Karadeniz Mağaraları

Mia

New member
HanımZade
Katılım
26 Eyl 2016
Mesajlar
654
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Cinsiyet
Kadın
Mağara Turizmi
Mağaraların görsel, sportif, sağlık ve kültür açısından sahip olduğu özellikler, turizme kaynak olarak mağara turizmini ortaya çıkarmıştır. Mağara turizmi, sportif ve bilimsel amaçlı olarak mağaracıların, mağara içlerinin doğal güzelliklerini keşfetmeleri ve tanıtmaları ile olmuştur. Mağaralar, mağaracılık sporu açısından aktif turistleri çekerken diğer taraftan giriş açılması, dolaşımın düzeltilmesi, aydınlatma hizmetleri ile her yaştan ve her gruptan turistleri çekmektedir. Mağaralar sarkıt ve dikitler, travertenler vb. oluşumlarla süslü salonları, gölleri, yer altı dereleri doğa turizminin, mikroklima sağlık turizmi, yerleşim ve dini ibadet yerleri/kültür ve inanç turizminin konusu içine girmektedir.



Mağaralar turizmde çok büyük bir öneme sahiptir. Nitekim; yeryüzünde görülen dere, şelale, göl, traverten vb. doğal güzelliklerin yer altında varlığı, insan için daima karanlık ve bilinmeyen olan yer altı düşüncesini, aydınlığa ve hayranlığa dönüştürmüştür. Mağaraların doğa turizmi açısından en önemli özelliği mağara ortamında damlama, akma, buharlaşma, durgun su ortamı gibi çökelme mekanizmaları ile oluşan speleotem (mağara oluşumu) adı verilen şekillerin, biçim, renk, yoğunluk ve boyutları açısından sunduğu görselliktir. Çökelme mekanizmalarından damlama ve akma çeşitli boyutlarda sarkıt,dikit,perde ve akma taşı tabakaları oluşturmaktadır. Yerçekimine aykırı gelişen speleotem şekilleri ise heliktit (spiral şekilli sarkıt), antonit (çiçek şekilli oluşum), yumrusal yapılar şeklindedir Sualtında ise kenartaşı havuzları, mağara incileri, havuz çökelleri, krista kaplamalar oluşmaktadır. Mağara göllerinin özelliği speleotem şekillerin özellikle mağara incilerinin durgun su ortamında net bir şekilde gözlenmesidir




Karadeniz mağaraları



Sportif ve turistik geziler ile bilimsel araştırmalara yönelik mağara turizminin gelişmesinin hedeflendiği Zonguldak, Bartın ve Karabük'te de mağaralarla turizmin çeşitlendirilmesi amaçlanıyor.




Zonguldak'ta galeri sarkıt dikit travertenler ve milyonlarca yıllık mercan fosilleri bulunan ve temiz havasıyla stres giderdiği bildirilen 3 bin 250 metre uzunluğundaki Gökgöl Mağarası'nın, turizme açık 875 metresini 2001-2005'de 177 bin 584, 2006'da da 33 bin 931 kişi gezdi. Ereğli ilçesindeki, mitolojide "yer altı tanrısı Hades'in ülkesine açılan yollardan biri" olarak gösterilen Cehennemağzı Mağaraları'nı da 2001-2005'de 72 bin 238, 2006'da da 20 bin 592 ziyaretçi gezdi. İlde bakanlık tescilli 6 bin 250 metreyle Türkiye'nin ikinci uzun mağarası konumundaki Kızılelma ve Çayırköy'ün yanı sıra Sofular, İnağzı, Cumayanı ve İncivezaltı gibi mağaraları da genellikle bilimsel araştırma yapmak isteyenler ile sporcular ziyaret ediyor.




Karabük'ün Safranbolu ilçesinde geçmiş yıllarda barınma yeri olarak kullanılan 6 bin 52 metre uzunluğundaki Mencilis Mağarası içindeki Horasan harcıyla örülmüş duvarları, el yapımı fırını, sarkıt ve sütunlarıyla turizme açıldığı 2003'den itibaren yaklaşık 75 bin yerli ve yabancı turistin ilgisini çekti.




Bartın'ın Amasra ilçesindeki Gürcüoluk Mağarası da gri, krem ve bej arasında değişen rengarenk damlataşlar ve fiziki özellikleriyle turizme tam olarak kazandırılmaya çalışılıyor. Işıklandırılması ve gezi yolları 2005'te tamamlanan mağaranın işletilmesinin özel sektöre devrinin ardından eksiklerinin giderilerek binlerce turistin ilgi göstermesi hedefleniyor.




Zonguldak'ta 2001'den günümüze kadar 304 bin 345 ve Karabük'te de 2003'den bugüne dek 75 bin olmak üzere toplam 379 bin 345 kişinin gezdiği mağaralara, Bartın'ın da dahil olmasıyla yılda 100 bin turistin ilgi göstermesi amaçlanıyor.
 
Üst
Alt