Yaşam kadar gerçek, yaşamak gibi sahte
Öyle çok şey var ki yaralayan insanı
Bir yürek çarpıntısı, onu her gördüğünde
Öyle çok şey var ki bak sana dair
Yanlış aşklar yaşadık, yanlış köprülerde
Yanlış gemiler yakıp, aldırmadan
İki damla su çaldık zamanın pençesinden
Aldırmadan, aldırmadan
Bu ne senden ilk kaçışım
Ne de ilk düşüşün yüreğime
Ne bu serden son geçişim
Ne de son küsüşüm kaderime
Mucize gerek bize, gidecek bir başka düş
Bir düş ki korkmamış zamanın karşısında
Ve bir çağ gerek bize, ve bir çağ bundan özgür
Öyle çok şey var ki bak sana dair
Sonra kuşlar gitti anladım dünya yorgun, sen yorgun
Tortusu kalmış eski bir korkunun
Görmedik, duymadık, demedik bunlar kötü
Biz var mıydık, aşk var mıydı ?
Öyle çok şey var ki yaralayan insanı
Bir yürek çarpıntısı, onu her gördüğünde
Öyle çok şey var ki bak sana dair
Yanlış aşklar yaşadık, yanlış köprülerde
Yanlış gemiler yakıp, aldırmadan
İki damla su çaldık zamanın pençesinden
Aldırmadan, aldırmadan
Bu ne senden ilk kaçışım
Ne de ilk düşüşün yüreğime
Ne bu serden son geçişim
Ne de son küsüşüm kaderime
Mucize gerek bize, gidecek bir başka düş
Bir düş ki korkmamış zamanın karşısında
Ve bir çağ gerek bize, ve bir çağ bundan özgür
Öyle çok şey var ki bak sana dair
Sonra kuşlar gitti anladım dünya yorgun, sen yorgun
Tortusu kalmış eski bir korkunun
Görmedik, duymadık, demedik bunlar kötü
Biz var mıydık, aşk var mıydı ?