- Katılım
- 17 Eyl 2018
- Mesajlar
- 660
- Tepkime puanı
- 666
- Puanları
- 0
- Cinsiyet
- Erkek
Anjin nedir? Anjin hastalığı nasıl bir hastalıktır? Anjin hastalığı ile ilgili olarak genel bilgilerin verildiği sayfamız.
Anjin, boğaz ve yutaktaki lenf dokusuna yerleşen streptokok ya da başka bakterilerin yol açtığı enfeksiyon hastalığına verilen isimdir. Yüzde 87 oranında, streptokoklardan ileri gelen hastalık, ayrıca pnömokok, stafilokok, influenza basilleri ve başka bakterilerden de kaynaklanabilir.
Dünyanın her yerinde ve bütün iklim koşullarında yaygın ve bulaşıcı olan anjin, yutak mukozası direnci kırılan kişilerde kolayca gelişme ortamı bulur. Bademciklerin anatomik yapısı, bakterilerin yerleşip çoğalmasına ve bakterilerce salgılanan toksinlerin kana karışmasına çok elverişlidir. Hastalığa direnç gösterebilen kişilerde enfeksiyon, genel ve yerel bağışıklık yardımıyla, fagosit hücreler tarafından önlenir. Kuluçka dönemi 1-3 gün arasında olan anjin ateş, titreme, boğaz ve kulak ağrısı, mide bulantısı gibi belirtilerle başlar; boğaz mukozası ile bademcikler şişer ve kızarır.
Dinlenme, bakım, asetilsalisilikasit ve antibiyotik tedavisiyle kısa sürede hastalığın önü alınmazsa çoğu kez bademcik iltihabı ve bademcik apsesi gibi daha ağır enfeksiyonlara dönüşebilir. Süreğenleşen (kronikleşen) enfeksiyonlarda önce boğaz kültürü ile yutak ve boğaz bölgesinde üre-yen patojen mikroorganizma tanınır. İkinci aşamada antibiyogram yapılarak tedavide kullanılacak ve mikroorganizmanın duyarlı olduğu antibiyotiğin seçimi yapılır.
Anjin, boğaz ve yutaktaki lenf dokusuna yerleşen streptokok ya da başka bakterilerin yol açtığı enfeksiyon hastalığına verilen isimdir. Yüzde 87 oranında, streptokoklardan ileri gelen hastalık, ayrıca pnömokok, stafilokok, influenza basilleri ve başka bakterilerden de kaynaklanabilir.
Dünyanın her yerinde ve bütün iklim koşullarında yaygın ve bulaşıcı olan anjin, yutak mukozası direnci kırılan kişilerde kolayca gelişme ortamı bulur. Bademciklerin anatomik yapısı, bakterilerin yerleşip çoğalmasına ve bakterilerce salgılanan toksinlerin kana karışmasına çok elverişlidir. Hastalığa direnç gösterebilen kişilerde enfeksiyon, genel ve yerel bağışıklık yardımıyla, fagosit hücreler tarafından önlenir. Kuluçka dönemi 1-3 gün arasında olan anjin ateş, titreme, boğaz ve kulak ağrısı, mide bulantısı gibi belirtilerle başlar; boğaz mukozası ile bademcikler şişer ve kızarır.
Dinlenme, bakım, asetilsalisilikasit ve antibiyotik tedavisiyle kısa sürede hastalığın önü alınmazsa çoğu kez bademcik iltihabı ve bademcik apsesi gibi daha ağır enfeksiyonlara dönüşebilir. Süreğenleşen (kronikleşen) enfeksiyonlarda önce boğaz kültürü ile yutak ve boğaz bölgesinde üre-yen patojen mikroorganizma tanınır. İkinci aşamada antibiyogram yapılarak tedavide kullanılacak ve mikroorganizmanın duyarlı olduğu antibiyotiğin seçimi yapılır.