M
Muzik
Guest
Çevremizde sürekli sosyal medya yüzünden biten ilişki haberleri alıyoruz. Sosyal medya gerçekten de ilişkilerinizi olumsuz etkiliyor mu? Uzman Klinik Psikolog Melda Yakupoğlu, partnerimizle olan ilişkilerimizde sosyal medya etkisine değindi.
Sosyal medyayı nasıl kullanabileceğiniz tamamen sizin elinizde. Eğer verimli kullanırsanız hayatınızdaki bazı fırsatları yakalamanıza yardımcı olur. “Self Presentation” dediğimiz kendini etkin sunmak, yeni iş ağlarından insanlarla tanışmak gibi, sosyal çevre yaratmanızı sağlar. İş dışında sosyalliğinizin sürmesine yardımcı olur. Örneğin, severek yaptığınız bir hobi varsa bu platformdan ortak insanlarla konuşabilirsiniz. Bir çevreye dahil olabilir, kendinizi aidiyetli hissedebilirsiniz.
KOLAY TANIŞMAK SAKINCALI OLABİLİR
Ancak yeni insanlarla bu kadar kolay tanışmak her zaman ilişkileriniz açısından pozitif bir etki yaratmayabilir. Hatta ilişkiler bir yana kendi psikolojik durumunuz için sakıncalar doğurabilir. Özellikle bu tarz platformlarda ki insan çeşitliliğinin fazla olması ve ilişki seçeneklerinin çok olması sizi bireysel olarak tatminsizliğe sürükleyebilir.
Bir zaman sonra hiçbir ilişki içerisinde mutlu olamamaya, her ilişkide bir diğer ilişkinin daha cazip olduğunu düşünmeye ve bir alışkanlık gibi diğer insanları hala tanımaya, merak etmeye neden olur. Bu merak duygusu içerisinde karşı cinste aradığınız özelliklere ve size çekici gelen özelliklere göre kişileri takip etmeye başlarsınız.
Takipleşme sonrasında fotoğraflar beğenilir, hikayeler görülür, yorumlar yapılır derken kendinizi o kişi ile bir bağ içinde yada diyalog halinde bulursunuz. Zamanla da diyalog aktif hale gelir. Aslında başka bir ilişkiniz vardır ve onu sevseniz dahi bir zaman sonra konuştuğunuz kişiler sizde kafa karışıklığı oluşturur.
ONUNLA İLİŞKİM DE BÖYLE Mİ OLURDU?
Sevdiğiniz kişi ile işler birazcık yolunda gitmediğinde bir tartışma anında ona emek vermek ve ilişkiyi onarmak yerine akla hemen “Acaba Mı?”, “O kişi ile olsaydım nasıl olurdu?” yada “Onunla ilişkim de böyle olur muydu?” gibi soru işaretleri gelir.
Özellikle dürtüsel yapıdaki kişilerin aklına daha kolaylıkla ve kısa sürede bu düşünce belirebilir. Hep bir sonraki alternatifin mevcut durumdan daha iyi olduğuna dair yanlış bir inanç içerisinde bulundukları ilişkiyi de yıpratabilirler.
Ayrıca sosyal medyada paylaşımların bir çoğu partnerin göreceği şekilde olduğu için bazı zamanlar olan bitenlerden rahatsızlık duyma ihtimalleri vardır ve sıklıkla ilişkilerde tartışma konusu oluşturur.
FOTOĞRAF BEĞENME
Genellikle terapilerimde de gördüğüm sosyal medyanın oluşturduğu tartışma konularından bazıları, erkeklerin kendilerine çekici gelen kadınların fotoğraflarını beğenmesi, kadınların kendilerini daha çok fiziksel özellikleri ile ön plana çıkarmak istemesi, erkeklerin sevdikleri kişinin koydukları fotoğraflardan rahatsız olması, her iki taraf içinde geçerli olan fotoğrafların altına yazılan yorumlar ve tanınmayan kişilerle olan takipleşmeleridir.
DÜRTÜSEL ALDATMA
Rahatsızlık duyulan bu konulardaki tartışmaların da sık yapılması ilişkiyi yıpratır. Çiftleri birbirinden uzaklaştırır. Çiftlerin ilişki sorumluluğu alması beklenir. Herkes hangi davranışın bir ilişki içerisinde aslında kabul görülebilir. Hangi davranışın kabul görülemez olduğu konusunu bilir ancak dillendirmez. Bazen de kolayına geldiği derece de dillendirir. Sözel flört, onay arama, kabul görme davranışları da bir zaman sonra dürtüsellik ile aldatma ile sonuçlanabilir.
Sosyal medya ilişkilerde o kadar hassas bir denge oluşturur ki çok karışıldığında da hiç karışılmadığında da problem yaratabilir. Neticesinde karşı taraf baskı hisseder. Karışılmadığında ise her gün farklı biri sizin ve partnerinizin hayatına dahil olur.
Aslında ilk basamak masum gibi görülse de sosyal medya bağları koruduğu için herhangi bir diyaloga girilmese bile her gün takip edilen kişi artık hayatınıza dahil olmuş demektir. Burada önemli olan konu böyle bir bağa gerçekten ihtiyacınız olup olmadığınızdır. Karşı cinsi ilişki durumunuza rağmen hala merak etme dürtüsü, ileride zayıf bir anınızda zaaf göstermenize neden olabilir.
Çünkü sosyal medya hayatınıza giren kişilerin sürekli hayatınızda kalmasına, online ve direkt bağlantıda olmanıza neden olur. Hatta bu şekilde büyüyen çocuklar bağlanma problemlerine daha yatkınlardır. Günümüzde bağlanma problemlerinin bu kadar artmasının bir sebebi de sosyal medyadır.
CİNSELLİĞİNİZİ DE ETKİLER
Sosyal medya bu konuda sadece duygusal ilişkilerinizi bitirmez. Aynı zamanda cinselliğinizi de direkt etkiler. Gün içerisinde vakit geçirilen bu mecrada herkes çok güzel ve yakışıklıdır. Herkes spor yapar, herkes iyi bir fiziğe sahiptir.
Filtrelenmiş fotoğraflara sürekli bakmak zihninizde güzellik ve yakışıklılık gibi algıları değiştirir. Bir süre sonra size kendinizi yetersiz ve özgüvensiz hissettirir. Herkesin sizden daha iyi olduğunu düşünmeye başlarsınız. Görsel bir materyal olmadan uyarılmamak gibi sorunlara da neden olabilir.
Yine çok sık ilişkileri bitiren sorunlardan biri bütün özel hayatın olduğu gibi orada paylaşılmasıdır. Bazı kişiler ilişkilerinde bu kadar özellerini paylaşmak istemezken, bazıları da her şeyi olduğu gibi sergilemek isteyebilir. Gizlilik yaşamak isteyen kişi ile paylaşmak isteyen kişi arasında tartışmalar çıkabilir. Bu da arada çatışma yaratır.
ZAMAN KAYBETTİRİR
Zaman kaybettirir. Daha kaliteli vakit geçirebilecek iken hareketsizleştirir. Sevdiğinize ayırdığınız vakti azaltır. Sadece duygusal ilişkiler ve yakın ilişkiler de değil son zamanlarda terapilerimde çocukların da aileleri tarafından sıklıkla bu konularda tartışma yaşadığını görüyorum.
Çocukların ruhsal işleyişlerini değerlendirdiğim testlerde görüyorum ki, çocuklar ebeveynlerinin ellerinde sürekli telefon görmekten hoşnut değiller. Anne babalarının ev içi vakitlerini kendilerine ayırmasını bekliyorlar. Aynı şekilde ebeveynlerde çocuklarının ellerinden telefon düşmemesinden yakınıyorlar.
PARTNERİM YETERİNCE İLGİ GÖSTERMİYOR
Sosyal medya ile çok vakit geçiren partner yeterince ilgi göstermiyor. Bir evlilik içerisinde partnerin birinin diğerini bu konuda sık uyarması da ilişkilerin bitmesine zemin hazırlıyor. Özellikle de birlikte olduğunuz kişiler özel hissetmek istiyorlar. Hayatınızda olup bitenleri ilk kendileriyle paylaşmak sonra çevrenize duyurmak onların kendilerini daha özel hissettirecek bir alternatif davranış olabilir.
İhmal edilen partnerler bu konuda daha fazla dışarıda vakit geçirmek, daha fazla sağlıklı iletişim kurmak istiyorlar ve buna ihtiyaç duyuyorlar. Bu sağlıklı iletişime bu konudaki bütün ilişkilerin ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum.
Sanırım en kötü taraflarından bir tanesi de anda kalamamaya neden olmasıdır. Yaşadığınız anın bütün detayları ve güzelliği ile görmek yerine, kendinizi cep telefonunuza bakarken bulursunuz ve yaşamla ilgili birçok şeyi kaçırmışsınızdır.
Çok sosyal olduğunuza dair bir illüzyon etkisi yaratır. Ne yazık ki sosyal medya ile başlayan ilişkileriniz bir gün gelir sosyal medya ile biter. Aslında ilişkinizin başlama sebepleri, ilişkinizin bitme sebepleri oluverir.
Uzman Klinik Psikolog
Melda YAKUPOĞLU
Sosyal medyayı nasıl kullanabileceğiniz tamamen sizin elinizde. Eğer verimli kullanırsanız hayatınızdaki bazı fırsatları yakalamanıza yardımcı olur. “Self Presentation” dediğimiz kendini etkin sunmak, yeni iş ağlarından insanlarla tanışmak gibi, sosyal çevre yaratmanızı sağlar. İş dışında sosyalliğinizin sürmesine yardımcı olur. Örneğin, severek yaptığınız bir hobi varsa bu platformdan ortak insanlarla konuşabilirsiniz. Bir çevreye dahil olabilir, kendinizi aidiyetli hissedebilirsiniz.
KOLAY TANIŞMAK SAKINCALI OLABİLİR
Ancak yeni insanlarla bu kadar kolay tanışmak her zaman ilişkileriniz açısından pozitif bir etki yaratmayabilir. Hatta ilişkiler bir yana kendi psikolojik durumunuz için sakıncalar doğurabilir. Özellikle bu tarz platformlarda ki insan çeşitliliğinin fazla olması ve ilişki seçeneklerinin çok olması sizi bireysel olarak tatminsizliğe sürükleyebilir.
Bir zaman sonra hiçbir ilişki içerisinde mutlu olamamaya, her ilişkide bir diğer ilişkinin daha cazip olduğunu düşünmeye ve bir alışkanlık gibi diğer insanları hala tanımaya, merak etmeye neden olur. Bu merak duygusu içerisinde karşı cinste aradığınız özelliklere ve size çekici gelen özelliklere göre kişileri takip etmeye başlarsınız.
Takipleşme sonrasında fotoğraflar beğenilir, hikayeler görülür, yorumlar yapılır derken kendinizi o kişi ile bir bağ içinde yada diyalog halinde bulursunuz. Zamanla da diyalog aktif hale gelir. Aslında başka bir ilişkiniz vardır ve onu sevseniz dahi bir zaman sonra konuştuğunuz kişiler sizde kafa karışıklığı oluşturur.
ONUNLA İLİŞKİM DE BÖYLE Mİ OLURDU?
Sevdiğiniz kişi ile işler birazcık yolunda gitmediğinde bir tartışma anında ona emek vermek ve ilişkiyi onarmak yerine akla hemen “Acaba Mı?”, “O kişi ile olsaydım nasıl olurdu?” yada “Onunla ilişkim de böyle olur muydu?” gibi soru işaretleri gelir.
Özellikle dürtüsel yapıdaki kişilerin aklına daha kolaylıkla ve kısa sürede bu düşünce belirebilir. Hep bir sonraki alternatifin mevcut durumdan daha iyi olduğuna dair yanlış bir inanç içerisinde bulundukları ilişkiyi de yıpratabilirler.
Ayrıca sosyal medyada paylaşımların bir çoğu partnerin göreceği şekilde olduğu için bazı zamanlar olan bitenlerden rahatsızlık duyma ihtimalleri vardır ve sıklıkla ilişkilerde tartışma konusu oluşturur.
FOTOĞRAF BEĞENME
Genellikle terapilerimde de gördüğüm sosyal medyanın oluşturduğu tartışma konularından bazıları, erkeklerin kendilerine çekici gelen kadınların fotoğraflarını beğenmesi, kadınların kendilerini daha çok fiziksel özellikleri ile ön plana çıkarmak istemesi, erkeklerin sevdikleri kişinin koydukları fotoğraflardan rahatsız olması, her iki taraf içinde geçerli olan fotoğrafların altına yazılan yorumlar ve tanınmayan kişilerle olan takipleşmeleridir.
DÜRTÜSEL ALDATMA
Rahatsızlık duyulan bu konulardaki tartışmaların da sık yapılması ilişkiyi yıpratır. Çiftleri birbirinden uzaklaştırır. Çiftlerin ilişki sorumluluğu alması beklenir. Herkes hangi davranışın bir ilişki içerisinde aslında kabul görülebilir. Hangi davranışın kabul görülemez olduğu konusunu bilir ancak dillendirmez. Bazen de kolayına geldiği derece de dillendirir. Sözel flört, onay arama, kabul görme davranışları da bir zaman sonra dürtüsellik ile aldatma ile sonuçlanabilir.
Sosyal medya ilişkilerde o kadar hassas bir denge oluşturur ki çok karışıldığında da hiç karışılmadığında da problem yaratabilir. Neticesinde karşı taraf baskı hisseder. Karışılmadığında ise her gün farklı biri sizin ve partnerinizin hayatına dahil olur.
Aslında ilk basamak masum gibi görülse de sosyal medya bağları koruduğu için herhangi bir diyaloga girilmese bile her gün takip edilen kişi artık hayatınıza dahil olmuş demektir. Burada önemli olan konu böyle bir bağa gerçekten ihtiyacınız olup olmadığınızdır. Karşı cinsi ilişki durumunuza rağmen hala merak etme dürtüsü, ileride zayıf bir anınızda zaaf göstermenize neden olabilir.
Çünkü sosyal medya hayatınıza giren kişilerin sürekli hayatınızda kalmasına, online ve direkt bağlantıda olmanıza neden olur. Hatta bu şekilde büyüyen çocuklar bağlanma problemlerine daha yatkınlardır. Günümüzde bağlanma problemlerinin bu kadar artmasının bir sebebi de sosyal medyadır.
CİNSELLİĞİNİZİ DE ETKİLER
Sosyal medya bu konuda sadece duygusal ilişkilerinizi bitirmez. Aynı zamanda cinselliğinizi de direkt etkiler. Gün içerisinde vakit geçirilen bu mecrada herkes çok güzel ve yakışıklıdır. Herkes spor yapar, herkes iyi bir fiziğe sahiptir.
Filtrelenmiş fotoğraflara sürekli bakmak zihninizde güzellik ve yakışıklılık gibi algıları değiştirir. Bir süre sonra size kendinizi yetersiz ve özgüvensiz hissettirir. Herkesin sizden daha iyi olduğunu düşünmeye başlarsınız. Görsel bir materyal olmadan uyarılmamak gibi sorunlara da neden olabilir.
Yine çok sık ilişkileri bitiren sorunlardan biri bütün özel hayatın olduğu gibi orada paylaşılmasıdır. Bazı kişiler ilişkilerinde bu kadar özellerini paylaşmak istemezken, bazıları da her şeyi olduğu gibi sergilemek isteyebilir. Gizlilik yaşamak isteyen kişi ile paylaşmak isteyen kişi arasında tartışmalar çıkabilir. Bu da arada çatışma yaratır.
ZAMAN KAYBETTİRİR
Zaman kaybettirir. Daha kaliteli vakit geçirebilecek iken hareketsizleştirir. Sevdiğinize ayırdığınız vakti azaltır. Sadece duygusal ilişkiler ve yakın ilişkiler de değil son zamanlarda terapilerimde çocukların da aileleri tarafından sıklıkla bu konularda tartışma yaşadığını görüyorum.
Çocukların ruhsal işleyişlerini değerlendirdiğim testlerde görüyorum ki, çocuklar ebeveynlerinin ellerinde sürekli telefon görmekten hoşnut değiller. Anne babalarının ev içi vakitlerini kendilerine ayırmasını bekliyorlar. Aynı şekilde ebeveynlerde çocuklarının ellerinden telefon düşmemesinden yakınıyorlar.
PARTNERİM YETERİNCE İLGİ GÖSTERMİYOR
Sosyal medya ile çok vakit geçiren partner yeterince ilgi göstermiyor. Bir evlilik içerisinde partnerin birinin diğerini bu konuda sık uyarması da ilişkilerin bitmesine zemin hazırlıyor. Özellikle de birlikte olduğunuz kişiler özel hissetmek istiyorlar. Hayatınızda olup bitenleri ilk kendileriyle paylaşmak sonra çevrenize duyurmak onların kendilerini daha özel hissettirecek bir alternatif davranış olabilir.
İhmal edilen partnerler bu konuda daha fazla dışarıda vakit geçirmek, daha fazla sağlıklı iletişim kurmak istiyorlar ve buna ihtiyaç duyuyorlar. Bu sağlıklı iletişime bu konudaki bütün ilişkilerin ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum.
Sanırım en kötü taraflarından bir tanesi de anda kalamamaya neden olmasıdır. Yaşadığınız anın bütün detayları ve güzelliği ile görmek yerine, kendinizi cep telefonunuza bakarken bulursunuz ve yaşamla ilgili birçok şeyi kaçırmışsınızdır.
Çok sosyal olduğunuza dair bir illüzyon etkisi yaratır. Ne yazık ki sosyal medya ile başlayan ilişkileriniz bir gün gelir sosyal medya ile biter. Aslında ilişkinizin başlama sebepleri, ilişkinizin bitme sebepleri oluverir.
Uzman Klinik Psikolog
Melda YAKUPOĞLU