- Katılım
- 14 Mar 2017
- Mesajlar
- 54
- Tepkime puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Cinsiyet
- Erkek
​[FONT=&]Kişisel gelişimin, insanları doğru ve güvenli bir ortama taşıması için birçok teknikler gerçekleştirilmiştir. Alınan eğitimlerle, insanların özgüvenlerini kazanmaları amaçlanmaktadır.
Önceden hep başkaları düşünülerek yaşanan hayatların yerini "Kendim için neler yapabilirim?" sorusunun egemen olduğu hayatlar almış durumda.
Önce biz iyi olmalıyız ki, sevdiklerimize daha yararlı olabilelim. Bunun için en başta sağlığımızın iyi olması gerekir. Dengeli beslenme ve spor, sağlıklı yaşamak için gereken unsurlardır. Vücudumuzun mucizelerle dolu olduğunu unutmadan hayatta sarmaş dolaş olmak varken neden kendimizi bu kişisel gelişim olanağından mahrum bırakalım? Hem bedenen hem de ruhen kendimiz olma çabası diyelim bunun adına.
Bir düşünelim: Ne istiyoruz? Neleri seviyoruz? Nelerden hoşlanıyoruz? Neler üretmek istiyoruz? Kendimize değer veriyor muyuz acaba?
Doğrusu bugüne kadar hep başkaları için yaşadık.
Hayatın sorunlar ürettiği bir gerçek. Sorunlara da ihtiyacımız var yaşamak için Önemli olan, sorunlar içinde bocalamak değil, çözümler üretebilmektir. Çözümler insanların zihninde gizlidir. İnsan düşünme gücüne sahiptir. Düşünceler bizi bir yerlerden alıp bir yerlere götürür. Düşünce gücümüzle gitmek istediğimiz yerleri çok iyi hesaplamalı, hayal kırıklıklarına uğramamalıyız.
Biz hayata ne verirsek o kadarını alırız. Yaşamın bize getirdiklerini her şekliyle kabullenmek, negatifleri pozitife dönüştürme becerisi geliştirmek belki de yaşamın en büyük armağanıdır. Yaşadığımız her şey bize rehber olacak gizli bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli açığa çıkarmak için yaşadıklarımızı okuyabilmek gerek.
İçsel gelişim ve olgunlaşma sürecinde sosyal etkinliklere katılmak, kişisel gelişimimize dışa dönük ve açık bir boyut kazandırır. Kendini toplumun bir üyesi olarak tanımlayabilmek, kendine inanmak ve bu inancı tazeleyecek sağlamlaştıracak çalışmalarda bulunmak bizi her geçen gün gelişim dağının zirvesine daha da yaklaştırır.[/FONT]
Önceden hep başkaları düşünülerek yaşanan hayatların yerini "Kendim için neler yapabilirim?" sorusunun egemen olduğu hayatlar almış durumda.
Önce biz iyi olmalıyız ki, sevdiklerimize daha yararlı olabilelim. Bunun için en başta sağlığımızın iyi olması gerekir. Dengeli beslenme ve spor, sağlıklı yaşamak için gereken unsurlardır. Vücudumuzun mucizelerle dolu olduğunu unutmadan hayatta sarmaş dolaş olmak varken neden kendimizi bu kişisel gelişim olanağından mahrum bırakalım? Hem bedenen hem de ruhen kendimiz olma çabası diyelim bunun adına.
Bir düşünelim: Ne istiyoruz? Neleri seviyoruz? Nelerden hoşlanıyoruz? Neler üretmek istiyoruz? Kendimize değer veriyor muyuz acaba?
Doğrusu bugüne kadar hep başkaları için yaşadık.
Hayatın sorunlar ürettiği bir gerçek. Sorunlara da ihtiyacımız var yaşamak için Önemli olan, sorunlar içinde bocalamak değil, çözümler üretebilmektir. Çözümler insanların zihninde gizlidir. İnsan düşünme gücüne sahiptir. Düşünceler bizi bir yerlerden alıp bir yerlere götürür. Düşünce gücümüzle gitmek istediğimiz yerleri çok iyi hesaplamalı, hayal kırıklıklarına uğramamalıyız.
Biz hayata ne verirsek o kadarını alırız. Yaşamın bize getirdiklerini her şekliyle kabullenmek, negatifleri pozitife dönüştürme becerisi geliştirmek belki de yaşamın en büyük armağanıdır. Yaşadığımız her şey bize rehber olacak gizli bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli açığa çıkarmak için yaşadıklarımızı okuyabilmek gerek.
İçsel gelişim ve olgunlaşma sürecinde sosyal etkinliklere katılmak, kişisel gelişimimize dışa dönük ve açık bir boyut kazandırır. Kendini toplumun bir üyesi olarak tanımlayabilmek, kendine inanmak ve bu inancı tazeleyecek sağlamlaştıracak çalışmalarda bulunmak bizi her geçen gün gelişim dağının zirvesine daha da yaklaştırır.[/FONT]