Her yatırım Geleceğin Teminatıdır

Her-yat%C4%B1r%C4%B1m-Gelece%C4%9Fin-Temin.jpg.webp


Hârun Reşid bir gün şehir civarındaki bağlarda veziri ile birlikte tebdil gezerken zeytin fidanları dikmeye uğraşan bir ihtiyar görür. Canı biraz takılmak ve şakalaşmak ister ve:
“’’Baba” der, “benim bildiğim zeytin ağacının meyve vermesi için uzun yıllar gerekir. Senin ise yaşın, Allah uzun ömürler versin ama, bu iş için hayli ilerlemiş, neden uğraşırsın?.. Var dinlen keyfine bak.”

İhtiyar bunun üzerine, bağdaki ağaçlık zeytinleri gösterir ve şöyle cevap verir:

“Sen akıllı bir adama benziyorsun, efendi; anlatayım: Şu gördüğün zeytinleri dedem dikmiş. Onların meyvelerini ben yedim. Bunları da ben dikeyim ki, torunlarım zeytinsiz kalmasın.”

Bu cevaptan hoşlanan Hârun Reşid vezirine işâret eder, o da ihtiyara bir kese altın verir. İhtiyar tatlı tatlı gülümser:
“Bak, benim zeytinlerim şimdiden meyve verdi.”

Bu cevaptan da çok hoşlanan Hârun Reşid, vezirine işâret eder; vezir de bir ikinci keseyi uzatır. O zaman da ihtiyar:
“Şükür Allah’a” der, “Ellerin zeytinleri yılda bir ürün verirken benim fidanlarım daha şimdiden iki verdi.”

Hârun Reşid bu sözlerden sonra vezirini çeker:
“Haydi Câfer, biraz daha kalırsak bu ihtiyar bizi parasız bırakacak” diyerek uzaklaşır.
 
Üst
Alt