GYO İncelemesi – Beklenmedik Korku

Fineas

Epik
Kullanıcı
Katılım
14 Mar 2018
Mesajlar
4,287
Tepkime puanı
4,885
Puanları
0
Konum
İzmir
Cinsiyet
Erkek
Balık denince insanın aklına uçsuz bucaksız denizler, renkli sualtı yaşamıyla büyüleyen okyanuslar geliyor. Birçoğumuz için balık kelimesinin çağrıştırdığı ilk şey korku değil. Aksine aklınızda, güneşin ışıltılar saçtığı suda huzurla yüzdüğünüz anlar canlanabilir. Korku mangasının usta isimlerinden junji into bizi genç bir çiftin yaz tatiline götürüyor.


Sevgilinizle birlikte tekneye binip mavi sularda açıldığınızı hayal edin. Nasıl bir şey keyfinizi kaçırıp, tüm tatilinizi ve hatta tüm hayatınızı mahvedebilir? İnanması güç olsa da minik bir balık, bu kıvılcımı ateşlemeye yetebilir. Aslında GYO’nun okuyucuyu derinden etkileyebilmesi de tam olarak bu noktada başlıyor. Yeri geldiğinde öldürüp yemek masanıza koyabileceğiniz kadar savunmasız olan bu balıklar yalnızca yürüyerek binlerce insanın hayatını alt üst etmeyi başarıyor.

Balıklar Yürüyerek Geliyor
Tadaşi ve Kaori, tatil yapmak için Okinava’daki yazlık eve giderler. Tekneyle mavi sulara açıldıkları bir gün Tadaşi, ayaklarının altından geçen büyük ve hızlı canlının bir köpekbalığı olduğunu düşünür. Tadaşi’nin bir an evvel tekneye geri dönmesi ve etrafı saran buruk bir koku, keyifli anların bitişini haber verir. Ne yazık ki denizden uzaklaşmak sorunları geride bırakmaya yetmez. Zira balıklar artık yürüyebildikleri gibi kolayca hayatlarımızın içine de girmeye başlar.

gyo-junji-ito-4-1024x821.jpg

Bilinmeyen bir nedenle metal ayaklara kavuşan balıklar, kıyı kesimlerden şehre doğru akın akın ilerler. Japonya’nın dört bir yanında olağanüstü güvenlik önlemleri alınmaya başlasa da yürüyen balıkları durdurmak pek de kolay olmayacaktır. Bu balıklar keskin ve metal ayaklarının yanı sıra etrafa tahammül edilemez bir ceset kokusu yaymaktadır.

Ölümle Mücadele
Tüm şehirleri istila eden balıklar, karşılarına çıkan her canlıya saldırarak hâkimiyeti elinde tutmak ister. Üstelik bu saldırı esnasında insanlara ve diğer hayvanlara bir tür virüs yayarlar. İnsanların bir kısmı virüs nedeniyle tanınmaz hale gelirken bir kısmı ise olağan yaşamlarına devam edebilmektedir. Tadaşi ise bir yandan kız arkadaşı Kaori’yi korumak, bir yandan balıkların gizemini çözmek ve bir yandan da bir bilim insanı olan amcasına yardım etmek ister. Tüm bunları bir anda, uyum içinde yapmak tahmin edebileceğiniz gibi mümkün olmayacaktır. Üstelik balıkların bu metal ayaklara kavuşmasının ardında korkunç bir sır yatmaktadır.

gyo-junji-ito-1024x758.jpg

Belki de dünyadaki en değerli şey insanlara yardım edebilmektir. Birine ufacık da olsa yardım etmeniz zincirleme olarak pek çok şeyin değişmesine ve gelişmesine yol açar. Hikâyenin başkarakteri Tadaşi ise bu uğurda elinden geleni yapmaya çalışır. Yalnızca kendisi ve sevgilisi için değil, aynı zamanda amcası ve asistanı ile beraber yolda karşılaştığı hiç tanımadığı insanlar için bile mücadele verir. Ancak Tadaşi’nin ilk ve en önemli mücadelesi ölümdür. İnsanlara yardım edebilmek için hayatta kalmayı başarması gerekir.

gyo-junji-ito-2.jpg

İnsanlar pek çok şeyden korkar; ateş, su, karanlık veya yükseklik… Bunların hepsi zaman zaman ölüme götürebilecek kadar tehlikelidir. Fakat bazı korkular vardır ki korkunçluğu beklenmedik olmasından gelir. Junji İto, bir kez daha hayal gücü ile okuyucusunu büyülemeyi başarıyor. Fakat GYO’nun korkunçluğu yalnızca beklenmedik bir korkuya odaklanmasında yatmıyor. Junji İto’nun nefes kesen çizimleri, her zaman olduğu gibi yine hikâyenin önüne geçerek zihinlerde kalıcı bir iz bırakıyor.

Çevirisini Özlem Mete’nin, editörlüğünü ise Alp İlkkurşun’un yaptığı GYO, Gerekli Şeyler etiketiyle raflarda.
 
Üst
Alt