Osmanlı Padişahlarının Bilinmeyen Yönleri

Osmanlı padişahlarının bilinmeyen yönleri
Tarihi boyunca 36 farklı padişah tarafından yönetilen Osmanlı Devleti'nde, en uzun süre hayatta kalan padişah kimdi? Bir giydiği elbiseyi bir daha giymeyen padişah bunu neden yapıyordu? Suikastla şehit edilen tek Osmanlı padişahının ismi nedir? Bestekârlığıyla ün salan padişahların eserleri nelerdir? Salı ve Perşembe günleri oruç tuttuğu bilinen padişahın amacı neydi? Sizler için 36 Osmanlı padişahının bilinmeyen yönlerini listeledik.
Osman Gazi, 1258

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]OSMAN GAZİ[/BGCOLOR]
1579201533778.png

Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi, 1258'de, Söğüt'te doğdu. Kayı Boyu'nun yönetimine geçtiğinde henüz 23 yaşındaydı. Bu dönemde ilk Osmanlı parasını bastırdı. Oldukça uzun boylu, yuvarlak yüzlü, esmer tenli, ela gözlü ve kalın kaşlı olan Osman Gazi'nin ayakta durduğunda ellerinin dizlerini geçtiği rivayet edilir. Yemek sırasında değil ama yemekten önce müzik dinlerdi. Başına kırmızı çuhadan yapılmış Çağatay tarzında Horasan tacı giyerdi. İç ve dış elbiseleri geniş yenliydi. Bir giydiğini bir daha giymezdi. Bunun sebebi ise garibanları sevindirmek amacıyla elbiselerini bağışlıyor olmasıydı. Her ikindi vakti, evinde kim varsa onlara ziyafet verirdi.

Ata binmekte, kılıç kullanmakta ve savaşmakta ustaydı. Aşiretin ileri gelenlerinden, Ömer Bey'in kızı Mal Hatun ile evlendi ve bu evlilikten ileride Osmanlı Devleti'nin başına geçecek olan oğlu Orhan Gazi doğdu. 1326'da Bursa'da Nikris (goutte) hastalığından öldü.

Erkek çocukları: Pazarlı Bey, Çoban Bey, Hamid Bey, Orhan Bey, Alaeddin Ali Bey, Melik Bey, Savcı Bey; Kız çocukları: Fatma Hatun.
Orhan Gazi, 1281

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]ORHAN GAZİ[/BGCOLOR]
1579201549623.png

Osmanlı Devleti'nin ikinci padişahı olan Orhan Gazi, 1281 yılında doğdu. 36 yıl boyunca hükümdarlık yaptı. Sarı sakallı, uzunca boylu, mavi gözlüydü. Yumuşak huylu, merhametli, fakir halkı seven, ulemaya hürmetli, dindar, adalet sahibi, hesabını bilen ve hiçbir zaman telaşa kapılmayan, halka kendisini sevdirmiş bir beydi. Salı ve Perşembe günleri oruç tuttuğu bilinirdi. Mevlana hazretlerine hürmeten başına sikke giyer ve üstüne de bir beyaz sarık sarardı. Zamanının çoğunu üzerinde hâkimiyet kurduğu yüz kadar kaleyi dolaşarak geçirirdi. Seyyahların belirttiği şekilde hiçbir şehirde bir aydan fazla durmadığı söylenirdi. Sık sık halkın arasına karışır, onları ziyaret etmekten çok hoşlanırdı. En uzun süre hayatta kalan Osmanlı padişahı olan Orhan gazi, 78 yaşında vefat etti.

Erkek çocukları: Süleyman Pasa, Murad Hüdavendigâr, İbrahim, Halil, Kasım; Kız çocukları: Fatma Hatun
I. Murad, 1326

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN I. MURAD[/BGCOLOR]
1579201561970.png

Usta bir avcı ve doğruluğun simgesi olarak bilinen Sultan I. Murad, 1326'da, Bursa'da doğdu. Özel bir kütüphanesi olduğunu bildiğimiz ilk Osmanlı padişahıydı. Osmanlı Devleti'nin üçüncü padişahıdır. "Hüdavendigar" olarak da bilinen I. Murad, uzun boylu, değirmi yüzlü ve iri burunluydu. Kalın ve adaleli bir vücuda sahipti. Hz. Mevlana'ya karşı büyük bir sevgisi olduğu bilinirdi. Bir görüşe göre 'Hünkâr' ve 'Hüdavendigar' unvanlarını almasında bu derin sevginin etkisi vardır. Başına mevlevî sikkesi üzerine destar sarılı bir başlık giyerdi. Çok sade giyinir ve kırmızı zeminli beyaz elbiseden hoşlanırdı. Âlim ve sanatkârlara hürmet gösterir, fakirlere ve kimsesizlere şefkatli davranırdı. Dahî bir asker ve devlet adamıydı. "Derviş Gazilerin, Şeyhlerinin, Kralı Murad Gazi" diye anılan Sultan Birinci Murad, bütün hayatı boyunca plânlı ve programlı hareket etti.

Birinci Kosova Savaşı'ndan sonra savaş alanını gezerken, Sırp Asilzâdesi Milos Obraviç (Sırp Kralı Lazar'ın damadı) tarafından hançerlenerek şehit oldu (1389). Bizzat savaş meydanında, uğradığı bir suikastla şehit edilen tek Osmanlı padişahıdır.

Erkek çocukları: Yakub Çelebi, Yıldırım Bayezid, Savcı Bey ve İbrahim; Kız çocukları: Nefise ve Sultan Hatun
Yıldırım Bayezid, 1360

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]YILDIRIM BAYEZİD[/BGCOLOR]
1579201575336.png

Osmanlı Devleti'nin dördüncü hükümdarı olan Yıldırım Bayezid, 1360 yılında Edirne'de doğdu. Yuvarlak yüzlü, beyaz tenli, koç burunlu, elâ gözlü, kumral saçlı, sık sakallı ve geniş omuzluydu. 1389 yılında padişahlığa getirildi. Tahta çıktığında 29 yaşındaydı. Girdiği savaşlarda gösterdiği cesaretten ve hızlı hareket etmesinden dolayı ona 'Yıldırım' lakabı takılmıştı.

İyi bir pehlivan olduğu bilinen Yıldırım Bayezid avlanmaya da oldukça meraklıydı. Avcılığa olan merakının yanı sıra silah kullanmakta ve at sürmedeki ustalığı tarihçilerin değindiği özelliklerindendi. Bir diğer özelliği de İstanbul'u ilk kuşatan Osmanlı padişahı olmasıydı. Hatta bir değil birkaç defa kuşatmıştır. Yıldırım Bayezid, Timur'la yaptığı Ankara Savaşı'nda yenildi ve esir düştü. 13 yıl süren saltanatı sonunda esaretinin başlamasından 7 ay 12 gün sonra vefat etti.

Kaynaklarda şiir yazdığı söylenen ilk padişah olarak geçer; şiirlerinde "Yıldırım" mahlasını kullanır:

"Ehl-i hicran fitne-i ağyar
Ortada bir bahanedir sandım."

Erkek çocukları: Musa Çelebi, Süleyman Çelebi, Mustafa Çelebi, İsa Çelebi, Mehmed Çelebi, Ertuğrul Çelebi, Kasım Çelebi; Kız çocukları: Fatma Sultan
I. Mehmed, 1389

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN I. MEHMED[/BGCOLOR]
1579201587004.png

"Çelebi Mehmet" olarak da bilinen Sultan I. Mehmed, 1389 yılında Edirne'de doğdu. Osmanlı Devleti'nin beşinci padişahıdır. Orta boylu, yuvarlak yüzlü, beyaz tenli, kırmızı yanaklı ve geniş göğüslüydü. Avcılığa büyük ilgi duyduğu bilinen Sultan I. Mehmed, gençliğinde bir kirişçinin yanında çıraklık yaparak yay ve kiriş yapımını ustalık derecesinde öğrendi. Kuvvetli bir vücuda sahipti. Gayet hareketli ve cesurdu. Güreş yapar ve çok kuvvetli yay kirişlerini bile çekebilirdi. Padişahlığı süresince bizzat yirmi dört savaşa katılan Çelebi Mehmed, bu savaşlarda kırka yakın yara aldı. Başında kullanmış olduğu sarık, altın işlemeli kavuğu ile gayet güzel görünürdü. İçi kürklü ve yakası dik olan bir kaftan giyinirdi.

İyi bir idareci ve politikacıydı. Tahsilini Bursa Sarayı'nda tamamladı. Daha sonra babası tarafından Amasya sancak beyliğine tayin edildi ve bu sırada devlet işlerini öğrendi. 26 Mayıs 1421 de Edirne'de vefat etti. Ölüm haberi gizlendi. Osmanlı padişahları arasında ölümü gizlenen ilk padişah o oldu. Cenazesi Bursa'ya getirilerek Yeşil Türbe'ye defnedildi.

Erkek çocukları: Mustafa Çelebi, İkinci Murad, Ahmed, Yusuf, Mahmud; Kız çocukları: Fatma ve Selçuk Hatun.
II. Murad 1402

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN II. MURAD[/BGCOLOR]
1579202839164.png

Altıncı Osmanlı hükümdarı olarak devletin başına geçen Sultan II. Murad 1402 yılında doğdu. Sanata ve sanatçılara büyük önem veren bir padişahtı. Uzun boylu, beyaz tenli, doğan burunlu ve güzel yüzlüydü. Çocukluğu Amasya'da geçen Sultan İkinci Murad, tahta çıktığında on dokuz yaşındaydı. Çok güzel konuşurdu. Musiki ve şiirden keyif alırdı. Sanatçılara ayrı bir önem verirdi. Osman Gazi'nin dışında tahtı kendi rızasıyla oğluna devreden yegâne hükümdardı. Olgunluğu ve bilgeliğiyle öne çıkan Sultan II. Murad için bazı kaynaklarda "Padişah-ı hâkim (bilge padişah)" olarak bahsedilir.

Erkek çocukları: Fatih Sultan Mehmed, Ahmed, Alâeddin, Orhan, Hasan, Ahmed; Kız çocukları: Şehzade ve Fatma Hatun.
Fatih Sultan Mehmed 1432

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN II. MEHMED[/BGCOLOR]
1579202849501.png

Yedinci Osmanlı padişahı olan Sultan II. Mehmed dünyaca "Fatih Sultan Mehmed" olarak tanınır. 29 Mart 1432'de, Edirne'de doğdu. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir yapıya sahipti. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. Fatih Sultan Mehmed, okumayı çok severdi. Arapça, Farsça, İbranice, Slavca, Keldanice, Latince, Yunanca ve İtalyanca olmak üzere 8 farklı dil bilen Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethinde kullanılan şahi toplarının çizimlerini kendisi yaptı. Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed, yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul'a getirtti. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu, kendi döneminde İstanbul'a geldi. Ünlü ressam Bellini'yi de İstanbul'a davet ederek kendi resmini yaptırdı.

Hz. Muhammed'in Hadis-i Şerifinde müjdelediği İstanbul'un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmed, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi. Ortaçağ'ı kapatıp, Yeniçağ'ı açan cihan hükümdarı Fatih Sultan Mehmed, nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü, Maltepe'de vefat etti ve Fatih Camii'nin yanındaki Fatih Türbesi'ne defnedildi.

Çok iyi bir bahçıvan olan II. Mehmed haritacılığa büyük önem verdi. Fatih Sultan Mehmed aynı zamanda şairliğiyle tanınan ilk Osmanlı padişahıdır. "Avni" mahlasını kullanarak birçok şiir yazdı. Yemeklerini yalnız yiyen padişah bu âdeti saraya getiren ilk kişidir.
II. Bayezid 1448

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN II. BAYEZİD[/BGCOLOR]
1579202858163.png

1447-1512 yılları arasında yaşayan Bayezid-i Veli olarak da bilinen Sultan II. Bayezid Osmanlı Devleti'nin sekizinci padişahıdır. 3 Aralık 1448'de, Dimetoka'da doğdu. Uzun boylu, geniş göğüslü ve kuvvetli bir vücuda sahipti. Yüzü yuvarlak ve gözleri elâydı. Cesur ve atılgandı. Aynı zamanda çok hâlim-selim, dindar, hoşgörülü bir padişahtı. Arapça ve Farsça'yı gayet iyi biliyordu. Çağatay lehçesi ve Uygur alfabesini de öğrendi. İslâm ilimlerinin yanı sıra, matematik ve felsefe tahsili de yaptı. 24 Nisan 1512'de padişahlıktan ayrılmak zorunda kalan Sultan İkinci Bayezid, bir ay kadar daha yaşadı ve 26 Mayıs 1512'de vefat etti.

Dine bağlılığıyla bilinen padişah aynı zamanda iyi bir şair, bilgin, hattat ve musikişinastı. "Adli" mahlasıyla şiirler kaleme aldı. Şiirlerden 124 adedini kapsayan basılı bir divanı bulunuyor. Beste yaptığı bilinen ilk padişah olan II. Bayezid aynı zamanda başarılı bir okçu ve yay imalatçısıydı. Dokuz adet peşrevi ve saz semaisi olduğu bilinir. Öyle ki akıl hastalıklarının musiki ile tedavisi de, onun zamanında başlatılmıştı.

Erkek çocukları: Mahmud, Ahmed, Sehinsah, Yavuz Sultan Selim, Mehmed, Korkud, Abdullah, Âlimsah; Kız çocukları: Aynisah, Gevher, Mülük Sultan, Hatice Sultan, Selçuk ve Hüma Hatun.
Yavuz Sultan Selim 1470

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN I. SELİM[/BGCOLOR]
1579202867474.png

"Yavuz Sultan Selim" olarak da bilinen dokuzuncu Osmanlı padişahı I. Selim, 10 Ekim 1470'de doğdu. Uzun boylu, geniş omuzlu, kalın kemikli, omuzlarının arası geniş, yuvarlak başlı, kırmızı yüzlü, uzun bıyıklı ve yiğit bir padişahtı. Sert tabiatlı ve cesurdu. Avcılığa ve silahlara olan merakıyla bilinirdi. Güreşmekte, ok atmada ve yay çekmede oldukça usta olan I. Selim, kitaplara ve okumaya da bir hayli düşkündü. Çok okumaktan dolayı gözlerinin bozulduğu bilinmektedir. Geceleri 3-4 saat uykuyla yetinir, diğer zamanlarını okuyup yazmakla geçirirdi. Kuyumculuğa da büyük önem vermekteydi. Kitap okurken satır takibinde kullandığı altın hilaller yapmakta ve bu hilalleri değerli taşlarla süslemekteydi. Çok güzel ata biner, devrin en meşhur silahşorlarını alt edecek kadar iyi kılıç kullanırdı. Savaştan hoşlanmakla beraber çok ince bir ruha da sahipti. Mütevazı bir kişiliği olan Yavuz Sultan Selim, her öğün yemekte tek çeşit yemek yerdi ve ağaçtan tabaklar kullanırdı.

Yavuz Sultan Selim, ataları hep sakal uzattıkları halde sakalını keserdi. Bunun sebebini soranlara "Sakalımı ele vermemek için kesiyorum" dediği rivayet edilir. 22 Eylül 1520'de, "Aslan Pençesi" denilen bir çıban yüzünden henüz elli yaşında iken vefat etti. Hayatının son dakikalarında Yasin-i Şerif okuyordu. Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Camii'nde babasının cenaze namazını kıldıktan sonra, onu Sultan Selim Camii avlusundaki türbeye defnettirdi. Tarihçiler, Yavuz Sultan Selim'i, sekiz yıla seksen yıllık iş sığdırmış büyük bir padişah olarak değerlendirdiler.

Erkek çocukları: Kanuni Sultan Süleyman; Kız çocukları: Hatice Sultan, Fatma Sultan, Hafsa Sultan, Sah Sultan
Kanunî Sultan Süleyman 1495

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN I. SÜLEYMAN[/BGCOLOR]
1579202880826.png

46 yıl tahtta kalan Sultan I. Süleyman, 27 Nisan 1495 Pazartesi günü, Trabzon'da doğdu. "Kanunî Sultan Süleyman" ve "Muhteşem Süleyman" olarak da bilinir. Yuvarlak yüzlü, elâ gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı. Divan edebiyatının "Muhibbi" mahlasıyla en fazla gazel yazan şairidir. Arapça, Farsça, Sırpça ve Tatarca bilen I. Süleyman, Babası Yavuz Sultan Selim gibi kuyumculuğa ve mücevherlere büyük ilgi duymuştur. Kendisine "Kanunî" denilmesinin sebebi mevcut kanunları oldukça sıkı bir şekilde uyguluyor olmasından kaynaklanır. Tüm dünyaca bilinen Osmanlı padişahlarından olan Kanunî Sultan Süleyman iyi bir müzik kulağına sahip hat ustasıdır; bir seramik meraklısı ve kavaf (haffaf) yani kundura imalatçısıdır. Sigetvar kuşatmasını idare ederken, 7 Eylül 1566 yılında yetmiş bir yaşında vefat etti.

Meşhur şiirlerinden birisi şudur:

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.
Saltanat dedikleri bir cihan kavgasıdır,
Olmaya baht ü saadet dünyada vahdet gibi".

Erkek çocukları: İkinci Selim, Bayezid, Abdullah, Murad, Mehmed, Mahmud, Cihangir, Mustafa
Kız çocukları: Mihrimah Sultan, Raziye Sultan.
II. Selim 1524

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN II. SELİM[/BGCOLOR]
1579202892776.png

Osmanlı'nın on birinci padişahı olan Sultan II. Selim, 28 Mayıs 1524'de, İstanbul'da doğdu. Orta boylu, açık alınlı, mavi gözlü, ince kaslı ve sarışındı. Devletin tarihinde ordunun başında sefere gitmeyen ilk padişah olarak kayıtlara geçmiştir. Sekiz sene boyunca tahtta kalan padişah "Sarı Selim" olarak da bilinir. Divan edebiyatına birçok eseriyle katkıda bulunmuş olan Sultan II. Selim, hilal şeklinde asalar yaparak hacıların hac yolunda bu asaları kullanabilmeleri için onlara dağıttığı bilinir.

İkinci Selim de şair hükümdarlardandı. Şaheser beyitlerinden biri şudur:

"Biz bülbül-i muhrik-i dem-i sekvayi fira Kız
Ateş kesilir geçse saba gülşenimizden"

Erkek çocukları: Üçüncü Murad, Abdullah, Osman, Mustafa, Süleyman, Mehmed, Cihangir;Kız çocukları: Fatma Sultan, Sah Sultan, Gevherhan Sultan, Esma Sultan.
III. Murad 1546

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN III. MURAD[/BGCOLOR]
1579202901065.png

Dünya tarihine ve büyük hükümdarların yaptıkları savaşlara ilgi duyan Sultan III. Murad, 4 Temmuz 1546 günü, Manisa'nın Bozdağ Yaylası'nda dünyaya geldi. Orta boylu, değirmi yüzlü, kumral sakallı, elâ gözlü ve beyaz tenli bir padişahtı. Çok cömertti ve insanlara yardım etmeyi çok severdi. Osmanlı Devleti'nin on ikinci padişahı olarak hükümdarlığını sürdürdü. III. Murad döneminde, Osmanlı toprakları en geniş sınırlarına ulaştı.

İyi silah kullanan ve iyi ata binen ve ava meraklı olan 3. Murad'ın boş zamanlarında ok başı imal ettiği bilinir. İlginç özelliklerinden birisi de ağzından "Hayır" sözünün nadiren çıkmasıdır. Saatlere özel merakı vardır. Padişahlar içinde en çok çocuğu olduğu bilinen padişah III. Murad'dır. 16 Ocak 1595 tarihinde felç geçirdi ve vefat etti. Ayasofya Camii'nin avlusuna defnedildi.
III. Mehmed 1566

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN III. MEHMED[/BGCOLOR]
1579202909080.png

On üçüncü Osmanlı padişahı olan Sultan III. Mehmed, 26 Mayıs 1566'da, Manisa'da doğdu. Sekiz yıl boyunca tahtta kaldı. Orta boylu, kumral saçlı ve güzel yüzlüydü Nazik ve sakin bir karaktere sahip olduğu bilinen III. Mehmed, sancakbeyliğinden gelen son padişah olarak tarihe geçti. Sultan Üçüncü Mehmed, annesini çok sever, sayar ve dinlerdi. Bundan yararlanan annesi Safiye Sultan, Osmanlı sarayında hâkimiyet kurdu. Bazı konularda Padişahı zorlayıp istediğini yaptırıyor, bu da devlet işlerinde karışıklıklara sebep oluyordu.

Birçok Osmanlı padişahı gibi Sultan III. Mehmed de kuyumculuğa ilgi duydu. Yüzükler loncasına üye olan III. Mehmed okçuların kullandıkları özel yüzükler tasarladı. Divan edebiyatına "Adlî" mahlasıyla kaleme aldığı birçok şiir kazandırdı.

Erkek çocukları: Birinci Ahmed, Birinci Mustafa, Selim, Mahmud
I. Ahmed 1590

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN I. AHMED[/BGCOLOR]
1579202917343.png

Sultan Birinci Ahmed'in hayatında 14 sayısının önemli bir yeri vardır. 14 yaşında tahta çıkmış olan Osmanlı'nın 14'üncü padişahı Sultan I. Ahmed, 14 yıl boyunca devletin hükümdarlığını yaptı. 18 Nisan 1590 günü, Manisa'da doğdu. Ok atmak, kılıç kullanmak, ata binmek gibi savaş ve askerlik alanlarında çok usta olan Sultan Birinci Ahmed, ava ve cirit oyununa çok düşkündü. Çok sade giyinirdi. Yetimlere önem gösteren I. Ahmed, yetim malları için özel bir hazine teşkil edip yardımlarını bu hazine üzerinden yaptı. Okçular için fildişi yüzükler tasarlayan padişah da babası gibi bir kaşık ustasıydı.

Dindar bir padişah olan Sultan Birinci Ahmed'in Hz. Muhammed'e olan bağlılığı o kadar ilerledi ki, onun ayak izlerinin resmi içine bir şiir yazmış ve o şiiri kavuğunda ölünceye kadar taşımıştır. O şiir şudur:

"N'ola tâcim gibi başımda götürsem dâim
Kadem-i resmini ol Hazreti Sâh-i Resûlün
Gül-i gülzâri nübüvvet, o kadem sahibidir
Ahmeda durma yüzün sür kademine ol gülün"

Sultan Birinci Ahmed, yakalandığı tifüs hastalığından kurtulamayarak 21 Kasım'ı 22 Kasım'a bağlayan gece 1617 yılında yirmi sekiz yaşında vefat etti.

Erkek çocukları: İkinci Osman, Dördüncü Murad, Sultan Ibrahim, Bayezid, Süleyman, Kasım, Mehmed, Hasan, Selim, Hanzâde, Ubeyde; Kız çocukları: Gevherhan Sultan, Ayşe Sultan, Fatma Sultan, Atike Sultan.
I. Mustafa 1592

[BGCOLOR=rgb(184, 49, 47)]SULTAN I. MUSTAFA[/BGCOLOR]
1579202927728.png

1592 yılında, Manisa'da doğdu. 15'inci Osmanlı padişahı olan Sultan I. Mustafa, Osmanlı tarihinde ilk defa padişahlığın babadan oğula geçmesi kuralını bozarak kardeşinin ardından tahta geçen padişahtır. Güzel yüzlü, seyrek sakallı, sarı benizli ve iri gözlü bir padişahtı. Sinirli bir yapıya sahipti. Ağabeyi Sultan Birinci Ahmed'in padişahlığı süresince, on dört yıl sarayın bir odasında hapis hayatı yaşadı. Dindar bir insandı. Sadaka vermeyi çok severdi. Hatta sarayın havuzuna hizmetçilerin toplaması için para atardı. Saraydaki hayatını ibadet ederek, dinî eserler okuyarak geçiriyordu. Tahta geçmesi için ikinci kez davet edildiği zaman, odasında Kuran-ı Kerim okuduğunu ve padişahlık istemediğini bildirmişti.

Aklî dengesinin bozuk olduğu rivayet edilen Sultan I. Mustafa'nın denizlerdeki balıklara altın attığı, karşısına çıkanlara para dağıttığı rivayet edilirdi. "Aklî dengesi tam olmayan birisinin halife olamayacağı" gösterildi. Sultan Birinci Mustafa tahttan indirildikten on altı yıl sonra, 20 Ocak 1639 günü sinir hastalığından Topkapı Sarayı'nda vefat etti.
II. Osman 1604

1579202953174.png

16'ıncı Osmanlı padişahı olarak tahta çıkan Sultan II. Osman tarihte "Genç Osman" olarak bilinmektedir. 3 Kasım 1604 tarihinde, İstanbul'da dünyaya geldi. Çok güzel bir yüzü olan Genç Osman zeki, enerjik, atılgan, cesur ve gözü pek bir padişahtı. 14 yaşındayken amcası Sultan I. Mustafa'nın tahttan indirilmesi üzerine devletin başına geçti. Arapça ve Farsça öğrenimi gördüğü bilinir. Saraçlığa ilgi duyduğu bilinen Gen Osman'ın bindiği atların eyerlerini kendisi yapmıştır. 18 yaşındayken yeniçeri ayaklanması sonucunda tahttan indirilip, çeşitli hakaret ve saldırılara uğradıktan sonra Yedikule Zindanları'nda boğularak öldürülen Genç Osman, en genç yaşta ölen Osmanlı padişahı olarak tarihe geçmiştir.
Erkek çocukları: Ömer, Mustafa; Kız çocuğu: Zeynep Sultan
IV. Murad Han, 1612-1640

1579202962359.png

Tarihte Revan ve Bağdat Fatih'i olarak anılan Sultan IV. Murad Han, 1612-1640 tarihleri arasında yaşadı. Kösem Sultan'ın oğlu olarak dünyaya gelen Sultan IV. Murad on yedinci Osmanlı padişahıdır. Amcası I. Mustafa'nın yerine on bir yaşındayken tahta geçmiştir. Tütün ve kahveyi yasaklamış olması ve bu yasaklara karşı gelenleri öldürtmesiyle tanınan Sultan IV. Murad, büyücülere ve falcılara karşı büyük mücadeleler vermiştir.

Satranç ve dama oyunlarına merakıyla da bilinen IV. Murad, koşu halindeki bir attan başka bir ata atlayabilecek kadar iyi bir at binicisidir. Kanunî Sultan Süleyman'dan elli beş yıl sonra ordunun başında sefere çıkan ilk Osmanlı padişahıdır. Padişah, dönemindeki bilimsel faaliyetlere destek vermiştir. Hezârfen Ahmet Çelebi, IV. Murad'ın desteğiyle çalışmalarını sürdürdü.

"Murâdî" mahlası ile şiirler yazan Sultan, "Şah Murad" mahlası ile de besteler yaptı. Sanatkâr bir padişah olan IV. Murad Han, hüseyni makamından altı ayrı peşrev besteleyebilmiş kudretli bir bestekâr ve müzik bilginiydi. Bu özelliği ile müzik tarihimizde tek. Bilinen beste sayısı on beş. Vefatı ise damla hastalığı nedeniyle oldu.
I. İbrahim 1615

1579202971815.png

Agresif bir ruh haline sahip olan on sekizinci Osmanlı padişahı Sultan I. İbrahim, 5 Kasım 1615 tarihinde, İstanbul'da doğdu. Uzun boylu, kuvvetli vücutlu ve kumral sakallıydı. Tahta geçtiği ilk yıllarda sinir hastalığı yüzünden sık sık kriz geçiriyordu. Geçirdiği sinir krizlerinden dolayı halk arasında "Deli İbrahim" olarak bilinir. Deniz kaplumbağalarının kabuklarından tesbih vb. gibi aksesuarlar imal eden Sultan I. İbrahim aynı zamanda hacıların asalarına hilaller yaptı. İstanbul sokaklarında sıkça dolaştığı bilinen Sultan I. İbrahim, şehir içinde öküz arabalarının kullanılmasını yasakladı. Padişahın kürke ve ambere karşı aşırı yoğun bir ilgisi vardı. Öyle ki "kürk ve amber vergisi" ismiyle halktan vergi toplanırdı. Çok cömert ve lütufkâr bir padişahtı. Fakirlere ve kimsesizlere yardım etmeyi çok severdi. Çıkardığı fermanlarla açlık ve kıtlığın önlenmesine çalıştı. Saltanatı sırasında, annesi Kösem Sultan'ın etkisinde çok kaldı. Sekiz yıl dokuz ay padişahlık yaptıktan sonra, 18 Ağustos 1648 tarihinde, boğularak öldürüldü.

Erkek çocukları: Dördüncü Mehmed, İkinci Süleyman, İkinci Ahmed, Orhan, Bayezid, Cihangir, Selim, Murad; Kız çocukları: Ümmü Gülsüm Sultan, Peykan Sultan, Atike Sultan, Ayşe Sultan, Gevherhan Sultan.
IV. Mehmed 1642

1579202985063.png

On dokuzuncu Osmanlı padişahı olan Sultan IV. Mehmed, 2 Ocak 1642'de, İstanbul'da doğdu. Orta boylu, beyaz tenli ve yanık çehreliydi. Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra 39 yıl ile en uzun süre tahtta kalan ikinci padişahtır. 7 yaşında tahta çıkarak Osmanlı'nın en genç padişahı olarak da bilinir. Ava ve edebiyata çok meraklıydı. Ava olan merakı yüzünden tarihte "Avcı Mehmed" olarak anılır. İçkiyi yasaklayıp, içki imalâthanelerini kapattırdı. Padişah aynı zamanda bedeninin sağlamlığıyla da meşhurdur. Bir av esnasında 20 saat boyunca yorulmadan at sürdüğü rivayet edilir. 6 Aralık 1693'de Edirne'de vefat etti. Cenazesi İstanbul'a gönderildi ve Yeni Cami'deki türbesine, annesi Turhan Sultan'ın yanına defnedildi.

Erkek çocukları : İkinci Mustafa, Üçüncü Ahmed, Bayezid; Kız çocukları : Hatice Sultan, Safiye Sultan, Ümmü Gülsüm Sultan, Fatma Sultan.
II. Süleyman 1642

1579203016940.png

Yirminci Osmanlı padişahı olan Sultan II. Süleyman, 15 Nisan 1642'de, İstanbul'da doğdu. Orta boylu, kır sakallı, şişman ve halim selim bir padişahtı. Hayatının kırk yılını bir dairede hapis olarak geçirdi. Osmanlı tarihinde en uzun süre veliaht olarak bekleyen padişahtır. Altı eşi bulunan Sultan II. Süleyman'ın çocuğu olmamış ya da kendisinin vefatına kadar yaşamamıştır.

Sultan İkinci Süleyman, dört yıl gibi kısa bir süre padişahlık yaptı. Bunun son iki yılını yatak hastası olarak geçirdi. Gün geçtikçe zayıflıyordu. 22 Haziran 1691 günü, Edirne'de vefat etti. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Süleymaniye Camii yanında Kanûnî Sultan Süleyman Türbesine gömüldü.
II. Ahmed 1643

1579203029901.png

Sultan İbrahim'in üçüncü oğlu olan Sultan II. Ahmed, 25 Şubat 1643 günü, İstanbul'da doğdu. Osmanlı Devleti'nin yirmi birinci padişahıdır. Arapça ve Farscayı iyi şekilde bilen padişah, merhametli kişiliğiyle bilinmektedir. Kıyafetlerini değiştirerek zaman zaman halk arasında dolaşır ve insanların dertlerini sabırla dinlerdi. Dindar bir padişah olarak bilinen Sultan II. Ahmed, bir konu hakkında hükme varmadan önce bilenlere uzun uzun danışırdı.

Hat sanatında çok ustaydı. Yazı yazma kabiliyeti çok üstün olan Sultan İkinci Ahmed, birçok Kuran-ı Kerim yazdı. Şairlere ve şiire çok düşkündü. Üç yıl yedi ay on dört gün saltanat sürdükten sonra, yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak 6 Şubat 1695 günü Edirne'de vefat etti. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Kanûnî Sultan Süleyman Türbesine defnedildi.

Erkek çocukları: İbrahim, Selim; Kız çocukları: Atike Sultan, Hatice Sultan, Asiye Sultan.
II. Mustafa 1664

1579203038433.png

Osmanlı Devleti'nin yirmi ikinci padişahı olan Sultan II. Mustafa, 6 Şubat 1664 günü, İstanbul'da dünyaya geldi. II. Mustafa, Osmanlı padişahları arasında ordunun başında sefere çıkan son padişah olarak tarihe geçmiştir. Tahta geçtiğinin üçüncü günü yapacağı işleri anlatan bir hatt-ı hümâyûn yayınladı. Yazısında: "Zevk, sefa ve rahatı kendimize haram eylemişizdir" diyordu. Yine vezirlerinden birine yazmış olduğu yazı şöyledir: "Bana ağırlık ve hazine lâzım değil. Yerine göre kuru ekmek yerim. Vücudumu din uğruna harcarım. Sıkıntının her çeşidine sabrederim. Milletime hizmet tamam olmadıkça, seferden dönmem. Elbette sefere bizzat kendim giderim".

Padişah, sıkça av partileri düzenlemiş ve aylarca av peşinde koştu. Devlet işlerini sadrazamlara ve Şeyhülislam'a bıraktı. Sultan II. Mustafa'nın sekiz eşinden dokuz oğlan çocuğu, on üç kız çocuğu dünyaya geldi.
III. Ahmed 1673

1579203047142.png

Osmanlı'da hüküm süren yirmi üçüncü padişah olan Sultan III. Ahmed, 30 Aralık 1673 günü doğdu. Uzun boylu, kara gözlü, doğan burunlu ve buğday tenli idi. Son derece zeki, hassas ve zarif bir insandı. Hattat ve şair olan Sultan III. Ahmed, Lale Devri boyunca devlete padişahlık yaptı. "Necib" mahlasıyla şiirler yazan padişah aynı zamanda musiki ile de yakından ilgilendi. Zarif bir ruha sahip olan III. Ahmed sanata, edebiyata ve toplumsal hayata büyük ilgi duydu. Sarayda dağınık yerlerde bulunan kitapları toplayarak beyaz mermer havuzlu bahçede bir kütüphane inşa ettirdi. Döneminde birçok meşhur mimari eser yapıldı.

Erkek Çocukları: Birinci Abdülhamid, Üçüncü Mustafa, Süleyman, Bayezid, Mehmed, İbrahim, Numan, Selim, Ali, İsa, Murad, Seyfeddin, Abdülmecid, Abdülmelik; Kız Çocukları: Emine, Rabia, Habibe, Zeyneb, Zübeyde, Esma, Hatice, Rukiye, Saliha, Atike, Reyhan, Esime, Ferdane, Nazife, Naile, Ayşe, Fatma, Emetullah, Ümmüselma, Emine, Rukiye, Zeyneb, Sabiha.
I. Mahmud 1696

1579203056092.png

Osmanlı'nın yirmi dördüncü padişahı olan Sultan I. Mahmud, 2 Ağustos 1696 günü, İstanbul'da doğdu. 24 yıl boyunca tahtta kalan; zeki, anlayışlı, lütufkâr ve merhametli bir hükümdar olarak bilinir. Tarih, edebiyat ve şiirle uğraştı. Yazdığı Türkçe ve Arapça şiirlerde annesinin ismi olan "Sebkati" mahlasını kullandı. "Sebkati" mahlası ile şiirler yazmış olan padişah, ilim, sanat, edebiyat meclislerindeki toplantılara katılırdı. Lale yetiştirmeye ve satranç oynamaya meraklı olan I. Mahmud, hilalci, mühür kazıcısı ve kuyumcudur. Osmanlı Devleti'ndeki ilk madalya I. Mahmud döneminde çıkarıldı. Ayasofya, Fatih Süleymaniye camileri ve Galata Sarayı'nda kütüphaneler yaptırmıştı. Çok iyi derecede de keman çalıyordu. Aynı zamanda iyi bir tamburi ve iyi bir bestekârdı. Bilinen sekiz peşrevi ve iki saz semaisi bulunur. 1754 yılında, bir cuma günü namazdan dönerken at sırtında 58 yaşında vefat etti.
III. Osman 1699

1579203065765.png

Yirmi beşinci padişah olarak Osmanlı tahtına geçen Sultan III. Osman, 2 Ocak 1699 günü, İstanbul'da doğdu. Padişahlık dönemi öncesinde elli bir sene boyunca Topkapı Sarayı'nda Şehzadegan Dairesi'ne kapatıldı. Burada iyi bir eğitim almış ve kendini yetiştirdi. Çabuk sinirlenen ve kızgın bir karaktere sahip olduğu bilinen padişahtan kaynaklarda aynı zamanda merhamet sahibi biri olduğu şeklinde bahsedilir. Sultan III. Osman, hükümdarlığı boyunca yalan ve rüşvetle mücadele etmiş, rüşvetçi ve yalancıları hiçbir şekilde affetmemiştir. Kadınların dikkat çekici kıyafetlerle sokağa çıkmalarını yasaklamış olan padişahın kadınlara iltifat etmediği rivayet edilir. Padişahın boş zamanlarında marangozlukla uğraştığı bilinir. 30 Ekim 1757'de vücudunda çıkan bir çıbanın verdiği hastalıkla vefat etti. Cenazesi, Yeni Cami'de Sultan Birinci Mahmud'un yanına defnedildi.
III. Mustafa 1717

1579203075033.png

Osmanlı'nın yirmi altıncı padişahı olan Sultan III. Mustafa, 28 Ocak 1717 günü, İstanbul'da dünyaya geldi. Amcasının oğlu olan Sultan III. Osman'ın ölümü üzerine tahta geçti. Tahta geçmeden önce yirmi yedi yıl boyunca kafes hayatı yaşadı. Para basmaya merakı olduğu bilinen padişahın gözlerinin pek iyi görmediği rivayet edilir. Yüksek din ve fen ilimlerinde döneminin en iyi hocalarından ders görerek yetiştiği bilinen III. Mustafa dindar bir padişahtır. Güzel konuşup güzel yazı yazan padişahın "Cihangir" mahlasıyla yazdığı şiirler bulunmaktadır.
I. Abdülhamid 1725

1579203091897.png

Sultan III. Ahmed'in oğlu olan yirmi yedinci Osmanlı padişahı Sultan I. Abdülhamid, 20 Mart 1725 tarihinde, İstanbul'da doğdu. Devlet işleriyle yakından ilgilendi. Halka karşı oldukça merhametli olan I. Abdülhamit dindar bir padişahtır, halk arasında kerameti yaygındır. Padişah, döneminde mimari alanda birçok eser yaptırmıştır. 1782 yılındaki İstanbul yangınında itfaiye çalışmalarına katılarak halkın takdirini kazanmıştır.
III. Selim

1579203101127.png

Osmanlı Devleti'nin yirmi sekizinci padişahı olan Sultan III. Selim, Türk Musikisinde ekol olmuş dâhi bir bestekârdı. Günümüze altmıştan fazla bestesi ulaştı. Divan edebiyatında "İlhami" mahlasıyla şiirler yazdı. Bu şiirlerden 42 beyitlik olanı, Medine'de Peygamber Mescidinin ön tarafındaki on iki sütuna yazılıdır. III. Selim, kafes hayatı yaşamasına rağmen iyi bir eğitim almıştır, müzik ve edebiyatla yakından ilgilenmiştir. Dini müzik olarak ayin, durak, naat, ilahi; din dışı müzik olarak kar, beste, semai, şarkı, köçekçe, peşrev, saz semaisi gibi türlerde altmış dört civarında eser üretmiştir. Hem doğu hem de batı kültürlerine ilgi duyan padişah İstanbul'un çeşitli manzaralarını gösteren gravürler ortaya koydu. Hayırsever bir kişiliğe sahip olan III. Selim, birçok hayır müessesesi yaptırmıştır. Oldukça başarılı bir silah ustası olan padişah, tüfeklerin gez ve arpacıklarını ince hesaplarla ustalıkla yapmıştır.

Kendisinin keşfettiği on dört makam bulunur. "Suzidilara" makamının yaratıcısı o olduğu gibi; evcarâ, nevâ - buselik, şevkefza gibi günümüzde de kullanılan makamlar da onun tertibi.
IV. Mustafa 1779

1579203111142.png

Yirmi sekiz yaşında tahta çıkan Osmanlı Devleti'nin yirmi dokuzuncu padişahı Sultan IV. Mustafa, 8 Eylül 1779 günü, İstanbul'da doğdu. Acımasız bir tabiata sahip idi. Hat sanatına ilgi duyan padişah ihtirasları karşısında zayıf duruma düşerek ülkede karışıklıkların çıkmasına neden olmuştur. II. Mahmud tarafından boğdurtularak öldürülmüştür.
II. Mahmud 1785 – 1839

1579203351049.png

Osmanlı hanedanının üçüncü ve son soy atası olan Sultan II. Mahmud, devletin otuzuncu padişahıdır. Son altı Osmanlı padişahının ikisi onun oğlu, dördü ise torunudur. Yargısız idam yetkisini kullanan son padişah olan II. Mahmud, otuz bir yıl boyunca tahtta kalmıştır. Padişah, dini anlamda, fen bilimlerinde, teknik, askeri, idari ve sanat alanlarında kendini oldukça iyi yetiştirmiştir. 1785 – 1839 tarihleri arasında yaşayan Sultan II. Mahmud Han'ın müzik tarihimizde çok önemli bir yeri bulunur. Dindar olduğu bilinen padişah, "Adlî" mahlasıyla şiirler yazmıştır. İlim, sanat adamlarına büyük önem veren II. Mahmud, resmi halka sevdirmeye çalışmıştır. Padişah, Avrupalı yemek adetlerine eğilim gösterdiğinden ve memurlara fes giyme mecburiyeti getirdiğinden dolayı halk arasında "Gavur Padişah" olarak anılmıştır.

Günümüze 26 eseri ulaşan II. Mahmud Han, iyi bir hanende, tamburi ve neyzendi. "Ebrulerinin zahımı nihandır ciğerimde" diye başlayan, güftesi de kendisine ait olan Hicaz Divanı, bestekârlıktaki üstünlüğünü göstermeye yeterlidir.
I. Abdülmecid

1579203400133.png

II. Mahmud'un oğlu olan otuz birinci padişah Sultan I. Abdülmecid, Osmanlı Devleti'nin son dört padişahının babasıdır. Genç yaşta tahta çıkan ve Batı kültürüyle yetişmiş olan padişah, iyi derecede Fransızca konuşur, batı müziğinden hoşlanırdı. Sultan I. Abdülmecid dışarıdan borçlar almış ve aldığı bu borçlar ile saray ve köşkler yaptırmıştır. Babası gibi yenilik taraftarı bir padişahtır.
Sultan Abdülaziz

1579203411363.png

Otuz iki yaşında tahta çıkan otuz ikinci Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz, Batı ile iyi ilişkiler kurmak için çalıştı. Güreşe, cirite, avcılığa ve bilek güreşine ilgi duyan padişah, hükümdarlığı süresince sıkça ülke içerisinde ve ülke dışarısında temaslarda bulundu. 1876 yılında darbe ile tahttan indirildi. Gözaltında bulunduğu Feriya Sarayı'nda bilekleri kesilmiş olarak ölü bulundu. Sultan Abdülaziz, 46 yaşında tahttan indirilerek öldürülen son padişah olarak tarihe geçmiştir. Oysa bu padişah, Osmanlı Devleti'ni dünyada çok iyi bir duruma getirmeyi başarmıştı. Pehlivanlığa, koç ve horoz dövüştürmeye meraklı olarak tanıtılmak istense de; oldukça iyi bir müzik bilgisine sahipti. Çok iyi piyano ve çok iyi lavta çalan, aynı zamanda neyzen olan çok ince ruhlu bir padişahtı.

Günümüze kadar ulaşan Hicaz Hümayun Sirtosu ve güftesi de kendisine ait olan muhayyer makamında iki şarkısı bulunuyor. "Ey Nevbahar-ı Hüsn-ü An" sevilen bestelerindendi.
V. Murad

1579203421845.png

Osmanlı'nın otuz üçüncü padişahı olan Sultan V. Murad, yalnızca doksan üç gün tahtta kalmıştır. Aklî dengesinin bozulduğunu öne sürerek padişahlık makamını terk etmiştir. Sultan V. Murad, Osmanlı tarihinde tahtta en kısa süre oturan padişah olarak tarihe geçmiştir. İyi bir eğitim alan padişah, okumaya ve edebiyata düşkündü, iyi derecede Fransızca bilirdi.
II. Abdülhamid

1579203432208.png

Devletin otuz dördüncü padişahı olan Sultan II. Abdülhamid, Batı'ya karşı dengeli, Doğu'ya karşı İslami politikalar izlemiştir. Uzun boylu ve esmer tenli olan padişah, güçlü bir hafızaya ve kıvrak bir zekâya sahipti. Şehzadeliğinde piyano ve Batı müziği ile ilgilenmiş olan padişah, modern bahçe bakımına da alaka göstermiştir. Kendisine anlatılanları sabır ve dikkatle dinlediği rivayet edilen Sultan II. Abdülhamid'in dindar bir padişah olduğu bilinmektedir. Çalışma saatleri dışında hobi olarak marangozlukla ilgilendiği bilinilen Sultan II. Abdülhamid, gençliğinde binicilik, yüzme, atıcılık, güreş gibi sporlarla ilgilenmiş, tiyatro ve operaya önem vermiştir.
V. Mehmed Reşad

1579203441046.png

Otuz beşinci Osmanlı padişahı olan Sultan V. Mehmed Reşad "Mehmed Reşad" ve "Sultan Reşad" olarak da bilinirdi. Eğitimine çok fazla önem verilmeyen Sultan Reşad, saltanat öncesindeki günlerini haremde geçirmiştir. Merhametli bir şahsiyet olup, terbiye ve nezaketi her türlü ölçünün üstünde tutmuştur. Hafızasının kuvvetli olduğu bilinen padişah, dini vecibelerini geciktirmeden yerine getirirdi.
Sultan Vahdeddin 1861

1579203450600.png

Osmanlı Devleti'nin 36'ncı ve son padişahı. 1861 yılında doğdu. Akıllı ve çabuk kavrayışlı olan Sultan Vahdeddin, saltanatı öncesinde gözden uzak bir yaşam sürdü. Padişahlığın kaldırılması ve tenkitler nedeniyle yurt dışına çıktı; birçok teklifi reddederek, İtalya'da oturma kararı aldı. 1926 yılında San Remo'da vefat etti. Cenazesi Türkiye'den istenmediği için Türkiye'ye getirilemedi. Borçları nedeniyle tabutuna bile haciz kondu. O dönemde Suriye devlet başkanı cenazeye sahip çıktı ve tabutu Suriye'ye getirtti.

Gizlice medrese derslerini takip ettiği rivayet edilen padişah, hat, musiki ve edebiyatla ileri seviyede ilgilendi. Gözlük kullanan ilk ve tek Osmanlı padişahı olarak tarihe geçen Sultan Vahdeddin, genellikle askeri üniforma giymeyi tercih etmiştir. Padişahın güvercinlere ileri derecede merakı olduğu bilinmektedir.

Çok iyi bir ses icracısı, kanuni ve bestekâr olarak, Türk Musiki tarihinde önemli bir yere sahipti. Nota koleksiyonculuğuna meraklı ve çok iyi bir piyanistti.

Bestekâr olarak yetmişten fazla eseri vardı. II. Balkan Savaşı sonunda Edirne'nin alınması dolayısıyla bestelediği ve güftesi şair Nigâr Hanım'a ait olan marşı çok ünlüdür. Rast Makamında bilinen bir bestesinin güftesi ise şu şekilde:
"Hicran ile dil hastayım
Ummid ile nalan
Gel sineme gel kalbime gir ruhuma yaslan
Mecnuna ben oldum halef ey ruh-ı gazalan
 

Ekli dosyalar

  • 1579201633661.png
    1579201633661.png
    749.7 KB · Görüntüleme: 136
Üst
Alt