- Katılım
- 8 Eyl 2018
- Mesajlar
- 1,257
- Tepkime puanı
- 1,734
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
- Konum
- İstanbul
- Cinsiyet
- Kadın
Sosyal medyanın aile ilişkilerine verdiği zararlar
Sosyal medyanın yanlış kullanımının evlilikler üzerindeki yıkıcı etkisi gün geçtikçe artarken Uzman Klinik Psikolog, Aile ve Çift Terapisti Ramazan Uslu, “İnsanlar sosyal medyayüzünden yanı başlarındaki aile bireylerinin varlığını unutuyorlar. Böylelikle eşine ve çocuklarına sunacağı dikkat ve ilgisini kendisinden çok uzaklardaki kişilere veriyor” dedi.
Teknolojinin sürekli ilerlemesiyle neredeyse herkeste bulunan akıllı telefonlar günlük hayatı kolaylaştırdığı kadar ailelerin parçalanmasında da en büyük etkenlerden biri haline geldi.
Aile bireyleri yerine akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlardan sosyal medyada vakit geçirmenin evlilikleri ciddi oranda sarstığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog, Aile ve Çift Terapisti Ramazan Uslu, eşlerin, sorumluluğu olmayan sanal ortamlar yerine aile bireylerine zaman ayırmaları gerektiğini söyledi.
“Sunabileceğiniz en harika hediye ona dikkatinizi vermek”
Bir kişinin sevdiği kişilere sunabileceği en harika hediyenin ona dikkatini vermek olduğunu ifade eden terapist Uslu, “Eşinin telefonda, keyifli, eğlenceli, mutlu vakitler geçirdiğini gören kişi de, bu durumda kendinin ihmal edildiği, hatta ihanete uğradığı fikrine kapılmaya başlayabiliyor.
Elinde tuttuğu küçücük bir nesne aracılığı ile kim olduğunu bilmediği kişilerle bağlantı kurduğu kişilere dikkatini sunan ama kendinden bu en harika armağan olan dikkat ve ilgiyi esirgeyen eşine karşı hayal kırıklığı, öfke oluşmakta ve bu da evlilikleri ciddi sarsmaktadır” diye konuştu.
“Sorumluluklarını ihmal eden birey aile içinde ciddi krize yol açıyor”
Sosyal medya ortamının sorumluluk almadan imaj oluşturma açısından fırsatlar sunuyor oluşunun, gerçek dünyada arzu ettiği imajı oluşturamamış kişiler için ayrıca cazip hale geldiğini aktaran Psikolog Uslu, “Bu durum bireyleri sanal ortamda daha çok zaman geçirmeye ittiğini söylemek mümkündür.
Böylece kişinin zihnindeki benliği ile gerçek dünyadaki benliği birbirinden farklılaşmaktadır. Bunun sonucu olarak ise, gerçek dünyada sorumluluklarını yeterince yerine getirmemektedir.
Çünkü zihin dünyasında ve sanal ortamlarda yeterli ve ideal bir benlik algısı oluşturup bununla tatmin olmaktadır. Sorumluluklarını ihmal eden ama kendini yeterli gören birey de aile içinde ciddi bir krize yol açmaktadır” dedi.
“Yüz yüze bir ilişkinin sorumluluk barındıran zemininde ilerlemek gerekiyor”
Uslu bu durumun çözümüne yönelik, “Eşler birbiriyle bağ içinde kalarak ilişkiyi sağlam bir zemine oturtabilirler. Ancak gerçek yüz yüze bir ilişki içinde olgun bir benlik elde etmek mümkün olabilmektedir.
Bu nedenle eşlerin, sorumluluğu olmayan sanal ilişkiler, ortamlar, paylaşımlar üzerinden tatmin arayışına gitmek yerine, doğrudan doğruya, yüz yüze bir ilişkinin sorumluluk barındıran zemininde ilerlemek gerekmektedir.” ifadelerinde bulundu.
Sosyal medyanın yanlış kullanımının evlilikler üzerindeki yıkıcı etkisi gün geçtikçe artarken Uzman Klinik Psikolog, Aile ve Çift Terapisti Ramazan Uslu, “İnsanlar sosyal medyayüzünden yanı başlarındaki aile bireylerinin varlığını unutuyorlar. Böylelikle eşine ve çocuklarına sunacağı dikkat ve ilgisini kendisinden çok uzaklardaki kişilere veriyor” dedi.
Teknolojinin sürekli ilerlemesiyle neredeyse herkeste bulunan akıllı telefonlar günlük hayatı kolaylaştırdığı kadar ailelerin parçalanmasında da en büyük etkenlerden biri haline geldi.
Aile bireyleri yerine akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlardan sosyal medyada vakit geçirmenin evlilikleri ciddi oranda sarstığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog, Aile ve Çift Terapisti Ramazan Uslu, eşlerin, sorumluluğu olmayan sanal ortamlar yerine aile bireylerine zaman ayırmaları gerektiğini söyledi.
“Sunabileceğiniz en harika hediye ona dikkatinizi vermek”
Bir kişinin sevdiği kişilere sunabileceği en harika hediyenin ona dikkatini vermek olduğunu ifade eden terapist Uslu, “Eşinin telefonda, keyifli, eğlenceli, mutlu vakitler geçirdiğini gören kişi de, bu durumda kendinin ihmal edildiği, hatta ihanete uğradığı fikrine kapılmaya başlayabiliyor.
Elinde tuttuğu küçücük bir nesne aracılığı ile kim olduğunu bilmediği kişilerle bağlantı kurduğu kişilere dikkatini sunan ama kendinden bu en harika armağan olan dikkat ve ilgiyi esirgeyen eşine karşı hayal kırıklığı, öfke oluşmakta ve bu da evlilikleri ciddi sarsmaktadır” diye konuştu.
“Sorumluluklarını ihmal eden birey aile içinde ciddi krize yol açıyor”
Sosyal medya ortamının sorumluluk almadan imaj oluşturma açısından fırsatlar sunuyor oluşunun, gerçek dünyada arzu ettiği imajı oluşturamamış kişiler için ayrıca cazip hale geldiğini aktaran Psikolog Uslu, “Bu durum bireyleri sanal ortamda daha çok zaman geçirmeye ittiğini söylemek mümkündür.
Böylece kişinin zihnindeki benliği ile gerçek dünyadaki benliği birbirinden farklılaşmaktadır. Bunun sonucu olarak ise, gerçek dünyada sorumluluklarını yeterince yerine getirmemektedir.
Çünkü zihin dünyasında ve sanal ortamlarda yeterli ve ideal bir benlik algısı oluşturup bununla tatmin olmaktadır. Sorumluluklarını ihmal eden ama kendini yeterli gören birey de aile içinde ciddi bir krize yol açmaktadır” dedi.
“Yüz yüze bir ilişkinin sorumluluk barındıran zemininde ilerlemek gerekiyor”
Uslu bu durumun çözümüne yönelik, “Eşler birbiriyle bağ içinde kalarak ilişkiyi sağlam bir zemine oturtabilirler. Ancak gerçek yüz yüze bir ilişki içinde olgun bir benlik elde etmek mümkün olabilmektedir.
Bu nedenle eşlerin, sorumluluğu olmayan sanal ilişkiler, ortamlar, paylaşımlar üzerinden tatmin arayışına gitmek yerine, doğrudan doğruya, yüz yüze bir ilişkinin sorumluluk barındıran zemininde ilerlemek gerekmektedir.” ifadelerinde bulundu.