"Kara Kule"
Stephen King, çocuk yaşta tanıştığım özel yazarlarımdandır. Kimselere benzemeyen dili ve kurgu biçimi onu sıradan olmaktan çıkarır. Gerilim ve korku yazan biri işte diye önyargıyla yaklaşan insanlar onun kitaplarını okumayanlardandır. King'in onlarca kitabı dizi ve filme çekilmiştir. Yazar da mutlaka işe dahil olur, kitaplarını sahipsiz bırakmaz. Okurken aldığım hazzı izlerken her zaman yakalayamıyorum maalesef. Yıllar geçtikçe ve teknolojik imkanlar arttıkça King'in etkisi azalıyor bence. "Kara Kule" serisini okurken başka bir zamanda hissederim kendimi. Ama bu zaman mutlaka geçmiştedir. Bütün mucizeler, en azından yazıldığı tarihte geçmektedir. Silahşör'ün, Jake'in, Eddie'nin ve Susannah'ın yer aldığı o maceralar hem gerçek dışılığı hem de gerçeğe yakınlığıyla dehşete düşürür beni. Yıl 2017 oldu, "Kara Kule" sinema perdesinde. Idris Elba, Silahşör Ronald rolünde! İki dünyayı koruyan Kara Kule'yi arıyor. Şeytandan da kötü Büyücü'yü alt edecek, kıyametin serbest kalmasını önleyecek. Tabi her şey bu kadar basit değil. Ancak bu durumu filmi izlediğinizde değil kitabı okuduğunuzda hatta kitap serisini okuduğunuzda anlarsınız. Görsel efektler, Amerikanca sahneler ve diyaloglarla sınırlandırıldığında o iş Stephen King'e ait olmaktan çıkıyor. Bu arad Stephen King ve Dan Brown kitaplarını sinemaya uyarlayan Ron Howard filmin yapımcıları. Matthew McConaughey kötüyken de çok yakışıklı. Nikolaj Arcel yönetmen koltuğunda.