[KRSAG=https://forum.mevsim.org/makale/mukriyani-1.jpg]Mûkriyânî[/KRSAG]
12 Eylül 1893’te İran’ın Kürdistan bölgesinde Sâvucbulâg (Sâblâğ: Türkçe Soğukbulak’tan, bugünkü Mehâbâd) kazasına bağlı Hacıhasan köyünde doğdu. Diğer kaynakların aksine Suveyrekî’nin, doğum tarihini 1886 şeklinde kaydetmesi yanlış olmalıdır. Nisbesinden, Mehâbâd’ın merkez olduğu Mûkriyân bölgesini yurt edinen Mûkrî (Mükrî) kabilesine mensubiyeti anlaşılmaktadır. Hayatına dair bilgiler sadece Pîşkevtın adlı kitabına kardeşi Gîv Mûkriyânî’nin yazdığı önsözde yer almaktadır (Celilê Celil, s. 92). Buna göre ilk eğitimini babası ve dayısından, ardından çevredeki medreselerde aldıktan sonra genç yaşta Merâga, Tebriz ve Erivan’a giderek tahsil gördü. 1905’te gittiği Moskova ve Petersburg’da iki yıl kalıp Rusça öğrendi; ardından bir süre bulunduğu Hindistan ve Afganistan’dan sonra İstanbul’a gitti. Burada iki yıl ikamet ederek hat ve matbaacılık eğitimi gördü. Suriye, Lübnan, Mısır, Hicaz ve Fransa’yı dolaştı. Kürt hayat tarzını ve kültürünü öğrenmek amacıyla hemen bütün Kürt bölgelerini gezdi. Millî kültür ve eğitimin gelişmesinde yayımcılığın önemini anladı ve bir matbaa kurmaya karar verdi. 1914’te Almanya’ya gidip 120 Osmanlı lirası ile Arapça basım harfleri ve küçük bir basım tezgâhı satın aldı. Ertesi yıl Halep’te faaliyete geçti; Arap harflerinde yer almayan Kürtçe ses karşılıkları için Farsça alfabeden yararlanıp yeni karşılıklar buldu ve Almanya’da bunlar için baskı kalıpları yaptırarak amatörce de olsa kitap ve dergi basmaya başladı. O zamana kadar bazı Kürtçe kitap ve süreli yayınlar Arap harfleriyle baskı yapan çeşitli matbaalarda neşredilmişken bu matbaa daha sonra Irak ve İran’da Kürtçe baskı yapacak matbaalara öncülük etti. İlk olarak Şeyh Ahmed-i Hânî’nin Mem u Zîn adlı kitabını, ardından diğer bir kısım eserler yanında Ararat, Kürdistân, Botân, Çiyâyî Kurmânc, Soran, Diyarbekir gibi dergi ve gazeteleri bastı. 1925 Şeyh Said isyanıyla ilgili gelişmeleri de birkaç sayı çıkabilen Diyarbekir dergisinde tefrika etti. Bunun üzerine Halep’te fazla kalamayarak baskı aletlerini Bağdat’a ve ardından Şeyh Ubeydullah Nehrî’nin Revândiz’e kaymakam tayin edilen torunu Seyyid Tâhâ ile birlikte oraya nakletti. Seyyid Tâhâ’nın altı ay sonra görevinden ayrılmasının ardından karşılaştığı maddî sıkıntılar ve yayınları sebebiyle defalarca yargılanmasına rağmen Zâri Kirmâncî adını verdiği matbaasının faaliyetlerini vefatına kadar sürdürdü. Kendisinden sonra kardeşi Gîv Mûkriyânî, Çâphâneyî Kürdistan diye adlandırdığı matbaayı Revândiz’den Erbil’e taşıyıp 1977’de ölümüne kadar orada çalıştı.
Hayatı
[KRSAG=https://forum.mevsim.org/makale/mukriyani-2.jpg]Mûkriyânî’nin çıkardığı Zâri Kirmâncî adlı gazetenin 21. sayısı[/KRSAG]
Mûkriyânî, 1926-1932 yıllarında Revândiz’de aylık Zâri Kirmâncî adlı içtimaî-siyasî-edebî dergiyi yirmi dört sayı çıkardı. Derginin adını “zâr” (dil, lehçe; çığlık) kelimesine verilen farklı anlamlardan dolayı bazı araştırmacılar “Kürt dili / Kırmançi lehçesi” (M. Emîn Zekî, s. 373; Celilê Celil, s. 94; Hassanpour, s. 280; Edmons, XXIV [1937], s. 490; EI2 [İng.], V, 485), bazıları ise “Kürt çığlığı” (Hamilton, s. 237) şeklinde anlamıştır. İngilizler’in Irak Kürdistanı’nda stratejik bir yol yapımı projesini gerçekleştirmek amacıyla 1928-1932 arasında bölgede çalışan Yeni Zelandalı mühendis Archibald Milne Hamilton, bir süre kendisiyle dolaştığı ve bilgi aldığı Mûkriyânî’nin, matbaasında çıkardığı gazete için meşe ağacından kestiği levhalar üzerinde resimler oyup üstüne mürekkep dökerek baskı yaptığını, bütün yazım, çizim, baskı ve cilt işlerini bizzat kendisinin yerine getirmesi bakımından bunun dünyada bir ilk olduğunu, Bağdat hükümetinin Kürtçe’ye karşı duyarlılığından dolayı gazetenin sık sık yasaklandığını söyler (Road, s. 122-123, 237; Hassanpour, s. 365, 368). Mûkriyânî, 1934’te Pîremerd’in Süleymaniye’de çıkardığı Jiyân gazetesinde ona yardımcı olduysa da bir süre sonra aralarında anlaşmazlık çıkınca Revândiz’e döndü. 1935-1936’da Erbil’de haftalık Rûnakî (Nur; 11 sayı; sahibi Şît Mustafa), 1943-1947 yıllarında Tevfîk Vehbî ile birlikte Bağdat’ta İngiliz Büyükelçiliği tarafından önce aylık, ardından haftalık olarak çıkarılan Dengî Gîtî Tâze (Yeni dünyanın sesi) dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Bağdat’ta Alâeddin Seccâdî’nin çıkardığı Gelâvêj (1939-1949) dergisine yazılar yazdı. 20 Eylül 1947 tarihinde Bağdat’ta vefat etti, vasiyeti üzerine cenazesi Erbil’e götürülerek orada defnedildi.
Çalışmaları
[KRSAG=https://forum.mevsim.org/makale/mukriyani-3.jpg]Vladimir Fedorovich Minorsky’nin Mûkriyânî’ye gönderdiği bir mektup
[/KRSAG]
Mûkriyânî’nin Kürtçe yanında Farsça, Arapça, Türkçe, Rusça, Afgan ve Hint dillerini, biraz İngilizce ve Fransızca bildiği, dinî ilimlerde, tarih ve edebiyat alanında geniş bilgi sahibi, maden, taş, ahşap oyma, hat sanatında ve mühür kazıma mesleğinde yetenekli olduğu kaydedilir. İpek böceği yetiştirmekle de uğraşmış, bu konuda bir de kitap yazmıştır. Macera dolu gezgin hayatı ve halkın içinde bulunduğu acıklı durum sebebiyle “Hüznî” lakabıyla anılmış, gazete yazılarında bunun yanında Dâmâv, Hadûk, Bêjen gibi takma adlar kullanmıştır. Tarih, siyaset, edebiyat, kültür alanındaki eserleri yanında çağdaş hikâye formunda eğitim amaçlı kısa halk hikâyeleri de kaleme almıştır. Mûkriyânî ve kardeşi Gîv, 1938’e kadar Irak’ta basılan toplam doksan beş Kürtçe kitabın yirmi üçünü 1926-1930 yıllarında basarak bu alanda önemli bir faaliyet göstermiştir (Hassanpour, s. 280). Nitekim Edmons, Mûkriyânî’yi İngiltere’de matbaanın kurucusu sayılan William Caxton’a benzeterek “Kürt Caxton”u diye niteler (a.g.e., s. 313; Jwaideh, s. 25; JRCAS, XXXII/2 [1945], s. 185). Mûkriyânî’nin kitaplarından on birinin Kürt tarihine, ikisinin genel tarihe dair olduğunu, 1930-1945 yıllarında basılan 184 Kürtçe kitaptan on üçünün tarihle ilgili olduğunu ve bunun sekizinin onun tarafından yazıldığını kaydeden tarihçi Kemâl Mazhar Ahmed, Mehmed Emîn Zekî Bey’den sonra en büyük çağdaş Kürt tarihçisinin Mûkriyânî olduğunu belirtir (Tarihin Tarihi, s. 82-83)
Eserleri
Gevherî Yegâne (Halep 1916); Mêrgeyî Dilân (gönüller bahçesi, Halep 1920); Ġonceyî Bahâristân (Halep 1925); Pêşevâyî Âyîn (din önderi, Revândiz 1926); Çîrok (hikâye, Revândiz 1927); Pîşkevtın (ilerleme, Revândiz 1927; Erbil 1962; Azerbaycan’da Doştik ve Hezban hânedanları tarihiyle ilgilidir); Ḫoşî u Tırşî (tatlılık ve ekşilik, Revândiz 1928; Erbil 1074); Be Hîvgerdinî Kurmî Âvrîşîm (ipek böceği yetiştirme, Revândiz 1928); Avırîkî Pâşeve (mâziye bakış, I-IV, Revândiz 1929-1931; Kürdistan emîrleri devri [25-645/656-1258], Hulvân ve Dînever’de Barzânî hânedanı dönemi, Erbil’deki Kürt hükümdarları, 478-617 [1085-1221] yıllarında Şehrizor’da hüküm süren Erdelân ve Bâbân hânedanları valileri hakkında bilgi verir); Târîḫê Ḥükümdarânî Bâbân Le Kürdistânî Şârezûr u Erdelândâ 636-1274 (Revândiz 1931); Mêjûyê Nâvdârânî Kürd (Kürt meşhurları tarihi, Revândiz 1931); Vînegerî u Kolîn (resim ve çinkografi sanatı, Revândiz 1934); Mêjûyê Kürd u Nâdir Şâh (Kürtler ve Nâdir Şah tarihi, Revândiz 1934); Mêjûyê Şehinşahânî Kurdî Zend Le Îrândâ (İran’da Zend Kürtleri hükümdarları tarihi, Revândiz 1934); Bı-Kûrtî Mêjûyê Mîrânî Sorân (Soran emîrlerinin kısa tarihi, Revândiz 1935; Hevlîr 1962; Ar. trc. Muhammed el-Melâ Abdülkerîm, Mûcezü târîḫi ümerâʾi Sorân, Bağdat 1968; Far. trc. Rızâ Hayrî Mutlak, Târîḫ-i Emîrân-i Sorân, Tahran 1384 hş.); Kürdistânî Mûkriyân yâ Atrûbâtîn (Revândiz 1938; Mehâbâd 1974; nşr. Mahmûd Zâmdâr v.dğr., I-II, Hevlîr 2007, 2011; Far. trc. Hasan Dâvûdî, Kürdistân-i Mûkriyân yâ Atrûbâtîn [Azerbaycan], Tahran 1377 hş., 1379 hş.); Lâperê Yek Le Dîrîkî Kürdistânî Mûkriyân (Mûkriyânî Kürdistanı’ndan bir sayfa, Bağdat 1947); Bı-Kûrtî Helkevetî Dîrîkî Le Rûznâmekârîdâ (gazeteciliğin kısa gelişim tarihi, Bağdat 1947); Helkevetî Dîrîkî Le Kürdistândâ (Kürdistan’ın gelişme tarihi, Hevlîr 1999). Mûkriyânî’nin eserleri toplu olarak Sercemî Berhemî Ḥüseyn Ḥüznî adıyla yayımlanmaya başlanmıştır (I, nşr. Kürdistan Mûkriyânî, Hevlîr 2007). Mûkriyânî, Edeb lakabıyla tanınan Abdullah Misbâhu’d-Dîvân’ın şiirlerini de neşretmiştir (Dîvânî Edeb, Revândiz 1936).
Mûkriyânî’nin bunlardan başka Erbil, Kerkük, Revândiz, Sâblâğ (Soğukbulak), İmâdiye, Bâdiyân gibi şehirlerin tarihleriyle Dürzîler, Yezîdîler, Selâhaddîn-i Eyyûbî, Simko ve Seyyid Tâhâ, Abdullah Nehrî hakkında eserler kaleme aldığı kaydedilir.
Biyografisi
A. M. Hamilton, Road through Kurdistan: The Narrative of an Engineer in Iraq, London 1937, s. 122-123, 236-238; M. Emîn Zekî, Ḫulâṣatü târîḫi’l-Kürd ve’l-Kürdistân (trc. M. Ali Avnî), Kahire 1939, s. 373; K. Avvâd, Muʿcemü’l-müʾellifîne’l-ʿIrâḳıyyîn, Bağdad 1969, I, 341-342; Bâkır Emîn el-Verd, Aʿlâmü’l-ʿIrâḳı’l-ḥadîs̱: 1869-1969 (nşr. Nâcî Ma‘rûf), Bağdad, ts. (Matbaatü ofseti’l-Mînâ), I, 286; Zeynelabidîn Zinar, Nimûne ji Gencîneya Çanda Qedexekiri, Stockholm 1991, s. 84, 127; Kemal Burkay, Geçmişten Bugüne Kürtler ve Kürdistan: Coğrafya-Tarih-Edebiyat, İstanbul 1992, I, 228; Kemal Mazhar Ahmed, Tarihin Tarihi: Kürtlerde Tarih, Tarihte Kadın (trc. Abdullah Babek Pışderi), İstanbul 1997, s. 73, 82-84, 87, 109, 164-165; Celilê Celil, Kürt Aydınlanması (trc. Arif Karabağ), İstanbul 2000, s. 10, 92-94; Sabâh Nûrî el-Merzûk, Muʿcemü’l-müʾellifîn ve’l-küttâbi’l-ʿIrâḳıyyîn: 1970-2000, Bağdad 2002, II, 254; Kâmil Selmân el-Cübûrî, Muʿcemü’ş-şuʿarâʾ, Beyrut 1424/2003, II, 103; Amir Hassanpour, Kürdistan’da Milliyetçilik ve Dil: 1918-1985 (trc. İbrahim Bingöl – Cemil Gündoğan), İstanbul 2005, s. 278, 280-281, 313, 347, 349, 364-365, 368, 370, 386, 517, 578; M. Ali Suveyrekî, Muʿcemü aʿlâmi’l-Kürd, Süleymaniye 2006, s. 233-234; Wadie Jwaideh, The Kurdish National Movement: Its Origins and Development, New York 2006, s. 25; Fetullah Kaya, Osmanlı Döneminde Kürt Basını (yüksek lisans tezi, 2008), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 37-38, 72, 82; İmâd Abdüsselâm Raûf, Dirâsât ves̱âʾiḳıyye fî târîḫi’l-Kürdi’l-ḥadîs̱ ve ḥaḍârâtihim, Erbil 2012, s. 40, 259, 260; C. J. Edmons, “A Bibliography of Southern Kurdish 1920-1936”, JRCAS, XXIV (1937), s. 489, 490, 492, 493-494, 495, 496; a.mlf., “A Bibliography of Southern Kurdish 1937-1944”, a.e., XXXII/2 (1945), s. 185-186, 188, 189-190; Th. Bois, “Coup d’oeil sur la litérature kurde”, el-Meşriḳ, XLIX/2, Beyrut 1955, s. 213, 215, 217; a.mlf., “Kurds”, EI2 (İng.), V, 482, 483, 485; J. Blau, “La littérature kurde”, Peuples méditerranées, sy. 68-69, Paris 1994, s. 84, 89; Zera Ûsıv, “Jı diroka çapxana kurdi ya pêşın (Bı 100-saliya rojnamegeriya kurdi ra gırêdayi)”, Roja Nû, XXI/101, Stockholm 1999, s. 11-12.
12 Eylül 1893’te İran’ın Kürdistan bölgesinde Sâvucbulâg (Sâblâğ: Türkçe Soğukbulak’tan, bugünkü Mehâbâd) kazasına bağlı Hacıhasan köyünde doğdu. Diğer kaynakların aksine Suveyrekî’nin, doğum tarihini 1886 şeklinde kaydetmesi yanlış olmalıdır. Nisbesinden, Mehâbâd’ın merkez olduğu Mûkriyân bölgesini yurt edinen Mûkrî (Mükrî) kabilesine mensubiyeti anlaşılmaktadır. Hayatına dair bilgiler sadece Pîşkevtın adlı kitabına kardeşi Gîv Mûkriyânî’nin yazdığı önsözde yer almaktadır (Celilê Celil, s. 92). Buna göre ilk eğitimini babası ve dayısından, ardından çevredeki medreselerde aldıktan sonra genç yaşta Merâga, Tebriz ve Erivan’a giderek tahsil gördü. 1905’te gittiği Moskova ve Petersburg’da iki yıl kalıp Rusça öğrendi; ardından bir süre bulunduğu Hindistan ve Afganistan’dan sonra İstanbul’a gitti. Burada iki yıl ikamet ederek hat ve matbaacılık eğitimi gördü. Suriye, Lübnan, Mısır, Hicaz ve Fransa’yı dolaştı. Kürt hayat tarzını ve kültürünü öğrenmek amacıyla hemen bütün Kürt bölgelerini gezdi. Millî kültür ve eğitimin gelişmesinde yayımcılığın önemini anladı ve bir matbaa kurmaya karar verdi. 1914’te Almanya’ya gidip 120 Osmanlı lirası ile Arapça basım harfleri ve küçük bir basım tezgâhı satın aldı. Ertesi yıl Halep’te faaliyete geçti; Arap harflerinde yer almayan Kürtçe ses karşılıkları için Farsça alfabeden yararlanıp yeni karşılıklar buldu ve Almanya’da bunlar için baskı kalıpları yaptırarak amatörce de olsa kitap ve dergi basmaya başladı. O zamana kadar bazı Kürtçe kitap ve süreli yayınlar Arap harfleriyle baskı yapan çeşitli matbaalarda neşredilmişken bu matbaa daha sonra Irak ve İran’da Kürtçe baskı yapacak matbaalara öncülük etti. İlk olarak Şeyh Ahmed-i Hânî’nin Mem u Zîn adlı kitabını, ardından diğer bir kısım eserler yanında Ararat, Kürdistân, Botân, Çiyâyî Kurmânc, Soran, Diyarbekir gibi dergi ve gazeteleri bastı. 1925 Şeyh Said isyanıyla ilgili gelişmeleri de birkaç sayı çıkabilen Diyarbekir dergisinde tefrika etti. Bunun üzerine Halep’te fazla kalamayarak baskı aletlerini Bağdat’a ve ardından Şeyh Ubeydullah Nehrî’nin Revândiz’e kaymakam tayin edilen torunu Seyyid Tâhâ ile birlikte oraya nakletti. Seyyid Tâhâ’nın altı ay sonra görevinden ayrılmasının ardından karşılaştığı maddî sıkıntılar ve yayınları sebebiyle defalarca yargılanmasına rağmen Zâri Kirmâncî adını verdiği matbaasının faaliyetlerini vefatına kadar sürdürdü. Kendisinden sonra kardeşi Gîv Mûkriyânî, Çâphâneyî Kürdistan diye adlandırdığı matbaayı Revândiz’den Erbil’e taşıyıp 1977’de ölümüne kadar orada çalıştı.
Hayatı
[KRSAG=https://forum.mevsim.org/makale/mukriyani-2.jpg]Mûkriyânî’nin çıkardığı Zâri Kirmâncî adlı gazetenin 21. sayısı[/KRSAG]
Mûkriyânî, 1926-1932 yıllarında Revândiz’de aylık Zâri Kirmâncî adlı içtimaî-siyasî-edebî dergiyi yirmi dört sayı çıkardı. Derginin adını “zâr” (dil, lehçe; çığlık) kelimesine verilen farklı anlamlardan dolayı bazı araştırmacılar “Kürt dili / Kırmançi lehçesi” (M. Emîn Zekî, s. 373; Celilê Celil, s. 94; Hassanpour, s. 280; Edmons, XXIV [1937], s. 490; EI2 [İng.], V, 485), bazıları ise “Kürt çığlığı” (Hamilton, s. 237) şeklinde anlamıştır. İngilizler’in Irak Kürdistanı’nda stratejik bir yol yapımı projesini gerçekleştirmek amacıyla 1928-1932 arasında bölgede çalışan Yeni Zelandalı mühendis Archibald Milne Hamilton, bir süre kendisiyle dolaştığı ve bilgi aldığı Mûkriyânî’nin, matbaasında çıkardığı gazete için meşe ağacından kestiği levhalar üzerinde resimler oyup üstüne mürekkep dökerek baskı yaptığını, bütün yazım, çizim, baskı ve cilt işlerini bizzat kendisinin yerine getirmesi bakımından bunun dünyada bir ilk olduğunu, Bağdat hükümetinin Kürtçe’ye karşı duyarlılığından dolayı gazetenin sık sık yasaklandığını söyler (Road, s. 122-123, 237; Hassanpour, s. 365, 368). Mûkriyânî, 1934’te Pîremerd’in Süleymaniye’de çıkardığı Jiyân gazetesinde ona yardımcı olduysa da bir süre sonra aralarında anlaşmazlık çıkınca Revândiz’e döndü. 1935-1936’da Erbil’de haftalık Rûnakî (Nur; 11 sayı; sahibi Şît Mustafa), 1943-1947 yıllarında Tevfîk Vehbî ile birlikte Bağdat’ta İngiliz Büyükelçiliği tarafından önce aylık, ardından haftalık olarak çıkarılan Dengî Gîtî Tâze (Yeni dünyanın sesi) dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Bağdat’ta Alâeddin Seccâdî’nin çıkardığı Gelâvêj (1939-1949) dergisine yazılar yazdı. 20 Eylül 1947 tarihinde Bağdat’ta vefat etti, vasiyeti üzerine cenazesi Erbil’e götürülerek orada defnedildi.
Çalışmaları
[KRSAG=https://forum.mevsim.org/makale/mukriyani-3.jpg]Vladimir Fedorovich Minorsky’nin Mûkriyânî’ye gönderdiği bir mektup
[/KRSAG]
Mûkriyânî’nin Kürtçe yanında Farsça, Arapça, Türkçe, Rusça, Afgan ve Hint dillerini, biraz İngilizce ve Fransızca bildiği, dinî ilimlerde, tarih ve edebiyat alanında geniş bilgi sahibi, maden, taş, ahşap oyma, hat sanatında ve mühür kazıma mesleğinde yetenekli olduğu kaydedilir. İpek böceği yetiştirmekle de uğraşmış, bu konuda bir de kitap yazmıştır. Macera dolu gezgin hayatı ve halkın içinde bulunduğu acıklı durum sebebiyle “Hüznî” lakabıyla anılmış, gazete yazılarında bunun yanında Dâmâv, Hadûk, Bêjen gibi takma adlar kullanmıştır. Tarih, siyaset, edebiyat, kültür alanındaki eserleri yanında çağdaş hikâye formunda eğitim amaçlı kısa halk hikâyeleri de kaleme almıştır. Mûkriyânî ve kardeşi Gîv, 1938’e kadar Irak’ta basılan toplam doksan beş Kürtçe kitabın yirmi üçünü 1926-1930 yıllarında basarak bu alanda önemli bir faaliyet göstermiştir (Hassanpour, s. 280). Nitekim Edmons, Mûkriyânî’yi İngiltere’de matbaanın kurucusu sayılan William Caxton’a benzeterek “Kürt Caxton”u diye niteler (a.g.e., s. 313; Jwaideh, s. 25; JRCAS, XXXII/2 [1945], s. 185). Mûkriyânî’nin kitaplarından on birinin Kürt tarihine, ikisinin genel tarihe dair olduğunu, 1930-1945 yıllarında basılan 184 Kürtçe kitaptan on üçünün tarihle ilgili olduğunu ve bunun sekizinin onun tarafından yazıldığını kaydeden tarihçi Kemâl Mazhar Ahmed, Mehmed Emîn Zekî Bey’den sonra en büyük çağdaş Kürt tarihçisinin Mûkriyânî olduğunu belirtir (Tarihin Tarihi, s. 82-83)
Eserleri
Gevherî Yegâne (Halep 1916); Mêrgeyî Dilân (gönüller bahçesi, Halep 1920); Ġonceyî Bahâristân (Halep 1925); Pêşevâyî Âyîn (din önderi, Revândiz 1926); Çîrok (hikâye, Revândiz 1927); Pîşkevtın (ilerleme, Revândiz 1927; Erbil 1962; Azerbaycan’da Doştik ve Hezban hânedanları tarihiyle ilgilidir); Ḫoşî u Tırşî (tatlılık ve ekşilik, Revândiz 1928; Erbil 1074); Be Hîvgerdinî Kurmî Âvrîşîm (ipek böceği yetiştirme, Revândiz 1928); Avırîkî Pâşeve (mâziye bakış, I-IV, Revândiz 1929-1931; Kürdistan emîrleri devri [25-645/656-1258], Hulvân ve Dînever’de Barzânî hânedanı dönemi, Erbil’deki Kürt hükümdarları, 478-617 [1085-1221] yıllarında Şehrizor’da hüküm süren Erdelân ve Bâbân hânedanları valileri hakkında bilgi verir); Târîḫê Ḥükümdarânî Bâbân Le Kürdistânî Şârezûr u Erdelândâ 636-1274 (Revândiz 1931); Mêjûyê Nâvdârânî Kürd (Kürt meşhurları tarihi, Revândiz 1931); Vînegerî u Kolîn (resim ve çinkografi sanatı, Revândiz 1934); Mêjûyê Kürd u Nâdir Şâh (Kürtler ve Nâdir Şah tarihi, Revândiz 1934); Mêjûyê Şehinşahânî Kurdî Zend Le Îrândâ (İran’da Zend Kürtleri hükümdarları tarihi, Revândiz 1934); Bı-Kûrtî Mêjûyê Mîrânî Sorân (Soran emîrlerinin kısa tarihi, Revândiz 1935; Hevlîr 1962; Ar. trc. Muhammed el-Melâ Abdülkerîm, Mûcezü târîḫi ümerâʾi Sorân, Bağdat 1968; Far. trc. Rızâ Hayrî Mutlak, Târîḫ-i Emîrân-i Sorân, Tahran 1384 hş.); Kürdistânî Mûkriyân yâ Atrûbâtîn (Revândiz 1938; Mehâbâd 1974; nşr. Mahmûd Zâmdâr v.dğr., I-II, Hevlîr 2007, 2011; Far. trc. Hasan Dâvûdî, Kürdistân-i Mûkriyân yâ Atrûbâtîn [Azerbaycan], Tahran 1377 hş., 1379 hş.); Lâperê Yek Le Dîrîkî Kürdistânî Mûkriyân (Mûkriyânî Kürdistanı’ndan bir sayfa, Bağdat 1947); Bı-Kûrtî Helkevetî Dîrîkî Le Rûznâmekârîdâ (gazeteciliğin kısa gelişim tarihi, Bağdat 1947); Helkevetî Dîrîkî Le Kürdistândâ (Kürdistan’ın gelişme tarihi, Hevlîr 1999). Mûkriyânî’nin eserleri toplu olarak Sercemî Berhemî Ḥüseyn Ḥüznî adıyla yayımlanmaya başlanmıştır (I, nşr. Kürdistan Mûkriyânî, Hevlîr 2007). Mûkriyânî, Edeb lakabıyla tanınan Abdullah Misbâhu’d-Dîvân’ın şiirlerini de neşretmiştir (Dîvânî Edeb, Revândiz 1936).
Mûkriyânî’nin bunlardan başka Erbil, Kerkük, Revândiz, Sâblâğ (Soğukbulak), İmâdiye, Bâdiyân gibi şehirlerin tarihleriyle Dürzîler, Yezîdîler, Selâhaddîn-i Eyyûbî, Simko ve Seyyid Tâhâ, Abdullah Nehrî hakkında eserler kaleme aldığı kaydedilir.
Biyografisi
A. M. Hamilton, Road through Kurdistan: The Narrative of an Engineer in Iraq, London 1937, s. 122-123, 236-238; M. Emîn Zekî, Ḫulâṣatü târîḫi’l-Kürd ve’l-Kürdistân (trc. M. Ali Avnî), Kahire 1939, s. 373; K. Avvâd, Muʿcemü’l-müʾellifîne’l-ʿIrâḳıyyîn, Bağdad 1969, I, 341-342; Bâkır Emîn el-Verd, Aʿlâmü’l-ʿIrâḳı’l-ḥadîs̱: 1869-1969 (nşr. Nâcî Ma‘rûf), Bağdad, ts. (Matbaatü ofseti’l-Mînâ), I, 286; Zeynelabidîn Zinar, Nimûne ji Gencîneya Çanda Qedexekiri, Stockholm 1991, s. 84, 127; Kemal Burkay, Geçmişten Bugüne Kürtler ve Kürdistan: Coğrafya-Tarih-Edebiyat, İstanbul 1992, I, 228; Kemal Mazhar Ahmed, Tarihin Tarihi: Kürtlerde Tarih, Tarihte Kadın (trc. Abdullah Babek Pışderi), İstanbul 1997, s. 73, 82-84, 87, 109, 164-165; Celilê Celil, Kürt Aydınlanması (trc. Arif Karabağ), İstanbul 2000, s. 10, 92-94; Sabâh Nûrî el-Merzûk, Muʿcemü’l-müʾellifîn ve’l-küttâbi’l-ʿIrâḳıyyîn: 1970-2000, Bağdad 2002, II, 254; Kâmil Selmân el-Cübûrî, Muʿcemü’ş-şuʿarâʾ, Beyrut 1424/2003, II, 103; Amir Hassanpour, Kürdistan’da Milliyetçilik ve Dil: 1918-1985 (trc. İbrahim Bingöl – Cemil Gündoğan), İstanbul 2005, s. 278, 280-281, 313, 347, 349, 364-365, 368, 370, 386, 517, 578; M. Ali Suveyrekî, Muʿcemü aʿlâmi’l-Kürd, Süleymaniye 2006, s. 233-234; Wadie Jwaideh, The Kurdish National Movement: Its Origins and Development, New York 2006, s. 25; Fetullah Kaya, Osmanlı Döneminde Kürt Basını (yüksek lisans tezi, 2008), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 37-38, 72, 82; İmâd Abdüsselâm Raûf, Dirâsât ves̱âʾiḳıyye fî târîḫi’l-Kürdi’l-ḥadîs̱ ve ḥaḍârâtihim, Erbil 2012, s. 40, 259, 260; C. J. Edmons, “A Bibliography of Southern Kurdish 1920-1936”, JRCAS, XXIV (1937), s. 489, 490, 492, 493-494, 495, 496; a.mlf., “A Bibliography of Southern Kurdish 1937-1944”, a.e., XXXII/2 (1945), s. 185-186, 188, 189-190; Th. Bois, “Coup d’oeil sur la litérature kurde”, el-Meşriḳ, XLIX/2, Beyrut 1955, s. 213, 215, 217; a.mlf., “Kurds”, EI2 (İng.), V, 482, 483, 485; J. Blau, “La littérature kurde”, Peuples méditerranées, sy. 68-69, Paris 1994, s. 84, 89; Zera Ûsıv, “Jı diroka çapxana kurdi ya pêşın (Bı 100-saliya rojnamegeriya kurdi ra gırêdayi)”, Roja Nû, XXI/101, Stockholm 1999, s. 11-12.