Yeşilçam’ın usta ismi Kemal Sunal, ölüm yıl dönümünde unutulmadı. İnek Şaban, Salako, Kibar Feyzo gibi pek çok tiplemesiyle hafızalara kazınan Kemal Sunal, vefatının 19. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Sosyal medya kullanıcıları da usta komedyeni hatırlatan paylaşımlarda bulunuyor.
Nesiller boyu tüm Türkiye'yi güldürebilen ve güldürmeye devam eden Kemal Sunal’ın ölüm yıl dönümü vesilesiyle en sevdiğim filmlerini bir araya getirdim.
Hababam Sınıfı (Yapım Yılı: 1975 IMDb Puanı: 9,4)
Rıfat Ilgaz’ın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı’nın Umur Bugay tarafından senaryolaştırılmasıyla beyaz perdeye taşınan Hababam Sınıfı’nı anlatmaya gerçekten gerek var mı bilemiyorum. Her bir karakteri ayrı bir efsane olan Hababam Sınıfı’nın konusuna kısaca değinmek gerekirse tüm okula ve öğretmenlerine kök söktüren
Hababam Sınıfı öğrencilerinin bu rahat hayatı, okula yeni gelen müdür muavini “Kel” Mahmut’la birlikte çıkmaza girer. Egemenliklerini kaybeden öğrenciler, Kel Mahmut’tan kurtulmak için öğretmeni canından bezdirmeye karar verirler. Ancak Mahmut Hoca, bildikleri ve alıştıkları hocalardan çok farklıdır. Müziği, karakterleri, diyaloglarıyla Hababam Sınıfı, Kemal Sunal’ın rol aldığı filmler listesinde, asla eskimeyecek ve asla unutulmayacak eserlerin başında geliyor.
Tosun Paşa (Yapım Yılı: 1976 IMDb Puanı: 9,0)
Yalnızca Kemal Sunal filmleri içinde değil, Türk sinemasının en iyi komedi filmlerinden biri olan Tosun Paşa’yı ülkemizde izlemeyen birini bulmak imkansıza yakındır. Ancak izlemeyenler için konusunu kısaca özet geçmek gerekirse, Tellioğulları ve Seferoğulları, Yeşil Vadi için rekabete girmiş iki soylu ailedir.
İskenderiye Valisi Daver Bey, Yeşil Vadi’yi Seferoğulları’na verme niyetindedir. Bu yüzden Tellioğulları bir oyun oynamaya karar verir ve Mısır kumandanı Tosun Paşa’nın akrabaları olduğunu söyleyerek Daver Bey’i bu kararından caydırmak ister. Nam salmış haşmetli Tosun Paşa rolü ise, Tellioğullarının saf uşağı Şaban’a kalır. Bu filmden hafızalarda yer etmiş sahneleri ve replikleri anlatmaya kalksak ayrı bir yazı yazmam gerekir. Bu nedenle eğer hala izlemediyseniz bir an önce izlemenizde fayda var.
Süt Kardeşler (Yapım Yılı: 1976 IMDb Puanı: 9,0)
Çocukken izleyenlerin kabuslarını süsleyen “Gulyabani”nin yer aldığı Süt Kardeşler, kaostan doğan komedinin eşsiz örneklerinden biri. Karışıklık hikayesi filmde Hüsamettin’in çileden çıktığı sahnede olduğu gibi gerçekten tam bir keşmekeş.
Şaban Oğlu Şaban’dan bir yıl önce çekilen Süt Kardeşler’de yine ailenin başında bir bela var ve bu belayı çözmek Şaban ve Ramazan’a kalır. İki film de aynı isimli karakterlere sahip olduğu için Şevket Altuğ’un isim hikayesi olan “Hızır idi Yunus idi” çoğu zaman bu filmde zannedilse de aslında Şaban Oğlu Şaban filmine aittir.
Şaban Oğlu Şaban (Yapım Yılı: 1977 IMDb Puanı: 8,8)
Kemal Sunal’ın “Şaban” karakterinin bir filmin adında geçtiği ilk yapım olan Şaban Oğlu Şaban’da, 19. yüzyılın sonlarında orduda görevli Şaban ve Ramazan karakterlerinin hikayesini izliyoruz. Salaklıkları ve saflıklarıyla komutanları Hüsamettin’i çileden çıkaran Şaban ve Ramazan, ordudan atıldıktan sonra bir pavyonda çalışmaya başlarlar. Her şey, eski komutanları Hüsamettin’in bir gün pavyona gelmesiyle karışır.
Aile yadigarı bir elmasın çalınmasının ardından, kayıp elması bulmak üzere iki kafadar görevlendirilir. Kemal Sunal’ın rol aldığı dönem filmlerinden biri olan Şaban Oğlu Şaban’da Kemal Sunal’la sayısız filmde rol alan Halit Akçatepe’nin yanı sıra, Şener Şen, Ayşen Gruda ve Sıtkı Akçatepe gibi Yeşilçam’ın efsane isimlerini de izlemek mümkün.
Çöpçüler Kralı (Yapım Yılı: 1977 IMDb Puanı: 8,7)
Normalde amirine asla baş kaldırmayı düşünmeyecek olan Apti, aşk ateşiyle zincirlerini kırar ve Şakir’le bir güç mücadelesine girişir. Türkiye’de özellikle 70’li yılların sonuna doğru artan şehirleşme ve buna bağlı olarak belirginleşen sınıf ayrımcılığına vurgu yapan Çöpçüler Kralı da müzikleri ve “Parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği” gibi replikleriyle Kemal Sunal filmografisinin unutulmazları arasında.
Kibar Feyzo (Yapım Yılı: 1978 IMDb Puanı: 8,7)
Yeşilçam'da oldukça sık ve başarıyla kullanılan ağalık sistemi eleştirilerinden biri olan Kibar Feyzo’da askerden dönen Feyzo’nun Gülo’yla evlenebilmek için giriştiği mücadeleyi izliyoruz. Feyzo bir yandan başlık parası olarak hayli yüksek rakamlar talep eden Gülo’nun babasıyla mücadele ederken diğer yandan gelin yerine öküz almaya niyetli anasını da Gülo’yu istemeye ikna etmeye çabalar.
Feyzo’nun dertleri bununla da sınırlı değildir. Gülo’nun diğer talibi Bilo ve toprak ağası Maho da karşısına çıkan engeller arasındadır. Sonunda isteğine kavuşan Feyzo, düğün gününde Maho tarafından köyden kovulur. Büyük şehre göç eden Feyzo, dönüşünde hem Maho hem de diğer köylüler için çok daha büyük dertleri beraberinde getirir. Kemal Sunal ve Şener Şen’in oyunculuklarıyla yıldızlaştıkları Kibar Feyzo'da, Adile Naşit ve İlyas Salman gibi Yeşilçam’ın efsaneleri de yer alıyor.
Köyden İndim Şehire (Yapım Yılı: 1974 IMDb Puanı: 8,4)
Birbirinden yıldız isimlerle dolu kadrosuyla hafızalara kazınan Köyden İndim Şehire, aynı yıl gösterime giren Salak Milyoner’in devamı niteliğindedir. Salak Milyoner’de ölen babalarının kendilerine bıraktığı haritayla İstanbul’a hazine avına gelen birbirinden saf dört kardeşin macerası, Köyden İndim Şehire’de Ankara’ya taşınır.
Filmde Zeki Alasya altın sayarken sürekli araya girerek “Himmet Ağabey altınları bozdurunca bana şehirli bir karı alacağız değil mi?” diye soran Halit Akçatepe’nin bu repliği dillere pelesenk olmuş ve günümüzde bile hala kullanılmaktadır. Kemal Sunal’ın kariyerinin ilk yıllarında çektiği bu filmdeki sevimli ve naif karakteri, onun beyaz perdede yıllarca sürecek komedi macerasının temsili gibidir.
Öğretmen (Yapım Yılı: 1988 IMDb Puanı: 7,2)
Kemal Sunal’ın filmografisinde çok fazla kişi tarafından bilinmeyen ancak izleyenlerin kalbinde ayrı bir yeri olan Öğretmen’de, küçük bir kasabada öğrencileri tarafından çok sevilen, başarılı ve idealist öğretmen Hüsnü’nün hikayesini izliyoruz. Hüsnü bu kasabadaki başarılı öğretmenlik kariyeri sonucunda “ödül” olarak İstanbul’a tayin edilir.
Maddi ve manevi açıdan küçük kasabadaki yaşantısına alışan Hüsnü, bu korkutucu metropole adapte olmaya çalışırken giderek hem öğretmenlik yeteneğini hem de akıl sağlığını yitirmeye başlar. Köyden kente göç ve yaşam koşullarının farklılığına adaptasyona farklı bir bakış açısı sunan Öğretmen, duygu dozu yüksek finaliyle akıllarda yer etmeyi başarıyor.
Son düzenleme: