Sonra ne oluyor biliyor musun?
Yarım kalıyorsun, değişiyorsun. Biraz güvensiz, biraz umutsuz, biraz da umutlu. Ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Bir zamanlar uğruna dünyayı karşına alabileceğin adam yabancılaşıyor sana. Adım adım uzaklaşıyorsun. Kör kalsa, yatalak olsa, bacaklarını kaybetse vazgeçmeyeceğin adamın buna hiç değmediğini fark ediyorsun. Bir an geliyor bir şeyler kırılıyor içinde, bir şeyler dökülüyor ve geçiyor, bitiyor.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Ölmeye gidiyoruz diyerek ellerini tutsa, tereddütsüz gideceğin adamı hayretle izliyorsun. Usulca ağlıyorsun bir köşede, gidişine değil, yaptıklarına, zamanına, vazgeçtiklerine ve bunu haketmeyişine ve aslında kendin için ağlıyorsun.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
İp kopuyor en sağlam yerinden. En güvendiğin adamın bıçak izi kalıyor sırtında. Kelimelerle anlatılamayacak kadar sarsılıyor hayallerin.
Grileşiyorsun. Oysa biraz umudun olsa, her şeyi yapardın uğruna. Bu kadar kötü düşmüş olmasaydın, daha güçlü kalkardın ayağa. Biliyorsun, en çok buna yanıyorsun.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Anlıyorsun, korkuyorsun. Öyle çok yormuş oluyor ki seni, öyle eksiltmiş. Masumiyetine ateş edilmiş gibi hissediyorsun. Kimse onu senin kadar sevemez. Vazgeçerken, en çok buna üzülüyorsun.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
İçinden sadece o geçiyor. Ağlıyorsun geçmiyor, gülüyorsun geçmiyor, ne yapsan da acısı dinmiyor. Yara dıştan sarılmış gibi görünse de içi hala sızlıyor, cümleler dökülüyor, kelimeler kırılıyor, sonra fark ediyorsun yaşamın elinden yitip gittiğini.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Koskoca bir hayatı seni ve değerini anlamayan birisine feda etmiş oluyorsun. Her şey bir anda koskoca bir yalana dönüşüyor. Sevgini bitirip ona düşman olmak yerine, kendini bitirip kendine düşman oluyorsun.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Sevmeye korkuyorsun. Her an vazgeçilmekten, incinmekten korkar oluyorsun. En sonrasında da üzüle üzüle üzülmemeyi öğrenmiş olduğunu fark ediyorsun.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Susuyorsun, ya konuşmak istemediğinden ya da anlayamazlar tedirginliğinden. Yaşanan güzel günleri unutamıyorsun işte.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Hiçkimse vazgeçilmez değil aslında, insan yeri gelince kendinden bile vazgeçebiliyorken. Hayatı zehir etmeye değmez. Sevdiğinin değil seni sevenin peşinden git. Hayat çok kısa her şeye rağmen yaşamaya değer. Hiç kimse hiç kimseyi kendinden daha değerli kılmamalı.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Hiç vazgeçmiyorsun aslında. Sadece unutmuş gibi yapıyorsun. Oysa içinde kapanmayan yara ile biliyorsun ki, kimse onu senin kadar sevemez ve kimse de seni onun kadar sevemez. En üzücüsü de bu zaten.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Öyle biri giriyor ki hayatına iyi ki onu kaybetmişim diyorsun, öyle güzel bir yürek kazanıyorsun ki, kazandığın o muhteşem sevgi kaybettiğin her şeye değiyor.
Ve sonra ne oluyor biliyor musun?
Üç Nokta Koyup Yaşıyoruz…