- Katılım
- 8 Eyl 2018
- Mesajlar
- 1,257
- Tepkime puanı
- 1,734
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
- Konum
- İstanbul
- Cinsiyet
- Kadın
Haftada 2 defa kırmızı et yerseniz ne olur?
Dengeli beslenmede proteinler önemli yer tutuyor. Protein ihtiyacının karşılanmasında et, yumurta, peynir, kuru baklagiller, süt ve yoğurt gibi besinlerin büyük bir rol oynadığını söyleyen Diyetisyen Nida Doğan, "Özellikle B12, demir, çinko, A ve E vitaminleri açısından yetersizlikleri olan kişiler mutlaka kırmızı et tüketmeli” diyor.
Dengeli bir beslenme programında günlük 2-3 porsiyon kadar et grubu besinlerin tüketilmesi gerekiyor. Kırmızı etin ise haftada en az iki kez tüketilmesi gerektiğini ifade eden Diyetisyen Nida Doğan, etin besin değerlerinden maksimum fayda sağlayabilmek için ise yanında mutlaka yeşil yapraklı besinlerin tüketimini öneriyor. Doğan, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Gün içerisindeki besinlerimizin toplam kalori içeriğini % 55-60 karbonhidratlar, % 12-15 proteinler ve % 25-30 yağlar oluşturmalıdır. Bir beslenme uzmanı tarafından planlamış diyet programı, bireyin şahsi protein tüketim miktarını ortaya çıkarır. Aynı zamanda protein ihtiyacınız kilo başına 1-1,5g/gün olacak şekilde de hesaplanabilir. Örneğin 90 kilo ağırlığındaki bir kişinin günlük protein ihtiyacı 90-135g/gündür. Protein ihtiyacımızı kırmızı et, beyaz et, yumurta, peynir, kuru baklagiller, süt ve yoğurt ile karşılayabiliriz
Bu protein çeşitlerinden hangisinin daha ağırlıklı tüketilmesi gerektiği bireysel ihtiyaçlarımıza göre belirlenir. Özellikle B12, demir, çinko, A ve E vitaminleri açısından yetersizlikleri olan kişiler için kırmızı et büyük önem taşımaktadır. Bu bireylerin protein ihtiyaçlarının büyük bölümünü, yaklaşık % 40-50’si kadarını, kırmızı et oluşturmalıdır.”Etin sığır, koyun, kümes av ve deniz hayvanlarının yenebilen kasları olduğunu anlatan Doğan, protein, yağ, su ve minerallerden oluşan etin az miktarda glikojen ve B vitaminlerini de içerdiğini ve yarısından fazlasının ise su olduğunu söylüyor. Her besinde olduğu gibi et tüketiminde de aşırıya kaçılmaması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Nida Doğan, şu önerilerde bulunuyor:
Kırmızı et mümkün olduğu kadar iyi pişmiş bir şekilde tüketilmelidir. Pişirme sırasında etin merkezi sıcaklığının 72°C olması gerekmektedir. Izgara ya da kızartma yapmak yerine etler yahni olarak ya da buharda pişirilmelidir.Yüksek sıcaklıklarda kısa süreli pişirme yapılmalı ve et kesinlikle ateşe temas etmemelidir. Et ile ateş arasında en az 15 cm kadar mesafe bulunmalıdır. Yanmış ya da tütsülenmiş etler tüketilmemelidir. Eğer et yandıysa yanık parçalar kesilip atılmalıdır.
Kırmızı et sarımsak, limon suyu ya da zeytinyağı ile marine edildiği taktirde kanserojen madde oluşumu azalacaktır. Eğer eti yüksek sıcaklıklarda pişirmek gerekli ise eti sıklıkla çevirerek yanmasını önlemek gereklidir. Çiğ ette kullanılan hiçbir malzemenin pişmiş et ile temas etmemesine dikkat edilmelidir.
Dengeli beslenmede proteinler önemli yer tutuyor. Protein ihtiyacının karşılanmasında et, yumurta, peynir, kuru baklagiller, süt ve yoğurt gibi besinlerin büyük bir rol oynadığını söyleyen Diyetisyen Nida Doğan, "Özellikle B12, demir, çinko, A ve E vitaminleri açısından yetersizlikleri olan kişiler mutlaka kırmızı et tüketmeli” diyor.
Dengeli bir beslenme programında günlük 2-3 porsiyon kadar et grubu besinlerin tüketilmesi gerekiyor. Kırmızı etin ise haftada en az iki kez tüketilmesi gerektiğini ifade eden Diyetisyen Nida Doğan, etin besin değerlerinden maksimum fayda sağlayabilmek için ise yanında mutlaka yeşil yapraklı besinlerin tüketimini öneriyor. Doğan, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Gün içerisindeki besinlerimizin toplam kalori içeriğini % 55-60 karbonhidratlar, % 12-15 proteinler ve % 25-30 yağlar oluşturmalıdır. Bir beslenme uzmanı tarafından planlamış diyet programı, bireyin şahsi protein tüketim miktarını ortaya çıkarır. Aynı zamanda protein ihtiyacınız kilo başına 1-1,5g/gün olacak şekilde de hesaplanabilir. Örneğin 90 kilo ağırlığındaki bir kişinin günlük protein ihtiyacı 90-135g/gündür. Protein ihtiyacımızı kırmızı et, beyaz et, yumurta, peynir, kuru baklagiller, süt ve yoğurt ile karşılayabiliriz
Bu protein çeşitlerinden hangisinin daha ağırlıklı tüketilmesi gerektiği bireysel ihtiyaçlarımıza göre belirlenir. Özellikle B12, demir, çinko, A ve E vitaminleri açısından yetersizlikleri olan kişiler için kırmızı et büyük önem taşımaktadır. Bu bireylerin protein ihtiyaçlarının büyük bölümünü, yaklaşık % 40-50’si kadarını, kırmızı et oluşturmalıdır.”Etin sığır, koyun, kümes av ve deniz hayvanlarının yenebilen kasları olduğunu anlatan Doğan, protein, yağ, su ve minerallerden oluşan etin az miktarda glikojen ve B vitaminlerini de içerdiğini ve yarısından fazlasının ise su olduğunu söylüyor. Her besinde olduğu gibi et tüketiminde de aşırıya kaçılmaması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Nida Doğan, şu önerilerde bulunuyor:
Kırmızı et mümkün olduğu kadar iyi pişmiş bir şekilde tüketilmelidir. Pişirme sırasında etin merkezi sıcaklığının 72°C olması gerekmektedir. Izgara ya da kızartma yapmak yerine etler yahni olarak ya da buharda pişirilmelidir.Yüksek sıcaklıklarda kısa süreli pişirme yapılmalı ve et kesinlikle ateşe temas etmemelidir. Et ile ateş arasında en az 15 cm kadar mesafe bulunmalıdır. Yanmış ya da tütsülenmiş etler tüketilmemelidir. Eğer et yandıysa yanık parçalar kesilip atılmalıdır.
Kırmızı et sarımsak, limon suyu ya da zeytinyağı ile marine edildiği taktirde kanserojen madde oluşumu azalacaktır. Eğer eti yüksek sıcaklıklarda pişirmek gerekli ise eti sıklıkla çevirerek yanmasını önlemek gereklidir. Çiğ ette kullanılan hiçbir malzemenin pişmiş et ile temas etmemesine dikkat edilmelidir.