- Katılım
- 4 Haz 2017
- Mesajlar
- 10,838
- Tepkime puanı
- 5,175
- Puanları
- 0
- Cinsiyet
- Erkek
Kendine liderlik edemeyen biri başkalarına liderlik edebilir mi?
Cevabı düşünürken gülümsediğinizi görür ya da kendini yönetemeyen başkasını nasıl yönetsin dediğinizi duyar gibiyim…
Peki, kendine liderlik etmek ne demek, kendimize nasıl liderlik edeceğiz? Bu sorunun cevabını ararken önce kime lider denir, onu anlayalım…
Lider kimdir? Belirli bir hedef ve amaç için insanları etkileyen ve harekete geçiren kişidir. Dolayısıyla kendine liderlik etmede başarılı olan kişi, kendini daha ileriye taşıyacak olan amaç ve hedefleri belirleme, bu amaç ve hedeflere neredeyse tutku derecesinde odaklanma ve kendi kendini harekete geçirebilecek motivasyona sahip olma konusunda usta olan kişidir.
İşte bu noktada, insanların kendilerine liderlik etmelerinde yani yollarını bulmada onlara rehberlik edecek çok güçlü bir araç var, “ Koçluk”…
Koçluk son dönemde popüler bir konu ama temelleri yıllar öncesine ve NLP tekniklerine dayanıyor. NLP’ye gönül verenler bu yöntemi ileri iletişim tekniği olarak da görüyor.
Johari Penceresi’ni duymuş muydunuz? Johari Penceresi “Koçluk Becerileri”nin insanlar için ne kadar kritik öneme sahip olduğunu çok güzel anlatıyor.
Johari Penceresi’nde kişinin kendini ne kadar tanıdığı ve kendini dışarıya ne kadar yansıttığını gösteren dört pencere bulunmaktadır; Birincisi hem kişinin kendisinin hem de çevresindekiler tarafından bilinen yönlerinin olduğu “Açık Alan”dır. Bu alanda insanlar bakış açılarını, değerlerini, umutlarını, beklentilerini ve endişelerini diğer insanlarla çekinmeden paylaşırlar. İnsan kendini ve düşüncelerini daha çok paylaşarak bu alanı genişletebilir ve daha iletişime açık hale gelebilir.
İkinci pencereye “Kör Alan” denilmektedir. Çünkü, bu alanda kişi aynı körler gibi kendini göremez. Bu alan o kişinin davranışlarına yönelik insanlar üzerinde oluşturduğu, ancak kendisinin farkında olmadığı izlenimlerdir. Kendini geliştirmek isteyenler çevrelerinden geribildirim alarak bu kör noktalarını iyileştirebilirler.
Üçüncü pencere “Saklı Alan”dır. Bu alanda sadece kişinin kendisinin bildiği, diğerlerinin bilmedikleri vardır. Kişi bilinçli olarak kendini gizler. Yine bilinçli olarak kendini gizlemeyi bırakıp diğerlerine açarsa, açık alana katkı yaparak insanlarla daha iyi iletişim kurabilir.
Sonuncusu “Bilinmeyen Alan” en gizemli olanı. Bu alanda hem kişinin kendisinin, hem de başkalarının bilmedikleri mevcuttur. Bu alan nasıl ortaya çıkarılır? Yani insan kendini nasıl keşfeder? Bilmediği yanlarını, potansiyelini nasıl ortaya çıkartabilir? İşte burada koçluk becerileri devreye giriyor. Koçluk becerileri ile kişinin henüz farkında olmadığı potansiyelinin, becerilerinin, yetkinliklerinin ortaya çıkartılması mümkün. Buradan bir çıkarım yaparsak, kendine liderlik etmek için önce kişinin kendini bilmesi, kendi potansiyelinin farkında olması ve kendiyle iyi bir iletişim içinde olması gerektiği söylenebilir.
Koçluk, dalgalı bir denizde bir geminin ihtiyaç duyacağı bir deniz feneri gibidir. Deniz feneri nasıl ki dalgalarla boğuşan geminin etrafını aydınlatarak ve doğru yolu göstererek, geminin limana yanaşmasına kılavuzluk ederse, koçluk da kafasında bir sürü soru işareti ve sorunu olan kişinin yolunu bulmasına kılavuzluk eder.
Koçluk becerilerini geliştirmek zaman ve emek ister. Ancak, ufak bir iki yöntemi hayata geçirebilirsek bu bile yolculuğumuza önemli katkılar sağlayabilir.
Önce bir hedef belirlemekle işe başlayalım. Neye ulaşmak istiyorum? Hedef cümlesi “Daha iyi bir yönetici olmak istiyorum” da olabilir veya “ Zamanımı iyi yönetmek istiyorum” ve hatta “Çocuklarımla daha iyi bir iletişim kurabilmek için neler yapabilirim?” gibi özel hayata yönelik gelişim hedefleri olabilir.
İkinci aşama, ölçmek. Ölçemezsen yönetemezsin. Zihninizde bir skala canlandırın. Üzerinde 1’den 10’a kadar sayılar olsun. 10 ulaşmak istediğiniz en iyi noktayı temsil eder. Örneğin, “Daha iyi bir yönetici olmak istiyorum” hedefini belirlediyseniz kendinize şu soruları sorabilirsiniz “Sizin için daha iyi bir yönetici olmanın, 10’da 10 tanımı nedir?”, “Peki şu anda kendinizi bu skalada nerede görüyorsunuz?”
Üçüncü aşamaya dikkat, çünkü değişim bu noktada başlıyor. Mesela, skalada 3’te olduğunuzu düşünüyorsunuz. Kritik soru şu “Sizi 3’ten 4’e taşıyacak şeyler nelerdir?” Neler yapabileceğinizin listesini çıkarın, bu listeyi oluştururken kendinizi özgür bırakın…
Dördüncü aşamada yapabileceklerinize odaklanarak, harekete geçmek var. Kendinize şu soruları sorun “Hedefime ulaşma konusunda bir küçük adım atacak olsam, ilk adımım ne olurdu?” “İkinci adım…?” “Üçüncü adımım…?”
Son aşama, “ İlk adımımı ne zaman hayata geçireceğim?”
Değişim adım adım olur. Büyük hedefler ulaşabilmek için, önce adım adım küçük hedefleri gerçekleştirmek gerekir…
Liderlik yolculuğunuzda başarılar,
Sevgiler
Aylin Demiray Özden
Cevabı düşünürken gülümsediğinizi görür ya da kendini yönetemeyen başkasını nasıl yönetsin dediğinizi duyar gibiyim…
Peki, kendine liderlik etmek ne demek, kendimize nasıl liderlik edeceğiz? Bu sorunun cevabını ararken önce kime lider denir, onu anlayalım…
Lider kimdir? Belirli bir hedef ve amaç için insanları etkileyen ve harekete geçiren kişidir. Dolayısıyla kendine liderlik etmede başarılı olan kişi, kendini daha ileriye taşıyacak olan amaç ve hedefleri belirleme, bu amaç ve hedeflere neredeyse tutku derecesinde odaklanma ve kendi kendini harekete geçirebilecek motivasyona sahip olma konusunda usta olan kişidir.
İşte bu noktada, insanların kendilerine liderlik etmelerinde yani yollarını bulmada onlara rehberlik edecek çok güçlü bir araç var, “ Koçluk”…
Koçluk son dönemde popüler bir konu ama temelleri yıllar öncesine ve NLP tekniklerine dayanıyor. NLP’ye gönül verenler bu yöntemi ileri iletişim tekniği olarak da görüyor.
Johari Penceresi’ni duymuş muydunuz? Johari Penceresi “Koçluk Becerileri”nin insanlar için ne kadar kritik öneme sahip olduğunu çok güzel anlatıyor.
Johari Penceresi’nde kişinin kendini ne kadar tanıdığı ve kendini dışarıya ne kadar yansıttığını gösteren dört pencere bulunmaktadır; Birincisi hem kişinin kendisinin hem de çevresindekiler tarafından bilinen yönlerinin olduğu “Açık Alan”dır. Bu alanda insanlar bakış açılarını, değerlerini, umutlarını, beklentilerini ve endişelerini diğer insanlarla çekinmeden paylaşırlar. İnsan kendini ve düşüncelerini daha çok paylaşarak bu alanı genişletebilir ve daha iletişime açık hale gelebilir.
İkinci pencereye “Kör Alan” denilmektedir. Çünkü, bu alanda kişi aynı körler gibi kendini göremez. Bu alan o kişinin davranışlarına yönelik insanlar üzerinde oluşturduğu, ancak kendisinin farkında olmadığı izlenimlerdir. Kendini geliştirmek isteyenler çevrelerinden geribildirim alarak bu kör noktalarını iyileştirebilirler.
Üçüncü pencere “Saklı Alan”dır. Bu alanda sadece kişinin kendisinin bildiği, diğerlerinin bilmedikleri vardır. Kişi bilinçli olarak kendini gizler. Yine bilinçli olarak kendini gizlemeyi bırakıp diğerlerine açarsa, açık alana katkı yaparak insanlarla daha iyi iletişim kurabilir.
Sonuncusu “Bilinmeyen Alan” en gizemli olanı. Bu alanda hem kişinin kendisinin, hem de başkalarının bilmedikleri mevcuttur. Bu alan nasıl ortaya çıkarılır? Yani insan kendini nasıl keşfeder? Bilmediği yanlarını, potansiyelini nasıl ortaya çıkartabilir? İşte burada koçluk becerileri devreye giriyor. Koçluk becerileri ile kişinin henüz farkında olmadığı potansiyelinin, becerilerinin, yetkinliklerinin ortaya çıkartılması mümkün. Buradan bir çıkarım yaparsak, kendine liderlik etmek için önce kişinin kendini bilmesi, kendi potansiyelinin farkında olması ve kendiyle iyi bir iletişim içinde olması gerektiği söylenebilir.
Koçluk, dalgalı bir denizde bir geminin ihtiyaç duyacağı bir deniz feneri gibidir. Deniz feneri nasıl ki dalgalarla boğuşan geminin etrafını aydınlatarak ve doğru yolu göstererek, geminin limana yanaşmasına kılavuzluk ederse, koçluk da kafasında bir sürü soru işareti ve sorunu olan kişinin yolunu bulmasına kılavuzluk eder.
Koçluk becerilerini geliştirmek zaman ve emek ister. Ancak, ufak bir iki yöntemi hayata geçirebilirsek bu bile yolculuğumuza önemli katkılar sağlayabilir.
Önce bir hedef belirlemekle işe başlayalım. Neye ulaşmak istiyorum? Hedef cümlesi “Daha iyi bir yönetici olmak istiyorum” da olabilir veya “ Zamanımı iyi yönetmek istiyorum” ve hatta “Çocuklarımla daha iyi bir iletişim kurabilmek için neler yapabilirim?” gibi özel hayata yönelik gelişim hedefleri olabilir.
İkinci aşama, ölçmek. Ölçemezsen yönetemezsin. Zihninizde bir skala canlandırın. Üzerinde 1’den 10’a kadar sayılar olsun. 10 ulaşmak istediğiniz en iyi noktayı temsil eder. Örneğin, “Daha iyi bir yönetici olmak istiyorum” hedefini belirlediyseniz kendinize şu soruları sorabilirsiniz “Sizin için daha iyi bir yönetici olmanın, 10’da 10 tanımı nedir?”, “Peki şu anda kendinizi bu skalada nerede görüyorsunuz?”
Üçüncü aşamaya dikkat, çünkü değişim bu noktada başlıyor. Mesela, skalada 3’te olduğunuzu düşünüyorsunuz. Kritik soru şu “Sizi 3’ten 4’e taşıyacak şeyler nelerdir?” Neler yapabileceğinizin listesini çıkarın, bu listeyi oluştururken kendinizi özgür bırakın…
Dördüncü aşamada yapabileceklerinize odaklanarak, harekete geçmek var. Kendinize şu soruları sorun “Hedefime ulaşma konusunda bir küçük adım atacak olsam, ilk adımım ne olurdu?” “İkinci adım…?” “Üçüncü adımım…?”
Son aşama, “ İlk adımımı ne zaman hayata geçireceğim?”
Değişim adım adım olur. Büyük hedefler ulaşabilmek için, önce adım adım küçük hedefleri gerçekleştirmek gerekir…
Liderlik yolculuğunuzda başarılar,
Sevgiler
Aylin Demiray Özden