- Katılım
- 8 Eyl 2018
- Mesajlar
- 1,257
- Tepkime puanı
- 1,734
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
- Konum
- İstanbul
- Cinsiyet
- Kadın
Tek Kelimeyle Burçlar
Dilimizde ortalama yüz bin kelime olduğunu varsayar, günde sadece üç yüz tanesini kullandığımızı, geri kalanını raf ömrünce ayakta kalmaya bıraktığımızı da göz önünde bulundurursak, bir burcu tek kelimeyle anlatmanın, file ip atlatmakla eşdeğer olduğunu düşünebiliriz! Artık kısa cümleler kuralım dedik, o da yetmedi tek kelimeyle işi bitirmek istedik! Şimdi huzurlarınızda, ince eleklerimizden geçmeyi başaran, her burcu itinayla karşılayan birer kelime!
Koç – Savaşçı
Dünyayı koca bir mücadele alanı olarak gören Koç, “savaşçı” olmak için doğmuştur. “İlk önce ve en önde ben vardım ve daima birinci kalacağım” desturuyla yaşar ve başka yol bilmez! Tek rakibi mart kedileridir, onlar da yılın bir ayı ve malumunuz sınırlı alanda! Geri kalan tüm mücadelelerde rakipsiz olan Koç, yaşa başa bakmaz, ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’ atarına bayılan fors sahiplerine kulak asmaz, küçük büyük ayırmaz, gerekeni yapar! Pire için yorganı da yakar, “Deveydi görmedin mi?” deyip atarını da yapar! Yangın görsün körüğüyle koşar, itfaiyenin yolunu tıkar. Koç içini soğutmadan, hırsını almadan işin peşini bırakmaz, girdiği hiçbir savaşı nihayete erdirmeden er meydanından ayrılmaz!
Boğa – Sabırlı
Eller yetişmek için koşup tere karışsın, ayaküstü atıştıranlar hemen acıksın, millet az ile yetinip çoğu kaçırsın varsın, Boğa tekkeyi bekler dumanı üstünde çorbasını içer, sabır edip muradına da erer! Sahip olduğu her şeyi çatlamaz sabrı sayesinde elde eder! Çabuk sıkılmaz, herkesten evvel davranacağım diye yarı yolda kalmaz, sakin, kendinden emin ve planlı adımlar atar! Direne direne kazanan biri varsa, hayatın hızlı akışına inat dinlenmeye vakit bulan, kendi temposunda yaşamayı başaran Boğa’dır!
İkizler – Konuşkan
Zekâsını diliyle gösteren, sohbetiyle başarılarını güçlendiren, konuşarak geliştirdiği bilgi dağarcığına her gün bir yenisini ekleyen İkizler, dememiz o ki basit bir “konuşkan” değildir! Konuşmak; onun ustalıkla yaptığı, zekâsının kıvrımlarıyla renk kattığı, “Bu kadar şeyi nasıl bilebiliyorsun?” sorularıyla dinleyenleri baş başa bıraktığı, ehli olduğu ve herkesten ayrıldığı en önemli özelliğidir! Mesleğinde onu tüm diğer insanlardan ayıran, sosyal çevresinde şeytan tüyü yanında göze çarpan iletişim kabiliyeti İkizler’in var oluş amacıdır!
Yengeç – Duygulu
Gözü yaşlı, cebi selpaklı oluşuyla ün yapan, hisleri her yerde çarşaf çarşaf anlatılan Yengeç, zannedildiği gibi yalnızca göz pınarlarını harekete geçiren, üzüntülere sebep olan duyguların sahibi değildir! Bugün mesajlarınızdan eksik etmediğiniz sarı kafalı her bir emoji bir duyguyu ifade ediyorsa, onların hepsi ve henüz tarafımızdan bilinmeyenlerinin nicesi Yengeç’in duygu kartelasında saklıdır! Yani bu “duygulu” Yengeç’ler kahkahanın, nefretin, sevginin, öfkenin… en bol olduğu, misliyle bulunduğu insanlardır! “Aman sus sus ağlar şimdi!” dediğiniz bir gün öfkesiyle karşılaşıp, Koç’u mumla arayabilirsiniz mesela!
Aslan – Cömert
Eli, gönlü, sevgisi, desteği bol Aslan en çok ve en önce kendine “cömert”tir. Kendini sevmelere doyamaz, aynalara bakmalara kıyamaz, kendi dibinden ayrılmaz, sever, okşar, bağrına tutar kendini basar! Takısına cömert, süsüne cömert, kalitesine cömert, bu kadar cömertlikte gözü kalan olur diye de herkese cömerttir! Zira bakan bir daha bakar, gören göz yolculuğunu sonlandırıp el mahkûm bu manzarada kalır! Ee kıymetlinin bakıcısı bol, nazarı pek olur! Aslan da saklamaz, sakınmaz; sevginin büyüğünü vereni ihya eder, ilgiyi bol tutanı ihtiyaçta bırakmaz!
Başak – Çalışkan
Mükemmele nasıl ulaşırız diyene derhal lokasyon atan, akıllı telefon kullanmayana apaçık adres yazan Başak sahip olduğu her şeyi kendi el emeği ve “çalışkan” oluşu sayesinde kazanmıştır! Başak, başarıya giden yolun yordamını iyice hatmetmiş, tüm ayrımlarını ezber etmiş, tümsekleri, çukurları bir bir bellemiş, adımlarının tamamını önceden planlamış, eliyle koymadığını analitik düşünebilme kabiliyeti sayesinde bulmuştur! Başak nerede piştiğini bilmediği armut ağzına düşse hazır yemek deyip mideye indirmez, hiç üşenmez bizzat kendi pişirir, içinin rahatıyla haklı yemeğinin keyfine varır!
Terazi – Uyumlu
Canım Haydarpaşa’dan güzelim İstanbul’a bakan insanların, “Sen mi büyüksün ben mi?” iddialarını hiç anlamaz, kavganın ilişkinin tuzu biberi olduğunu iddia edenlere kulak asmaz! “Uyumlu” Terazi, kardeş kardeş geçinmelere, ahenk içinde uçuşmalara, kol kola gezinmelere gelir, yok sesler yükselecek, itiş kakış başlayacaksa hiç işi olmaz! Kötüyü kötülüğüyle bırakır, iyiyi iyiliğiyle, hepsine eşit mesafeyi alır, ortamda barış etkisi yaratır. Çizgisine hayran olduğumuz Terazi, damarını ortada bırakmaz, basılacak yerlerde unutmaz, o damar arasanız da kolay kolay bulunmaz!
Akrep – Dayanıklı
Herkes cenneti boylasa dünyada tek bir insan kalsa, Akrep toz bulutlarının arasından görünür, boyunca alevler içinde bir göz seçilir! Zodyak’ın küllerini toplayıp her defasında kendini baştan yaratan en “Dayanıklı” burcu Akrep, zor günlerin çetin cevizidir. En kötü günleri kapıdan savuşturur, düşenin kolu kanadı, ışıksız kalanın kara gün dostu olur! Hayatta kalmak için geldiği dünyada zorlu yaşam yoluna koyulur, kedi sekizinci canı bulamazken, Akrep yüzlercesini bulup buluşturur.
Yay – Enerjik
Yeni bir kültürle tanışsın heyecandan kalp atışı karşı kıyıdan duyulur, biraz soluklanır, hemen yenisini merak etmeye koyulur! “Enerjik” Yay, göçmen kuşlara taş çıkarır, ne zaman nerede olduğu, şimdi hangi felsefenin peşinden koştuğu, hangi tepelerden atlayıp uçtuğu hiç bilinmez! Maceralara doyamayan Yay, her gün yepyeni bir aktivite peşinde savrulur. Yüzünden gülücük, yüreğinden iyilik eksik olmaz, girdiği her ortamın havasını şöyle bir değiştirip, salınan enerjiyi iyileştirir, bastığı yere neşe, konuştuğu insana kahkaha getirir! Yay’a yakın, kara buluttan uzak olunuz!
Oğlak – Kararlı
Başarıdakiler, zirvedekiler, yükselen değerler; prestiji bol iş adamlarını konuk eden ne kadar program var ise ismini Oğlak’lardan ilham almış, Oğlak’ların “kararlı” yapıları görenlerde her daim hayranlık uyandırmıştır! Ben de Oğlak amca gibi başarılı bir iş adamı olacağım, Oğlak teyze gibi dünyaya adımı duyuracağım diyen nice genç starcraft turnuvasını yarıda bırakmış, spor da neymiş, dans da kim oluyormuş diyen kitaplara davranıp çalışmaya başlamıştır! Oğlak’ın derinlerinde yuvalanan, en şiddetli depremlerde yerinden milim oynamayan sağlam iradesi; kariyerinin medarı iftiharı olmuş, Oğlak kararlılığı sayesinde elini attığı her alanda zirvelere oturmuştur.
Kova – Yenilikçi
Sürüp giden devranlara garipsenecek bir şey yok rahat gözleriyle bakan gelenekçilerin karşısında yerini alan “yenilikçi” Kova, kırk yıllık Kani’den Yani de yapar, katılmaz diye diretirsen pişmiş aşlara su da katar! Kova yılların taşıdığı, asırlar devirip sorgulanmayan, az biraz da saçma olan geleneklere itibar etmez. Ufka bakar, öğrenilmiş çaresizlikleri sırtına yük, yoluna engel etmez! Yaratıcı zekâsına sınır koyan her fikri ardında bırakır, gelecekte işe yarayacak olanları yanına alır, gerisini sandıklarda çürümeye bırakır, yoluna devam eder Kova!
Balık – Hayalci
İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar, sadece yaşamak gayesi olan, öylece yaşar! Balık ise “hayalci” oluşuyla, yaşamını lunaparka çevirir; atlıkarıncalarda seyahat eder, balerin eteklerinde döne döne yaşar! Sınırsız düşleriyle, duvarlarını pembeye boyar, pamuklardan bulutlara bakar, bir ayıcık görür, bir ejderha! Peki ya hayatın gerçekleri ne olacak diyenin yanından derhal kanat çırpar. Elinin erdiğinin, gücünün yettiğinin dünyasına ışık olmayı iyi bilir! Olmayacak dualara el açıp zindanlarda çürümektense, balık tüketimini azaltıp, B12 rezervlerini eritir, başa geleni çekmeden unutur, yelkenini rüzgâra çevirir, yastığı başına!
Dilimizde ortalama yüz bin kelime olduğunu varsayar, günde sadece üç yüz tanesini kullandığımızı, geri kalanını raf ömrünce ayakta kalmaya bıraktığımızı da göz önünde bulundurursak, bir burcu tek kelimeyle anlatmanın, file ip atlatmakla eşdeğer olduğunu düşünebiliriz! Artık kısa cümleler kuralım dedik, o da yetmedi tek kelimeyle işi bitirmek istedik! Şimdi huzurlarınızda, ince eleklerimizden geçmeyi başaran, her burcu itinayla karşılayan birer kelime!
Koç – Savaşçı
Dünyayı koca bir mücadele alanı olarak gören Koç, “savaşçı” olmak için doğmuştur. “İlk önce ve en önde ben vardım ve daima birinci kalacağım” desturuyla yaşar ve başka yol bilmez! Tek rakibi mart kedileridir, onlar da yılın bir ayı ve malumunuz sınırlı alanda! Geri kalan tüm mücadelelerde rakipsiz olan Koç, yaşa başa bakmaz, ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’ atarına bayılan fors sahiplerine kulak asmaz, küçük büyük ayırmaz, gerekeni yapar! Pire için yorganı da yakar, “Deveydi görmedin mi?” deyip atarını da yapar! Yangın görsün körüğüyle koşar, itfaiyenin yolunu tıkar. Koç içini soğutmadan, hırsını almadan işin peşini bırakmaz, girdiği hiçbir savaşı nihayete erdirmeden er meydanından ayrılmaz!
Boğa – Sabırlı
Eller yetişmek için koşup tere karışsın, ayaküstü atıştıranlar hemen acıksın, millet az ile yetinip çoğu kaçırsın varsın, Boğa tekkeyi bekler dumanı üstünde çorbasını içer, sabır edip muradına da erer! Sahip olduğu her şeyi çatlamaz sabrı sayesinde elde eder! Çabuk sıkılmaz, herkesten evvel davranacağım diye yarı yolda kalmaz, sakin, kendinden emin ve planlı adımlar atar! Direne direne kazanan biri varsa, hayatın hızlı akışına inat dinlenmeye vakit bulan, kendi temposunda yaşamayı başaran Boğa’dır!
İkizler – Konuşkan
Zekâsını diliyle gösteren, sohbetiyle başarılarını güçlendiren, konuşarak geliştirdiği bilgi dağarcığına her gün bir yenisini ekleyen İkizler, dememiz o ki basit bir “konuşkan” değildir! Konuşmak; onun ustalıkla yaptığı, zekâsının kıvrımlarıyla renk kattığı, “Bu kadar şeyi nasıl bilebiliyorsun?” sorularıyla dinleyenleri baş başa bıraktığı, ehli olduğu ve herkesten ayrıldığı en önemli özelliğidir! Mesleğinde onu tüm diğer insanlardan ayıran, sosyal çevresinde şeytan tüyü yanında göze çarpan iletişim kabiliyeti İkizler’in var oluş amacıdır!
Yengeç – Duygulu
Gözü yaşlı, cebi selpaklı oluşuyla ün yapan, hisleri her yerde çarşaf çarşaf anlatılan Yengeç, zannedildiği gibi yalnızca göz pınarlarını harekete geçiren, üzüntülere sebep olan duyguların sahibi değildir! Bugün mesajlarınızdan eksik etmediğiniz sarı kafalı her bir emoji bir duyguyu ifade ediyorsa, onların hepsi ve henüz tarafımızdan bilinmeyenlerinin nicesi Yengeç’in duygu kartelasında saklıdır! Yani bu “duygulu” Yengeç’ler kahkahanın, nefretin, sevginin, öfkenin… en bol olduğu, misliyle bulunduğu insanlardır! “Aman sus sus ağlar şimdi!” dediğiniz bir gün öfkesiyle karşılaşıp, Koç’u mumla arayabilirsiniz mesela!
Aslan – Cömert
Eli, gönlü, sevgisi, desteği bol Aslan en çok ve en önce kendine “cömert”tir. Kendini sevmelere doyamaz, aynalara bakmalara kıyamaz, kendi dibinden ayrılmaz, sever, okşar, bağrına tutar kendini basar! Takısına cömert, süsüne cömert, kalitesine cömert, bu kadar cömertlikte gözü kalan olur diye de herkese cömerttir! Zira bakan bir daha bakar, gören göz yolculuğunu sonlandırıp el mahkûm bu manzarada kalır! Ee kıymetlinin bakıcısı bol, nazarı pek olur! Aslan da saklamaz, sakınmaz; sevginin büyüğünü vereni ihya eder, ilgiyi bol tutanı ihtiyaçta bırakmaz!
Başak – Çalışkan
Mükemmele nasıl ulaşırız diyene derhal lokasyon atan, akıllı telefon kullanmayana apaçık adres yazan Başak sahip olduğu her şeyi kendi el emeği ve “çalışkan” oluşu sayesinde kazanmıştır! Başak, başarıya giden yolun yordamını iyice hatmetmiş, tüm ayrımlarını ezber etmiş, tümsekleri, çukurları bir bir bellemiş, adımlarının tamamını önceden planlamış, eliyle koymadığını analitik düşünebilme kabiliyeti sayesinde bulmuştur! Başak nerede piştiğini bilmediği armut ağzına düşse hazır yemek deyip mideye indirmez, hiç üşenmez bizzat kendi pişirir, içinin rahatıyla haklı yemeğinin keyfine varır!
Terazi – Uyumlu
Canım Haydarpaşa’dan güzelim İstanbul’a bakan insanların, “Sen mi büyüksün ben mi?” iddialarını hiç anlamaz, kavganın ilişkinin tuzu biberi olduğunu iddia edenlere kulak asmaz! “Uyumlu” Terazi, kardeş kardeş geçinmelere, ahenk içinde uçuşmalara, kol kola gezinmelere gelir, yok sesler yükselecek, itiş kakış başlayacaksa hiç işi olmaz! Kötüyü kötülüğüyle bırakır, iyiyi iyiliğiyle, hepsine eşit mesafeyi alır, ortamda barış etkisi yaratır. Çizgisine hayran olduğumuz Terazi, damarını ortada bırakmaz, basılacak yerlerde unutmaz, o damar arasanız da kolay kolay bulunmaz!
Akrep – Dayanıklı
Herkes cenneti boylasa dünyada tek bir insan kalsa, Akrep toz bulutlarının arasından görünür, boyunca alevler içinde bir göz seçilir! Zodyak’ın küllerini toplayıp her defasında kendini baştan yaratan en “Dayanıklı” burcu Akrep, zor günlerin çetin cevizidir. En kötü günleri kapıdan savuşturur, düşenin kolu kanadı, ışıksız kalanın kara gün dostu olur! Hayatta kalmak için geldiği dünyada zorlu yaşam yoluna koyulur, kedi sekizinci canı bulamazken, Akrep yüzlercesini bulup buluşturur.
Yay – Enerjik
Yeni bir kültürle tanışsın heyecandan kalp atışı karşı kıyıdan duyulur, biraz soluklanır, hemen yenisini merak etmeye koyulur! “Enerjik” Yay, göçmen kuşlara taş çıkarır, ne zaman nerede olduğu, şimdi hangi felsefenin peşinden koştuğu, hangi tepelerden atlayıp uçtuğu hiç bilinmez! Maceralara doyamayan Yay, her gün yepyeni bir aktivite peşinde savrulur. Yüzünden gülücük, yüreğinden iyilik eksik olmaz, girdiği her ortamın havasını şöyle bir değiştirip, salınan enerjiyi iyileştirir, bastığı yere neşe, konuştuğu insana kahkaha getirir! Yay’a yakın, kara buluttan uzak olunuz!
Oğlak – Kararlı
Başarıdakiler, zirvedekiler, yükselen değerler; prestiji bol iş adamlarını konuk eden ne kadar program var ise ismini Oğlak’lardan ilham almış, Oğlak’ların “kararlı” yapıları görenlerde her daim hayranlık uyandırmıştır! Ben de Oğlak amca gibi başarılı bir iş adamı olacağım, Oğlak teyze gibi dünyaya adımı duyuracağım diyen nice genç starcraft turnuvasını yarıda bırakmış, spor da neymiş, dans da kim oluyormuş diyen kitaplara davranıp çalışmaya başlamıştır! Oğlak’ın derinlerinde yuvalanan, en şiddetli depremlerde yerinden milim oynamayan sağlam iradesi; kariyerinin medarı iftiharı olmuş, Oğlak kararlılığı sayesinde elini attığı her alanda zirvelere oturmuştur.
Kova – Yenilikçi
Sürüp giden devranlara garipsenecek bir şey yok rahat gözleriyle bakan gelenekçilerin karşısında yerini alan “yenilikçi” Kova, kırk yıllık Kani’den Yani de yapar, katılmaz diye diretirsen pişmiş aşlara su da katar! Kova yılların taşıdığı, asırlar devirip sorgulanmayan, az biraz da saçma olan geleneklere itibar etmez. Ufka bakar, öğrenilmiş çaresizlikleri sırtına yük, yoluna engel etmez! Yaratıcı zekâsına sınır koyan her fikri ardında bırakır, gelecekte işe yarayacak olanları yanına alır, gerisini sandıklarda çürümeye bırakır, yoluna devam eder Kova!
Balık – Hayalci
İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar, sadece yaşamak gayesi olan, öylece yaşar! Balık ise “hayalci” oluşuyla, yaşamını lunaparka çevirir; atlıkarıncalarda seyahat eder, balerin eteklerinde döne döne yaşar! Sınırsız düşleriyle, duvarlarını pembeye boyar, pamuklardan bulutlara bakar, bir ayıcık görür, bir ejderha! Peki ya hayatın gerçekleri ne olacak diyenin yanından derhal kanat çırpar. Elinin erdiğinin, gücünün yettiğinin dünyasına ışık olmayı iyi bilir! Olmayacak dualara el açıp zindanlarda çürümektense, balık tüketimini azaltıp, B12 rezervlerini eritir, başa geleni çekmeden unutur, yelkenini rüzgâra çevirir, yastığı başına!