Muhtaçlara yardım eden zenginlere verilen cennet köşkü

Vaktiyle, kocası vefat edip beş çocukla yalnız kalmış olan imanlı bir hanım, henüz çalışıp kazanacak duruma gelmemiş olan öksüzlerle perişan bir hale düşmüş. İffetini muhafaza ettiği için, kimseye halini açamamış; içinde bulunduğu ıstırabını, yine kendi içine gömüp, dört duvar arasında hâlini ve geleceğini düşünmeye başlamış. Nihayet bir gün, kendisine tavsiye ettikleri bir zenginin kapısını çalmış; kocasının vefatı üzerine beş öksüzle başbaşa kaldığını, kimseye halini açamadığını, perişan bir halde bulunduğunu ağlayarak anlatmış.
Kadın halini bildirdikten sonra, sıra kendisine gelen zengin; işlerinin yolunda gitmediğini, alacaklarını toplayamadığını yana yakıla anlatarak, istenilen yardımı yapacak durumda olmadığını söylemiş.
Derin bir üzüntü içinde oradan ayrılan kadın; yakınlarındaki bir Mecûsiye gitmiş. Evvelki zengine anlattıklarının aynını ona da anlatmış. Mecûsi derhal ilgi gösterip, bu kadına, başkalarına da yüz suyu döktürmeyecek kadar bir yardımda bulunmuş; öksüzler iş güç sahibi oluncaya kadar yardıma devam edeceğini de ilâve etmiş.
O gece rüyasında Resûlüllah’la buluşan evvelki zengin, bulutlar, arasında bir köşk görerek, bunun kime ait olduğunu sormuş. Resûlüllah Hazretleri de, bunun bir mü’mine ait olduğunu ifade buyurmuşlar. Bunun üzerine kendinin de mü’min olduğunu söyleyen adam:
– Yâ Resûlâllah, müsaade buyurun da, mü’mine ait olan o köşke gireyim, demiş. Resûlüllah Hazretleri, bu sefer adama şunları söylemişler:
– Burası mü’minlere aittir ama, senin gibi muhtaçların, perişanların sefâletine seyirci kalan mü’minlere ait değildir. Burasını, mahallenizdeki Mecûsi almıştır! Sana müracaat eden fakirlerin derdine derman olan o Mecûsiye git, verirse ondan al.
Sabah olunca ilk iş olarak Mecûsinin kapısını çalan zengin, öksüzlere anneleri ile birlikte ölünceye kadar bakacağını söylemişse de, Mecûsi zengin, şu mukabelede bulunmuş:
– Senin gördüğün rüyayı, bu gece biz de gördük. Fakire yardımımız sebebiyle bizi huzuruna kabul eden Âhirzaman Peygamberi’ni müşahede ettikten sonra, Müslüman olduk. Öksüzlere iş güç sahibi oluncaya kadar bakmaya da Resûlüllah’a söz verdik. Boşuna ısrar etme. Fırsatı kaçırdın. Muhtaçların dertlerine derman olan zengin mü’mine ait o köşkü elimden alamazsın.
Kendisine müracaat eden muhtaç kadını, işlerinin bozukluğu bahanesiyle boş çeviren zengin, bundan sonra nice fakirlerin ihtiyaçlarını karşılamışsa da, Resûlüllah’ı bir daha rüyasında görememiştir. ALINTI
 
Üst
Alt