Modernizm ve Akıl
Modernizm, gerek toplum alanında gerekse doğa alanında aklı merkeze alan değerlendirmelerde bulunmaktadır. Bu değerlendirmelerin bilimsel yöntemin kesinliği içinde yapıldığı ve bu nedenle de doğru olduğu inancı vardır.Modernizm ile alışılmış açıklamalar arasındaki temel fark ilkinin nasıl sorusunu sorarken ikincisinin ne sorusunu sormasıdır. Bu nasıl olan dünyanın görünen yüzünün açıklanması ile ilgilidir. Dünyanın görünen yüzünün ne olduğunun anlaşılması için bilimin açıklama tarzı olarak kullanılması gerekiyordu. Nesnelerin kosmosun içinde ne olduğu sonradan doğanın mekanik işleyişinin nasıl olduğu sorusuna geçilir.
Bu yüzden modemizmde, kosmos fikrinin oluşturmuş olduğu dünyanın birlik içinde işlediği düşüncesinin yerine artık dünyanın nesneler kümesi olduğu düşüncesi vardır.
Aklın dünyayı değerlendirmede tek hakim olarak belirmesi modem yaşam anlayışının oluşturulmasında etkili olmuştur. “Akıl modernleşmenin temelindeki yeti olarak, inançtan. Bağımsızdır ve onun görevi, önce bilimsel düşünceyi, sonra da toplumsal düzeni kurmaktır.” der Ahmet Cevizci. Dinin artık, insanlar arasında birliği sağlamış olduğu ve bu manada toplumumuzun ortak paydası olması söz konusu değildir. Artık ‘biz inanıyoruz’ yerine ‘ben inanıyorum’ vardır insanlar için.
Bu yüzden “Modernlik fikri, toplumumuzun merkezindeki Tanrı’nın yerine bilimi koyarak, dinsel inançlara en iyi olasılıkla ancak özel yaşam dahilinde bir yer bırakır.”
Modern insan, akıl ile kendi yaşamına baştan aşağı düzen vereceğini ve bunun beraberinde doğayı da aklın keşfedeceği kanunlar neticesinde bütünüyle açıklayacağım sanmaktadır.
Bu yüzden dinsel açıklamanın içinde değerlendirilmesi gerekli olan Tanrı ve ahlakın, dünyanın açıklanmasında ve toplumsal yapının oluşturulmasında herhangi bir yaptırımı yoktur. Aklın toplumu ve doğayı tekrar değerlendirmesinde dünyanın iyi olarak yaşanabilecek bir yer haline getirilebileceği iddiası bulunmaktadır.
Sonuçta, aklın yeniden değerlendirmesine duyulan bu inanç, insan zihninin, yeniden oluşturulması gerekli olduğu düşüncesi ile tabula rasa olarak görülmesine neden olur. Bu yüzden modemizmin akıl anlayışı, insanın tekrar oluşturuldu& niyetiyle kendi işleyişini gerekli hale getirmiş olur.
Kaynak: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Nietzsche’nin Modernizm Eleştirisi, Mehmet Günenç