Sakız Diye Ne Çiğniyoruz ?

Jade

Well-known member
HanımZade
Katılım
19 Haz 2019
Mesajlar
2,348
Tepkime puanı
5,413
Puanları
113
Konum
Sessizlik
Cinsiyet
Kadın
Market raflarında gördüğümüz 2,5 gramlık o minicik ve sevimli, ürünlerin en masumu gibi görünen sakızlar acaba nelerden yapılıyor, içeriğinde neler barındırıyor? ‘Bu kadardan bişey olmaz’ zihniyetiyle hergün 1 kutu bitirdiğimiz draje sakızlar gerçekte nelerden oluşuyor?

Türkiye’de hergün sakız çiğneyen yalnız %15. Böyle olunca da sakız sektörü %15’i artırmanın, daha çok sakız satmanın ve bu sakızdan kar elde etmenin derdinde. Nerde o eski sakızlar diyeceğim yine… Çünkü artık günümüzde tüm besinlerde olduğu gibi sakızlarda da karmaşık içerikler sözkonusu. Daha fazla kar, daha fazla tüketim için üreticiler neler yapıyor bakın görün.

Maalesef ki; Bir ürünün içerisinde “şekersiz” ibaresini görünce onun şişmanlatmayacağını düşünerek bayıla bayıla alıyoruz. “Onun ağız ve diş sağlığına faydası var” diye de kendimizi kandırıyoruz. Şekersizden kasdedilen tatlandırıcı ihtiva etmesidir. İşte draje sakızlardaki içeriklerin açıklaması:

Maltitol: Tatlandırıcı. Sigaranın içinde de bulunur. Kan şekerini yükseltir. Baş dönmesi, baş ağrısı, mide ve bağırsak rahatsızlıklarına neden olabilir.

Sorbitol: Tatlandırıcı. Kan şekerini yükseltir. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına ve diareye (ishal) neden olabilir.

Ksilitol: Tatlandırıcı. Kan şekerini yükseltir. Diareye neden olabilir.

Mannitol: Tatlandırıcı. Öldürücü kalp krizlerine neden olabilir. Merkezi sinir sistemi depresyonu ve deri yanığı oluşturabilir.

Aspartam: Tatlandırıcı. Şekerden 200 kat tatlı. %40 Fenilalanin içerir. Kanser riskini arttırır. Sinirsel uyarıcı, unutkanlık, beyin faaliyetlerini bozucu, depresyona neden olabilir. Bir bavul aspartam’ın bir kamyon doğal şekere eş değer olduğunu düşünecek olursak, üretici firmalara nasıl bir maliyet avantajı getirdiğini anlayabiliriz.

İtalya Ramazzini Kanser Enstitüsünde 1600 fare üzerinde yapılan araştırmada aspartamın insanların kullandıklarına çok yakın dozlarında farelerde lösemi ve lenfomalara neden olduğu görüldü. İngiltere’de Avam Kamarası Gıda ve Çevre komisyonu Başkanı Roger Willams aspartamın kansere neden olduğuna dair güvenli delilleri olduğunu, bu maddeyi içeren ürünlerin satıştan kaldırılmasını istedi.

Aspartam’ın Zararları: Baş ağrısı, unutkanlık, eklem ağrısı, bulantı, uyuşukluk, kas spazmları, şişmanlık, döküntü, migren depresyon, yorgunluk, huzursuzluk, uykusuzluk, görme kaybı, işitme kaybı, çarpıntı, soluk zorluğu korku atakları, ağzı dolanma, tat kaybı, baş dönmesi, parkinson, mültipl skleroz, kanser.

Asesülfam-K: Tatlandırıcı. Şekerden 200 kat tatlı. Sentetik tuz. Kalp rahatsızlıklarına neden olabilir.

Sukraloz: En yeni tatlandırıcı. Şekerden 600 kat tatlı. Kanserojen, alerjen.

Yapay tatlandırıcılardan siklamat, şekerden 45 kat, aspartam 200 kat, asesülfam K 200 kat, sakarin 300 kat, sukraloz 600 kat, taumatin 2 bin 500 kat daha fazla tat veriyor. Aspartamın yeni bir türü olarak kabul edilen yeni nesil tatlandırıcı neotam, şekerden 13 bin kat daha tatlı.

Sakız mayası: Petrol bazlı. Sentetik kauçuk polimer. Sakız mayasının içinde, otomobil lastiği üretiminde de kullanılan sentetik kauçuk var. İlk yapılan sakızlarda doğal kauçuk kullanılıyormuş. Zamanla üretim artınca sentetik olanı kullanılmaya başlanmış. “Eee ne var ki bunda?” diyeceksiniz. Sentetik kauçuktan bir çok şey yapılabilir. Mesela otomobillerimizin lastiği de ondan yapılıyor. Bunun içine bazı kimyasallar eklenerek gıda kodeksine uygun hale getiriliyor. Yani ha araba lastiği, ha sakız…

Sakız mayaları da yapılacak sakıza göre farklılık gösterir. Mesela balonlu sakız, yaprak sakız, dudaklara yapışmayan sakız, aside dayanmayan sakız mayaları vs…

Sığır jelatini: Gıda sanayinde bir çok üründe kullanılan jelatinin nereden elde edildiğine dikkat edin.

Sıvı dolgulu tatlandırıcılı draje sakızın içinde yenilebilir sığır jelatini var. Türkiye’de jelatin üretimi yapılmıyor. Dışarıdan ithal ediyoruz. Eminim ki Avrupa ülkeleri de ucuz ve bol domuz varken sığır kemiği kullanmaya pek meraklıdır!

Jelatin; sığır, domuz, balık ve kümes hayvanları gibi omurgalıların kollegeninden elde edilir. Bunun için bu hayvanların kemik ve derileri kullanılır. Deli dana hastalığından sonra diğer omurgalı hayvanlardan daha fazla elde edilmeye başlandı. Eğer jelatin İslami usulle kesilen hayvanlardan elde edilirse bir problem olmaz. O zaman etiketinde Helal jelatin yazması gerekir. En iyisi yurt dışında yaşayanların her türlü jelatin içeren ürünleri tüketmemeleri.

Nane aroması: Naneli sigaralarda da bulunur. Beden ve ruh dengesinin bozulmasına neden olabilir.

Bu arada sakızların cazip renk ve kokuları için de değişik renklendiriciler ve aroma maddeleri kullanılır. Hatta bir tanesinin hangi aromaya sahip olduğu ile ilgili olarak halkın dikkatini çekecek televizyon reklamları yapıldı. Hepimizin koku hafızası var ve bazı büyük firmalar bu durumu kendi lehlerine kullanıyorlar. Mesela duyduğunuz bir koku sizi anında çocukluğunuza götürebilir ve eğer mutlu bir olayla ilgiliyse kendinizi mutlu hissedebilir veya üzüntülü bir olaysa hüzünlenebilirsiniz. X marka bir elektronik firması bakmış ki müşterileri çoğunlukla hep erkek, uzun araştırmalar sonucu kadınların daha çok tatil düşündüğü ortaya çıkmış ve onlara tatili hatırlatacak bir parfüm hazırlanmış ve sonuç olarak kadınlar da alışverişe katılmışlar. Alışveriş sırasında etrafta güzel kokular duyarsınız. Bu sizin iyiliğiniz ya da burun sağlığınız için değil sadece para içindir. Siz o kokuyu duyunca ne kadar alışveriş yaptığınızı bile fark edemezsiniz.

Gam Arabik: Kıvam arttırıcı,

Gliserol: Tıbbi gliserin. Bir nevi alkol. Patlayıcı madde yapımında da kullanılır.

Kıvam arttırıcı, nem tutucu ve tatlandırıcı özelliğinden dolayı kullanılır. Ama gliserin hem bitkisel hem de hayvansal yağlardan elde edilebilir. Hayvansal kaynaklı olan gliserinin Müslümanlar açısından helalliği tartışılır. Fazla alımında baş ağrısı, susuzluk ve bulantıya sebep olabilir.

E171, E133 renklendirici: Kanser riskini arttırır. Davranış bozukluklarına ve hiperaktiviteye neden olabilir.

Soya lesitini: Kıvam arttırıcı. Alkol içerir. Soyanın genleriyle oynanmış olabilir.

Şellak: Kokkus Lakka isimli böceğin salgısı. Boyacılıkta ve mobilyacılıkta vernikleme işlerinde kullanılır. Deri tahrişine neden olabilir.

Karnauba Mumu: Yüzey sırlama maddesi. Alerjik semptomlara neden olabilir.

E320 antoksidan: Petrol bazlı. Kolesterolü arttırır. Bebek mamalarında kullanımına izin verilmemektedir. Kanserojen, estrojen. Hiperaktiviteye, alerjik reaksiyona neden olabilir.

Fenilalanin: Amino asit. Nörotoksik etki. Çocuklarda zeka gelişimini olumsuz etkiler. Beyin hasarı, uyuşukluk, ödem, deri lezyonları, karaciğer büyümesine neden olabilir.

Hamileler ve bebekler yapay tatlandırıcı içeren gıdalar tüketmemelidir. Yani, sizden umudu kestik, bebeklerinizi koruyun mu demek bu? Sakızdır. Yutmayınız. Nasıl yani, Hangi çocuk sakız yutmaz? Büyükler bile kazara yutuyor. Ama siz yutmayın; çünkü sakızlar çiğnemek içindir, yutmak için değil! Sentetik kauçuğu mide hazmedemez!

Bir de resmi bakanlık tebliği var: Sakıza %10 veya daha fazla şeker alkol eklenmiş ise “Aşırı tüketimi Laksatif etkiye (ishal) neden olabilir.” ifadesi, kullanılan tatlandırıcı içerisinde aspartam var ise “Fenilalanin içerir.” ifadesi kutunun üzerinde yer almalıdır. Çünkü Fenilketonüri (PKU) hastalarının aspartam içeren ürünleri tüketmesi risklidir.

Talandırıcılı sakızlarda olan şeker tadı çocukları şekere daha da bağlıyor. Kasa önlerinde mızırdanan çocuklarınızın çiğnediği; çalışırken, araba kullanırken, yemeklerden sonra sizin de çiğnediğiniz o 2-3 gr ağırlığındaki sakız drajesi aslında ne kadarda fazla katkı içeriyormuş değil mi?

Peki, biz o zaman hiç mi sakız çiğnemeyelim? Sakızı neden çiğnediğinize karar verin öncelikle. Ağız kokusu içinse yanınızda karanfil veya kakule taşıyabilirsiniz. Yok ağız alışkanlığı diyorsanız doğal damla sakızı alın ve çiğneyin. Biraz sert ama hemen yumuşuyor. Bunun dışında doğal kenger sakızı da var. Ama hiç denemediğim için bir yorum yapamıyorum.

Özellikle çocuklarımızı hedef kitle belirleyen sakız sektörüne karşı uyanık olalım,bu katkılı sakızları giderek azaltarak zamanla hiç kullanmaz hale gelelim inşAllah. Bize emanet olarak verilen ve her anne babanın iyi bakmakla yükümlü olduğu yavrularımıza doğal, sağlıklı ve helalinden beslenme alışkanlığı kazandırmak bizlerin en önemli görevidir.

Büşra Yaz Ökten
 
Üst
Alt