Sevgi Ermişliği

Nihan

Farkım farkındalığında..
HanımZade
Katılım
13 Haz 2017
Mesajlar
351
Tepkime puanı
737
Puanları
0
Konum
İstanbul
Cinsiyet
Kadın
Her hissettiğimiz sevgi değildir. Bazen kalp ve beyin hiç yapmadıklarını yapar ve işbirliği ederler. Bir yanılsamadan öteye gitmeyen duygular yaşatırlar bize. Zaman geçtikçe anlarsınız ki, o hissettiğiniz şeyin adı sevgi değilmiş.

Sevgi kendi içinde ikiye ayrılır. Aslında sevgi ayrılmaz da, insanların sevme şekli ikiye ayrılır. Beklentili sevenler, beklentisiz sevenler. Karşılıksız sevmenin en güzel örneği, annedir. Ne kadar yaramaz, işe yaramaz ve onun ümitlerini kırmış olursanız olun, anne sevgisine karşılık beklemez. Örneklerini gördüğüm için, buna da bütün anneler demek yanlış olur, o yüzden çoğunlukla anneler diyebiliriz.

Şartlı sevmek ise, genellikle aşk ilişkisi, arkadaşlık ilişkisi gibi sosyal ilişkilerde ortaya çıkar. Birisini sevmek için, kıstaslarımız vardır. Şöyle biriyse, öyle davranırsa, tipi güzelse, huyu iyiyse gibi örnekleri çoğaltabileceğimiz sevme şekli, şartlı sevmektir. Beklentisiz sevgi olur mu? Çok zordur ama olursa da tadından yenmez.

Birisini beklentisiz, çıkarsız, hesapsız sevmek, sevginin en saf halidir. Bu duyguya erişen insanlar, gönül kapıları çok yüksek ve farklı yerlere bakan, dünyayı değişik gözerle gören kişilerdir. Bunun için ermiş falan olmaya da gerek yok. Bu örnekleri de hayatımızın içinde görmek mümkündür.

Zaten mesele, insanın kendini gerçek yaşamdan soyutlayarak, tek başına, bir sedirli odaya çekilerek, büyük gönül mertebesine erişmesi değildir ki! Asıl iş, tam da hayatın ortasında dururken, bütün mücadeleleri verirken, haksızlığı, yanlışları, yaşam kavgasını, ihaneti yaşarken o noktaya ulaşabilmektir.

Yoksa ne faydası vardır insanlığa, tek başına gidilmiş yolun. Şu meşhur kitapta anlatılan, arabasını veren bilge örneğinde olduğu gibi, mesele, o arabaya binerken bilgeleşmektir. Bunu yapabiliyorsa, o gönülden büyümesi beklenir.

Sevgiyi gerçek anlamıyla yaşayabilmek de, bir çeşit bilgeliktir. Gönül büyüdükçe, verdiklerini saymamayı öğrendikçe, hesap, çıkar ilişkisinden vazgeçmeyi öğrendikçe, sevginin de ermişi haline gelir. Elbette yürek haksızlığa gelemez.

Etrafınızda sürekli canınızı acıtan, sırtınıza vuran birileri varsa, kollarınızı açıp, sarıp sarmalamak mümkün olmayacaktır. Bu durumda yapılması gereken, doğru yolu göstermeye çalışmaktır. Kişinin içindeki kötülüğe ayna tutarak, kendi tavır ve hareketlerinizle, ona doğru olanı göstermektir. Hala olmuyorsa, o kişiden, olaydan uzaklaşmak gerekir.

Sevgi, birini gerçekten anlayabilmektir. Anladığında da ona hakkını teslim etmek gerekir. Size uymuyor olması, yargılama, kin gütme, beddua etme hakkı vermez. Aynı düşüncede olmayabilirsiniz, aynı pencereden bakmayabilirsiniz. Bu durumda ya değişim için çabalarsınız, ya oradan uzaklaşırsınız. Yani, sevgi emek ister cümlesinin altı, söylendiği kadar boş değildir. Vazgeçebilmek ve anlayabilmek kadar büyük emek yoktur.

Sevgiyi ama saf sevgiyi bulabilmek, hazine avcılarının yıllar boyu bir umutla dolaşması gibidir. Siz de onu bulmak istiyorsanız, ciddi çaba göstereceksiniz demektir. Uzun yollar kat edip, çok insan, fazla yaşam tanıyacaksınız.

Her ümitlendiğiniz gerçekleşmeyecek, daha fazla emek verecek, daha çok seveceksiniz. Önce kendi yüreğiniz saf sevgiye bürünecek ki, kalp eşini görünce tanıyabilesiniz.

Sevgi erenliği zor iştir yani, ama bulduğunuzda büyük bir zenginliğe sahipsiniz demektir.
Bulabilmeniz umuduyla…
 
Üst
Alt