Sözün bittiği yerde asılı kalır gözyaşları(m),
Sonra maviliklere uzanan umutların salıncağında oyalanır kalp
Çaresizliğin içinde yanarsın belki ama
Hep bir sabahı vardır ayrılıkların
Ve o sabaha hep bir türkü çağırır seni
Sen tutuşan sinem olsan yeter...
Avuçlarda acının çizgileri nasırlaşmış
Gözlerde hüzün gemisi
Dilde sızılı ezberler
Gül gibi yanan bir gençlik ve sonrası
Sözün bittiği acının başladığı yer...
Sebepsiz fırtınalara konuk bu aralar yürek
Gözlerimde nem olsan yeter dediğimden beri
Dinmedi ki içimdeki zemheri...
Ellerimde solmamış çiçeklerle aydınlatacağım sabahları
Ve taçlarını çalacağım yıldızların
Yalan olmayan hikâyelerde başrol
Mutluluk bahçesinde son-gül olacağım...
Son-gül'ü olacağım yarınsız umutların...
Sen tutuşan sinem olsan yeter...!