E
Eqe
Guest
[FONT="]Şırnak’ın Coğrafyası[/FONT][FONT="]
[/FONT][FONT="]Adının Nereden Geldiği[/FONT][FONT="]Nuh tufanından sonra gemiden inen Nuh (A.S) burada Hestan adıyla bir yerleşim yeri kurmuş. Daha sonra burası Şehr-i Nuh adıyla anılmış zamanla Şernağ olarak ifade edilmişti. Bu kelime zamanla Şırnak olmuştur.[/FONT][FONT="]Şehrin tarihi cilalı taş devrinde başlar. Beytüşşebap ilçesinde bulunan Dırhe adıyla anılan kuleler buralarda Urartu hakimiyetinin sürdüğünü göstermektedir. Dirheler (Dev Evler) üçü dördü bir arada birbirini koruya bilecek yakınlıkta, yol üstünde, kayalara oyulmuş dev boyutta yapılardır. Beytüşşebap ilçesinin Fargoşin (Faraşım) Yaylası ve Hakkari-Yüksekova Tırşin Yaylası’nda rastlanan kulelerin yayla yolunu korumak, yada Asur saldırılarını önceden haber vermek amacıyla yapıldığı sanılmaktadır. Aslında bölgede bu tip kule kalıntılarını her tepede görmek mümkündür. Bölge 1517 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Şırnak (Şır=kent, nak=Nuh.) adı Nuh Tufanı ile birlikte anılır. Cudi Dağı’nın yakınında olması burasının Nuh Tufanından sonra kurulan ilk yerleşim yeri olduğu tezini doğrulamaktadır. Nuh’un oğlu Yafes tarafından ikinci şehir olarak Cizre kurulmuş ve nehrin üzerine de bir köprü yaptırmıştır. Dünya bu şehri Nuh Peygamber Şehri olarak adlandırmıştır.[/FONT][FONT="]Ön plana Çıkan Turizm Kaynakları[/FONT][FONT="]Cudi Dağı: İlin turizm merkezlerinin başında Nuh Tufanı sonucu, Hz. Nuh’un Gemisinin konduğuna inanılan Cudi Dağı gelir. Cudi Dağı’nda Hz. Nuh’un gemisine ait mıt (nuh-mık) denilen büyük çiviler ve tahta kalıntıları bulunmuştur. Her ne kadar bu geminin kalıntılarına ulaşmak için Ağrı Dağı hedef seçilse de geminin Cudi Dağı’na indiğine dair Kuran’ı Kerim’ de işaretler mevcuttur.[/FONT][FONT="]Diğer Turizm Kaynakları[/FONT][FONT="]Tarihi Eserler[/FONT][FONT="]Nuh Peygamber Camii: Cizre ilçesindedir. Nuh Peygamber’in mezarı olduğu ileri sürülen bu yer önemli bir ibadet yeri olmuştur. Orijinal de kilise kalıntısının üzerine yapılan eski cami yıkılarak Şırnak Valiliği tarafından tekrar inşa edilmiştir Cizre Ulucami: 639 yılında kiliseden camiye çevrilen yapı çeşitli dönemlerde yenilenmiştir. Eski bir kilise temelleri üzerine 1156 yılında inşa edilen dörtgen minarenin üzerindeki firuze kaplamalar dökülmüş durumdadır. Yapının kapısı üzerinde, insan ve hayvan motiflerinin bir arada tasvir edildiği kapı tokmakları Kopenhag Müzesi’nde sergilenmektedir Ayrıca, Kasrik Beldesindeki Gutilerden kalma köprü, taştan yontulmuş sulama kanalı, ata binmiş adam resmi, Mem-u Zin Türbesi, Kırmızı Medrese, İsmail Ebul-İz Müzesi ve Birca Belek Kalesi, Güçlükonak İlçesindeki Fenikelilerden kalma Finik Kalesi ile Fergoşin Yaylası ile İdil İlçesindeki Merkez Cami ve Süryanilerden kalma çok sayıda kilise bulunmaktadır.[/FONT][FONT="]
[/FONT][FONT="]Tarihi Yerleşim Yerleri[/FONT][FONT="]Finik Örenyeri: Cizre yakınlarında Damlarca ve Eskiyapı köyleri arasında bulunan Finik Ören yerinin tarihi M.Ö. 4000 yıllarına kadar inmektedir. Saray, zindan, sarnıç ve çok sayıda mağara evlerinin yer aldığı kentte çeşitli kaya kabartmaları mevcuttur.[/FONT][FONT="]Babil Örenyeri Cizre’nin güneybatısındaki Kebele köyünde bulunan kentin çevresi surlarla çevrilidir. 1992 yılında yapılan çalışmalarda ele geçirilen Asur hükümdarına ait bir Heykel Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.[/FONT][FONT="]Kaplıca ve İçmeler[/FONT][FONT="]İlimizin ihtiyacına cevap veren en önemli kaplıca Hısta ve Besta-Meryem Kaplıcalarıdır.[/FONT]