Zaman,
Seninleyken, sana ayırdığım ama geçtiği için hep düşman olduğum şeydi..
Hiç geçsin istemezdim. Dursun Zaman! Durmalıydı.
Bazen düşünürdüm, " Uyumak " olmasaydı keşke..Her an sen olsaydın.
Bir saat ayrı kalamazdık.
Sahi onunla konuşurken bile " Onu Özlemek " diye bir şey varmış.
Varmış evet..Yaşadığın da anlıyorsun.
Seninleyken " Nefes " aldığımı hissettim, aldığım Nefeslerin anlamını hissettim.
Her güne daha mutlu, daha huzurlu uyandığımı farkettim.
Belki de Güneşin aydınlattığından çok daha fazla aydınlatmıştın hayatımı.
Şimdiler de Güneşin dahi aydınlatmadığı hayatımı. Gecenin daha bir karanlık olduğu gibi..
Sahi bir insanın varlığı insanı ne kadar iyi hissettirebilirdi ?
Ne kadar mutlu edebilirdi ?
sayfalarca yazılabilir bunun hakkında..
Toz pembe hayaller kurup, olur olmadık beklentilerin içine asla girmedim.
Klasiktir " Hep Mutlu Olacağız " cümlesi. Belki de dünyanın en büyük yalanları konusunda kıyasıya yarışır.
Asla hep mutlu olamazsın. Mesele de asla hep mutlu olmak değil zaten..
Mutsuz da olsak, huzursuz da olsak, hayat da engeller de çıksa zorluklar da çıksa karşımıza,
aslında mesele " Mutlu Olmaya Çabalamakta " Evet! mesele çabalamak.
Hep mutlu olmasak da, engeller, zorluklar çıksa da karşımıza.
Hep " Mutlu " olmak için çabalamaya söz verdim.
Belki " Ömür Boyu Mutlu olacağız " Hayalleri satmadım.
Ama " Yarınlar " Hep senindi.
Bu gece sen uyurken Buluttan bir battaniyeyle örteceğim üstünü Rüzgarın uğultusuyla gönderdiğim Bir masal fısıldayacağım kulağına Eğer bir gün yolun düşerse buralara Gün ışırken, şehir uyanırken kapımı çal Cam kenarındaki eski koltuğumda seni bekleyeceğim Plakta dönerken sevdiğin şarkı, seni düşleyeceğim.
Bensiz daha mutlu olacağını düşünüyorsan, Beni Düşünme.
Yarınlarının, sana sunduğum yarınlardan daha " Mutlu " olması dileğiyle.
Elbet Bir Gün.. ^^