Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Rusya’da ortaya çıkan konstrüktivizm, 1917 Devriminin ardından etkin olmuştur.
Fütürizm gibi, yeni bir dünyanın kurulması gerektiğini savunan konstrüktivistler, sanatçıların birer teknisyen, mühendis veya bilim insanı olarak çalışmalarının önemli olduğunu ifade etmişlerdir.
Sanat için sanat fikrine ve gerçeğin tasvir edilmesine karşı olan konstrüktivistler, toplumsal faydası olan kullanılabilir nesnelerin, yeni biçimlerin kaynağı olduğunu savunmuşlardır.
Endüstriyel malzeme ve teknikleri yüceltmiş ve geometrik kompozisyon anlayışını benimsemişlerdir.
Sanat ve toplumu bütünleşme çabası göstermişlerdir.
Sanatın neredeyse tüm dallarında etkisini gösteren konstrüktivizm modada da kısa süreli yer bulmuştur.
Rusya’da Sosyalist Gerçekçilik resmi tutum olarak benimsendiğinde ortadan kalkmıştır.
Akımın en önemli temsilcileri Vladimir Tatlin, Alexander Rodchenko, El Lissitzky ve Naum Gabo’dur.
Kübizm
Empresyonizme (izlenimciliğe) karşı olan ve Paul Cezanne’nin doğayı geometrik cisimlere ayırma düşüncesinden yola çıkan Pablo Picasso ve Georges Braque tarafından Fransa’da ortaya çıkarılmıştır.
Kübistlere göre nesneler, yalnızca göründükleri gibi değil, görünmeyen yanlarıyla da ele alınmalıdır.
Nesneleri geometrik şekiller olarak resmeden kübistler, görme duyusuna ve duyguya değil akla dayalı eserler üretmişlerdir.
Sanatın doğayı taklit etmesi anlayışına ve klasik formlara karşı çıkan kübistler, parçalara ayrılmış nesnelerin farklı bölüm ve yönlerini bir araya getirerek yeni bir gerçeklik oluşturmuşlardır.