"Hayattaki tek rehberin dirlik,düzenlik ve barış olsun."
Eğitim fakültesi mezunuyum.Sınıf Öğretmenliği bölümünden mezun oldum.İlköğretim çağındaki çocuklara bir şeyler öğretmek için eğitim aldım ( Güya ). Ama o kadar gereksiz ders vardı ki, çocuklara verebileceğimiz hiçbir şey öğrenmedik dersem yalan olmaz. Hatta size kısa bir anımı anlatayım.
Üniversitedeyken ''İstatistik ve Olasılık'' dersimiz vardı. Mantıklı biri olduğumu düşünürüm ama bu dersin mantığını hala anlayamadım. Ben sınıf Öğretmeni olacaktım.Bunun benim alanım ile ilgisi neydi?
Bunu üniversitedeki hocama sorduğum zaman şu yanıtı aldım.
''Kızım farzı misal öğretmen oldun.İlerde bir tanıdığının yahut komşunun çocuğunun bir sıkıntısı olduğu zaman sana gelecekler.Eğer çocuğun sorununu çözemezsen mahcup duruma düşmeyecek misin? ''
Benim cevabım da aynen şu oldu : ''Hocam bunca sıkıntıyı komşunun çocuğuna mahcup olmamak için mi çekiyorum?''.
Konuya kısa bir giriş yaptıktan sonra bu yazıda gerçek anlamda imrendiğim Japon Eğitim Sistemine değinmek istiyorum.
Japon Eğitim Sistemine bir de yakından bakalım.
''Eğitimdir insanı azizi ( ermiş) yapan''
Eğitim sistemi çalışkanlık, bireyin kendisini sorgulaması ve düzenli çalışma alışkanlıklarının edinilmesinin gerekliliği üzerine kurulmuştur.Çocukları ahlaklı ve erdemli bireyler olarak yetiştirmek, onlara bilgi ve beceri kazandırmaktan daha önemlidir. Yaparak öğrenme, sistemin temel ilkesidir ve öğrenme, sadece öğretmenlere bırakılamayacak kadar önemlidir. "Nasıl bir eğitim" den önce ele alınması gereken konu " Nasıl bir insan" sorusu olmaktadır.
''Üniversite kampüsü gibi…''
Sıradan bir ilkokulda kütüphane, fen ve bilgisayar laboratuvarları, spor salonu, ev işleri atölyesi, çeşitli müzik aletlerinin bulunduğu müzik odası bulunur. Birçok devlet okulunda yüzme havuzu da vardır. '' Küçük Eller İş Başında! ''
İlkokullarda, okulun temizlik hizmetlerini yapmak için ayrıca bir personel yoktur, bu hizmetler öğretmenler ve öğrenciler tarafından birlikte yapılır. Amaç; çocuklara sorumluluk duygusu ve beceri kazandırmaktır. Japon eğitim sisteminde, öğrencilerin temizliklerini kendilerinin yapmasının onların birlikte bir ekip olarak çalışabilmelerini ve birbirlerine yardımcı olmayı öğrettiğine inanılır. Ayrıca çocuklar etrafı silip süpürürerek hem kendi emeklerine hem de başkalarının emeklerine saygı göstermeyi öğrenirler.
(“Ben çocuğumu okula hizmetli olsun diye göndermedim” feryatlarını siz de duyar gibi oldunuz mu?)
''
''Öğretmenlik prestijli meslektir.''
''Öğretmenlik prestijli meslektir.''
Yaşayan her canlı değerlidir, kutsaldır.Öğretmen ise sıradan bir işçi değil, saygın sayılan, sayılması gereken yüksek bir sanatçıdır. Japon dili ve kültürü bu saygısını Sensei kavramı ile ifade eder. Sensei, yerine ve durumuna göre, doktor, hakim, bilge,usta,üstad ve de öğretmen anlamlarına gelir.Türkçe'deki Hoca ve Hocam kavramları belki de Sensei'ye daha yakındır.Ancak öğretmenle eş anlamlı meslekler ve ustalıklar, öğretmenin toplumdaki yeri ve değeri hakkında iyi bir fikir verebilir.Anaokulu öğretmeni de üniversite öğretim üyesi de ,mahallenin (hat) yazı ustası da Sensei'dir.
''Eğitime ayrılan bütçe''
Japonya’da ulusal bütçenin %12’si eğitime ayrılırken %7,7’si askeri harcamalara ayrılmaktadır.Japonya’da okur-yazarlık oranı % 99’dur. İlkokul düzeyinde bir öğretmene ortalama 25 öğrenci, orta öğretimde 18 öğrenci, yüksek öğretimde 11 öğrenci düşmektedir. Her sınıf bir tek öğretmen tarafından yürütülür ve o öğretmenin sorumluluğundadır.Öğrenciler tüm dersleri aynı sınıfta alır sadece laboratuvar ve pratik uygulamalar için özel sınıflara giderler. İlkokulda tam gün eğitim yapılır. Sabah 8:30 ‘da ders başlar, 15:50’de biter. Dersler 45 dakikadır. İlkokulda Japonca, sosyal çalışmalar, matematik, fen bilgisi, müzik, resim ve el sanatları, ev işleri ( 5. ve 6.sınıfta ), beden eğitimi, ahlak eğitimi ve özel faaliyetler dersleri verilir.
''Eyvah! Benim çocuğum yemek seçer...''
Japonya’daki okullarda öğlen yemeği standarttır ve sınıfta yenir.Japon eğitim sisteminde öğrencilerin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için çaba harcanır. Devlet okullarındaki öğle yemekleri yetkin şefler ve profesyonel sağlık görevlileri tarafından geliştirilen standart menüye göre hazırlanır. Öğrenciler yemeklerini sınıflarında sınıf arkadaşları ve öğretmenleriyle birlikte yer. Bu, olumlu öğretmen-öğrenci ilişkilerinin kurulmasını da destekler.
'' Bahar gelir hoş gelir 
''Dünyanın pek çok yerinde okullar Eylül ya da Ekim aylarında açılırken Japonya’da akademik takvim 1 Nisan’da başlar. Okulun ilk günü genellikle, büyüleyici bir doğa olayı olan kiraz ağaçlarının çiçeklenmesiyle çakışır. Akademik yıl üç döneme ayrılmıştır: 1 Nisan – 20 Haziran, 1 Eylül – 26 Aralık, 7 Ocak – 25 Mart. Japon öğrenciler yazın 6 hafta tatil yapar. Ayrıca kış ve bahar aylarında ikişer haftalık ara tatilleri bulunur.
''Okula devamlılık %99.99 oranında ''
Ülkemizde eğer okuyabilen öğrencilerin bile hayatında en az bir kez dersi ekmiş olduğu ya da hasta numarası yapmış olduğu gerçeği bir yana, Japonya içerisinde öğrencilerin hiçbiri bunları yapmıyor. Bunu bırakın okula geç varmak bile söz konusu olmayan bir durum. Bundan daha şaşırtıcı olan ise öğrencilerin yaklaşık %91’inin neredeyse hiçbir zaman öğretmenin dediklerini duymazdan gelmiyor oluşu bulunan raporlarla çıkartılmış bir istatistik.
Peki her şeyin başı eğitim derken ,biz eğitime ne kadar önem veriyoruz ? Haber programları bile ” Çocuklara müjde. Yarın okullar tatil ” diye haber yaptığına göre bu konuyu da iyice bir düşünmek gerek.
Moderatör tarafında düzenlendi: