Tüp bağlama yöntemi nedir?

Han

En Güzel Edep Güzel Ahlaktir...!
Kullanıcı
Katılım
20 Ocak 2021
Mesajlar
7,620
Tepkime puanı
6,991
Puanları
0
Konum
Huzur🧿
Cinsiyet
Erkek

Tüp bağlama yöntemi nedir?​


KePKxbne.jpg


Aile planlaması yöntemlerinden bir tanesi olan tüp bağlama, tıp dilinde tüp ligasyonu olarak tanımlanabilir. Yumurtalıklar ile rahim arasında yer alan fallop tüplerinin cerrahi yöntemler ile bağlanması ile kadın üreme hücresi olan yumurtanın rahme inişi engellenir.

Son derece başarılı olan bu doğum kontrol yöntemi, sezaryen ile doğum sırasında yapılabileceği gibi farklı bir operasyon olarak laparoskopik cerrahi yöntemiyle de yapılabilir. %99 oranında koruma sağlamakta olan tüp bağlama işlemi sırasında fallop tüpleri, cerrahi bir araç olan kıskaçla bükülerek bağlanır.

Böylece sperm hücresi, rahme ulaştıktan sonra döllenmenin gerçekleşeceği fallop tüplerine çıksa bile bu bölgede yumurta bulunmadığı için döllenme gerçekleşmez. Üreme çağındaki hemen her yaştan kadına uygulaması yapılabilen tüp bağlama yöntemi, kalıcı bir aile planlaması yoludur. Farklı bir deyişle tüplerini bağlatan kişinin düzenli ilaçlanma işlemi tekrarlatması, ilaç kullanması gibi gereksinimleri olmaz.

Tüp bağlama ameliyatı sırasında fallop tüpleri kıskaçla bağlanabileceği gibi yumurtalık kanseri riski bulunan kişilerde tüplerin bütünüyle alınması ile de yapılabilir. Fallop tüpleri alınarak yapılan tüp bağlama işlemi sonrasında kişi bir daha doğal yollardan çocuk sahibi olamaz. Ancak kıskaçla bükülerek gerçekleştirilmiş olan operasyon türlerinde bu işlem kısmen geri döndürülebilir niteliktedir.

Ancak unutulmamalıdır ki, tüp bağlama işlemi nasıl yapılırsa yapılsın kişiyi cinsel hastalıklardan korumaz. Tüp bağlama yönteminden sonra kişinin cinsel isteği, âdet düzeni, vücut yapısı olduğu gibi korunur. Bu yöntem ile kişi ömür boyunca gebelikten korunabilir.

Tüp bağlama yöntemi nedir?

Tüp ligasyonu veya tüp sterilizasyonu olarak da bilinen tüp bağlama yöntemi, bir tür doğum kontrol yoludur. Tüplerini bağlatan kişinin doğal yollardan gebe kalması nerdeyse olanaklı değildir. Tüp bağlama yönteminin gebeliği nasıl önlediği konusunu açığa kavuşturmak için üremenin nasıl gerçekleştiğini ve kadın üreme sisteminin nasıl çalıştığını anlamak gerekir.

Kadın üreme sistemi, beyinde yer alan hipotalamus bölgesinin yine beyinde bulunan hipofiz bezini uyarmasıyla başlar. Uyarılan hipofiz bezi LH ve FSH hormonlarını salgılar. Kan dolaşımına katılan bu hormonlar, yumurtalık rezervine ulaştığında yumurtaların bir kısmının olgunlaşmasını sağlar. Olgunlaşan yumurtalar arasında en daha sağlıklı olanı, içinde bulunduğu folikülü çatlatır ve ardından yumurtalıklarla rahim arasında bir kanal görevi gören fallop tüplerine atılır. Yumurtanın fallop tüplerinde erkek üreme hücresi sperm ile karşılaşması durumunda döllenme gerçekleşir.

Ardından döllenen yumurta, rahime ilerler ve embriyo gelişimini burda sürdürür. Tüp bağlama yönteminde yapılan işlem, döllenmenin gerçekleştiği fallop tüplerinin cerrahi olarak bağlanmasıdır. Dolayısıyla yumurtalık ile rahim arasındaki bağlantı kesilir. Yumurta ve sperm bir araya gelemez ve bu şekilde gebelik önlenir. Tüp bağlama işlemi, tüplerin bağlanması, yakılması, kesilmesi veya tüplerin bütünüyle alınması ile yapılabilir.

Bu noktada hangi yöntemin seçileceği kişinin tekrar gebe kalmak isteyip istemediğine bağlıdır. Kişi bir daha kesinlikle doğal yollardan gebe kalmak istemiyorsa tüpler kesilerek veya yakılarak bağlanabilir.

Tüp bağlama ameliyatı nasıl yapılır?

Tüp bağlama yöntemi, daha fazla çocuk yapmak istemeyen, tübal rahatsızlığı veya yumurtalık kanseri riski bulunan kişilere ve gebeliğin anne adayının hayatı için riskli olduğu, var olan genetik bozuklukların çocuğa aktarılmasının önlenmesi gibi durumlarda uygulanır. Operasyondan önceki aşamalarda kişi, hekimiyle beraber bu yöntemin kendisi için en iyi yöntem olup olmadığına karar vermelidir.

Ameliyattan veya sezaryen ile doğumdan önce hastaveyamar yolu açılır. Kişi için uygun olan anestezi türü uygulanır. Laparoskopik cerrahi yöntemi veya halk arasında yaygın olarak bilinen adı ile kapalı ameliyat türünde göbek deliği yakınına küçük kesiler açılır. Bu kesilerden operasyonun yürütülmesine olanak tanıyan optik görüntüleyici ve cerrahi el aletleri sokulur. İşlem sırasında görüş alanının ve hareket alanının genişlemesi için karın bölgesine karbondioksit gazı verilir. Ardından fallop tüpleri bağlanır.

Cilt yüzeyindeki kesilerin kapatılmasının ardından operasyon tamamlanır ve hasta uyandırıldıktan sonra dinlenmesi için hasta odasına alınır. Operasyonun ardından ilk saatlerde anesteziye bağlı şekilde bulantı hissinin olması çok normaldir. Ağrının şiddetine bağlı şekilde kişiye mevcut damar yolundan ağrı kesici ilaçlar verilebilir. Birkaç saat sonra kişi beslenebilir. Tüp bağlama işleminin ardından kişi, aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilir. İlk 24 ila 36 saat boyunca bir miktar ağrının olması çok normaldir.

Bu ağrı, operasyon sırasında verilen karbondioksit gazından kaynaklanır. Laparoskopik yöntemle yapılan diğer tüm cerrahi operasyonlarda olduğu gibi tüp bağlama işlemi akabinde de kesi alanı az olduğu için iyileşme hızlıdır.

Tüp bağlama yöntemi adet düzensizliğine yol açar mı?

Tüp bağlama yönteminde kişinin sadece yumurtalıkları ile rahmi arasındaki bağ kesilir. Farklı bir deyişle kişinin üreme veya endokrin sistemine müdahalede bulunulmaz. Kişinin hormonal düzeninde bir değişiklik olmaz. LH ve FSH hormonları, daha önce olduğu gibi salgılanmaya devam eder. Hormonların salınımına bağlı şekilde yumurtalıklarda bulunan yumurtalar aynı şekilde olgunlaşmaya, çatlamaya ve fallop tüplerine atılmaya devam eder.

Gebeliğin oluşmadığı durumlarda olduğu gibi rahim duvarı olarak bilinen endometrium kalınlaşmaya ve incelmeye devam eder. Yani kişinin âdet döngüsünde bir farklılık olmaz. Kalınlaşan rahim duvarı, daha önce olduğu gibi hormonların etkisiyle incelir ve rahmin iç dokusu, bir miktar kanla beraber vajinal yoldan vücut dışına atılmaya devam eder. Dolayısıyla kişi, eski düzeninde âdet görmeye devam eder. Diğer bir deyişle tüp bağlama işlemi ile âdet düzensizliği arasında bir ilişki bulunmaz.

Tüp bağlama yöntemi adet düzensizliğine yol açar mı?

Tüp bağlama yönteminde kişinin sadece yumurtalıkları ile rahmi arasındaki bağ kesilir. Farklı bir deyişle kişinin üreme veya endokrin sistemine müdahalede bulunulmaz. Kişinin hormonal düzeninde bir değişiklik olmaz. LH ve FSH hormonları, daha önce olduğu gibi salgılanmaya devam eder. Hormonların salınımına bağlı şekilde yumurtalıklarda bulunan yumurtalar aynı şekilde olgunlaşmaya, çatlamaya ve fallop tüplerine atılmaya devam eder.

Gebeliğin oluşmadığı durumlarda olduğu gibi rahim duvarı olarak bilinen endometrium kalınlaşmaya ve incelmeye devam eder. Yani kişinin âdet döngüsünde bir farklılık olmaz. Kalınlaşan rahim duvarı, daha önce olduğu gibi hormonların etkisiyle incelir ve rahmin iç dokusu, bir miktar kanla beraber vajinal yoldan vücut dışına atılmaya devam eder. Dolayısıyla kişi, eski düzeninde âdet görmeye devam eder. Diğer bir deyişle tüp bağlama işlemi ile âdet düzensizliği arasında bir ilişki bulunmaz.

Tüp bağlama yöntemi menopozu tetikler mi?

Tüp bağlama yönteminde fallop tüpleri bağlanarak, yalnızca kadın üreme hücresi olan yumurta ile spermin fallop tüplerinde bir araya gelmesi engellenir. Tüp bağlama operasyonu sonrasında kişinin hormonal düzeninde bir değişim olmaz. Dolayısıyla kişinin menopoza girmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Kişi normal süreçte yaşamına devam eder. Kişinin cinsel isteğinde, âdet düzeninde, hormonal dengesinde bir farklılık yaşanmaz.

Tüp bağlama yöntemi sonrasında tekrar hamile kalınabilir mi?

Son derece etkili bir doğum kontrol yöntemi olan tüp bağlama yöntemi bundan önce kişinin tekrar hamile kalmak istemediğinden emin olması gerekir. Bu konu da kişinin aklında en küçük bir şüphe bile bulunmaması gerekir. Gelecekte gebe kalmak isteyen kişilerin bu yöntem yerine farklı doğum kontrol metotlarıne yönelmesi önerilir.

Tüp bağlama yönteminde yapılan işlem, mikrocerrahi metotları ile geri döndürülebilir olsa da kişinin doğal yollardan gebe kalma ihtimali yarı yarıya düşer. Farklı bir deyişle tüp bağlama yöntemi sonrasında doğal yollardan gebelik elde edilme şansı düşüktür. Oluşan gebeliklerin ise dış gebelik ile sonuçlanma olasılığı yüksektir. Tüp bağlama işlemi sonrasında doğal yollardan gebelik şansı düşük olsa da üremeye yardımcı tüp bebek yöntemiyle gebe kalınabilir.

Çünkü bu yöntemde anne adayının yumurtalıklarında olgunlaşan yumurta, laboratuvar ortamında baba adayının spermi ile döllendikten sonra meydana gelen embriyo, anne adayının rahmine yerleştirilir.

Tüp bağlama yöntemi kimler için idealdir?

Son derece etkili bir aile planlaması yöntemi olan tüp bağlama yöntemi, kişiyi ömür boyu gebe kalmaktan korur. Kişi tekrar gebe kalmak isterse tüp bağlama işlemi mikrocerrahi yöntemi ile yapılan işlemle geri döndürülse de bu işlem sonrasında kişinin doğal yollardan gebe kalması mümkün olmayabilir. Bu yüzden tüp bağlama ameliyatı bundan önce alınan karar, defalarca değerlendirilmelidir. Tüp bağlama yöntemi, tekrar çocuk sahibi olmak istemeyen, tıbbi gerekçelerle çocuk sahibi olmak istemeyen, bilinçli ve gönüllü olarak karar veren kişiler için idealdir.



-Medicalpark-
 

SuMBuL

Tam güldüğün yerde başlar şiirler... Yang❤️
Moderator
Katılım
4 Ara 2020
Mesajlar
2,331
Tepkime puanı
4,612
Puanları
113
Konum
...
Cinsiyet
Kadın
ya bu çok dikkat edilmesi gereken bir şey Allah korusun sızıntı filan olursa çok tehlikeli...

teşekkürler paylaştığın için @Han :kp:
 
Üst
Alt