Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
[FONT="]“Ah benim sevdasında bencil; ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim: ne güzel darma duman ediyorsun beni.” – Nazım Hikmet[/FONT]
Ne sevdalar gördü bu yürek, ama bir sende çarptı bu kadar kalbim ve seni sen olduğun için sevdi yüreğim. Ne çaredir, ne derman hiçbir güç ve kuvvet. Seni seviyorum ey yar, gel bana bir parça sükunet.
Hasretim sana yar, seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir. Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir. Ve ben sevgili, şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.
Kelebeğin ömrü azdır derler, ben senin gözlerinin ışığıyla beslenen ölümsüz bir kelebeğim. Sana olan sevgim ve hasretim Kaf dağının tepesinde açan bir gülün güzelliği kadar uzun ve koklanması kadar çaresiz.
Krizantem çiçekler besliyorum zulamda, senli düşünceler girdap oluşturuyor beynimde ve ben sana haddinden fazla vurgunum ey güzel. Bak bana gülümseyen bakışlarınla..
Seviyorum, hem de senin anlayamayacağın kadar. Hani o sonbahar akşamlarında çiselenen yağmurun narin sesi olur ya, o denli mırıldanıyorum ismini sokaklara.
Dönüveriyorum karşıma çıkan her çıkmazdan, hasretin karşılıyor beni ay ışığına çalmış bir bank köşesi. Ve ben susuyorum aşkımla ve sevgimle sana dair ne varsa içimde.
Tam her şeyi kaybetmiştim derken sen çıkıverdin karşıma, kimsesiz bir çare doğduğum topraklara yeniden umut oldun. Seni canımdan çok seviyorum, aşığım sana.