M
Muzik
Guest
Yıllardır dillerde dönüp duran ‘ilk görüşte aşk’ cümlesi için siz ne düşünürsünüz bilinmez ama insanların birçoğunun bu olgunun varlığına inandığına kefil olabiliriz. Söz gelimi erkek muhabbetlerinin arasında dönüp dolaşan;
_ Ağbi, geçenlerde falancanın yanında bi kız gördüm… Bi içim su … Bittim, eridim, tükendim (tabi buradaki cümlenin Türkçe meali vuruldum, aşık oldum anlamına geliyor) kesin bu kızla bi şekilde tanışmam lazım…
Ya da…
_ Kızlar, geçenlerde okula bi çocuk geldi, bi görseniz bakışlarından o kadar etkilendim, o kadar havalı ki kesin onunla bi yerlerde yine karşılaşmam lazım…
gibi başlayan etkileşimlere ve devamına sizlerde sıklıkla şahitlik ediyorsunuzdur kızlar arasında mutlaka.
Acaba mitolojide var olan Eros’un aşk oku gerçekten de nasıl delip geçiveriyor o anda kalbimizi de ortada ne mantık, ne de düşünce diye bir şey kalıyor, anlaşılmaz düşünceler sarıveriyor zira ruhumuzu. Tamam ama kimsenin eliyle tutamadığı, kokusunu hissedemediği, silüetini dahi tarif edemediği bu aşk dürtüsü de nedir, bir anda gerçekten yaşanabilir mi sizler bu duygu durumunun üzerinde hiç düşündünüz mü?
O halde sıkı durun çünkü cevaplıyoruz. Uzmanlara göre aşk dürtüsü gerçekten de var. Bizler bunu; ‘onu görünce kalbim deli gibi atmaya başlıyor’ ya da ‘karnımda bir şeylerin dolaştığını hissediyorum’ (bu kısmı çoğunlukla kelebekler olarak tabir ediliyor) şeklinde ifade etmeye çalışsak da uzmanların fizyolojik açılımları şöyle.
Evet gerçekten de insanoğlu aşık olduğu zaman bedeni de fizyolojik bir değişime uğruyor. Örneğin insan aşık olduğunda tansiyon seviyesi yükselerek, kanı daha hızlı deveran etmeye başlıyor. Yanı sıra eller de terleme oluyor. Aynı zamanda göz bebeklerinde de büyüme oluyor. Kısacası aşk, sadece benliğimizi değil metabolizmamızı da etkiliyor. Daha hormonlara geçmedik bile.
Ve yine uzmanların dediklerine göre eril gurubu yani erkekler aşkın pençesine daha hızlı, ani sık ve atik bir şekilde düşebiliyor. Bunun tek ve yegane bir sebebi var o da kadınların daha içe dönük, kapalı olmaları ve erkeklere kolay kolay güvenememeleri yanı sıra kolay açılamamaları.
Kısacası aşk hızlı ve ani bir şekilde başlayabiliyor ve değerini bilenler için zamanla da sevgiye ve alışkanlığa beraberinde de sevgi bağı içinde farklı bir türde arkadaşlığa yanı sıra paylaşımcılığa dönüşüyor. Ne diyelim, bol aşklı günler dileriz…:
_ Ağbi, geçenlerde falancanın yanında bi kız gördüm… Bi içim su … Bittim, eridim, tükendim (tabi buradaki cümlenin Türkçe meali vuruldum, aşık oldum anlamına geliyor) kesin bu kızla bi şekilde tanışmam lazım…
Ya da…
_ Kızlar, geçenlerde okula bi çocuk geldi, bi görseniz bakışlarından o kadar etkilendim, o kadar havalı ki kesin onunla bi yerlerde yine karşılaşmam lazım…
gibi başlayan etkileşimlere ve devamına sizlerde sıklıkla şahitlik ediyorsunuzdur kızlar arasında mutlaka.
Acaba mitolojide var olan Eros’un aşk oku gerçekten de nasıl delip geçiveriyor o anda kalbimizi de ortada ne mantık, ne de düşünce diye bir şey kalıyor, anlaşılmaz düşünceler sarıveriyor zira ruhumuzu. Tamam ama kimsenin eliyle tutamadığı, kokusunu hissedemediği, silüetini dahi tarif edemediği bu aşk dürtüsü de nedir, bir anda gerçekten yaşanabilir mi sizler bu duygu durumunun üzerinde hiç düşündünüz mü?
O halde sıkı durun çünkü cevaplıyoruz. Uzmanlara göre aşk dürtüsü gerçekten de var. Bizler bunu; ‘onu görünce kalbim deli gibi atmaya başlıyor’ ya da ‘karnımda bir şeylerin dolaştığını hissediyorum’ (bu kısmı çoğunlukla kelebekler olarak tabir ediliyor) şeklinde ifade etmeye çalışsak da uzmanların fizyolojik açılımları şöyle.
Evet gerçekten de insanoğlu aşık olduğu zaman bedeni de fizyolojik bir değişime uğruyor. Örneğin insan aşık olduğunda tansiyon seviyesi yükselerek, kanı daha hızlı deveran etmeye başlıyor. Yanı sıra eller de terleme oluyor. Aynı zamanda göz bebeklerinde de büyüme oluyor. Kısacası aşk, sadece benliğimizi değil metabolizmamızı da etkiliyor. Daha hormonlara geçmedik bile.
Ve yine uzmanların dediklerine göre eril gurubu yani erkekler aşkın pençesine daha hızlı, ani sık ve atik bir şekilde düşebiliyor. Bunun tek ve yegane bir sebebi var o da kadınların daha içe dönük, kapalı olmaları ve erkeklere kolay kolay güvenememeleri yanı sıra kolay açılamamaları.
Kısacası aşk hızlı ve ani bir şekilde başlayabiliyor ve değerini bilenler için zamanla da sevgiye ve alışkanlığa beraberinde de sevgi bağı içinde farklı bir türde arkadaşlığa yanı sıra paylaşımcılığa dönüşüyor. Ne diyelim, bol aşklı günler dileriz…: