- Katılım
- 14 Eyl 2018
- Mesajlar
- 2,971
- Tepkime puanı
- 659
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
- Konum
- istanbuL
- Cinsiyet
- Erkek
enizatı, tüm dünyada ılıman ve tropikal sularda bulunan, boyutları 15 - 16 ve 35 cm arasında değişen türleri bulunan vede yılan iğnesi türleri erkek hamileliğinin görüldüğü tek tür olarak bilinmektedir.
Denizatı, alt vücuttaki arka yüzgeç ve kafada solungaçların yanındaki göğüs yüzgeçleri ile tam bir balıktır. Ancak deniz atı türleri ise kısmen saydamdır, bu yüzden akvaryumların içerisinde olmalarına rağmen görünmedikleri gibi resimlerde de pek sık görülmezler.
Denizatı nüfusu son yıllardaki aşırı avlanma nedeniyle tehlike altına girmiştir. Denizatı geleneksel Çin şifalı bitki biliminde kullanılmaktadır ve her yıl 15 - 20 milyon denizatı bu amaçla yakalanıp satılmaktadır. Denizlerimizin tamamında az dahi olsa bulunurlar.
Denizatlarının ihracatı ve ithalatı 15 Mayıs 2004'den beri CITES tarafından kontrol edilmektedir. Ne yazık ki bizim denizlerimizde avlanan Çinekop vede Kıraça balıklarının yasak olmasına rağmen avlanmalarına dur diyen bir düzen ve sistem maalesef bulunmamaktadır.
Bu balıklar, deniz yosunu ve esmer suyosunu yataklarının arasında düşmanlarından çok rahat bir şekilde saklanabilirler. Bu balığın bir türü olan Deniz ejderleri, larvamsı balıklar ve Amphipodalarla ve deniz bitleri gibi küçük karides benzeri kabuklu hayvanlarla beslenmektedirler, avlarını küçük ağızlarına suyu çekerek avlanırlar.
Üremeleri enteresan olarak, erkeklerinin hamile kalmasıyla gerçekleşmektedir. Çoğu denizatı türlerinin hamileliği yaklaşık olarak iki ile üç hafta arasında sürmektedir.
Erkek denizatında dişi tarafından bırakılan yumurtaları taşıdığı kuluçka kesesi bulunmaktadır. Yumurta tüpten yukarıya erkeğin kesesine ilerler ve burada erkek daha sonra yumurtaları döller. Embriyolar 10 gün ile 6 hafta arasında gelişirler, bu süreç su koşullarına bağlı olarak değişmektedir. Erkek doğum yaparken, tüm bebek deniz atlarını çıkana kadar boşaltır.
Denizatları genellikle tek eşlidir, ancak bazı türleri sürü halinde yaşamayı sevmektedirler. Tek eşli çiftlerde, erkek ve dişi birbirlerini sabahları ve bazen akşamları aralarındaki bağı kuvvetlendirmek için kur yaparak karşılarlar. Günün geri kalanını birbirlerinden ayrı olarak yiyecek aramakla geçirirler.
Denizatlarının çok hızlı hareket edebilen gözleri bulunmaktadır, bu sayededir ki avlarını ve avcılarını vücutlarını hareket etmeden izleyebilme yeteneğine sahiptirler. Avlarını yutmakta kullandıkları uzun bir burunları bulunmaktadır. Denizatının uzun ve kavrayıcı kuyruğu bulunmaktadır. Bu sayede deniz yosunu gibi desteklere sarılarak su akımı tarafından sürüklenmesini engellerler.
Denizatı, alt vücuttaki arka yüzgeç ve kafada solungaçların yanındaki göğüs yüzgeçleri ile tam bir balıktır. Ancak deniz atı türleri ise kısmen saydamdır, bu yüzden akvaryumların içerisinde olmalarına rağmen görünmedikleri gibi resimlerde de pek sık görülmezler.
Denizatı nüfusu son yıllardaki aşırı avlanma nedeniyle tehlike altına girmiştir. Denizatı geleneksel Çin şifalı bitki biliminde kullanılmaktadır ve her yıl 15 - 20 milyon denizatı bu amaçla yakalanıp satılmaktadır. Denizlerimizin tamamında az dahi olsa bulunurlar.
Denizatlarının ihracatı ve ithalatı 15 Mayıs 2004'den beri CITES tarafından kontrol edilmektedir. Ne yazık ki bizim denizlerimizde avlanan Çinekop vede Kıraça balıklarının yasak olmasına rağmen avlanmalarına dur diyen bir düzen ve sistem maalesef bulunmamaktadır.
Bu balıklar, deniz yosunu ve esmer suyosunu yataklarının arasında düşmanlarından çok rahat bir şekilde saklanabilirler. Bu balığın bir türü olan Deniz ejderleri, larvamsı balıklar ve Amphipodalarla ve deniz bitleri gibi küçük karides benzeri kabuklu hayvanlarla beslenmektedirler, avlarını küçük ağızlarına suyu çekerek avlanırlar.
Üremeleri enteresan olarak, erkeklerinin hamile kalmasıyla gerçekleşmektedir. Çoğu denizatı türlerinin hamileliği yaklaşık olarak iki ile üç hafta arasında sürmektedir.
Erkek denizatında dişi tarafından bırakılan yumurtaları taşıdığı kuluçka kesesi bulunmaktadır. Yumurta tüpten yukarıya erkeğin kesesine ilerler ve burada erkek daha sonra yumurtaları döller. Embriyolar 10 gün ile 6 hafta arasında gelişirler, bu süreç su koşullarına bağlı olarak değişmektedir. Erkek doğum yaparken, tüm bebek deniz atlarını çıkana kadar boşaltır.
Denizatları genellikle tek eşlidir, ancak bazı türleri sürü halinde yaşamayı sevmektedirler. Tek eşli çiftlerde, erkek ve dişi birbirlerini sabahları ve bazen akşamları aralarındaki bağı kuvvetlendirmek için kur yaparak karşılarlar. Günün geri kalanını birbirlerinden ayrı olarak yiyecek aramakla geçirirler.
Denizatlarının çok hızlı hareket edebilen gözleri bulunmaktadır, bu sayededir ki avlarını ve avcılarını vücutlarını hareket etmeden izleyebilme yeteneğine sahiptirler. Avlarını yutmakta kullandıkları uzun bir burunları bulunmaktadır. Denizatının uzun ve kavrayıcı kuyruğu bulunmaktadır. Bu sayede deniz yosunu gibi desteklere sarılarak su akımı tarafından sürüklenmesini engellerler.