- Katılım
- 8 Eyl 2018
- Mesajlar
- 1,257
- Tepkime puanı
- 1,734
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
- Konum
- İstanbul
- Cinsiyet
- Kadın
Kadınlar Neden Kısa Saç Sever ? Kısa Saçın İlginç Çıkış Hikayesi
KADINLAR, NEDEN KISA SAÇ KESİM MODELLERİNİ TERCİH EDER?
Son dönemlerde kısa saç kesim modelleri oldukça revaçta. Neden kadınlar saçlarını kısa kestirmek ister, hiç merak ettiniz mi? Biz ettik ve hemen sizinle paylaşmak istedik. Öz güveni, bireyselliği ve modern görünümü temsil eden kısa saç çoğu kadın tarafından tercih ediliyor. Peki bu akım nasıl başladı? Bugün, tarihin tozlu sayfalarını kurcalayalım ve kültürel etkisini daha iyi anlayabilmek adına kısa saçın tarihine, nasıl ve neden feminist bir akım olarak algılandığına bakalım.
Tarihin çoğunluğu boyunca kadınlar için güzellik idealleri uzun saçlardan yanaydı. 1920’de New York Times, bob saçın kökenini Bryn Mawr üniversitesindeki iki kız öğrencide buldu. Bu iki kız, basketbol oynamak için saçlarını kestiklerinde tarih 1903’ü gösteriyordu. Kaynakta yer alan bir diğer başlangıç efsanesi ise 1908-1912 yılları arasında Rusya’daki “Entelektüel Kadınlar”ın sallanan saçlarını kendilerini polislerden gizlemek için kesmeleriyle başlamış olduğudur. Buna, bir grup isyancı kadının oluşumu da diyebiliriz.
Bob Saçlı Kadınların Yükselişi
Mayıs 1915’te bir dergi, yayınladığı bir reklamla kısa saç kesim modelleri ve bob kesimi olumladı. Artık kısa saç popülerlik kazanıyordu. Kadınlar uzun saçlarını tamamıyla kestirmeden görsel bir efekt ile bu son modayı takip edebileceklerdi. Kuaförler bu konuda donanımsız ve isteksiz olduğu için kadınlar berberlere yöneldi. Kısa saçlar, 1920’lerde isyankar genç kadınların yaşamları için kesinlikle idealdi. Kısa saç, bir kadının geleneklerden kopma seçiminin bir göstergesi olarak kabul görüyor. Kısa saç, on yıl boyunca kadınların modasına hitap eden şık siluetleri mükemmel bir şekilde tamamladı. Belki de en keskin kesimiyle tanınan Clara Bow ve Louise Brooks gibi aktrislerin tanıtımına yardımcı oldu bu saç stili. 1920’lerin başlangıcında, bob saç modelleri her yaştan ve sosyal sınıftan milyonlarca kadın tarafından arzulanmıştı.
Birçok muhafazakar, bu görünümü geleneksel toplumsal cinsiyet rollerine ve güzellik standartlarına karşı çıkarak “erkek gibi davranmaya” çalışmak olarak nitelendirdi. Kısa saçlı kadınları alkol içen, makyaj yapan ve dizlerini açan genç kadınlar olarak lanse etti. Kısa saç, bir kadının asi doğasının kalıcı bir göstergesiydi. Tartışmalara rağmen birçok kadın, saç kesiminin feminizm bağlantılarını kucaklamaktan memnundu ve o insanları umursamadı. 1927’de oyuncu Mary Gordon’un açıklamasına bir göz atalım: “Uzun tüylerimizden kurtulmayı, kadınların özgürlüğe geçişlerinde bir kenara attığı küçük prangalardan kurtulmayı düşünüyorum. Özgürleşmeye ne kadar küçük ölçekte yardımcı olurlarsa olsunlar, buna değer.” Kısa saç kesim modelleri her geçen gün daha fazla kadın tarafından denendi ve benimsendi. Hızlı bir şekilde geniş kitlelere yayıldı.
Saç Kestirmek İçin Doktordan Reçete Almak !?
Kadınların kısa saç eğilimine karşı olan muhafazakar kesim, karşı çıkmak adına bir çok vaaz düzenledi ve hatta okullar kısa saçı yasakladı. Bir çok broşür kısa saçın sağlığa zararları konusunda kadınları uyaran bilgilerle donatıldı. Yasaklar öyle arttı ki kısa saç kullanmak isteyen kadınlar reçete almak için doktora gittiler. O kadar kargaşa çıkarmalarına rağmen muhafazakar toplum mensuplarının da özenip kısa saç peruğu taktıklarını söylesek şaşırır mısınız? Elbette şaşırmazsınız, tarih daima tekerrür ediyor.
Bazı kontrolcü erkekler göz önüne alındığında, kadınların kendi fiziksel formları üzerinde sahiplik iddiasında bulunabilecekleri düşüncesiyle kısa saç kesiminin bir güçlendirme unsuru olduğu açıktır. Batı toplumunda ana akım, ataerkil güzellik ideallerini bozmaya devam ediyor. Kısa saç kesiminin kendisi kadar uzun süredir devam eden tartışma konuları ise; saç rengi, boyu veya başörtüsüdür. Kadınlar, kafasının içinde ne olup bittiğinden ziyade kafasının dışında ne olduğu ile yargılanırlar. Ne acı!
KADINLAR, NEDEN KISA SAÇ KESİM MODELLERİNİ TERCİH EDER?
Son dönemlerde kısa saç kesim modelleri oldukça revaçta. Neden kadınlar saçlarını kısa kestirmek ister, hiç merak ettiniz mi? Biz ettik ve hemen sizinle paylaşmak istedik. Öz güveni, bireyselliği ve modern görünümü temsil eden kısa saç çoğu kadın tarafından tercih ediliyor. Peki bu akım nasıl başladı? Bugün, tarihin tozlu sayfalarını kurcalayalım ve kültürel etkisini daha iyi anlayabilmek adına kısa saçın tarihine, nasıl ve neden feminist bir akım olarak algılandığına bakalım.
Tarihin çoğunluğu boyunca kadınlar için güzellik idealleri uzun saçlardan yanaydı. 1920’de New York Times, bob saçın kökenini Bryn Mawr üniversitesindeki iki kız öğrencide buldu. Bu iki kız, basketbol oynamak için saçlarını kestiklerinde tarih 1903’ü gösteriyordu. Kaynakta yer alan bir diğer başlangıç efsanesi ise 1908-1912 yılları arasında Rusya’daki “Entelektüel Kadınlar”ın sallanan saçlarını kendilerini polislerden gizlemek için kesmeleriyle başlamış olduğudur. Buna, bir grup isyancı kadının oluşumu da diyebiliriz.
Bob Saçlı Kadınların Yükselişi
Mayıs 1915’te bir dergi, yayınladığı bir reklamla kısa saç kesim modelleri ve bob kesimi olumladı. Artık kısa saç popülerlik kazanıyordu. Kadınlar uzun saçlarını tamamıyla kestirmeden görsel bir efekt ile bu son modayı takip edebileceklerdi. Kuaförler bu konuda donanımsız ve isteksiz olduğu için kadınlar berberlere yöneldi. Kısa saçlar, 1920’lerde isyankar genç kadınların yaşamları için kesinlikle idealdi. Kısa saç, bir kadının geleneklerden kopma seçiminin bir göstergesi olarak kabul görüyor. Kısa saç, on yıl boyunca kadınların modasına hitap eden şık siluetleri mükemmel bir şekilde tamamladı. Belki de en keskin kesimiyle tanınan Clara Bow ve Louise Brooks gibi aktrislerin tanıtımına yardımcı oldu bu saç stili. 1920’lerin başlangıcında, bob saç modelleri her yaştan ve sosyal sınıftan milyonlarca kadın tarafından arzulanmıştı.
Birçok muhafazakar, bu görünümü geleneksel toplumsal cinsiyet rollerine ve güzellik standartlarına karşı çıkarak “erkek gibi davranmaya” çalışmak olarak nitelendirdi. Kısa saçlı kadınları alkol içen, makyaj yapan ve dizlerini açan genç kadınlar olarak lanse etti. Kısa saç, bir kadının asi doğasının kalıcı bir göstergesiydi. Tartışmalara rağmen birçok kadın, saç kesiminin feminizm bağlantılarını kucaklamaktan memnundu ve o insanları umursamadı. 1927’de oyuncu Mary Gordon’un açıklamasına bir göz atalım: “Uzun tüylerimizden kurtulmayı, kadınların özgürlüğe geçişlerinde bir kenara attığı küçük prangalardan kurtulmayı düşünüyorum. Özgürleşmeye ne kadar küçük ölçekte yardımcı olurlarsa olsunlar, buna değer.” Kısa saç kesim modelleri her geçen gün daha fazla kadın tarafından denendi ve benimsendi. Hızlı bir şekilde geniş kitlelere yayıldı.
Saç Kestirmek İçin Doktordan Reçete Almak !?
Kadınların kısa saç eğilimine karşı olan muhafazakar kesim, karşı çıkmak adına bir çok vaaz düzenledi ve hatta okullar kısa saçı yasakladı. Bir çok broşür kısa saçın sağlığa zararları konusunda kadınları uyaran bilgilerle donatıldı. Yasaklar öyle arttı ki kısa saç kullanmak isteyen kadınlar reçete almak için doktora gittiler. O kadar kargaşa çıkarmalarına rağmen muhafazakar toplum mensuplarının da özenip kısa saç peruğu taktıklarını söylesek şaşırır mısınız? Elbette şaşırmazsınız, tarih daima tekerrür ediyor.
Bazı kontrolcü erkekler göz önüne alındığında, kadınların kendi fiziksel formları üzerinde sahiplik iddiasında bulunabilecekleri düşüncesiyle kısa saç kesiminin bir güçlendirme unsuru olduğu açıktır. Batı toplumunda ana akım, ataerkil güzellik ideallerini bozmaya devam ediyor. Kısa saç kesiminin kendisi kadar uzun süredir devam eden tartışma konuları ise; saç rengi, boyu veya başörtüsüdür. Kadınlar, kafasının içinde ne olup bittiğinden ziyade kafasının dışında ne olduğu ile yargılanırlar. Ne acı!