Dünyanın en zengin halı koleksiyonuna sahip Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Osmanlı, Anadolu ve İslâm uygarlıklarını yakından tanımanızı sağlayacak 40 bin parçadan oluşan koleksiyonuyla görülmeye değer! NOT: Resimler ve Bilgi Kaynak Türk İslâm Eserleri Müzesinin Resmi Sitesinden Alınma...!!
Dünyanın en zengin halı koleksiyonuna sahip Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Osmanlı, Anadolu ve İslâm uygarlıklarını yakından tanımanızı sağlayacak 40 bin parçadan oluşan koleksiyonuyla görülmeye değer!
İlk olarak 1914 yılında, Süleymaniye Camii Külliyesi içinde “Evkaf-ı İslâmiye Müzesi” (İslâm Vakıfları Müzesi) adıyla açılan müze, Cumhuriyetin ilânının ardından “Türk ve İslâm Eserleri Müzesi” adını aldı, 1983 yılında ise Sultanahmet’te İbrahim Paşa Sarayı'na taşındı.
16. yüzyıldan kalma bu saray, Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman tarafından sadrazamı İbrahim Paşa'ya armağan edildi. İbrahim Paşa'nın vefatının ardından, yine sadrazamlar ve elçiler gibi üst düzey görevlilerin yaşadığı bir mekân olarak kullanıldı.
Osmanlı döneminde sivil binaların genellikle ahşap olmasına karşın taştan yapılan İbrahim Paşa Sarayı, bu nedenle günümüze kadar olduğu gibi korunarak gelebildi. Yapıda “merasim salonu” ve “ikinci avlu” bugün müze olarak kullanılıyor.
El yazması Kur’an’lar, kitabeler, el halıları ve kilimler…
Dünyadaki en zengin halı koleksiyonuna sahip müzede, Osmanlı İmparatorluğu'ndan önce kurulan en büyük Türk devleti “Selçuklular”a ait halılar görülmeye değer. Yine bu bölümde yer alan ve 15–17. yüzyıllar arasında Anadolu'da üretilmiş olan geometrik, kûfi desenli ve hayvan figürlü halılar ile yine aynı dönemlerden kalma seccadeler, bölümün en değerli parçaları arasında. Ayrıca İran ve Kafkas halılarını da mutlaka incelemelisiniz.
Müze koleksiyonunda, el yazması Kur'an'ların yanı sıra, Osmanlı sultanlarına ait el yazması fermanlar, beratlar ve tuğralar bulunuyor.
Müzede yer alan “Ahşap Eserler Bölümü”nde 9. ve 10. yüzyıl Anadolu’suna ait eserler ve Osmanlı dönemine ait sedef ve fildişi gibi değerli taşlarla işlenmiş ahşap ürünleri görebilirsiniz.
Müzede taş üzerinde gerçekleştirilmiş pek çok eser de sergileniyor. Osmanlı hat sanatının farklı bir uzantısı olarak kabul edilen kitabelerden en dikkat çekici olanları ise Selçuklu dönemine ait mezar taşları. Bu mezar taşlarında av sahneleri, griphon ve ejderha gibi masal figürleri yer alıyor.
Dünyanın en zengin halı koleksiyonuna sahip Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Osmanlı, Anadolu ve İslâm uygarlıklarını yakından tanımanızı sağlayacak 40 bin parçadan oluşan koleksiyonuyla görülmeye değer!
İlk olarak 1914 yılında, Süleymaniye Camii Külliyesi içinde “Evkaf-ı İslâmiye Müzesi” (İslâm Vakıfları Müzesi) adıyla açılan müze, Cumhuriyetin ilânının ardından “Türk ve İslâm Eserleri Müzesi” adını aldı, 1983 yılında ise Sultanahmet’te İbrahim Paşa Sarayı'na taşındı.
16. yüzyıldan kalma bu saray, Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman tarafından sadrazamı İbrahim Paşa'ya armağan edildi. İbrahim Paşa'nın vefatının ardından, yine sadrazamlar ve elçiler gibi üst düzey görevlilerin yaşadığı bir mekân olarak kullanıldı.
Osmanlı döneminde sivil binaların genellikle ahşap olmasına karşın taştan yapılan İbrahim Paşa Sarayı, bu nedenle günümüze kadar olduğu gibi korunarak gelebildi. Yapıda “merasim salonu” ve “ikinci avlu” bugün müze olarak kullanılıyor.
El yazması Kur’an’lar, kitabeler, el halıları ve kilimler…
Dünyadaki en zengin halı koleksiyonuna sahip müzede, Osmanlı İmparatorluğu'ndan önce kurulan en büyük Türk devleti “Selçuklular”a ait halılar görülmeye değer. Yine bu bölümde yer alan ve 15–17. yüzyıllar arasında Anadolu'da üretilmiş olan geometrik, kûfi desenli ve hayvan figürlü halılar ile yine aynı dönemlerden kalma seccadeler, bölümün en değerli parçaları arasında. Ayrıca İran ve Kafkas halılarını da mutlaka incelemelisiniz.
Müze koleksiyonunda, el yazması Kur'an'ların yanı sıra, Osmanlı sultanlarına ait el yazması fermanlar, beratlar ve tuğralar bulunuyor.
Müzede yer alan “Ahşap Eserler Bölümü”nde 9. ve 10. yüzyıl Anadolu’suna ait eserler ve Osmanlı dönemine ait sedef ve fildişi gibi değerli taşlarla işlenmiş ahşap ürünleri görebilirsiniz.
Müzede taş üzerinde gerçekleştirilmiş pek çok eser de sergileniyor. Osmanlı hat sanatının farklı bir uzantısı olarak kabul edilen kitabelerden en dikkat çekici olanları ise Selçuklu dönemine ait mezar taşları. Bu mezar taşlarında av sahneleri, griphon ve ejderha gibi masal figürleri yer alıyor.