üniversite ilk yıllar .. 3 kafadar öğrenci evine cıktık tabi öğrenci evi adı var kendi yok
ev apartmanın zemin katı salondan bahceye cıkıyosun .. birde en kötüsü trakyadan cıkıp ankaraya gelmisim
abe bea üüüü bee lerin arasından la le ortama kamufle olmaya calısan zebra gibi bisey olmusum bide ev ortamı .:..
) tabi aradan zaman gecti ev icersindeki görev dağılımları falan filan zamanla yeni arkadaslar edindik tabi ev popilasyonuda artmaya basladı.. ev arkadasınla kavga edenler , evden ayrılanlar kalıcak yer bulamayanlar derken ev popilasyonu 16 ya kadar yükseldi
ev olmaktan cıktık mülteci kampına dönüstük
) mutfaktan yeni yeni organizmalar cıkıyordu belkide bi element bile olusturmus olabiliriz
hatta evimizin sokak kapısını perde olarak kullanıyorduk omuz atınca filan acılıyordu ve öyle ki evde hic tanımadığım yüzünü ilk defa gördüğüm tipler bile vardı .. Düz duvarda uyumasınıda o zaman öğrendim
kafana duvara yaslıyosun yere düstümü uyanıyosun
bi gece kalktım bi kac kisinin üstüne basmamak icin zıplıyorum filan birisi ile karsılastım.. sen kimsin bea dedim.. sen kimsin la dedi
lavaboya gidicem dedim ben cıktım simdi dedi
hatta final zöanı kokoreccinin kuryesi bile bizde kalıyordu
Asıl unutmadığım anı tekirdağda yasandı.. Demiryolu yeni acılmıs tekirdağa ilk defa tren gelmis tren gören masum tekirdağlılar.. e talep var isler yoğun.. denetime gittik. ama durum denetim değil dayanısma ve yardımlasmaya artık elinden herkes ne gelirse yapıyor filan.. Evrakların arasında kaybolmus hareket memurunu gördüm. bi kısmını aldım evrakların ''sefim onlar trene verilcek '' dedi .. üzerlerine baktım hangi tren olduğunu dedim kosup vereyim bi yandanda kaselerle imzalara bakıyorum eksik varmı diye .. İstasyonun perona cıkan kapısı sensörlü.. acıktı kostum cıktım derken ben evrakları düsürdüm.. yerden topladım bi baktım son 2 evrağın kasesi yok
dedim dön gerisin geriye kostur kostur.. o kapı varya sensörlü kapı acıktı .. acık diye ben iyice hızlandım ..kapandı ya o kapı
ben duramadım önce kapıya carptım sonra kapının dibinde dikilen etlicene butlucana bi ablaya carptım abladan sekip tekrar kapıya carptım ve cam kapı patladı
ablayla beraber düstük iceri
abla tepemde cemkiriyi '' oyyy bosooyyy oldomoooo'' diye ama ben daha ne olduğunu anlıyamadım
yani 83 kiloya yakınım ablanın kolu benim belim kadar
Demiryolundan karsıya gecmeye calısan bi teyzeye yardım etmistim.. deyzem yüklenmis pazar cantasını .. aldım elinden teyzem dedim dur yardım edem teyze ile beraber pazar cantasını gecirdim karsıya sağolasın kızanım tütütütütütüt masallah yaparken disleri fırlamıstı
Adanaya vekalete gittik. 2 günlük bir eğitim programı.. Adanaya gelmisiz kebap yemeden olmaz.. girdik bi kebapcıya garson karsıladı bizi adana sivesi ile '' hosgeldin benim abimm''dedi dedik ojj bukduk bea P abeyy dedi icerimi gecersiniz bahceyemi dedi ama zaten hava sıcak yanmısız o bicim
kararıp zenci olduk buharlasıyoruz artık o derece .. dedik serin bi yer olsun .. abeyy dedi bahcede buhu var buhu dedi cıktık kebabcının bahceye tepeden buhar filan fıskırıo ara ara buzz gibi dedik tamam burası süper.. sonra garson garibim basladı saymaya bize söyle kebap böyle kebab yanında su var bu var ama siveden anlasamıyoruz bide hızlı konusuyor.. Arkadasım dedi ki hacı menü getirebilir misin dedi ordan secelim dedi.. garson gitti menüleri getirdi.. ZURNA diye bisey var.. ilk defa duymusuz adını.. dedik bu neyin nesi zurna.. garson dedi ki lavasın icersinde kebap.. yanında piyazı filan böyle salatası yesilliği .. dedik tamam hemso sen bize iki zurna ayarla biz tamam.. aldı siparisleri gitti.. sonra aynı yere bi kız grubu geldi ardından bi aile bide genc erkek topluluğu .. garsonlar da siparisleri alıyor.
aradan 15 dakika filan gecti yalan olmasın bi garson gördüm bi sini ile geliyor tepsinin devasa boyutu
böyle tepeleme dolu yanında ayran sürahisi filan var.. dedim icimden uuhh be kim yicek bunları diye kızları kestim dedim bunlarda böyle boğaz yok minyon .. erkeklere baktım dedim kesin bunlar ama ailede olabilir 5 kisilik bi aile de cocuklar ufak.. derkenn o garson geldi dibimizde bitti. abey zurnalar sizin dedi .. ahanda böyle kolum kadar bi lavas.. dedim bu daaa ney
abey mis gibi cıtırr cıttırr dedi dedim hocam sunları ikiye kesebilir misin dedim nası ısırıp yicez bunları
adam sağolsun kesti.. biz gömdük ama ilac gibi geldi
en son ısırığı aldım bide bitane biber atıyım dedim.. abi o nası nası bi acı ejderhaya dönüstüm
dedim yanıyorum ayran iciyorum gecmiyor .. dedik kalkalım soğuk bisey alalım dondurma filan ben dedim yanıyorum cildim filan kabardı öyle bi acı gözümden burnumdan yas geliyor .. acı biber icimde nerde dolasıyorsa hissediyorum böyle
kasaya gittik kasadaki eleman dedi ki abey siz yabancımısınız dedi.. arkadasım dedi ki evet yabancısıyız dedi edirneden geliyoruz dedi.. hosgelmisseniz dedi size kendi salgam suyumuzu ikram ediyim dedi buzz gibi dedi
ben onu duydum ya abi dedim allahına kurban ver ver.. adam koca bi bardağa doldurdu aldım onu bi fondip yaptım abi nası acı zehirrr zehirrrrr dedim ben hakka yürüyorum
Benim ceketimin cebinde her zaman tasıdığım bi nazar boncuğum var... onun hikayesi ise söyle.. az öncede bahsetmistim tren gören masum tekirdağlılar diye.. raybüs setlerimiz var bizim.. kısa mesafelerde yolcu tasımak icin kullanıyoruz.. otobüsün demiryolu versiyonunu düsünün icinde lavabosu filan var öyle yani
insanlar meraklı.. normalde yasak olmasına rağmen makinist mahali yani markiz ile yolcu bölmesi arasındaki kapının kilitli olması lazım ama insanlar meraklı bakmaya filan calısıyolar iceriye yanımıza gelmek icin müsade alıyorlar.. bir seferede ben cıktım raybüsle kapıyıda bilerek acık bıraktım ki merak eden varsa gelsin baksın sorsun gitsin merakını gidersin.. tam muratlı girisine geliyoruz trenin hızı makas bölgesi olduğu için 25 km ye kadar düsücek.. sol omzuma bisey dürtükledi..kafamı geri cevirdim bi dedenin bastonu ile göz göze geldim. kaptan dedi sesleniyorum sesleniyorum duymuyosun dedi.. beni müsait bi yerde indir dedi.. dedim amca olurmu hic öyle sey.. icerde bi kahkaha koptu diyaloğumuzu duyan yolculardan bazıları da cıkısıyor filan dede nerden bilsin
) dedim amca senin ev nerde yakından mı geccez.. onunden gecces te be dedi.. dedim önüne gelince söyle bana durcam ben orda dedim.. oturttum onuda yanına.. posetleride vardı elinde.. yardımcı makinist koltuğunda dede kumanda da ben .. aha tee tee dedi benim ev dedi iki katlı bi ev .. ortaca hallice bi ev.. durduk önünde.. yarın kacta geccen sen burdan dedi.. dedim amca sabah geccem öğlen geccem aksam geccem dedim bi kağıda kocamann yazdım saatleri.. tamam o zaman kızanım dedi ben burda olcam beni burdan al yarında pazara gitcem dedi .. amca indi posetleride indirdik.. ertesi gün oldu bu sefer makinistlerle beraberdim.. kumandada makinistler.. sabah ordan geciyoruz.. dedim hız limitini düsürün azami yavas gecelim dedim burdan.. makinist döndü bana yunus bey hayırdır dedi.. dedim hayır hayır bi amcaya bakıyorum dedim
sabah gectik yoktu öğlen de geciyoruz dedim dur dur amca orda bak dikiliyo
amcayı aldık bindirdik
cıkardı cebinden bi mendil verdi bana dedi ki kızanım teyzen sana vermemi söyledi dedi. mendili koydum ben cebime tesekkür ettim.. aksam oldu eve dönücem arabama bindim.. mendil geldi aklıma mendili cıkardım cebimden düzgün katlamak icin actığımda icinde nazar boncuğu vardı.. cengelli iğneli.. o günden beri yanımdan hayatta eksik etmem
)