- Katılım
- 4 Haz 2017
- Mesajlar
- 10,838
- Tepkime puanı
- 5,175
- Puanları
- 0
- Cinsiyet
- Erkek
Rabbim, Sen ki, ilk peygamberinden itibaren gelmiş geçmiş peygaberlerinin hiçbirini asla yalancı çıkartmadın. Tarih şahittir buna, meleklerin şahit, bütün kâinatın şahit.
Son Peygamberin (sav) de sahih bir Hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Müslümanlarla Yahudiler çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç Yahudi’yi kovalayan kimseye, ‘Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!’ diyecek. Yalnız garkad ağacı bir şey söylemeyecek; çünkü o Yahudilerin ağaçlarındandır.” (Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Tirmizî, Birr, 25; Müslim, Fiten 82)
Son Peygamberini, alemlere rahmet olarak gönderdiğin Peygamberini, Muhammed Mustafa sallahu aleyhi vesellemi de Rabbim, hiç bir zaman yalancı çıkartmadın. İnanıyorum ki, Mutlaka yahudilerin de hesabını göreceksin. “Peki bütün dünyadaki müslümanlar yer yer perişen, aciz ve takatsiz iken, buna karşılık bir avuç yahudinin başta büyük şeytan ABD ve irili ufaklı şer güçlerin güçlü ve hakim durumda destekleri bulunduğu bu şartlarda bu nasıl olacak?” deyip sakın bir korku ve telaşın arkasına düşüp yeise kapılma ey kardeşim. Hemen Rabbinin Kur’an’ına dön. O ne diyor, kulak ver?
“Talut, ordu ile hareket edince dedi ki: “Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka (bu kadarına ruhsat vardır).” Derken içlerinden pek azı hariç, hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Talut ve beraberindeki iman eden kimseler nehri geçtiklerinde. “Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok.” dediler. Allah’a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: “Nice az topluluklar, Allah’ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir.”
Calut ve ordusuna karşı savaş meydanına çıktıkları zaman da şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Üzerlerimize sabır dök, ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!”
Derken, Allah’ın izniyle onları tamamen bozguna uğrattılar. Davud, Calut’u öldürdü ve Allah, kendisine hükümdarlık ve hikmet (peygamberlik) verdi ve ona dilediği şeylerden de öğretti. Eğer Allah’ın, insanları birbirleriyle savması olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulur giderdi. Fakat Allah, bütün âlemlere karşı büyük bir lütuf sahibidir.” (Bakara suresi. Ayet 249,250,251)
17 Aralık 1917 günü, İngiliz generali Alendi Kudüs’e girdi. Tam 100 yıl olmuş. Bu günlerde de Kudüsü yahudilerin başkenti yapma yaygaralarının neden gündeme getirildiğini şimdi anlıyormusunuz? Onlar istedikleri kadar yaygara kopartsınlar. Allah’ın kader planı yürüyor ve yürümeye devam edecektir. Muhim olan Müslümanım etiketi ile dolaşan bizler hangi tarafın listesinde yer alacağımız.
Ey Rabbim! Ben inanıyorum ki bu savaş olacak ve inanıyorum ki yahudiler hakettikleri mağlubiyeti yaşayacaklar. Senin sonsuz kudretine iman etmiş bir kulun olarak yalvarıyorum, eğer bu armageddon dedikleri savaş benim ruhumu gabzetmeden önce olacaksa, 80 yaşıma gelmiş bir ihtiyar olarak, bu ilerlemiş yaşıma rağmen beni de müslümanların ordularına ne olur bir nefer olarak kaydet ve beni o kullarınla haşret.
Son Peygamberin (sav) de sahih bir Hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Müslümanlarla Yahudiler çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç Yahudi’yi kovalayan kimseye, ‘Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!’ diyecek. Yalnız garkad ağacı bir şey söylemeyecek; çünkü o Yahudilerin ağaçlarındandır.” (Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Tirmizî, Birr, 25; Müslim, Fiten 82)
Son Peygamberini, alemlere rahmet olarak gönderdiğin Peygamberini, Muhammed Mustafa sallahu aleyhi vesellemi de Rabbim, hiç bir zaman yalancı çıkartmadın. İnanıyorum ki, Mutlaka yahudilerin de hesabını göreceksin. “Peki bütün dünyadaki müslümanlar yer yer perişen, aciz ve takatsiz iken, buna karşılık bir avuç yahudinin başta büyük şeytan ABD ve irili ufaklı şer güçlerin güçlü ve hakim durumda destekleri bulunduğu bu şartlarda bu nasıl olacak?” deyip sakın bir korku ve telaşın arkasına düşüp yeise kapılma ey kardeşim. Hemen Rabbinin Kur’an’ına dön. O ne diyor, kulak ver?
“Talut, ordu ile hareket edince dedi ki: “Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka (bu kadarına ruhsat vardır).” Derken içlerinden pek azı hariç, hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Talut ve beraberindeki iman eden kimseler nehri geçtiklerinde. “Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok.” dediler. Allah’a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: “Nice az topluluklar, Allah’ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir.”
Calut ve ordusuna karşı savaş meydanına çıktıkları zaman da şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Üzerlerimize sabır dök, ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!”
Derken, Allah’ın izniyle onları tamamen bozguna uğrattılar. Davud, Calut’u öldürdü ve Allah, kendisine hükümdarlık ve hikmet (peygamberlik) verdi ve ona dilediği şeylerden de öğretti. Eğer Allah’ın, insanları birbirleriyle savması olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulur giderdi. Fakat Allah, bütün âlemlere karşı büyük bir lütuf sahibidir.” (Bakara suresi. Ayet 249,250,251)
17 Aralık 1917 günü, İngiliz generali Alendi Kudüs’e girdi. Tam 100 yıl olmuş. Bu günlerde de Kudüsü yahudilerin başkenti yapma yaygaralarının neden gündeme getirildiğini şimdi anlıyormusunuz? Onlar istedikleri kadar yaygara kopartsınlar. Allah’ın kader planı yürüyor ve yürümeye devam edecektir. Muhim olan Müslümanım etiketi ile dolaşan bizler hangi tarafın listesinde yer alacağımız.
Ey Rabbim! Ben inanıyorum ki bu savaş olacak ve inanıyorum ki yahudiler hakettikleri mağlubiyeti yaşayacaklar. Senin sonsuz kudretine iman etmiş bir kulun olarak yalvarıyorum, eğer bu armageddon dedikleri savaş benim ruhumu gabzetmeden önce olacaksa, 80 yaşıma gelmiş bir ihtiyar olarak, bu ilerlemiş yaşıma rağmen beni de müslümanların ordularına ne olur bir nefer olarak kaydet ve beni o kullarınla haşret.