğruluğu ya da yanlışlığı, dayandığı verilerin bilimsel olup olmamasına bağlıdır. Sınıflı toplumlarda kanılar da zorunlu olarak sınıfsal bir ıra taşırlar. Bilimsellikle sınıfsal çıkarlar çatışabilirler, insanlar böylesine bir çatışmada çoğunlukla çıkarlarından yana kanılar edinmeye eğilimlidirler. Tarihsel süreçte kanı, eksik ve öznel bir bilgi sayılmıştır.

Özellikle antikçağın Elealıları ussal kanı’yla duyusal kanı’yı birbirinden ayırmışlardır, onlar için ancak ussal olan gerçektir ve duyusal olan sahte bir görünüşten ibarettir, gerçek varlığa ancak us yoluyla varılabilir ki bu sav günümüze kadar sürüp gelmiş bulunan düşünceciliğin (idealizmin) temel savıdır. Ünlü bilgici Protagoras’a kadar gücünü koruyan bu sava ilk kez Protagoras karşı çıkmıştır.

Protagoras’a göre (bireysel) insan her şeyin ölçüsüdür, bundan ötürü de herkesin kanısı kendisine göre doğrudur (Pirandello’nun ünlü piyesinde dediği gibi: Size nasıl geliyorsa öyledir). Protagoras da bu konuda, düşünceci saçmacılığa bir tepki olarak, aşırı öznelciliğe ve göreciliğe düşmüştür. Protagoras’ı izleyen tüm bilgicilere göre de gerçek bilgi sadece duyu algısıdır, demek ki duyulardan yansıyan kanılar da gerçektir.

Platon , aşırı ve yanılgılı olmakla beraber, Protagoras’ın bu gerçekçiliğini yeniden ussal ve ruhsal alana çekmiştir. Platon’a göre gerçek bilgi, bir duyu ürünü olan kanılarla ilişkisizdir ve ideaların alanındadır. Aristoteles de kanı’yı bilimsel bilgi’den ayırmış ve onu yanılgılara pek yatkın görgül bir bilgi saymıştır.

Oysa çağdaş anlamıyla, gerçek kanı, bilimsel bilgiye dayanan kanıdır. Kanı deyimi, Dr. Özer Ozankaya tarafından ‘’1. Kanıtlanmış sayılmak için yeterli dayanağı ve anlıksal etkinlikler yoluyla varılmış olan bir yargı. 2. Uzman sayılan kişinin belirttiği görüş’’ larak tanımlamıştır.
 
Üst
Alt