- Katılım
- 4 Haz 2017
- Mesajlar
- 10,838
- Tepkime puanı
- 5,175
- Puanları
- 0
- Cinsiyet
- Erkek
(Belki siz, belki bir arkadaşınız, belki de bir öğrenciniz)
Okul hayatı çok renklidir. Ona bu renkliliği veren de çoğunlukla öğrencilerin farklılığıdır. Farklılıklar zenginliğe dönüşür ve okul insanların hayatını, unutamayacakları anılarla doldurur. Okul anılarını canlı tutan etkenlerden biri de farklı öğrenci tipleridir.
Bu yazıyı okurken gülmeye, üzülmeye ve acı hatıralarınızın canlanmasına hazır olun. İşte bazılarında kendinizi, bazılarında bir arkadaşınızı, bazılarında bir öğrencinizi kahraman olarak görebileceğiniz öğrenci tipleri:
1. Uyuyan öğrenciler: Bazıları bütün derslerde, bazıları ise sadece ilgilerini çekmeyen derslerde uyurlar. Ama genellikle sözel dersler onlar için uyuma vaktidir. Kendilerini uyandıran öğretmenlere “Hocam aslında sizi dinliyorum ben” diyerek eylemlerini hep masum göstermeye çalışırlar. Ancak, o uyurken işlenen konu ile ilgili bir soru sormayı akıl eden öğretmenlere karşı oldukça savunmasızdırlar.
2. Hocalardan not dilenen öğrenciler: Özellikle dönem sonlarında ortaya çıkarlar. Çoğu takdir veya teşekkür belgesini bir puanla kaçırmaktadır. Ama dersi bir puanla karneye zayıf gelecek olanları da azımsanmayacak kadar çoktur. Aralarında, teşekkür almaktan yakından uzaktan bir ilgisi olmadığı halde bütün öğretmenleri dolaşıp teşekkür alanlar, sekiz tane zayıfını hocalardan not dilenerek kurtaranlar bile vardır.
3. Kıskanç Öğrenciler: Başta ders notları olmak üzere arkadaşlarına puan kazandıracak paylaşımlardan sakınırlar. Genellikle “İnek” olarak nitelenen öğrencilerin arasından çıkarlar. Arkadaşlarından gelen soru çözme isteklerini, şöyle soruya göz ucuyla bakıp “Ya bunları ben de çözemiyorum zaten” derler ama sınavlardan çoğunlukla tam puan alırlar.
4. Cimri Öğrenciler: Kantinden aldıkları bisküvi ve krakerleri kuytu yerlerde gizlice yerler veya paketlerini ceplerine koyar, oradan tek tek aldıklarını kimseye çaktırmadan ağızlarına atar ve yavaşça öğüterek mideye gönderirler.
5. Her soruya parmak kaldıran öğrenciler: Sorunun cevabını bilip bilmediklerini kendileri de bilmemektedirler. Zaten bu durum onların umurunda da değildir. Tecrübeli öğretmenler onları iyi tanıdıkları için, sadece cevabını bildiklerini anladıkları zaman onlara söz hakkı verirler.
6. Anasının kuzusu öğrenciler: Anasının kuzusu oldukları her hallerinden bellidir. Her zaman cici çocukturlar. Halim selim duruşları vardır, sakin hareket ederler, nazik davranırlar, kısık sesle konuşurlar, çok basit konularda bile kendileri karar veremezler. Çünkü anneleri her zaman karar verme konusunda hizmetlerindedirler.
7. Çok çalışmalarına rağmen özellikle yazılı sınavlardan iyi puan alamayan öğrenciler: Gece gündüz ders çalışırlar, sınav günleri teneffüste tuvalete bile gitmez, kıvranıp durarak ders çalışırlar ama sınava girdiklerinde sanki bütün bildiklerini unuturlar. Bu öğrencilerin bir kısmı yüksek kaygılı, bir kısmı çok heyecanlıdır. Ama çoğunun ders çalışma yöntemlerini gözden geçirmesi gerekir.
8. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen kankalar ve kankişler: Okulda her an yan yana görülürler. Çok farklı yerlerden okula gelseler bile sabahları bir yerlerde mutlaka buluşur ve birlikte okula giriş yaparlar. Teneffüste, kantinde, bahçede, yemek yerken, çay içerken, dedikodu yaparken, arkadaşlarını çekiştirirken hep birliktedirler. Nasıl ayarladıklarını bilmiyorum ama tuvalete de birlikte giderler birbirlerini lavabonun başında beklemekten erinmezler.
9. Sınav çıkışlarında sınavının kötü geçtiğini söyleyen öğrenciler: Bu öğrenciler daha sınav başlamadan bellidir; “Sınava çalıştın mı?” sorusuna çoğunlukla “Hiç çalışamadım”, sınav bittiğinde “Nasıl geçti” sorusuna ise “Berbattı” cevabını verirler ama sınav sonuçları açıklandığında en yüksek puanı alanlar da çoğunlukla bunlardır.
10. Ders kitabının arasına cep telefonu ile ders çalışan öğrenciler: Aslında okumak ve ders çalışma konusunda pek istekli değildirler. Ancak anne babaları okumasını istedikleri ve onu buna zorladıkları için çalışır gibi görünürler. Bu öğrencilerin büyük bir çoğunluğu ite kaka okulu bitirir ve mutlaka bir diplomalarını alırlar.
11. Her an ilgi çekici bir espri yapabileceğini düşünen öğrenciler: Arkadaşları yaptıkları esprilere gülmedikleri için yenisini yapmaya çalışırlar ama durumları tıpkı bataklıktan kurtulmak isteyen insan gibidir; çabaladıkça batar ve en sonunda sınıfta kale alınmayacak duruma gelirler.
12. Kopya çekmeyi hayatın doğal akışının bir zorunluluğu olarak gören öğrenciler: Sınavda çıkacak konuları anlayıp anlamadıkları, bilip bilmedikleri, problemleri çözüp çözmedikleri, tanımları ezberleyip ezberlemedikleri önemli değildir; bunlar kopya hazırlamadan duramazlar ve hazırladıktan sonra da “Hazır kopya çekilmez mi?” deyip sürekli kopya çekerler. Çoğunlukla maharetli olduklarından öğretmenlere yakalanmazlar. Kendilerini kopya çekerken yakalayan öğretmenlere de aslında kopya çekmediklerini ispatlamaya çalışırken çok pişkindirler.
13. Okuldaki bütün kızların kendine hasta olduğunu düşünen erkek öğrenciler ve okulun bütün erkeklerinin peşlinden koştuğunu zanneden kız öğrenciler: Bakımlarına çok dikkat ederler. Saçlarına bakılırsa sabahları saatlerce aynanın karşısında geçirmiş gibidirler. Ama pratik kazandıkları için onlar bu işe o kadar zaman harcamazlar. Kendilerine gelen arkadaşlık tekliflerini çoğunlukla geri çevirirler. Çünkü böyle bir durumda ilgi odağı olmaktan çıkacaklarından dolayı, onlar için en büyük tehlike karşı cinsten biriyle arkadaş olduğunun bilinmesidir.
14. Gıcık öğrenciler: Tam teneffüs zili çalmaya yakın bir zamanda öğretmene soru sorarak dersi uzatırlar, öğretmene “Ödevleri kontrol etmeyecek misiniz hocam?” diyerek arkadaşlarına kelek atarlar, sınıfın sırrını öğretmenlerin gözüne girme karşılığında ifşa ederler, sınav soruları kendisine de zor gelmesine rağmen “Sorular nasıldı?” diye soran öğretmene bütün arkadaşlarından farklı olarak “Çok kolaydı hocam” derler.
15. Ağır ağabeyler: Bazıları gerçekten ağırbaşlı ve olgun tipleridir. Bazıları ise ya sahte kabadayıdır veya etrafına topladığı üç beş çapulcu ile ağabeylik taslarlar. Ama çoğunlukla mafya filmlerindeki tiplere özenip filmlerde kendilerine uygun gördükleri rolü okul ortamında oynamak isterler. Eğer okulda onların dilinden anlayacak bir yönetici veya öğretmen yoksa okulu herkese zehir edebilirler.
Okul hayatı çok renklidir. Ona bu renkliliği veren de çoğunlukla öğrencilerin farklılığıdır. Farklılıklar zenginliğe dönüşür ve okul insanların hayatını, unutamayacakları anılarla doldurur. Okul anılarını canlı tutan etkenlerden biri de farklı öğrenci tipleridir.
Bu yazıyı okurken gülmeye, üzülmeye ve acı hatıralarınızın canlanmasına hazır olun. İşte bazılarında kendinizi, bazılarında bir arkadaşınızı, bazılarında bir öğrencinizi kahraman olarak görebileceğiniz öğrenci tipleri:
1. Uyuyan öğrenciler: Bazıları bütün derslerde, bazıları ise sadece ilgilerini çekmeyen derslerde uyurlar. Ama genellikle sözel dersler onlar için uyuma vaktidir. Kendilerini uyandıran öğretmenlere “Hocam aslında sizi dinliyorum ben” diyerek eylemlerini hep masum göstermeye çalışırlar. Ancak, o uyurken işlenen konu ile ilgili bir soru sormayı akıl eden öğretmenlere karşı oldukça savunmasızdırlar.
2. Hocalardan not dilenen öğrenciler: Özellikle dönem sonlarında ortaya çıkarlar. Çoğu takdir veya teşekkür belgesini bir puanla kaçırmaktadır. Ama dersi bir puanla karneye zayıf gelecek olanları da azımsanmayacak kadar çoktur. Aralarında, teşekkür almaktan yakından uzaktan bir ilgisi olmadığı halde bütün öğretmenleri dolaşıp teşekkür alanlar, sekiz tane zayıfını hocalardan not dilenerek kurtaranlar bile vardır.
3. Kıskanç Öğrenciler: Başta ders notları olmak üzere arkadaşlarına puan kazandıracak paylaşımlardan sakınırlar. Genellikle “İnek” olarak nitelenen öğrencilerin arasından çıkarlar. Arkadaşlarından gelen soru çözme isteklerini, şöyle soruya göz ucuyla bakıp “Ya bunları ben de çözemiyorum zaten” derler ama sınavlardan çoğunlukla tam puan alırlar.
4. Cimri Öğrenciler: Kantinden aldıkları bisküvi ve krakerleri kuytu yerlerde gizlice yerler veya paketlerini ceplerine koyar, oradan tek tek aldıklarını kimseye çaktırmadan ağızlarına atar ve yavaşça öğüterek mideye gönderirler.
5. Her soruya parmak kaldıran öğrenciler: Sorunun cevabını bilip bilmediklerini kendileri de bilmemektedirler. Zaten bu durum onların umurunda da değildir. Tecrübeli öğretmenler onları iyi tanıdıkları için, sadece cevabını bildiklerini anladıkları zaman onlara söz hakkı verirler.
6. Anasının kuzusu öğrenciler: Anasının kuzusu oldukları her hallerinden bellidir. Her zaman cici çocukturlar. Halim selim duruşları vardır, sakin hareket ederler, nazik davranırlar, kısık sesle konuşurlar, çok basit konularda bile kendileri karar veremezler. Çünkü anneleri her zaman karar verme konusunda hizmetlerindedirler.
7. Çok çalışmalarına rağmen özellikle yazılı sınavlardan iyi puan alamayan öğrenciler: Gece gündüz ders çalışırlar, sınav günleri teneffüste tuvalete bile gitmez, kıvranıp durarak ders çalışırlar ama sınava girdiklerinde sanki bütün bildiklerini unuturlar. Bu öğrencilerin bir kısmı yüksek kaygılı, bir kısmı çok heyecanlıdır. Ama çoğunun ders çalışma yöntemlerini gözden geçirmesi gerekir.
8. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen kankalar ve kankişler: Okulda her an yan yana görülürler. Çok farklı yerlerden okula gelseler bile sabahları bir yerlerde mutlaka buluşur ve birlikte okula giriş yaparlar. Teneffüste, kantinde, bahçede, yemek yerken, çay içerken, dedikodu yaparken, arkadaşlarını çekiştirirken hep birliktedirler. Nasıl ayarladıklarını bilmiyorum ama tuvalete de birlikte giderler birbirlerini lavabonun başında beklemekten erinmezler.
9. Sınav çıkışlarında sınavının kötü geçtiğini söyleyen öğrenciler: Bu öğrenciler daha sınav başlamadan bellidir; “Sınava çalıştın mı?” sorusuna çoğunlukla “Hiç çalışamadım”, sınav bittiğinde “Nasıl geçti” sorusuna ise “Berbattı” cevabını verirler ama sınav sonuçları açıklandığında en yüksek puanı alanlar da çoğunlukla bunlardır.
10. Ders kitabının arasına cep telefonu ile ders çalışan öğrenciler: Aslında okumak ve ders çalışma konusunda pek istekli değildirler. Ancak anne babaları okumasını istedikleri ve onu buna zorladıkları için çalışır gibi görünürler. Bu öğrencilerin büyük bir çoğunluğu ite kaka okulu bitirir ve mutlaka bir diplomalarını alırlar.
11. Her an ilgi çekici bir espri yapabileceğini düşünen öğrenciler: Arkadaşları yaptıkları esprilere gülmedikleri için yenisini yapmaya çalışırlar ama durumları tıpkı bataklıktan kurtulmak isteyen insan gibidir; çabaladıkça batar ve en sonunda sınıfta kale alınmayacak duruma gelirler.
12. Kopya çekmeyi hayatın doğal akışının bir zorunluluğu olarak gören öğrenciler: Sınavda çıkacak konuları anlayıp anlamadıkları, bilip bilmedikleri, problemleri çözüp çözmedikleri, tanımları ezberleyip ezberlemedikleri önemli değildir; bunlar kopya hazırlamadan duramazlar ve hazırladıktan sonra da “Hazır kopya çekilmez mi?” deyip sürekli kopya çekerler. Çoğunlukla maharetli olduklarından öğretmenlere yakalanmazlar. Kendilerini kopya çekerken yakalayan öğretmenlere de aslında kopya çekmediklerini ispatlamaya çalışırken çok pişkindirler.
13. Okuldaki bütün kızların kendine hasta olduğunu düşünen erkek öğrenciler ve okulun bütün erkeklerinin peşlinden koştuğunu zanneden kız öğrenciler: Bakımlarına çok dikkat ederler. Saçlarına bakılırsa sabahları saatlerce aynanın karşısında geçirmiş gibidirler. Ama pratik kazandıkları için onlar bu işe o kadar zaman harcamazlar. Kendilerine gelen arkadaşlık tekliflerini çoğunlukla geri çevirirler. Çünkü böyle bir durumda ilgi odağı olmaktan çıkacaklarından dolayı, onlar için en büyük tehlike karşı cinsten biriyle arkadaş olduğunun bilinmesidir.
14. Gıcık öğrenciler: Tam teneffüs zili çalmaya yakın bir zamanda öğretmene soru sorarak dersi uzatırlar, öğretmene “Ödevleri kontrol etmeyecek misiniz hocam?” diyerek arkadaşlarına kelek atarlar, sınıfın sırrını öğretmenlerin gözüne girme karşılığında ifşa ederler, sınav soruları kendisine de zor gelmesine rağmen “Sorular nasıldı?” diye soran öğretmene bütün arkadaşlarından farklı olarak “Çok kolaydı hocam” derler.
15. Ağır ağabeyler: Bazıları gerçekten ağırbaşlı ve olgun tipleridir. Bazıları ise ya sahte kabadayıdır veya etrafına topladığı üç beş çapulcu ile ağabeylik taslarlar. Ama çoğunlukla mafya filmlerindeki tiplere özenip filmlerde kendilerine uygun gördükleri rolü okul ortamında oynamak isterler. Eğer okulda onların dilinden anlayacak bir yönetici veya öğretmen yoksa okulu herkese zehir edebilirler.