Pankreas Kanseri Nedir?
Karın boşluğunda yer alan 15 santimetre uzunluğunda çift fonksiyonlu bir salgı bezi olan pankreasın etrafı mide, ince bağırsak, dalak ve karaciğer ile sarılmıştır. Ekzokrin ve endokrin adı altında iki temel görevi olan pankreasın, bu görevlerini yerine getirmesini sağlayan iki ayrı hücre grubu bulunur. Ekzokrin sindirime yardımcı olan özsuyu salgılayıp, ince bağırsağa iletir. Böylece besinlerde bulunan karbonhidrat, protein ve yağlar ayrıştırılır ve enerji olarak depolanır. Endokrin fonksiyonu ise glikojen ve insülin hormonları salgılayarak kandaki glikozu belli bir seviyede tutmaya çalışır.
Pankreas kanseri ise pankreasta bulunan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmaya başlamasıyla oluşur. Çoğunlukla pankreas kanseri pankreas kanallarını çevreleyen ekzokrin hücrelerin bulunduğu bölgede oluşmaya başlar. Bu bölgede başlayan pankreas kanseriadenokarsinom olarak da bilinen ekzokrin tümörüdür. Pankreas kanserinin çok daha nadir rastlanılan türü endokrin tümörü ise adacık hücrelerinde başlamaktadır.
Pankreas Kanseri Türleri
Rezektabl (cerrahi müdahaleye uygun, ameliyat edilebilir):Pankreas kanserinde tümör alınabilir durumda ise, pankreas kanserini iyileştirmek için tek çözüm yöntemi olan cerrahi yöntem uygulanmalıdır. Cerrahi yöntem ile tümör alınsa da çoğu zaman pankreas kanseri tekrarlayabilir. Pankreas ameliyatı sonrasında gemcitabine (gemzar) veya 5-FU ile birlikte uygulanan kemoterapi tedavisi ise kanserin tekrar etmesini 6 ay kadar geciktirebilmektedir.
Bölgesel olarak ilerlemiş: Eğer pankreas kanseri bölgesel olarak ilerlemişse, tümör etrafındaki kan damarları ve dokulara yayılsa da diğer organlara sıçramamıştır. Cerrahi müdahaleye uygun olmayan bu tümörlerde daha çok tıkalı safra kanalları açılır ya da kanserin tıkadığı bypass ile ince bağırsağa müdahale edilir.
Metastatik (geniş alana yayılmış): Pankreas kanseri karın içine, karaciğere, akciğere, kemiklere ve beyne sıçramış ise tek başına radyoterapi veya cerrahi müdahale yeterli olmaz. Yayılmış pankreas kanseri için standart tedavi yöntemlerinden birisi, kemoterapi tedavisidir. Bu tedavi, kanseri küçülterek hastanın yaşam süresini uzatır.
Nüks (tekrarlayan) Pankreas Kanseri: Pankreas kanseri ameliyatı sonrası aynı bölgede yakında ya da yakınında tekrarlayan kansere nüks denir. Eğer kanser uzakta bir bölgede nüks edecekse bu öncelikle karaciğerde ortaya çıkar. Ekzokrin pankreas kanseri tekrarladığında, metastatik kanserde uygulanan tedavinin aynısı planlanır ve hastaya, kemoterapi tedavisi uygulanır.
NÖROENDOKRİN PANKREAS KANSERİ (PNET)
Rezektabl (cerrahi müdahaleye uygun): Ameliyat yapılabiliyorsa tümörün türüne, büyüklüğüne ve pankreasta bulunduğu yere göre uygun görülen ameliyat tekniği belirlenir ve tümör alınır. Tümörün evresinin ve tam yerinin tespiti için ameliyat öncesi laparoskopi uygulaması yapılabilir.
Anrezektabl (cerrahi müdahaleye uygun olmayan): Nöroendokrin pankreas tümörleri genellikle yavaş büyür. Bu tümörlerde endokrin kanseri görüntülemesi denilen moleküler görüntüleme yöntemlerinden olan Galyum 68 DOTATOC yöntemi kullanılır ve tümör incelenebilir. Tedavide iki yöntem bir arada uygulanır. Tümörden salgılanan hormonun yol açtığı sorunları yok etmek için hastaya proton pompa inhibitörü isimli asit salgısı azaltıcı mide ilaçları verilir. Sonrasında ise tümörü geriletmeye yönelik kemoterapi, akıllı ilaç uygulaması ve/veya hedeflenmiş radyoizotopların uygulaması uygulanır.
Pankreas Kanserinde Risk Faktörleri
Pankreas kanserinin nedenleri tam olarak bilinmese de sigara ve genetik faktörler kanser oluşumunda en önemli risk faktörleri olarak kabul edilmektedir.
Pankreas kanserinin bilinen en büyük nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;
· Pankreas kanserlerinin %30’u sigara kaynaklı ortaya çıkmaktadır.
· İleri yaş pankreas kanseri için önemli bir risk faktörüdür.
· Daha çok protein ağırlıklı, meyve ve sebzeden yoksun beslenmek kanser riskini artırmaktadır.
· Vücut kitle indeksi (BMI)yüksek olan kişilerde pankreas kanserine yakalanma olasılığı daha yüksektir.
* Petrol ve kimyasal maddelere maruz kalan kişilerde pankreas kanseri daha fazla görülmektedir.
* Uzun süre tedavi edilmeyen kronik pankreas iltihabı pankreas kanserine yakalanma riskini artırmaktadır.
* Diyabet pankreas kanserine yakalanma oranını sağlıklı bireylere göre iki kat artırmaktadır.
Pankreas Kanseri Belirtileri
Pankreas kanseri ilk evrelerinde belirti vermeden ilerleyebilir. Belirti vermeye başladığında ise tümör pankreas dışına taşınmış olup başarılı bir tedavi için geç kalınmaktadır. Bu nedenle erken teşhis ve düzenli doktor kontrolü pankreas kanseri için çok büyük önem taşımaktadır.
Pankreas kanserinin belirtileri arasında bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı, yavaş gelişen sarılık, mide çıkışında tıkanıklık ve ağrı görülebilir. Pankreasın baş kısmına yerleşmiş kanserde, ağrısız sarılık ve büyük abdestin camcı macunu gibi açık renk olduğu görülür. Pankreas kanserine bağlı olarak görülebilen sırta vuran ağrı, genellikle hastalığın lokal yayılımının habercisi olup, genelde kanserin pankreasın gövde ve kuyruk yerleşiminde görülür ve hastalığın ilerlediğinin belirtisi olarak kabul edilir. Hastalığın daha az görülen belirtileri “3 D” olarak hatırlayabileceğimiz diyabet (şeker hastalığı), diare (ishal) ve depresyondur. Pankreas kanserinde bu belirtiler de gözlenebilmektedir;
· Yemek sonrası ya da yatay pozisyona geçince artan karın ağrısı
· Gaz sancıları, şişkinlik
· Kusma ve iştah kaybı
· Koyu renkli ya da kanlı idrar
· Genel halsizlik
· Karaciğer ve safra kesesinde büyüme
· Kaşıntı
· Varis
Bu gibi belirtiler söz konusu olduğunda, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurunuz.
Pankreas Kanserinde Tanı
Pankreas kanserinde tanının erken konulması,çok kolay olmayabilir. Çünkü pankreas kanserinin erken evrelerinde herhangi bir belirti ve bulguya rastlanmaz. Pankreas kanseri belirtilerinin pek çok hastalık belirtisine benzemesi ve pankreasın mide, ince bağırsak, karaciğer gibi organların arkasında saklanmış olması da erken tanı konulamamasında etkilidir.
Pankreas kanseri tanısı genellikle çeşitli testler yardımı ile pankreas ve etrafının detaylı görüntülenmesi ile konur. Kanser hücrelerinin pankreas içine ve dışına ne derece yayıldığını belirleyen testlere evreleme (kanserin yayılma durumu) denir. Pankreas kanseri teşhisikoymak ve evresini belirlemek için aynı anda testler uygulanır. Pankreas kanserinde doğru bir tedavi planı için erken teşhisle beraber kanserine evresi çok önemlidir.
Pankreas kanseri tanısı koyabilmek için uygulanan testleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;
· Hastanın sağlık geçmişi ve fiziksel muayenesi: Hastanın genel fiziki muayenesi yapılıp, geçmişindeki hastalıklar sorgulanır. Pankreas kanseri risk faktörlerinden olan diyabet ve pankreatit gibi hastalıkları varsa incelenir.
· Kan testi: Kan testi yapılarak bilirubin gibi bazı maddelerin miktarı ölçülür. Normalden yüksek veya düşük çıkan ölçümler, o maddeyi salgılayan organ veya dokularda oluşan hastalığın belirtisi olarak değerlendirilir.
· Tümör belirteçleri:Kan veya dokuda bulunan kanserin varlığının saptanması için doku, idrar veya kan örneği alınır ve bazı ölçümler yapılır. Bu ölçümler sırasında CA 19. 9 ve CEA ismindeki iki tümör belirteci pankreas kanseri için yardımcı bilgiler verebilir. Bu testler tanı koymaktan ziyade pankreas kanseri tanısı konmuş hastaların takibinde yol göstericidir. Sağlıklı bireylere bu tip testler yapılmaz.
· Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI):MRI, tüm kanserlerde olduğu gibi pankreas kanseri için de önemli görüntüleme yöntemlerinden biridir. Özellikle pankreasın çevresindeki dokular ile olan ilişkisiniz ve karaciğer iç, bulguları anlamak için oldukça etkilidir.
· Bilgisayarlı Tomografi (BT): Kanser tanısında en yol gösterici görüntüleme yöntemlerinden biridir. Bilgisayarlı tomografi ya da bilgisayarlı aksial tomografi de denilen BT uygulamasında görüntülerin daha ne olması için hastaya damar ya da ağızdan kontrast madde verilebilir.
· Pozitron Emisyon Tomografisi (PET Taraması):PET taraması daha çok kütü huylu kanserleri tespit etmek için kullanılır. Hastaya az miktarda radyonüklid madde ile işaretli glikoz enjekte edilir ve glikozun biriktiği yerler tespit edilir. Kanserli hücreler daha çok glikoz topladığından daha koyu renkte görünür ve tespit edilirler.
· Karın ultrasonu: Karın ultrasonu ile karın içine yüksek enerji ses dalgaları gönderilir. Bu ses dalgaları dokulara çarpar ve eko yapar. Böylece karın içinin ve organların görüntülenmesi sağlanır.
· Endoskopik Ultrason (EUS): Genellikte makattan ya da ağızdan içeriye ucunda ışık ve görüntüleme merceği bulunan endoskopi cihazı sokularak yapılan bir tanı yöntemidir. Yüksek frekanslı ses dalgalarının oluşturduğu ekolar cihaz tarafından algılanarak organların sonogram adı verilen detaylı görüntüsü elde edilir.
Endoskopik Retrograd Kolanjiopankretikografi (ERCP): Bu yöntem ile on iki parmak bağırsağından pankreatik kanal ve ana safra yolu ve safra kanallarının görüntülenebilir. Küçük tüp şeklindeki kateter, endoskop içerisinden pankreatik kanallara sokulur ve kontrast madde enjekte edilerek safra kanallarının detaylı görüntüsü alınır.
Cilt Altı Transhepatik Kolanjiyografi (PTC): Röntgen kullanarak safra kanalları ve karaciğeri görüntüleme yöntemidir. Bu uygulamaya, sadece ERCP yapılamadığı durumlarda söz başvurulur.
Laparoskopi: Karın ve iç organlara içerden bakılarak, hastalık belirtilerini kontrol eden cerrahi bir yöntemdir. Laparoskop adı verilen ucunda ışığı bulunan ince tüp karın duvarına açılan küçük bir kesiden içeri sokulur. Biyopsi için doku örneği veya iç organların alınması söz konusu olduğunda işlem sırasında başka kesiler açılarak laparoskopa yardımcı başka aletler içeri sokulabilir.
Biyopsi: Doku içerisindeki kanser bulgularının detaylı araştırılması için hücre veya doku örneğinin alınması işlemidir. Pankreas kanseri için birkaç farklı biyopsi yöntemi vardır. Röntgen veya ultrason sırasında ince bir iğne ile pankreastan hücre örneği alınabildiği gibi aynı işlemin laparoskopi sırasında yapılması da mümkündür.
Pankreas Kanseri Evreleri
Kanserli hücreler vücudu içerisine doku, lenf sistemi ve kan yolu aracılığı ile yayılır. Kanser hücreleri ana tümörden koparak kan damarları ya da lenf kanalları yolu ile vücudun başka bölümlerine geçebilir ve farklı tümörler oluşturabilir. Bu duruma metastaz denir. İkincil ya da metastazik tümörler ana tümör ile aynı özelliklere sahiptirler. Pankreas kanseri evrelerini görüntüleme testleri kullanarak tespit etmek zordur. Bu nedenle cerrahi müdahale öncesinde kanserli tümörün tümünün alınıp alınmayacağı kararı çok önemlidir. Pankreas kanseri evrelerini bu şekilde açıklayabiliriz;
0: Bu evrede yayılma yoktur. Ve pankreas kanseri sadece tek katman hücrelerle sınırlıdır. Pankreas kanseri, görüntüleme testlerinde ne de çıplak gözle görülebilir.
Evre I: Bu evrede kanser bölgesel olarak büyüme gösterir. Pankreas kanseri, pankreasla sınırlı ancak, 2 (evre 1A) veya 2 cm’den fazla (evre 1B) büyür.
Evre II: Pankreas kanseri, pankreas dışında büyür veya lenf bezlerinin yakınına yaklaşır.
Evre III: Bu evrede pankreas kanseri daha geniş yayılma gösterir. Tümör, yakınındaki ana damarlara veya sinirlere yayılır ancak metastaz göstermez.
Evre IV: Bu evrede pankreas kanseri, karaciğer gibi uzak organlara yayılım yapar.
Pankreas Kanseri Tedavisi
Pankreas kanseri tedavisi ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi olmak üzere 3 ayrı yöntemden oluşmaktadır. Bu da pankreas kanseri tedavisinde farklı uzman hekimlerin müdahalesini ve kontrolünü gündeme getirir. Pankreas kanseri tedavisigastroenteroloji, cerrahi, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi ve birçok diğer alanda uzmanlaşmış doktorların tümü ile birlikte uygulanır.
Pankreas kanserli hastaların çoğu uzak organlara erken kanser yayılımı veya yaygın lokal tutulum nedeni ile tedavi edici cerrahiye aday değildir. Bu hastalara, sarılık gibi tıkayıcı semptomları ve ağrıyı giderici, yaşam süresini uzatmayan ancak daha rahat bir dönem geçirtmeyi amaçlayan cerrahi girişimler yapılır. Hastaların genel durumuna ve yandaş hastalıklarına bağlı olarak, pankreas kanserinin vücutta diğer organlara yayılım gösterdiği hastalarda ortalama yaşam süresi 3 ile 6 ay arasındadır. Hastalığın lokal olarak yayılım gösterdiği hastalarda ise ortalama yaşam süresi 6 ile 10 aydır.
Pankreas kanseri ameliyatları, cerrahinin en zor ve en sorunlu ameliyatlarından olup, özellikle ameliyat sonrası dönemde çıkabilecek komplikasyonlarla da hem cerrah, hem de hastane imkanları yeterli özellikte olmalıdır.
Pankreas Kanserinde Whipple Ameliyatı
Whipple ameliyatı, pankreas başı, safra yolları ve 12 parmak bağırsağı tümörlerinde hayat kurtarıcı bir ameliyattır. Whipple ameliyatı birbirine yakın ve bağlı olan 3 organda meydana gelen tümörlerde o bölgeyi komple temizlemek için idealdir. Whipple ameliyatı sırasında mide kapağı da denen adale sistemini korumak amacıyla “Pilor Koruyucu Whipple” operasyonu uygulanır. Böylece ameliyat sonrasında sindirim sitemi şikayetleri yaşanmaz. Whipple ameliyatı ile pankreas başı, midenin yarıya yakını, 12 parmak bağırsağının tamamı ve safra yollarının bu alana komşu bölümü komple çıkartılmaktadır. Operasyonun en önemli yanı alınan bu organların birbiriyle koordinasyonun yeniden doğru bir şekilde sağlanmasıdır. Bu nedenle Whipple ameliyatı mutlaka uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilmelidir.
Radyoterapi
Pankreas kanseri tedavisinde en sık kullanılan radyoterapi türü rxternal-beam radyoterapidir. Genellikle kemoterapi ile radyasyon tedavisi daha etkili olacağı için aynı anda uygulanır. Kemoterapi ve radyoterapinin aynı anda uygulanması pankreas tümörlerimim küçülmesine ve yok olmasına yardımcı olabilir.
Kemoterapi
Pankreas kanseri hücrelerinin büyümesini ve bölünmesini durdurmak amacıyla kemoterapi yani ilaç tedavisi yapılmaktadır.
Hedefe Yönelik Tedavi
Pankreas kanserinde hedefe yönelik tedavi; kanserin belirli genleri, proteinler ya da kanserin büyüme ve hayatta kalmasına katkıda bulunan doku ortamını hedefleyen bir tedavi yöntemidir.
Karın boşluğunda yer alan 15 santimetre uzunluğunda çift fonksiyonlu bir salgı bezi olan pankreasın etrafı mide, ince bağırsak, dalak ve karaciğer ile sarılmıştır. Ekzokrin ve endokrin adı altında iki temel görevi olan pankreasın, bu görevlerini yerine getirmesini sağlayan iki ayrı hücre grubu bulunur. Ekzokrin sindirime yardımcı olan özsuyu salgılayıp, ince bağırsağa iletir. Böylece besinlerde bulunan karbonhidrat, protein ve yağlar ayrıştırılır ve enerji olarak depolanır. Endokrin fonksiyonu ise glikojen ve insülin hormonları salgılayarak kandaki glikozu belli bir seviyede tutmaya çalışır.
Pankreas kanseri ise pankreasta bulunan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmaya başlamasıyla oluşur. Çoğunlukla pankreas kanseri pankreas kanallarını çevreleyen ekzokrin hücrelerin bulunduğu bölgede oluşmaya başlar. Bu bölgede başlayan pankreas kanseriadenokarsinom olarak da bilinen ekzokrin tümörüdür. Pankreas kanserinin çok daha nadir rastlanılan türü endokrin tümörü ise adacık hücrelerinde başlamaktadır.
Pankreas Kanseri Türleri
Rezektabl (cerrahi müdahaleye uygun, ameliyat edilebilir):Pankreas kanserinde tümör alınabilir durumda ise, pankreas kanserini iyileştirmek için tek çözüm yöntemi olan cerrahi yöntem uygulanmalıdır. Cerrahi yöntem ile tümör alınsa da çoğu zaman pankreas kanseri tekrarlayabilir. Pankreas ameliyatı sonrasında gemcitabine (gemzar) veya 5-FU ile birlikte uygulanan kemoterapi tedavisi ise kanserin tekrar etmesini 6 ay kadar geciktirebilmektedir.
Bölgesel olarak ilerlemiş: Eğer pankreas kanseri bölgesel olarak ilerlemişse, tümör etrafındaki kan damarları ve dokulara yayılsa da diğer organlara sıçramamıştır. Cerrahi müdahaleye uygun olmayan bu tümörlerde daha çok tıkalı safra kanalları açılır ya da kanserin tıkadığı bypass ile ince bağırsağa müdahale edilir.
Metastatik (geniş alana yayılmış): Pankreas kanseri karın içine, karaciğere, akciğere, kemiklere ve beyne sıçramış ise tek başına radyoterapi veya cerrahi müdahale yeterli olmaz. Yayılmış pankreas kanseri için standart tedavi yöntemlerinden birisi, kemoterapi tedavisidir. Bu tedavi, kanseri küçülterek hastanın yaşam süresini uzatır.
Nüks (tekrarlayan) Pankreas Kanseri: Pankreas kanseri ameliyatı sonrası aynı bölgede yakında ya da yakınında tekrarlayan kansere nüks denir. Eğer kanser uzakta bir bölgede nüks edecekse bu öncelikle karaciğerde ortaya çıkar. Ekzokrin pankreas kanseri tekrarladığında, metastatik kanserde uygulanan tedavinin aynısı planlanır ve hastaya, kemoterapi tedavisi uygulanır.
NÖROENDOKRİN PANKREAS KANSERİ (PNET)
Rezektabl (cerrahi müdahaleye uygun): Ameliyat yapılabiliyorsa tümörün türüne, büyüklüğüne ve pankreasta bulunduğu yere göre uygun görülen ameliyat tekniği belirlenir ve tümör alınır. Tümörün evresinin ve tam yerinin tespiti için ameliyat öncesi laparoskopi uygulaması yapılabilir.
Anrezektabl (cerrahi müdahaleye uygun olmayan): Nöroendokrin pankreas tümörleri genellikle yavaş büyür. Bu tümörlerde endokrin kanseri görüntülemesi denilen moleküler görüntüleme yöntemlerinden olan Galyum 68 DOTATOC yöntemi kullanılır ve tümör incelenebilir. Tedavide iki yöntem bir arada uygulanır. Tümörden salgılanan hormonun yol açtığı sorunları yok etmek için hastaya proton pompa inhibitörü isimli asit salgısı azaltıcı mide ilaçları verilir. Sonrasında ise tümörü geriletmeye yönelik kemoterapi, akıllı ilaç uygulaması ve/veya hedeflenmiş radyoizotopların uygulaması uygulanır.
Pankreas Kanserinde Risk Faktörleri
Pankreas kanserinin nedenleri tam olarak bilinmese de sigara ve genetik faktörler kanser oluşumunda en önemli risk faktörleri olarak kabul edilmektedir.
Pankreas kanserinin bilinen en büyük nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;
· Pankreas kanserlerinin %30’u sigara kaynaklı ortaya çıkmaktadır.
· İleri yaş pankreas kanseri için önemli bir risk faktörüdür.
· Daha çok protein ağırlıklı, meyve ve sebzeden yoksun beslenmek kanser riskini artırmaktadır.
· Vücut kitle indeksi (BMI)yüksek olan kişilerde pankreas kanserine yakalanma olasılığı daha yüksektir.
* Petrol ve kimyasal maddelere maruz kalan kişilerde pankreas kanseri daha fazla görülmektedir.
* Uzun süre tedavi edilmeyen kronik pankreas iltihabı pankreas kanserine yakalanma riskini artırmaktadır.
* Diyabet pankreas kanserine yakalanma oranını sağlıklı bireylere göre iki kat artırmaktadır.
Pankreas Kanseri Belirtileri
Pankreas kanseri ilk evrelerinde belirti vermeden ilerleyebilir. Belirti vermeye başladığında ise tümör pankreas dışına taşınmış olup başarılı bir tedavi için geç kalınmaktadır. Bu nedenle erken teşhis ve düzenli doktor kontrolü pankreas kanseri için çok büyük önem taşımaktadır.
Pankreas kanserinin belirtileri arasında bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı, yavaş gelişen sarılık, mide çıkışında tıkanıklık ve ağrı görülebilir. Pankreasın baş kısmına yerleşmiş kanserde, ağrısız sarılık ve büyük abdestin camcı macunu gibi açık renk olduğu görülür. Pankreas kanserine bağlı olarak görülebilen sırta vuran ağrı, genellikle hastalığın lokal yayılımının habercisi olup, genelde kanserin pankreasın gövde ve kuyruk yerleşiminde görülür ve hastalığın ilerlediğinin belirtisi olarak kabul edilir. Hastalığın daha az görülen belirtileri “3 D” olarak hatırlayabileceğimiz diyabet (şeker hastalığı), diare (ishal) ve depresyondur. Pankreas kanserinde bu belirtiler de gözlenebilmektedir;
· Yemek sonrası ya da yatay pozisyona geçince artan karın ağrısı
· Gaz sancıları, şişkinlik
· Kusma ve iştah kaybı
· Koyu renkli ya da kanlı idrar
· Genel halsizlik
· Karaciğer ve safra kesesinde büyüme
· Kaşıntı
· Varis
Bu gibi belirtiler söz konusu olduğunda, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurunuz.
Pankreas Kanserinde Tanı
Pankreas kanserinde tanının erken konulması,çok kolay olmayabilir. Çünkü pankreas kanserinin erken evrelerinde herhangi bir belirti ve bulguya rastlanmaz. Pankreas kanseri belirtilerinin pek çok hastalık belirtisine benzemesi ve pankreasın mide, ince bağırsak, karaciğer gibi organların arkasında saklanmış olması da erken tanı konulamamasında etkilidir.
Pankreas kanseri tanısı genellikle çeşitli testler yardımı ile pankreas ve etrafının detaylı görüntülenmesi ile konur. Kanser hücrelerinin pankreas içine ve dışına ne derece yayıldığını belirleyen testlere evreleme (kanserin yayılma durumu) denir. Pankreas kanseri teşhisikoymak ve evresini belirlemek için aynı anda testler uygulanır. Pankreas kanserinde doğru bir tedavi planı için erken teşhisle beraber kanserine evresi çok önemlidir.
Pankreas kanseri tanısı koyabilmek için uygulanan testleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;
· Hastanın sağlık geçmişi ve fiziksel muayenesi: Hastanın genel fiziki muayenesi yapılıp, geçmişindeki hastalıklar sorgulanır. Pankreas kanseri risk faktörlerinden olan diyabet ve pankreatit gibi hastalıkları varsa incelenir.
· Kan testi: Kan testi yapılarak bilirubin gibi bazı maddelerin miktarı ölçülür. Normalden yüksek veya düşük çıkan ölçümler, o maddeyi salgılayan organ veya dokularda oluşan hastalığın belirtisi olarak değerlendirilir.
· Tümör belirteçleri:Kan veya dokuda bulunan kanserin varlığının saptanması için doku, idrar veya kan örneği alınır ve bazı ölçümler yapılır. Bu ölçümler sırasında CA 19. 9 ve CEA ismindeki iki tümör belirteci pankreas kanseri için yardımcı bilgiler verebilir. Bu testler tanı koymaktan ziyade pankreas kanseri tanısı konmuş hastaların takibinde yol göstericidir. Sağlıklı bireylere bu tip testler yapılmaz.
· Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI):MRI, tüm kanserlerde olduğu gibi pankreas kanseri için de önemli görüntüleme yöntemlerinden biridir. Özellikle pankreasın çevresindeki dokular ile olan ilişkisiniz ve karaciğer iç, bulguları anlamak için oldukça etkilidir.
· Bilgisayarlı Tomografi (BT): Kanser tanısında en yol gösterici görüntüleme yöntemlerinden biridir. Bilgisayarlı tomografi ya da bilgisayarlı aksial tomografi de denilen BT uygulamasında görüntülerin daha ne olması için hastaya damar ya da ağızdan kontrast madde verilebilir.
· Pozitron Emisyon Tomografisi (PET Taraması):PET taraması daha çok kütü huylu kanserleri tespit etmek için kullanılır. Hastaya az miktarda radyonüklid madde ile işaretli glikoz enjekte edilir ve glikozun biriktiği yerler tespit edilir. Kanserli hücreler daha çok glikoz topladığından daha koyu renkte görünür ve tespit edilirler.
· Karın ultrasonu: Karın ultrasonu ile karın içine yüksek enerji ses dalgaları gönderilir. Bu ses dalgaları dokulara çarpar ve eko yapar. Böylece karın içinin ve organların görüntülenmesi sağlanır.
· Endoskopik Ultrason (EUS): Genellikte makattan ya da ağızdan içeriye ucunda ışık ve görüntüleme merceği bulunan endoskopi cihazı sokularak yapılan bir tanı yöntemidir. Yüksek frekanslı ses dalgalarının oluşturduğu ekolar cihaz tarafından algılanarak organların sonogram adı verilen detaylı görüntüsü elde edilir.
Endoskopik Retrograd Kolanjiopankretikografi (ERCP): Bu yöntem ile on iki parmak bağırsağından pankreatik kanal ve ana safra yolu ve safra kanallarının görüntülenebilir. Küçük tüp şeklindeki kateter, endoskop içerisinden pankreatik kanallara sokulur ve kontrast madde enjekte edilerek safra kanallarının detaylı görüntüsü alınır.
Cilt Altı Transhepatik Kolanjiyografi (PTC): Röntgen kullanarak safra kanalları ve karaciğeri görüntüleme yöntemidir. Bu uygulamaya, sadece ERCP yapılamadığı durumlarda söz başvurulur.
Laparoskopi: Karın ve iç organlara içerden bakılarak, hastalık belirtilerini kontrol eden cerrahi bir yöntemdir. Laparoskop adı verilen ucunda ışığı bulunan ince tüp karın duvarına açılan küçük bir kesiden içeri sokulur. Biyopsi için doku örneği veya iç organların alınması söz konusu olduğunda işlem sırasında başka kesiler açılarak laparoskopa yardımcı başka aletler içeri sokulabilir.
Biyopsi: Doku içerisindeki kanser bulgularının detaylı araştırılması için hücre veya doku örneğinin alınması işlemidir. Pankreas kanseri için birkaç farklı biyopsi yöntemi vardır. Röntgen veya ultrason sırasında ince bir iğne ile pankreastan hücre örneği alınabildiği gibi aynı işlemin laparoskopi sırasında yapılması da mümkündür.
Pankreas Kanseri Evreleri
Kanserli hücreler vücudu içerisine doku, lenf sistemi ve kan yolu aracılığı ile yayılır. Kanser hücreleri ana tümörden koparak kan damarları ya da lenf kanalları yolu ile vücudun başka bölümlerine geçebilir ve farklı tümörler oluşturabilir. Bu duruma metastaz denir. İkincil ya da metastazik tümörler ana tümör ile aynı özelliklere sahiptirler. Pankreas kanseri evrelerini görüntüleme testleri kullanarak tespit etmek zordur. Bu nedenle cerrahi müdahale öncesinde kanserli tümörün tümünün alınıp alınmayacağı kararı çok önemlidir. Pankreas kanseri evrelerini bu şekilde açıklayabiliriz;
0: Bu evrede yayılma yoktur. Ve pankreas kanseri sadece tek katman hücrelerle sınırlıdır. Pankreas kanseri, görüntüleme testlerinde ne de çıplak gözle görülebilir.
Evre I: Bu evrede kanser bölgesel olarak büyüme gösterir. Pankreas kanseri, pankreasla sınırlı ancak, 2 (evre 1A) veya 2 cm’den fazla (evre 1B) büyür.
Evre II: Pankreas kanseri, pankreas dışında büyür veya lenf bezlerinin yakınına yaklaşır.
Evre III: Bu evrede pankreas kanseri daha geniş yayılma gösterir. Tümör, yakınındaki ana damarlara veya sinirlere yayılır ancak metastaz göstermez.
Evre IV: Bu evrede pankreas kanseri, karaciğer gibi uzak organlara yayılım yapar.
Pankreas Kanseri Tedavisi
Pankreas kanseri tedavisi ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi olmak üzere 3 ayrı yöntemden oluşmaktadır. Bu da pankreas kanseri tedavisinde farklı uzman hekimlerin müdahalesini ve kontrolünü gündeme getirir. Pankreas kanseri tedavisigastroenteroloji, cerrahi, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi ve birçok diğer alanda uzmanlaşmış doktorların tümü ile birlikte uygulanır.
Pankreas kanserli hastaların çoğu uzak organlara erken kanser yayılımı veya yaygın lokal tutulum nedeni ile tedavi edici cerrahiye aday değildir. Bu hastalara, sarılık gibi tıkayıcı semptomları ve ağrıyı giderici, yaşam süresini uzatmayan ancak daha rahat bir dönem geçirtmeyi amaçlayan cerrahi girişimler yapılır. Hastaların genel durumuna ve yandaş hastalıklarına bağlı olarak, pankreas kanserinin vücutta diğer organlara yayılım gösterdiği hastalarda ortalama yaşam süresi 3 ile 6 ay arasındadır. Hastalığın lokal olarak yayılım gösterdiği hastalarda ise ortalama yaşam süresi 6 ile 10 aydır.
Pankreas kanseri ameliyatları, cerrahinin en zor ve en sorunlu ameliyatlarından olup, özellikle ameliyat sonrası dönemde çıkabilecek komplikasyonlarla da hem cerrah, hem de hastane imkanları yeterli özellikte olmalıdır.
Pankreas Kanserinde Whipple Ameliyatı
Whipple ameliyatı, pankreas başı, safra yolları ve 12 parmak bağırsağı tümörlerinde hayat kurtarıcı bir ameliyattır. Whipple ameliyatı birbirine yakın ve bağlı olan 3 organda meydana gelen tümörlerde o bölgeyi komple temizlemek için idealdir. Whipple ameliyatı sırasında mide kapağı da denen adale sistemini korumak amacıyla “Pilor Koruyucu Whipple” operasyonu uygulanır. Böylece ameliyat sonrasında sindirim sitemi şikayetleri yaşanmaz. Whipple ameliyatı ile pankreas başı, midenin yarıya yakını, 12 parmak bağırsağının tamamı ve safra yollarının bu alana komşu bölümü komple çıkartılmaktadır. Operasyonun en önemli yanı alınan bu organların birbiriyle koordinasyonun yeniden doğru bir şekilde sağlanmasıdır. Bu nedenle Whipple ameliyatı mutlaka uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilmelidir.
Radyoterapi
Pankreas kanseri tedavisinde en sık kullanılan radyoterapi türü rxternal-beam radyoterapidir. Genellikle kemoterapi ile radyasyon tedavisi daha etkili olacağı için aynı anda uygulanır. Kemoterapi ve radyoterapinin aynı anda uygulanması pankreas tümörlerimim küçülmesine ve yok olmasına yardımcı olabilir.
Kemoterapi
Pankreas kanseri hücrelerinin büyümesini ve bölünmesini durdurmak amacıyla kemoterapi yani ilaç tedavisi yapılmaktadır.
Hedefe Yönelik Tedavi
Pankreas kanserinde hedefe yönelik tedavi; kanserin belirli genleri, proteinler ya da kanserin büyüme ve hayatta kalmasına katkıda bulunan doku ortamını hedefleyen bir tedavi yöntemidir.