Köpeğime baktığımda, bebeğime bakmış gibi oluyorum, diyen köpek sahipleri, hissiniz bilimsel olarak ispatlandı.

Fineas

Epik
Kullanıcı
Katılım
14 Mar 2018
Mesajlar
4,287
Tepkime puanı
4,885
Puanları
0
Konum
İzmir
Cinsiyet
Erkek
Yapılan bir araştırma, köpeğiniz gözünüzün içine baktığında, anne ile bebeği arasındaki bağın kurulması ve gelişmesinde etkili olduğu bilinen, oksitosin hormonunun yükseldiğini ortaya çıkardı. Çalışma, (insanın başka bir türle ilişkisinin hormonal bir bağa dayandığının ispatlanması) köpeklerle olan binlerce yıllık dostluğumuza da yeni bir açıklama getirmiş oldu.

Kuzey Carolina Durham’daki, Duke Üniversitesi’nde köpek bilişimi uzmanı Brian Hare, ortaya çıkan bu sonuçların, otistik ve travma sonrası stres bozukluğu olan insanlar için, köpeklerin dostluğunun neden bu kadar önemli olduğuna da yeni bir bakış açısı kazandırdığını ve bu çalışmaların kapsamının artarak devam etmesi gerektiğini söyledi.

images-8.jpg


Köpekler bizi başka hiçbir hayvanın yapamayacağı şekilde anlıyorlar. Örneğin bir nesneye dikkat çektiğimizde, köpeğimiz işaret ettiğiniz yere bakar, niyetimizi sezgisel olarak anlayabilir. İnsanlar ve köpekler birbirlerinin gözlerinin içine baktıklarında, bunun bir anlayış ve sevgi işareti olduğunu bilir. Oysa köpeklerin en yakın akrabaları olan kurtlarda gözlerin içine bakılması, düşmanlık göstergesi olarak algılanır.

Sagamihara, Japonya’daki Azabu Üniversitesi’nden, hayvan davranışçısı Takefumi Kikusui’nun dikkatini, köpeklerle sahiplerinin birbirinin gözlerine bakma anı çekti. Kikusui’nin laboratuvar çalışması, oksitosin hormonunun, anne bebek bağının kurulmasını sağlayan, güven ve önemseme duygusunun oluşmasında etkili olduğunu ortaya koydu. Anne bebeğine baktığında oksitosin hormonu yükseliyor ve bu bebeğine daha fazla bakmasına yol açıyor. Annesinin bakışını fark eden bebekte de oksitosin hormonu yükseliyor ve o da annesinin gözlerine daha fazla odaklanıyor. Bu pozitif döngü, bebek kendisini başka şekillerde ifade edemediği bir dönemde, anne ile çocuk arasında güçlü bir duygusal bağ oluşturmasını sağlıyor.

imgres-7.jpg


Kikusui kendisi de köpek sahibi. Dolayısıyla giriştiği bilimsel çalışmaya, kendi kişisel deneyimlerinin de etkisi olmuş. 30 köpek ve sahibinin katıldığı araştırmasına, birkaç tane de kurt ve kurt sahibi dahil olmuş. Araştırmacılar çalışmaya başlamadan, oksitosin seviyelerini belirlemek için deneklerden idrar örneği almışlar. Daha sonra köpekler ve sahiplerini bir odada yalnız bırakmışlar. Köpek sahiplerinden, 30 dakika boyunca, köpeklerini okşamalarını, onların gözlerinin içine bakmalarını istemişler. 30 dakikanın sonunda, yeniden idrar örnekleri alarak karşılaştırmışlar. Sonuç; köpeklerin oksitosin seviyelerinde %130’luk, sahiplerinde ise %300’lük bir artış gözlenmiş. Kurtlar ve kurt sahiplerinin oksitosin seviyelerinde ise hiçbir değişiklik olmamış.

Ardından ikinci bir deney yapılmış. Kurtların dahil edilmediği deneyde, köpeklerin burunlarına oksitosin hormonu ihtiva eden, bir sprey sıkılmış. Daha sonra köpekler ve sahiplerinin ilişkileri gözlenmiş. Dişi köpeklerin sahiplerinin gözünün içine, %150 daha fazla baktığı ve oksitosin seviyelerinin %300 arttığı tespit edilirken, burun spreyinin erkek köpeklerde hiçbir etkisi olmadığı anlaşılmış. Oksitosin hormonunun, dişilikle ilgili bir hormon olmasının bunda etkili olduğu düşünülüyor.

dog2.jpg


Melbourne’daki Monash Üniversitesi’nden Jessica Oliva, kurt atalarından ayrılarak köpek türünün ortaya çıkmasında, oksitosinin kaygı düzeyini azaltmasının yatıyor olabileceğini söylemiştir.

Kaynaklar:
 
Üst
Alt